İn enâ illâ neżîrun mubîn(un)
Ben ancak, apaçık bir korkutucuyum.
"Ben, ancak, apaçık bir uyarıcıyım. (Yaptıklarınızın hesabını ve Allah’ın azabını bildirmekteyim.)"
Ben sadece gerçekleri, apaçık dile getiren bir uyarıcıyım.”
“Ben kesinlikle, sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcıyım.”
Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
'Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım.'
Ben ancak açık bir korkutucuyum.”
“Ben ancak, apaçık bir uyarıcıyım.”
112,113,114,115. Nûh dedi ki: “Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Onların hesabı Rabbime aittir, düşünsenize! Ben iman edenleri kovacak değilim. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”
Ancak açık bir kocunduranım»
“Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”
112-115. Nûh "Benim ânların yapdıklarından haberim yokdur ânlar yapdıklarının hesâbını Allâh’a vireceklerdir. Anlamıyor mısınız? Îmân idenleri (esâfil dahî olsa) ben red idemem ben yalnız açıkdan teblîgâtda bulunur bir rasûlüm" didi.
112,113,114,115. Nuh: "Onların yaptıkları hakkında bir bilgim yoktur; hesabları Rabbime aittir, düşünsenize! Ben inananları kovacak değilim. Ben sadece açıkça uyarıcıyım" dedi.
“Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”
Ben sadece gerçekleri apaçık ortaya koyan bir uyarıcıyım.”
Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.
"Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
"Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
Ben ancak açık, bir nezirim
Ben, sadece apaçık bir uyarıcıyım.”
“Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım.”
«Ben (gelecek tehlikelerle) apaçık korkutandan başka (bir kimse) de değilim».
“Ben sâdece apaçık bir korkutucuyum.”
Ben ancak (gerçekleri) açıklayan bir uyarıcıyım.
“Ben yalnızca açıkça uyarıcıyım” dedi.
Ben ancak açıktan açığa uyarıcıyım, okadar.»
Ben açık söyler, Allah azabıyle korkutucu bir peygamberden başka bir şey değilim.
“Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”
“Ben, yalnızca apaçık bir uyarıp korkutucuyum.”
“Çünkü ben, sadece açık ve net olarak gerçekleri dile getiren bir uyarıcıyım.”
“Ben ancak açıkça bir uyarıcıyım”.
114,115. Ben inananları kovamam. // Benim görevim sadece uyarmaktır. "
"Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım! Sizleri uyardığım gibi onları da Allah’ın azabıyla uyarırım!"
“Ben ancak açık bir uyarıcıyım.” (dedi)
ben sadece (gerçekleri) apaçık dile getiren bir uyarıcıyım”.
Çünkü ben sadece apaçık bir uyarıcıyım. 51/51
Çünkü ben, (hakkı) tüm açıklığıyla (ortaya koyan) bir uyarıcıdan başkası değilim.”
"Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım." (Sizlere Rabbinizin emir ve yasaklarım tebliğ ediyorum ve böyle şirk ile küfürde direndiğiniz takdirde üzerinize büyük bir bela ineceğini bildirerek hepinizi uyarıyorum) dedi.
Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım
«Ben apaçık bir korkutandan başka değilim.»
114, 115. Ben iman edenleri asla kovamam. Ben sadece açıkça uyaran bir elçiyim. ”
Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.
"Ben ancak halkı 'azâb ile korkudıcıyım." didi.
Ben sadece açık uyarılarda bulunan bir kişiyim” dedi.
Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.
“Ben ancak apaçık uyarıcıyım.”
"Ben sadece açık bir biçimde uyarmaktayım."
“degülin ben illā ķorķudıcı bellü.”
Sen degülsin, illā āşikāre ḳorḳudıcı.
Mən yalnız (günahkarları Allahın əzabı ilə) açıq-aşkar qorxudan bir peyğəmbərəm!”
I am only a plain warner.
"I am sent only to warn plainly in public."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |