19 Şubat 2025 - 21 Şaban 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Şu’arâ Suresi 124. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İż kâle lehum eḣûhum hûdun elâ tettekûn(e)

Hani , kardeşleri Hud, onlara demişti ki: Hala mı çekinmezsiniz?

Hani onlara kardeşleri Hud: "Siz (küfür ve kötülükten) sakınmaz mısınız (hiç Allah’tan korkmaz ve utanmaz mısınız)?" demişti.

Hani kardeşleri Hûd onlara: “Artık yolunuzu Allah'ın kitabıyla bulmayacak mısınız?” demişti.

Hani soydaşları-kardeşleri Hûd onlara:
“Hâlâ, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışmayacak, günahlardan arınıp, azaptan korunmayacak, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınıza ve özgürlüklerinize sahip çıkarak şahsiyetli davranmayacak, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde olmayacak mısınız?” demişti.

Hani kardeşleri Hud onlara demişti ki: "Siz sakınmıyor musunuz?

Hani onlara kardeşleri Hud: 'Sakınmaz mısınız?' demişti.

O vakit, kardeşleri Hûd peygamber onlara şöyle demişti: “- Siz Allah'dan korkmaz mısınız?

Hani kardeşleri Hud onlara şöyle dedi: “Sakınmayacak mısınız?

Kardeşleri Hûd, onlara şöyle dedi: “Allah'ın emirlerine karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

Hani, kardeşleri Hûd onlara demişti ki: «Sakınmaz mısınız?

Hani kardeşleri Hûd, onlara şöyle demişti: “Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?

124-135. Birâderleri Hûd ânlara: "Allâh’dan korkmıyacak mısınız? Ben size emîn bir rasûl olarak geliyorum. Allâh’dan korkınız ve bana itâ’at idiniz ben sizden hiç bir ücret istemem benim ücretimi rabbu’l ’âlemîn virir. Zevkiniz içün her tepede köşkler mi inşâ ideceksiniz? İktidâr elinize geçdiği vakit cabbârlık mı ideceksiniz? Allâh’dan korkınız ve bana itâ’at idiniz. Bildiklerinizi (envâ-’ı ni’metleri) bol bol ihsân idenden, size bol bol süriler ve zürriyet bahş idenden, sizi bağçelere ve çeşmelere nâil iyleyenden korkınız, korkarım o ’azîm günde ’azâba dûçâr olacaksınız." didi.

124,125,126,127,128,129,130,131,132,133,134,135. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi.

Hani kardeşleri Hûd, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

Kardeşleri Hûd onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmıyor musunuz?

Kardeşleri Hûd onlara şöyle demişti: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?

Kardeşleri Hud onlara demişti ki, "Erdemli davranmaz mısınız?"

Hani kardeşleri Hûd onlara şöyle demişti: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız?"

O vakıt ki kardeşleri Hûd onlara demişti: siz Allahdan korkmaz mısınız?

Hani, (bir zamanlar) *kardeşleri Hûd, onlara şöyle demişti: “(Allah’a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?

* Bu kardeşlik, soy veya kavmiyet kardeşliğidir. Din kardeşliği değildir.

Kardeşleri Hûd onlara: “Takva sahibi olmayacak mısınız?” demişti.

Hani biraderleri Hûd onlara: «(Allahdan) korkmaz mısınız?» demişdi,

O vakit kardeşleri Hûd onlara şöyle demişti: “(Allah'a karşı gelmekten)sakınmıyor musunuz?”

Hani o zaman (elçi olarak gönderilen) kardeşleri Hûd onlara: ‘’Siz (inkâr, isyan, zulüm, azgınlık ve kötü işlerden) sakınmaz mısınız?’’ demişti.

Kardeşleri Hud kavmine “Korunmaz mısınız?”

O gün soydaşları Hud da onlara dedi: «Siz Allah’tan sakınmaz mısınız?

Hani kardeşleri Hud onlara demişti ki, «— Sakınmayacak mısınız?;

Hani kardeşleri Hûd onlara demişti: “Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olmayacak mısınız?”

Hani onlara kardeşleri Hûd, “Sakınmaz mısınız?” demişti.

Hani kardeşleri gibi yakından tanıdıkları Hûd, onlara seslenerek, “Ey halkım!” demişti, İsyankârlıktan, zulüm ve haksızlıktan hâlâsakınmayacak mısınız?”

Hani, onlara kardeşleri Hûd dedi ki: -“Sakınıp korunmaz mısınız?”.

124,125. Hemşehrileri Hûd kendilerine: " Geleceğinizi sağlama almalısınız? // Ben sizin için güvenilir bir elçiyim.

Kardeşleri Hud onlara demişti ki: "Allah’ın azabından korunmaz mısınız?"

Kardeşleri Hud onlara şöyle demişti: “(Allah’a karşı) [takvâ]lı (duyarlı) olmaz mısınız?

Kardeşleri Hûd onlara: “(Allah’tan) hakkıyla sakınmayacak mısınız?” dedi.

Hani, kardeşleri Hûd ⁵⁵ onlara: “Artık, Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşımayacak mısınız?” demişti.

55 Bkz. 7:65 ve ilgili 48. not.

Kardeşleri Hud onlara: Siz Allah’a karşı gelmekten hiç sakınmıyor musunuz? Demişti. 7/65

Hani bir zamanlar onlara da soydaşları Hûd şöyle demişti: “Hâlâ sorumlu davranmayacak mısınız?

Kardeşleri Hud, bir vakit onlara: "Siz, Allah’tan korkmaz mısınız?"

Kardeşleri Hûd onlara: "(Allah’tan) Korunmaz mısınız?" demişti.

O vakit ki, onlara kardeşleri Hûd dedi ki: «Korkmaz mısınız?»

124, 125, 126, 127. Kardeşleri Hûd onlara şöyle dedi: “Hâlâ inkâr ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Öyleyse Allah'a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin! Bu hizmetten ötürü sizden hiç bir ücret istemiyorum. Benim ücretimi verecek olan ancak Rabbülâlemin'dir. [25, 4-5; 16, 24]

Kardeşleri Hud onlara: "Korunmaz mısınız?" demişti.

Onlara kardaşları Hûd: "Allâh'dan korkmaz mısınız?"

Bir gün kardeşleri Hud onlara “Allah’tan çekinmez misiniz!” dedi.

Kardeşleri Hûd onlara:-Hiç Allah'tan korkmuyor musunuz? demişti.

Kardeşleri Hud onlara “Sakınmıyor musunuz?” demişti.

Kardeşleri Hûd onlara: "Siz hiç sakınmıyor musunuz?" demişti.

ol vaķt kim eyitti anlara ķarındaşları hūd peyġamber “ay ķorķmaz misiz?”

Ol vaḳt kim eyitdi özlerine ḳarındaşları Hūd: Niçün Tañrıdan ḳorḳmazsız?

O zaman ki, qardaşları Hud onlara dedi: “Məgər (küfr etməyinizə, peyğəmbərləri yalançı saymağınıza görə Allahın əzabından) qorxmursunuz?

When their brother Hud said unto them: Will ye not ward off (evil)?

Behold, their brother Hud said to them: "Will ye not fear ((Allah))?


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.