Ta(A)llâhi in kunnâ lefî dalâlin mubîn(in)
Allah hakkı için gerçekten de biz, apaçık bir sapıklık içindeydik.
“Andolsun Allah’a, biz gerçekten apaçık bir sapkınlık içinde bulunduk,”
Allah şahittir ki, biz apaçık bir sapıklık içindeydik.
“Vallahi biz, tamamen başımıza buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içindeymişiz.”
"Allah'a andolsun, biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
'Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz,'
“-Vallahi, doğrusu biz, açık bir sapıklık içinde idik.
“Şüphesiz biz, apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”
96,97,98,99,100,101,102. Cehennemde putlarıyla çekişerek şöyle derler: “Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”
Derler ki: «Allaha ant, bizler açık bir sapkınlık içersindeydik
“Allah'a Andolsun ki biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
97. Putlar ve putlara tapanlar bütün iblîsin orduları ateşe atılacaklar, orada biri birileriyle muhâsame idecekler ve "Allâh" (Allâh hakkı içün) biz bir dalâlet-i zâhire içinde idik".
96,97,98,99,100,101,102. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
“Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”
97-98. “Vallahi, biz sizi âlemlerin rabbi ile eşit tutarken gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
Vallahi, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
"ALLAH'a andolsun, biz gerçekten çok açık bir sapıklık içinde imişiz."
"Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz."
Tallahi biz doğrusu açık bir dalâl içinde imişiz
“Allah’a yemin olsun ki, biz (dünyada iken) apaçık bir sapkınlık içindeymişiz.
“Allah'a yemin olsun ki, biz apaçık bir sapkınlık içindeymişiz.”
«Allaha andolsun, hakıykat biz apaçık bir sapıklık içinde idik».
"Vallahi biz gerçekten apaçık bir sapkınlık içindeymişiz,
96,97. Onlar orada (putlarıyla) çekişerek derler ki: “Allah'a yemîn olsun ki, (biz)elbette apaçık bir dalâlet içinde imişiz.”
Vallahi biz gerçekten açık bir sapıklık içindeymişiz. ”
“Allah’a yemin olsun ki biz açıkça bir sapkınlık içerisinde idik.”
«Allah’a ant olsun işte bizler kesin olurak apaçık birsapkınlık içinde idik.
97, 99. Tanrı/ya ant olsun ki bizler bir sapıklık içindeydik. Sizi âlemlerin Rabbiyle beraber tutuyorduk. Bizi ancak günahkârlar saptırmışlardı»;
“Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”
“Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz”
“Allah şâhittir ki, biz gerçekten de apaçık bir sapıklık içindeydik.
-“Tallahi / Allah’a yemin olsun ki biz açık bir sapkınlıktaydık”.
96,97,98. İçeride birbirileriyle çekişirlerken itiraflarda bulunacaklar: " putları kainatın sahibi ile bir tutmakla herhalde ne yaptığımızı bilememişiz.
"Vallahi biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz."
97,98. Allah’a yemin olsun: [*] Sizi âlemlerin Rabbiyle eşit saymakla doğrusu apaçık bir sapkınlık içindeymişiz.
“Vallahi gerçekten de biz, apaçık bir sapkınlık içerisindeydik.”
“Allah şahittir ki, biz apaçık bir sapıklık içindeydik,
–Hayret vallahi biz apaçık bir sapkınlık içindeymişiz ki. 15/42
"Allah’a andolsun ki biz -dünyada- apaçık bir sapıklık içinde idik."
Vallahi biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz!
«Allah'a kasem olsun, biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.»
96, 97, 98, 99, 100, 101, 102. Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz! ”“Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu. “Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz! ” “Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık! ” [36, 56; 40, 47; 7, 53; 38, 64]
Vallahi biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz!
96,97,98. Tapanlar ve tapılanlar cehennemde birbiriyle gavga iderek: "Sizi 'âlemlerin rabbiyle müsâvî tutarak 'ibâdet iylediğimizde vallâhi âşikâr dalâletde idik."
“Vallahi biz apaçık bir sapkınlık içindeydik.
-Vallahi biz, açıkça sapıklıktaydık.
“Allah'a yemin olsun, apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
"Vallahi, biz açık bir sapıklığın ta içindeymişiz."
“Tañrı-çun bayıķ olduġ-ıdı azġunlıķ içinde bellü.”
Tañrı ḥaḳḳı‐çun biz ulu azġunluḳ içinde‐y‐imişüz diyeler,
“Allaha and olsun ki, biz (haqq yoldan) açıq-aydın azmışdıq!
By Allah, of a truth we were in error manifest
"´By Allah, we were truly in an error manifest,(3183)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |