Vemâ erselnâke illâ mubeşşiran veneżîrâ(n)
Ve biz seni, ancak müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik.
(Ey Nebim!) Biz Seni sadece ve ancak bir müjde verici ve uyarıp-ikaz edici olarak gönderdik.
Bununla birlikte ey peygamber! Biz seni yalnızca müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni ancak rahmetimizi, merhametimizi, ihsanımızı, sevgimizi müjdeleyici; sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcı olarak özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirip gönderdik.
Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni yalnızca bir müjdeci ve uyarıp-korkutucu olarak gönderdik.
Halbuki biz, seni ancak, müminlere bir müjdeci, kâfirlere bir korkutucu olarak gönderdik.
Ve Biz, seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni, ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Ancak biz seni, müjdeleyici, kocundurucu olarak göndermişiz
Biz seni ancak tebşîr ve tehdîd içün gönderdik.
Biz seni sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz, seni ancak bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni sadece bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
(Resûlüm!) Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni bir müjdeleyici ve uyarıcı olmaktan başka bir görevle göndermedik.
(Halbuki) biz seni ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Halbuki seni mahzâ bir mübeşşir ve nezîr olarak gönderdik
(Resûlüm!) Biz seni ancak bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Biz, seni haberci ve uyarıcı olmanın dışında başka bir şey için göndermedik.
Biz seni (müminlerin) bir müjdeci (si), (kâfirlerin) bir korkutucu (su) olmakdan başka (bir sıfatla) göndermedik.
(Ey Resûlüm!) Seni ancak bir müjdeleyici ve bir korkutucu olarak gönderdik.
(Ey Resulüm! Hâlbuki) biz seni (bütün insanlara) ancak müjdeci ve uyarıcı olmaktan başka bir amaçla göndermedik.
Biz seni yalnızca müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni ancak bir müjdeleyici, bir uyarıcı olarak gönderdik.
Biz, seni yalnız müjdeleyici, Allah azabıyle korkutucu olarak gönderdik.
(Ey Peygamber!) Biz seni ancak bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni yalnızca bir müjde verici ve uyarıp korkutucu olarak gönderdik.
İşte bunun içindir ki, ey Muhammed, Biz seni ancak bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Seni ancak bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Resulüm! Biz seni hem müjdeci hem de uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik!
(Ey Muhammed!) Biz, seni sadece bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Bununla birlikte, [ey Peygamber,] Biz seni yalnızca bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz, seni sadece bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. 11/12, 18/1...3, 19/97, 33/45...48
Ve Biz seni yalnızca bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
(Ey Muhammed) biz seni sadece bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz, seni ancak bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni göndermedik, ancak bir müjdeleyici ve bir korkutucu olarak (gönderdik).
Biz seni sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
(Yâ Muhammed) Biz seni mü'minleri müjdeleyici ve kâfirleri korkudıcı gönderdik.
Seni sadece müjdeci ve uyarıcı gönderdik.
Biz, seni ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz seni sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
daħı viribimedük seni illā muştılayıcı daħı ķorķıdıcı.
Daḫı biz göndermedük yā Muḥammed, illā muştılamaġ‐ıçun, daḫıḳorḳutmaġ‐ıçun.
(Ya Rəsulum!) Biz səni yalnız (mö’minlərə Cənnətlə) müjdə verən və (kafirləri cəhənnəm əzabı ilə) qorxudan bir peyğəmbər olaraq göndərdik.
And We have sent thee (O Muhammad) only as a bearer of good tidings and a warner.
But thee We only sent to give glad tidings and admonition.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |