Feftah beynî vebeynehum fethan veneccinî vemen me’iye mine-lmu/minîn(e)
Sen, onlarla benim aramda hükmet ve beni de kurtar, inananlardan benimle beraber bulunanları da.
"Ya Rab (artık) benimle onların (inanmayanların) arasını ayır. Beni ve beraberimdeki mü’minleri kurtar" (diye yakarmıştı.)
Artık benimle onlar arasını hükmederek ayır ve benimle beraber olan mü'minleri kurtar.”
Artık benimle onların aralarında hüküm ver ve beni ve benimle beraber olan mü'minleri kurtar."
'Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birlikte olan mü'minleri kurtar.'
Artık benimle onların arasındaki hükmü sen ver ve hem beni, hem de beraberimde olan müminleri kurtar.”
117, 118. Nuh: “Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı. Benimle onlar arasında hükmünü ver. Beni ve benimle beraber inananları kurtar..” dedi.
117,118. Nûh, “Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı, benimle onların arasında sen hüküm ver! Beni ve beraberimdeki inananları kurtar!” dedi.
Aramızda gereğince sen hükmet; kurtarasın beni de, benimle inanlı olanları da!»
Artık onlarla benim aramda sen hükmet! Beni ve benimle birlikte olan inananları kurtar!”
117, 118. Nûh "Yâ rabbî benim kavmim bana yalancı diyor benim ile ânlardan birimizi intihâb it. Beni ve bana îmân idüb de beni ta’kîb idenleri halâs iyle" didi.
117,118. Nuh: "Rabbim! Milletim beni yalanladı. Benimle onların arasında Sen hüküm ver. Beni ve beraberimdeki inananları kurtar" dedi.
“Artık onlarla benim aramda sen hükmet. Beni ve benimle birlikte olan mü’minleri kurtar.”
Artık benimle onların arasındaki durumu sen hükmünle açıklığa kavuştur, beni ve beraberimdeki müminleri kurtar!”
Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar.
"Benimle onların arasını aç; beni ve beraberimdeki inananları kurtar."
"Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar."
Artık benimle onların arasını nasıl ayırd edeceksen et de bana ve beraberimdeki mü'minlere necat ver
117-118. (Nûh, ezelî ve ebedî ilmi ile her şeyi bilen Rabbine, kulluğunun gereği olarak yalvararak, şöyle) dedi: “Rabbim, şüphesiz kavmim beni yalanladı. (Artık) benimle onların (inanmayanların) arasını, (onlara vereceğin bir azap hükmü ile) ayır. Beni ve beraberimdeki mü’minleri de (onlara gelecek olan azaptan) kurtar.”
“Artık benim onlarla işimi tamamen bitir. Beni ve benimle beraber iman edenleri kurtar.” dedi.
«Binâen'aleyh benimle onların arasındaki hükmü Sen ver de beni ve berâberimdeki mü'minleri kurtar».
“Artık, benimle onların arasını ayırarak aç (aramızda hüküm ver); beni ve benimle berâber bulunan mü'minleri de kurtar!”
‘’Benimle onların arasında sen hüküm ver! Beni ve beraberimdeki inananları (onların zulüm ve kötülüklerinden) kurtar!” dedi.
“Benimle, beni yalanlayanların arasını kesinlikle ayır, beni ve benimle beraber inanmış olanları da kurtar” dedi.
Artık benimle birlik olanların arasını Sen yargıla. Beni de, benimle birlikte inananları da Sen kurtar.»
117, 118. Nuh dedi ki «— Yâ Rab! Kavmim beni yalancı saydılar, benimle onların arasında lâyıkıyle hükmet, beni de, benimle beraber mü/min olanları da kurtar».
“Benimle onların arasında hükmü Sen ver [f’eftah]. Beni ve benimle beraber olan mü’minleri kurtar.”
“Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır da beni ve benimle birlikte olan müminleri kurtar.”
“Öyleyse, benimle onlar arasında nihâî hükmünü ver; beni ve benim yanımda yer alan müminleri bu zâlimlerin elinden kurtar yâ Rab!”
“Artık benim ve onların aramızı iyice aç! Beni ve Müminler’den benimle birlikte olan kimseleri kurtar!”.
117,118. Nuh: " Ya Rab! halkım beni yalanladı. // Bari benimle onlar arasını adamakıllı aç da beni ve yanımdaki müminleri kurtar. "
"Benimle inkâr edenlerin arasını aç! Aramızda adaletle hükmünü ver! Kim haklı kim haksız ortaya çıksın! Beni, benimle beraber olan müminleri azabından koru! Rahmetinle kucakla! Bana yardım et!"
Benimle onlar arasında hükmünü ver ve hem beni hem de benimle birlikte inananları kurtar!” demişti.
(Devamla): “Artık benimle onların arasını nasıl ayırt edeceksen et de beni ve beraberimdeki mü’minleri kurtar!” (dedi.)
bunun için, benimle onlar arasındaki gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koy; ⁵² beni ve benimle beraber olan müminleri kurtar!”
Artık sen benimle onların arasında kesin bir hüküm ver, beni ve benimle birlikte inananları kurtar.” 71/sure
artık benimle onlar arasında kesin bir hüküm[³²³⁶] ver ve hem beni hem de benimle birlikte olan mü’minleri kurtar!”
"Artık benimle onlar arasında hükmünü Sen ver!.. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar" diye dua ve niyazda bulundu.
Benimle onların arasını aç (aramızda hükmet), beni ve benimle beraber bulunan mü’minleri kurtar!
«Artık benim aram ile onların aralarını bir feth ile fethet ve benimle beraber olan mü'minleri necâta erdir.»
117, 118. Nûh: “Ya Rabbî, dedi, halkım beni yalancı saydı. Artık benimle onlar arasındaki hükmünü Sen ver, beni ve beraberimdeki müminleri Sen halas eyle ya Rabbî! ” [54, 10-14]
Benimle onların arasını aç (aramızda hükmet), beni ve benimle beraber bulunan mü'minleri kurtar!
"Benimle onların arasını feth iyle ve beni mü'minlerden benimle berâber olanları kurtar" didi.
Artık benimle onların arasını iyice aç; beni ve beraberimdeki müminleri bunlardan kurtar” dedi.
Artık sen benimle onların arasında nasıl ayıracaksan ayır, beni ve yanımdaki müminleri kurtar.
“Benimle onlar arasında hükmünü ver; beni ve beraberimdeki mü'minleri kurtar.”
"Artık benimle onlar arasını iyice aç; beni ve beraberimdeki müminleri kurtar."
“pes hükm eyle benüm aramda daħı anlaruñ arasında hükm eylemek daħı ķurtar beni daħı anları kim benüm-ile-dür mü’minlerden.”
Pes ḥükm eyle benümle anlar ortasında. Daḫı ḳurtar beni, benümle olanmü’minleri daḫı.
Artıq mənimlə onlar arasında Sən hökm ver, məni və mənimlə birlikdə olan mö’minləri (bu əzabdan) qurtar!
Therefor judge Thou between us, a (conclusive) judgment, and save me and those believers who are with me.
"Judge Thou, then, between me and them openly, and deliver me and those of the Believers who are with me."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |