Vettekû-lleżî emeddekum bimâ ta’lemûn(e)
Çekinin o mabuttan ki bildiğiniz nimetleri vererek yardım etti size.
"Bildiğiniz (bütün) şeylerle (her türlü nimetlerle) size medet ve inayet eden (Rabbinizden) korkup (haksızlık ve ahlâksızlıktan) sakının."
Bilebildiğiniz büsbütün iyilik ve nimetleri, size sağlayan Allah'ın kitabıyla yolunuzu bulun.
“Size, o bildiğiniz şeyleri veren Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun.”
Size bildiğiniz üzere nimetleri ihsan edenden korkun.
'Bildiğiniz şeylerle size yardım edenden korkup-sakının.'
Size bildiğiniz şeyleri verenden sakının;
“Bildiğiniz şeyleri size bol bol veren.”
“Size bildiğiniz nimetleri veren Allah'tan sakının!”
Bildiğiniz yolda size yardım eyleyen Allahtan sakınınız
“Düşünebileceğiniz bütün (nimetleri) size sağlayan (Allah')ın (azabından) sakının.”
124-135. Birâderleri Hûd ânlara: "Allâh’dan korkmıyacak mısınız? Ben size emîn bir rasûl olarak geliyorum. Allâh’dan korkınız ve bana itâ’at idiniz ben sizden hiç bir ücret istemem benim ücretimi rabbu’l ’âlemîn virir. Zevkiniz içün her tepede köşkler mi inşâ ideceksiniz? İktidâr elinize geçdiği vakit cabbârlık mı ideceksiniz? Allâh’dan korkınız ve bana itâ’at idiniz. Bildiklerinizi (envâ-’ı ni’metleri) bol bol ihsân idenden, size bol bol süriler ve zürriyet bahş idenden, sizi bağçelere ve çeşmelere nâil iyleyenden korkınız, korkarım o ’azîm günde ’azâba dûçâr olacaksınız." didi.
124,125,126,127,128,129,130,131,132,133,134,135. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi.
132,133,134. “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.”
132-134. Bildiğiniz şeyleri size veren, size sürüler, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden Allah’a karşı gelmekten sakının.
132, 133, 134. Bildiğiniz şeyleri size veren, size davarlar, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden (Allah'a karşı gelmek) den sakının.
"Bildiğiniz her şeyi size vereni dinleyin."
"O Allah'tan korkun ki, size o bildiğiniz şeyleri vermekte,"
O Allahdan korkun ki size o bildiğiniz şeylere imdad buyordu
Size bildiğiniz (bunca) nimetleri veren Allah’tan sakının!
«Size bilib durduğunuz şeylerle (nimetlerle) yardım eden»,
“Bilip durduğunuz şeyler (ni'metler) ile size yardım edenden sakının!”
Ve (yine) bilmekte olduğunuz şeylerle (her türlü nimetlerle) size yardım edene (Allah’a) karşı gelmekten sakının!
“Bildiklerinizi size daha çok artıran (Rabbinizden),”
O Allah ki size, bildiğiniz gibi, bunca iyilikte bulunmuştur,
131, 134. «— Artık Allah/tan sakının, bana itaat edin. Bildiğiniz nimetlerle imdat eden Zattan sakının ki O, size davarlarla oğullarla, bahçelerle, pınarlarla imdat etmişti».
“Size bildiğiniz her şeyi veren Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olunuz.”
“Bilmekte olduğunuz şeylerle size yardım edenden korkup sakının.”
“Hayatınızda ne büyük bir öneme sahip olduğunu çok iyi bildiğinizbunca nîmetleri size bahşeden Rabb’inize karşı saygılı ve itaatkâr olun!”
“Sizi bileceğiniz şeylerle desteklemiş olandan sakınıp korunun!”.
Bildiğiniz şeylerle size yardım edene karşı kendinizi sağlama alın.
"Unutmayın ki; bildiğiniz nimetleri bolca veren Allah, yaptıklarınızı görür. Yaptıklarınız için hesaba çeker. Onun için Rabbinizden korkun!"
132,133,134. Bildiğiniz şeyleri size bolca verene yani hayvanları, çocukları, bahçeleri ve (su) kaynaklarını size bolca verene (Allah’a karşı) [takvâ]lı (duyarlı) olun!
“Düşünebileceğiniz her şeyi size bol bol veren, Allah’tan hakkıyla sakının.”
Aklınıza gelebilecek her nimeti size sunana karşı gelmekten sakının! 26/133- 134
Aklınıza gelebilecek her tür (nimeti) size lutfeden Zât’a karşı saygılı olun!
"O Allah’tan korkun ki, O, size sayısız nimetler,"
Size bildiğiniz ni’metleri bol bol veren (Allâh)dan sakının.
«Ve o Zât'tan korkunuz ki, bildiğiniz şeylerle size imdat etti.»
131, 132, 133, 134, 135. Allah'a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum! ”
Size bildiğiniz ni'metleri bol bol veren(Allah)dan korkun.
"O Allâh'dan ittikâ idin ki size bildiğiniz şeylerle imdâd itdi."
Sizin de bildiğiniz gibi size destek verenden çekinin.
Size bildiğiniz şeyleri sunandan korkun!
“O Allah'tan korkun ki, size bildiğiniz bunca nimetleri verdi.
"O bildiğiniz nimetleri önünüze yayandan korkun."
“daħı ķorķuñ andan kim arturdı size anı kim bilürsiz.”
Daḫı ḳorḳuñuz ol Tañrıdan kim size virdi siz bilgen ni‘metleri.
Qorxun o kəsdən ki, anlayıb bildiyiniz şeyləri (ne’mətləri) sizə əta etdi!
Keep your duty toward Him who hath aided you with (the good things) that ye know,
"Yea, fear Him Who has bestowed on you freely all that ye know.(3199)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |