Vetefekkade-ttayra fekâle mâ liye lâ erâ-lhudhude em kâne mine-lġâ-ibîn(e)
(Hz. Süleyman) Kuşları denetledikten sonra dedi ki: (Hani nerede,) "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa (kaçıp) kayıplara mı karıştı (ki çağırdığım halde gelmemiştir) ?"
Kuşları araştırdı da ne oldu dedi, hüthüdü görmüyorum, yoksa bir yere mi gidip gizlendi?*
Ve bir gün ordunun kuşlar bölümüne göz gezdirirken: “Hüdhüdü niçin göremiyorum?” dedi. “Yoksa kayıplara mı karıştı?
Süleyman uçar kuvvetleri, kuşları gözden geçirdi, denetledi.
“İbibiği niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?” dedi.
Kuşları denetledi ve dedi ki: "Neden Hudhud'u göremiyorum? Yoksa kayıplardan mı oldu?
Kuşları denetledikten sonra dedi ki: 'Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?'
Bir de Süleyman kuşları teftiş etti de şöyle dedi: “- Hüdhüd'ü niye (yerinde) göremiyorum, yoksa gaiblerden mi oldu?
Ve kuşları teftiş etti. “Ne oluyor? Hüdhüdü bulamıyorum. Yoksa kaybolanlarda mı oldu?
Kuşları teftiş etti de dedi ki: “Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?”
Yoklayarak kuşlarını, dedi ki: «Göremem ben ibibiği, yoksa yitti mi?
Süleyman, ordusunun kuşlardan oluşan birliğini denetlerken dedi ki: “Hüdhüd'ü niçin göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?”
20,21. Süleyman, kuşları araştırarak: "Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplarda mı? Bana apaçık bir delil getirmelidir; yoksa onu ya şiddetli bir azaba uğratırım yahut keserim" dedi.
Süleyman, kuşlara göz atıp yokladı ve şöyle dedi: “Hüdhüd’ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?”
(Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?
Kuşları denetledi ve, "Neden hüdhüdü görmüyorum, yoksa kaçak mı?" dedi.
(Süleyman) Kuşları gözden geçirdikten sonra şöyle dedi: "Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?"
Bir de kuşları teftiş etti de bana dedi: ne oluyor hüdhüdü görmüyorum? Yoksa gaiblere mi karıştı?
Süleymân kuş topluluğunu yokladı. Sonra: “Hudhud'u niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?” dedi.
(Süleyman) kuşları araşdırıb dedi ki: «Hüdhüdü neye görmüyorum? Yoksa gaaiblerden mi oldu»?
Ve kuşları teftîş edip, şöyle dedi: “Bana ne oldu da Hüdhüd'ü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı oldu?”
Süleyman kuşu aradı ve “Bana ne oluyor ki hüdhüdü göremiyorum, yoksa kaybolanlardan birisi de o mu?”
20, 21. Başka bir gün Süleyman kuşları yokladı da dedi ki «— Niye Çavuş kuşunu göremiyorum? Yoksa gaiplere mi karıştı? [³] * Reddolunmayacak derecede bir mazeret beyan edinceye kadar onu işkenceye uğratacağım veya boğazlayacağım».*
Ve kuşları denetledikten sonra dedi ki: “Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?”
Sonra ordusundaki kuşları teftiş ederken, çavuşkuşu yani ibibik cinsinden olup, özel yeteneklerle donatılmış Hüdhüd adlı kuşun yerinde olmadığını gördü. Bunun üzerine, “Hüdhüd’ü niçin göremiyorum; yoksa görevini terk edip kayıplara mı karıştı?” dedi. Ordu içinde disiplini bozacak bu tür sorumsuzlukların ne büyük felâketlere mal olabileceğini gâyet iyi bildiğinden, işin ciddiyet ve önemini göstermek üzere şöyle dedi:
(Süleyman) kuşları1 denetledi ve: “Ben hüdhüdü2 göremiyor muyum, yoksa o kayıplara mı karıştı?” dedi.3*
Ve [bir gün] kuşlar arasında göz gezdirirken: “Hüthütü niçin göremiyorum?” dedi, “Yoksa kayıplara mı karıştı?
Yine bir gün Süleyman kuşları denetlerken: – Hüthüt’ü neden göremiyorum? Dedi. Yoksa yine kayıplara mı karıştı?
Yine o (bir gün) kuşları denetliyordu; birden sordu: “Hüdhüd’ü neden göremiyorum? Yoksa yine kayıplara mı karıştı?
Ve kuşları teftiş etti de dedi ki: «Bana ne oldu? Hüdhüd'ü göremiyorum, yoksa gaiblerden mi oldu?»
Bir de kuşları teftiş etti de: “Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı? ” dedi.
Kuşları teftiş etti, (içlerinde hüdhüdü bulamadı), dedi ki: "Neden hüdhüdü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı oldu?"
Süleyman kuşları teftiş etti. “Neden Hüdhüd’ü göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?” dedi.
Kuşları gözden geçirdi ve: -Hüdhüdü neden göremiyorum? dedi. Yoksa, kayıplara mı karıştı?
Kuşları denetlerken, “Hüdhüdü niye göremiyorum?” dedi. “Yoksa kayıplara mı karıştı?(4)*
Kuşları teftiş etti de dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?"
daħı işdedi ķuşı pes eyitti “nedür baña görmezin ibügi yā oldı mı ġāyıblardan?”
Sonra (Süleyman) quşları yoxlayıb dedi: “(Torpaq altında suyun harada olduğunu bilən) Hüdhüdü (şanapipiyi) niyə görmürəm? Yoxsa o burada yoxdur?
And he sought among the birds and said: How is it that I see not the hoopoe, or is he among the absent?
And he took a muster of the Birds; and he said: "Why is it I see not the Hoopoe? Or is he among the absentees?(3262)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |