13 Şubat 2025 - 15 Şaban 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Neml Suresi 80. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnneke lâ tusmi’u-lmevtâ velâ tusmi’u-ssumme-ddu’âe iżâ vellev mudbirîn(e)

Şüphe yok ki sen, ölüye duyuramazsın ve arkalarını çevirip giderlerken çağırsan da sağırlara sesini işittiremezsin.

Şüphesiz Sen, ölülere (söz) dinletemezsin ve arkasını dönüp kaçan sağırlara (ve Kur’an’a karşı sığır gibi davrananlara) da (yaptığın) çağrıyı işittiremezsin.

Şüphe yok ki sen, ölüye duyuramazsın ve arkalarını çevirip giderlerken, çağırsan da sağırlara sesini işittiremezsin.

Sen ölü gibi duyarsız olanlara tebliğini işittiremezsin. İkballerine ve istikballerine sırt çevirip, arkalarını dönüp giderlerken sağır kesilenlere davetini duyuramazsın.

Sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Çünkü gerçekten sen, ölülere (söz) dinletemezsin ve arkasını dönüp kaçan sağırlara çağrıyı işittiremezsin.

Şüphesiz sen, (kalbleri) ölü olanlara işittiremezsin ve arkalarını dönmüş kaçarlarken, (kalbleri) sağırlara hak çağrını duyuramazsın.

Arkalarını çevirip kaçtıkları zaman sen, bu çağrıyı ne ölü olanlara ne de sağır olanlara işittiremezsin.

Sen, şüphesiz, manen ölülere işittiremezsin; dönüp giden manen sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Sen, ölü kimselere, ne de sağır olanlara —yüz döndürüp, giderlerse— söz duyuraman

Bilmiş ol ki sen, ölülere işittiremezsin, arkasını dönüp kaçmakta olan sağırlara da daveti duyuramazsın.

Onların umursamazlıkları ölülerin duyması gibidir. Ölüye ne kadar anlatmaya çalışsan da işittiremezsin. Hem dönüp kaçan hem de sağır olana zaten duyur... Devamı..

Sen ölülere [1] hiç bir şey ismâ’ idemezsin senden yüz çeviren sağırlara hiç bir şey anlatamazsın.

[1] Ya’ni kalbleri ölü gibi olanlara.

Sen, ölülere şüphesiz ki işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Şüphesiz sen ölülere duyuramazsın. Arkalarına dönüp kaçarlarken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Bil ki sen ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Bil ki sen ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da dâveti duyuramazsın.

Sen ölülere duyuramazsın, aynı şekilde arkalarını dönen sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Bil ki sen, ölülere işittiremezsin, arkasını dönüp kaçmakta olan sağırlara da daveti duyuramazsın.

Şübhesiz sen ölülere işittiremezsin, arkalarına dönmüş kaçarlarken sağırlara da da'veti işittiremezsin

Şüphesiz sen, (manen) ölülere (hakkı) işittiremezsin ve arkalarını dönmüş kaçarlarken, (manevi) sağırlara da hak davetini duyuramazsın.

Sen, ölülere duyuramazsın. Mesajı aldırmayan sağırlara da duyuramazsın.

Zîrâ şübhesiz ki sen ölülere duyuramazsın. Arkalarını dönmüş kaçarlarken sağırlara da da'veti (ni) işitdiremezsin.

Elbette sen ölülere işittiremezsin; arkalarını dönen kimseler olarak kaçtıklarında, o sağırlara da (hakka olan) da'veti(ni) işittiremezsin!

(Resulüm!) Şüphesiz sen (gerçekten) ölmüş olanlara (söz işittiremediğin gibi manen ölüp şuursuzca yaşayanlara da) işittiremezsin, (hak ve hakikatlere) arkalarını dönüp giden (manen) sağırlara da (daveti) işittiremezsin!*

(*) Onların umursamazlıkları ölülerin duyması gibidir. Ölüye ne kadar anlatmaya çalışsan da işittiremezsin. Hem dönüp kaçan hem de sağır olana zaten d... Devamı..

Sen ölülere asla işittiremez ve arkasını dönüp gittiğinde, sağır olana kesinlikle çağrını duyuramazsın.

Çünkü sen ölülere sesini işittiremezsin. Arkalarını dönüp kaçan sağırlara da çağrını işittiremezsin.

Sen ölülere söz işittiremezsin, sağırlar arka verip döndükleri zaman onlara da dâvetini işittiremezsin.

Muhakkak ki sen ölülere işittiremezsin, arkalarına dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Çünkü gerçekten sen, ölülere (söz) dinletemezsin ve arkasını dönüp kaçmakta olan sağırlara da çağrıyı işittiremezsin.

Gerçek şu ki, sen kalben ölülere sesini duyuramazsın ve ne kadar çırpınsan da, gerçeklerden yüz çevirip arkasını dönen sağırlara bu çağrıyı işittiremezsin.

Sen, Ölüler’e işittiremezsin. Arka dönmüş olarak yüz çevirdikleri zaman Sağırlar’a Çağrı’yı duyuramazsın.

Sen ölülere sesini duyuramazsın, ürküp kaçan sağırlara da söz dinletemezsin.

Bilin ki ayetlerimizi inkâr edenler yaşayan ölüler gibidir. Yaşayan ölülere ayetlerimizi işittiremezsin. Onlar ayetlerimize kulaklarını tıkayarak sağırlaşmışlardır. Sen kendilerini ön yargılarıyla sağırlaştıranlara duyuramazsın.

Şüphesiz ki sen ölülere [*] duyuramaz; sağırlara da arkalarını dönüp giderlerken çağrıyı duyuramazsın.

Benzer mesaj: Rûm 30:52-53. Bu ayetlerde sözü edilen [el-mevtâ] kelimesi, “kalbini öldürenler” demektir. Bakara 2:154 ve Âl-i İmrân 3:169’da Allah yol... Devamı..

Bil ki sen (hakka) daveti, ölülere¹ işittiremediğin gibi, arkalarını dönüp giden sağırlara da duyuramazsın.

1 Mevta’dan kastedilen “hakkı duymayan kâfirler”dir. Allah’ın âyetlerinden hiç etkilenmedikleri için duygusuzlukları yönüyle ölülere benzetilmişlerdir... Devamı..

Gerçek şu ki, sen ölülere de işittiremezsin, sırt çevirip uzaklaşan sağırlara da işittiremezsin bu çağrıyı;

Şu da bir gerçek ki sen, ölülere duyuramazsın, bir de bu davete sırtını dönen sağırlara da işittiremezsin. 22/46, 35/19...24, 10/99, 16/37

Şu bir gerçek ki, sen ölülere işittiremezsin. Dahası, bu daveti sırtını dönüp uzaklaşan sağırlara da işittiremezsin.[³³⁵¹]

[3351] Vahiy, kendine özgü bir kavramsal çerçeve içerisinde muhatabının hayat-ölüm tasavvurunu inşâ ediyor (Hayat tasavvuru için krş: “Allah yolunda ö... Devamı..

Elbette ki sen ölülere, (sesini) işittiremezsin. Arkasını dönüp kaçmakta olan sağırlara da (hak davetini) duyuramazsın.

Şüphesiz sen ölülere duyuramazsın. Arkalarına dönüp kaçarlarken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Şüphe yok ki, sen ölülere duyuramazsın ve arkalarına dönüp kaçan sağırlara da dâvetini işittiremezsin.

Şunu bil ki sen, ne ölülere sesini duyurabilirsin, ne de arkasına dönüp uzaklaşan sağırlara bu dâveti işittirebilirsin.

Sen ölülere duyuramazsın, arkalarını dönmüş kaçmakta olan sağırlara da çağrıyı işittiremezsin.

Sen mevtâya, yüz çevirüb arka döndükleri zamân sağıra da'vetini ve sözüni işitdiremezsin.

Sen ölülere dinletemezsin. Çağrını, sırtlarını döndükleri zaman , sağırlara da dinletemezsin.

Sen, ölülere duyuramazsın, arkasını dönüp gidenlere de çağrıyı işittiremezsin.

Sen ölülere söz dinletemezsin; arkasını dönüp giden sağırlara da çağrını duyuramazsın.

Sen, ölülere işittiremezsin. Eğer dönüp giderlerse, sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

bayıķ sen işittürmeyesin ölülere daħı işittürmeyesin śaġırlara oķımaķlıġı įmāna ol vaķt kim yüz döndürdiler yüz döndüricilerken.

Taḥḳīḳ sen ölüleri işitdüremezsin, daḫı işitdüremezsin ṣaġırlara du‘āyı,ḳaçan yüz ḳaytarsalar.

Şübhəsiz ki, sən nə ölülərə (haqqı) başa sala bilər, nə də dönüb gedən karlara (haqqa) çağırışı eşitdirə bilərsən!

Lo! thou canst not make the dead to hear, nor canst thou make the deaf to hear the call when they have turned to flee;

Truly thou canst not cause the dead to listen, nor canst thou cause the deaf to hear the call, (especially) when they turn back in retreat.(3311)

3311 The Prophet's responsibility was to preach and show the way. Men and women of good will had faith and accepted the Message. But he was not respon... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.