Vemâ enâ bitâridi-lmu/minîn(e)
Ve ben, inananları kovamam.
"Ve ben (siz fakir ve hakir görüyorsunuz diye asla) mü’min olanları kovacak değilim."
Bunun içindir ki, inandığını söyleyenleri yanımdan kovacak değilim.
“Ben mü'minleri meclisimden kovamam.”
Ben mü'minleri kovacak değilim.
'Ve ben mü'min olanları kovacak değilim.'
Hem ben müminleri koğucu değilim.
“Ve ben, inananları kovamam.”
112,113,114,115. Nûh dedi ki: “Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Onların hesabı Rabbime aittir, düşünsenize! Ben iman edenleri kovacak değilim. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”
Kovamam inanmış bulunanları
“Ben inananları kovacak değilim.”
112-115. Nûh "Benim ânların yapdıklarından haberim yokdur ânlar yapdıklarının hesâbını Allâh’a vireceklerdir. Anlamıyor mısınız? Îmân idenleri (esâfil dahî olsa) ben red idemem ben yalnız açıkdan teblîgâtda bulunur bir rasûlüm" didi.
112,113,114,115. Nuh: "Onların yaptıkları hakkında bir bilgim yoktur; hesabları Rabbime aittir, düşünsenize! Ben inananları kovacak değilim. Ben sadece açıkça uyarıcıyım" dedi.
“Ben inananları kovacak değilim.”
Ben iman etmiş kimseleri kovacak değilim.
Ben iman eden kimseleri kovacak değilim.
"Kesinlikle hiç bir inananı kovamam."
"Hem ben iman edenleri kovmaya memur değilim."
Hem ben iyman edenleri koğmaya me'mur değilim
Ve ben, (siz fakir ve hakir görüyorsunuz, diye) mü’minleri (yanımdan) kovacak da değilim.
“İnananları kovacak değilim.”
«Ve ben o mü'minleri (sizin hatırınız için) tardedici de değilim».
“Ben mü'minleri (yanımdan) kovucu da değilim.”
Ve ben inanan kimseleri (sizin hatırınız için asla) kovacak değilim.
“Dolaysıyla bana inananları benim dışlamam mümkün değil.”
Ben inanırları yanımdan kovacak değilim ya.
Ben iman getirenleri kovacak değilim.
“Ben mü’minleri asla kovacak değilim.”
“Ve ben mümin olanları kovacak değilim.”
“Dolayısıyla ben, sizi rahatsız ediyorlar ve kendilerini beğenmiyorsunuz diye inananları yanımdan kovacak değilim.”
“Ben Müminler’i kovacak değilim”.
114,115. Ben inananları kovamam. // Benim görevim sadece uyarmaktır. "
"Ben müminleri sizin sözleriniz ve suçlamalarınızla yanımdan kovacak değilim!"
Ben müminleri asla (yanımdan) kovamam.
“Hem ben, îman edenleri kovamam.”
Bunun içindir ki, inandığını söyleyenleri yanımdan kovacak değilim;
Hem ben, inanan kimseleri yanımdan kovacak değilim. 6/35
Üstelik ben inananları yanımdan kovacak değilim.[³²³⁴]
"Elbette inananları (yanımdan) kovacak değilim."
Ben inananları kovacak değilim.
«Ve ben mü'minleri tard edici değilim.»
114, 115. Ben iman edenleri asla kovamam. Ben sadece açıkça uyaran bir elçiyim. ”
Ben inananları kovacak değilim.
"Ben mü'minleri nezdimden tard idici değilim."
Ben müminleri yanımdan kovamam.
Ben, müminleri kovacak değilim.
“Ben mü'minleri kovacak değilim.
"Ben iman etmiş insanları kovamam."
“daħı degülin ben ķovucı mü’minleri.”
Daḫı men mü’minleri sürmez‐men.
Və mən iman gətirənləri qovan da deyiləm!
And I am not (here) to repulse believers.
"I am not one to drive away those who believe.(3190)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |