27 Mart 2025 - 27 Ramazan 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Neml Suresi 47. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâlû-ttayyernâ bike vebimen me’ak(e)(c) kâle tâ-irukum ‘inda(A)llâh(i)(s) bel entum kavmun tuftenûn(e)

Biz dediler, seninle ve yanında bulunanlarla uğrusuzluğa uğramadayız. O, uğradığınız uğursuzluk, Allah katından gelmede; hatta siz, sınanmakta olan bir topluluksunuz dedi.

Dediler ki: "Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık." (Hz. Salih) Dedi ki: "(Hayır,) Sizin uğursuzluğunuz Allah katında (yazılı)dır. (Başınıza gelenlere kendi küfür ve kötülükleriniz yol açmıştır.) Aslında, siz denenmekte (başınıza gelenlerle imtihana çekilmekte) olan bir kavimsiniz."

“Biz sende ve seninle beraber olanlarda uğursuzluk görüyoruz” diye karşılık verdiler. Salih: “Uğursuzluğunuz Allah yanında, kötü amellerinizden dolayıdır. İşin gerçeği sizler, sınanan bir toplumsunuz” dedi.

Onlar:
“- Senin ve beraberinde olan kimselerin yüzünden, uğursuzluğa uğradık, kıtlığa maruz kaldık.” dediler. Sâlih:
“Uğurlu ve uğursuz saydıklarınızın, hayır ve şerden paylarınızın, rızkınızın kendi iradî tercihlerinizin sonucu olacağı Allah katında yazılıdır. Belki siz, hayır ihsan edilerek, şerre maruz bırakılarak imtihana tâbi tutulan bir kavimsiniz.” dedi.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 4/78; 7/131; 36/19.

Dediler ki: "Biz senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık". (Salih de): "Sizin uğursuzluğunuz Allah katındadır. [2] Hayır siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz" dedi.

2.Yani sizin uğursuzluk olarak değerlendirdiğiniz başınıza gelen olaylar Allah katında yazılı olan şeylerdendir.

Dediler ki: 'Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık.' Dedi ki: 'Sizin uğursuzluğunuz (başınıza gelenler) Allah katında (yazılı)dır. Hayır, siz denenmekte olan bir kavimsiniz.'

(Onlar peygambere) dediler ki: “- Biz, sen ve beraberindekilerle (müminlerle) uğursuzluğa uğradık, (başımıza çeşitli musibetler geldi)”. Salih onlara şöyle dedi: “- Size gelen uğursuzluk, Allah katında takdir edilmiştir. Doğrusu siz, imtihana çekilen bir kavimsiniz.”

Onlar: “Senden ve seninle beraber olanlardan dolayı uğursuzluğa uğradık” dediler. Salih: “Nasibiniz Allah katından gelir. (Bu başınıza gelen uğursuzluk değil,) belki denenmeye tabi tutulan bir kavim olduğunuz içindir.”

Şöyle dediler: “Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık.” Sâlih, “Size çöken uğursuzluğun sebebi Allah katındandır. Hayır, siz imtihana çekilen bir kavimsiniz” dedi.

Onlar dediler ki: «Seninle de, yanındakilerle de uğursuzlandık», Salih dedi ki: «Uğursuzluk size Allah katından gelmiş, siz sınanmış ulussunuz»

(Onlar Ey Salih!) “Sen ve beraberindeki (mü'min)ler yüzünden uğursuzluğa uğradık.” dediler. (Salih ise:) “Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah tarafından bilinmektedir. Aslında siz (başınıza gelenlerle) imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz” dedi.

Bkz. 4/78, 7/131, 36/19

"Biz senin ve seninle berâber olanlar içün kuşların uçmasından tefe’ül itdik" didiler. Sâlih "Siz tâli’inize Allâh’ın tecrübe itmek istediği bir kavimsiniz" didi.

"Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık" dediler. Salih: "Uğursuzluğunuz Allah katındandır; belki imtihana çekilen bir milletsiniz" dedi.

Onlar, “Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler. Salih, “Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah katında(yazılı)dır. Aslında siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz” dedi.

Şöyle cevap verdiler: “Sen ve beraberindekiler bize uğursuz geldiniz.” Sâlih, “Başınıza gelenler Allah katındandır. Doğrusu siz imtihana çekilen bir topluluksunuz” dedi.

Şöyle dediler: Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık. Sâlih: Size çöken uğursuzluk (sebebi) , Allah katında (yazılı) dır. Hayır, siz imtihana çekilen bir kavimsiniz, dedi.  

 Hz. Sâlih, peygamber olunca, kendisini yalancılıkla itham ettiklerinden, Cenab-ı Allah onlara kıtlık vermişti. «Uğursuzluk» dedikleri buydu.... Devamı..

Dediler ki, "Sen ve beraberindekiler bize uğursuzluk getirdiniz." Dedi ki, " Sizin uğursuzluğunuz ALLAH'tan gelmektedir. Doğrusu siz sınava sokulan bir toplumsunuz."

Cevap verdiler: "Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık." Salih: "Size çöken uğursuzluk (sebebi) Allah katında (yazılı)dır. Belki siz imtihana çekilen bir kavimsiniz" dedi.

Biz, sen ve maıyyetindekiler ile teşe'üm ettik dediler, sizin dedi: şeâmetinizin sebebi Allaha ma'lûm doğrusu siz öyle bir kavmsiniz ki imtihan olunuyorsunuz

(Kavmi içerisindeki inkârcılar, “Ey Sâlih) senin ve beraberinde olan kimselerin yüzünden, uğursuzluğa (çeşitli musibetlere) uğradık” dediler. (Sâlih,) “Size gelen (ve) uğursuzluk, (olarak nitelendirdiğiniz musibetler, inkâr ve isyandaki ısrarınız sebebiyle bir ceza olarak) Allah tarafından size takdir edilendir. Gerçek şu ki; siz imtihân edilmekte olan bir kavimsiniz.”

“Sen ve seninle beraber olanlar bize uğursuzluk getirdiniz.” dediler. Salih: “Sizin uğursuzluğunuz Allah'ın takdirindedir. Belki sınav olunmakta olan bir toplumsunuz!” dedi.

Dediler: «Senin yüzünden ve maiyyetinde bulunan kimseler (mü'minler) yüzünden uğursuzluğa uğradık». (Saalih de:) «Sizin (bütün) amel (ve hareketler) iniz Allah nezdinde (gizli değildir, yazılı) dır. Belki siz imtihaana çekilmekde olan bir kavmsiniz» dedi.

(Onlar:) “Senin ve berâberinde bulunanların yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler. (Sâlih:) “Sizin uğursuzluğunuz(un sebebi) Allah katındadır (O takdîr etmiştir); hayır, siz imtihâna çekilen bir kavimsiniz” dedi.

(Kavmi Salih’e) “Sen ve seninle beraber olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler. O da onlara: ”Sizin uğursuzluğunuz (başınıza gelen musibetler yaptığınız kötülüklerin karşılığı olarak) Allah katından gelmektedir. Doğrusu siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz” dedi.

Kavmi Salih’e “Sen ve seninle beraber olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler. Salih de onlara ”Sizin uğursuzluğunuz (başınıza gelen musibetler yaptığınızın karşılığı olarak ) Allah katından gelmektedir. Siz, ne yapacağına karar veremez haline gelmiş bir topluluksunuz” dedi.

"Sen de senin yanındakiler de biz uğursuzluk getirdiniz." Salih dedi: "Siz uğursuzluğunuzu Allah’tan bilin. Belki de sizler sınanmakta olan kimselersiniz?"

Onlar «— Senden ve seninle beraber olanlardan dolayı bize uğursuzluk çöktü» dediler. Salih dedi ki «— Size çöken uğursuzluk, Allah yanındadır [²]. Hayır, siz fitneye düşmüş bir kavimsiniz [³].

[2] Fezasına muvafık olarak gelmiştir.[3] Küfrünüzün uğursuzluğuyle size kıtlık gelmiştir. Bakalım bilecek misiniz, bilmeyecek misiniz?

Onlar da dediler ki: “Sen ve seninle beraber olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık.” (Salih de) “Sizin uğursuzluğunuz Allah katında (malumdur). Bilakis siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz.”

Dediler ki: “Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık.” Dedi ki: “Size çöken uğursuzluk (sebebi, kendi amelleriniz olup azabı da), Allah indindedir. Hayır, siz denenmekte olan bir kavimsiniz.”

Buna karşılık zâlimler, “Ey Sâlih!” dediler, “Sen ve beraberindeki şu müminler yüzünden başımıza uğrusuzluklar yağıyor!” Sâlih ise, “Başınıza gelen ve uğursuzluk diye nitelendirdiğiniz belâlar, işlediğiniz günahlar yüzünden size Allah katından gelen bir uyarı ve cezadır! Çünkü siz, başınıza gelen iyi-kötü her şeyle imtihân edilmektesiniz!” dedi.

-“Sen ve seninle birlikte olan kimseler yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler.
“Uğursuzluğunuz Allah katındadır. Siz sınanacak bir kavimsiniz” dedi.

Halk: " Sen ve yanındakiler bize uğursuzluk getirdiniz. " Salih: " Uğursuzluğunuz Allah'tan, çünkü Allah sizi sınıyor."

Dediler ki: "Senin ve seninle beraber bulunanların yüzünden uğursuzluğa uğradık!" Salih onlara dedi ki: "Uğursuzluğunuzun sebebi kendi yaptıklarınızdandır. Sizler Rabbim tarafından sürekli denenen bir topluluksunuz. Sürekli yanlışlıklar yapıyorsunuz. Şeytana uyuyor, arzularınızı, isteklerinizi baş tacı ediyorsunuz. Birbirinize kaşı saygısız sevgisiz davranıyorsunuz. Herkesin kendini düşündüğü ortamda ortaya iyilik ve güzellik çıkmaz. Çıkarlarınız birbiriyle çatıştıkça birbirinize düşüyor, başınıza gelenleri başkalarından biliyorsunuz. Hayır, başınıza gelenlerin ve geleceklerin hepsi bizzat kendi suçunuzdur. Rabbim bütün bunların böyle olacağını kitabına yazmıştır. Başkasına suç atarak kurtulamazsınız." .

(Kavmi) şöyle demişti: “Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık.” (Salih ise) “Size gelen uğursuzluk (yapıp ettikleriniz nedeniyle) Allah katında(n gelmiş)tir. Aslında siz deneniyorsunuz.” demişti. [*]

Peygamberleri uğursuzluk sebebi saymak inkarcıların ortak özelliğidir. Bkz. A‘râf 7:131; Yâsîn 36:18-19.

(Onlar da): “Biz, zâten sen ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık.” dediler. (Salih onlara): “Size uğursuzluk (dediğiniz şeyler) Allah’tan gelmektedir. Doğrusu siz, imtihana çekilen bir topluluksunuz.” dedi.

“Biz sende ve seninle beraber olanlarda uğursuzluk görüyoruz!” ⁴⁵ diye karşılık verdiler. [Salih:] “Uğurumuz ya da uğursuzluğumuz Allah’ın elindedir!” ⁴⁶ dedi, “İşin gerçeği, sizler sınanan bir toplumsunuz!”

45 Bkz. 7. sure, 95. not.46 Zımnen, “Bütün insanların kaderini (tâir) boyunlarına dolayan Allah’tır”; bkz. 17:13 ve ilgili 17. not.

Onlar: “Sen ve seninle beraber olan kimseler yüzünden başımıza uğursuzluk geldi” dediler. – Salih: “Sizin uğursuzluk dediğiniz şey Allah katından bir yasadır. Aslında siz imtihan ediliyorsunuz. 4/79, 7/131, 36/18, 42/30

Onlar “Biz, senin ve seninle beraber olanların uğursuzluk getirdiğine inanıyoruz” dediler. (Sâlih): “Uğurunuz Allah’ın takdirindedir; kaldı ki siz (besbelli ki) sınanan bir toplumsunuz” dedi.

Onlar ise: "Bizler, senin ve sana tabi olan müminler yüzünden uğursuzluğa uğradık. (Başımıza çeşitli belalar geldi) diye cevap verdiler. Bunun üzerine Salih: Uğursuzluğunuz (kullardan değil) Allah katındandır, belki sizler (o belalarla) sınanan bir kavimsiniz. "(Rabbiniz; o belâ anlarında bakalım, bana yalvaracaklar mı diye sizi deniyor olabilir) diyerek onları tekrar uyardı.

Dediler: "Senin ve seninle beraber bulunanların yüzünden uğursuzluğa uğradık. " Dedi: "Uğursuzluğunuz(un sebebi), Allâh’ın yanındadır. Doğrusu siz (bu olaylarla) sınanan bir toplumsunuz. "

Dediler ki: «Biz seninle ve seninle beraber olanlar ile teşe'üm ettik. (Hazreti Sâlih de) Dedi ki: «Sizin şeametiniz, Allah indinde (malûm) dur. Hayır. Siz imtihana tutulur bir tâifesinizdir.»

“Biz” dediler, “senin ve sana bağlı olanların yüzünden uğursuzluğa uğradık. ”Salih: “Uğursuzluk dediğiniz şey Allah katında takdir edilmiştir. Doğrusu siz imtihana tutulan bir toplumsunuz. ” diye cevap verdi. [7, 131; 4, 78; 36, 19]

Dediler: "Senin ve seninle beraber bulunanların yüzünden uğursuzluğa uğradık." Dedi: "Uğursuzluğunuz(un sebebi), Allah'ın yanındadır (herşey O'nun takdiriyle olur). Doğrusu siz (bu olaylarla) sınanan bir toplumsunuz."

Onlar: "Biz seninle berâberinde olanlarla teşe'üm idiyoruz. (Bize uğursuz geldiniz)" didiler. Sâlih: "Sizin uğursuzluğunuz min-tarafillâhdır. Allâh Te'âlâ imtihân buyurur." didi.

“Sen ve taraftarların yüzünden huzurumuz kaçtı” dediler. Salih dedi ki; “Huzurunuzu kaçıran şey, Allah katındandır. Aslında siz, imtihandan geçirilen bir toplumsunuz.”

-Sen ve beraberindeki kimseler, bize uğursuzluk getirdiniz dediler.-Uğursuzluğunuz Allah katındandır. Esasında imtihan oluyorsunuz, dedi.

Onlar “Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler. Salih ise “Sizin uğursuzluğunuz Allah katında yazılıdır,” dedi. “Aslında siz sınanmakta olan bir topluluksunuz.”

Dediler: "Sen ve beraberindekiler yüzünden başımıza uğursuzluk geldi/sen ve beraberindekileri uğursuzluk belirtisi sayıyoruz." Dedi: "Uğursuzluk kuşunuz Allah katındadır. Daha doğrusu siz, imtihana çekilen bir topluluksunuz.

eyittiler “śoñı ŧuttuķ seni ya'nį ķaht olduġından ötürü daħı anları kim senüñ iledür.” eyitti śāliḥ “śoñı neseneñüz Tañrı ķatındadur belki siz ķavmsız śınanılursız.”

Eyitdiler: Bize senden yaman fāl geldi, senüñle olanlardan daḫı. Eyitdi:Yaman fāluñuz Tañrı Ta‘ālā ḳatındadur. Bel ki siz bir ḳavmsiz ki ‘aḳluñuzazışupdurur.

Onlar dedilər: “Bizə sənin və yanında olanların ucbatından uğursuzluq üz verdi. (Ayağınız bizə düşmədiyi üçüb pis günə qaldıq, cürbəcür müsibətlərə düçar olduq). (Saleh) dedi: “Sizin uğursuzluğunuz Allahdandır. Bəlkə də, (itaət edib-etməyəcəyinizi bilmək üçün Allah tərəfindən) imtahan olunursunuz.

They said: We augur evil of thee and those with thee. He said: Your evil augury is with Allah. Nay, but ye are folk that are being tested.

They said: "Ill omen do we augur from thee and those that are with thee". He said: "Your ill omen is with Allah. yea, ye are a people under trial."(3285)

3285 All evil unpunished is not evil condoned, but evil given a chance for reform. They are on trial, by the mercy of Allah. What they call "ill omen... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.