Velev şi/nâ lebe’aśnâ fî kulli karyetin neżîrâ(n)
Eğer dilemiş olsaydık, her kasabaya (ayrı) bir uyarıcı (nebi ve elçi) gönderirdik (ama yine de dinleyip uymazlardı).
Ve dileseydik her şehre, bir korkutucu gönderirdik.
Eğer dileseydik, her kasabaya bir uyarıcı peygamber gönderirdik.
Şâyet sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı her ülkede-her beldede sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere bir uyarıcı, bir peygamber görevlendirirdik.*
Eğer dileseydik her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.
Eğer dilemiş olsaydık, her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.
Eğer dileseydik, her memleket halkına bir peygamber gönderirdik (ve böylece senin yükünü hafifletirdik).
Eğer dileseydik, her şehre bir uyarıcı peygamber gönderirdik. [O kâfirler; “Her şehre ayrı bir peygamber gelmeli değil mi idi?” diyorlar.]
Biz, her ülkeye bir uyarıcı göndermeyi diledik.
Eğer biz isteseydik, her kente ayrı bir kocunduran gönderirdik
(Ey Resul!) Dileseydik her memlekete/kasabaya bir uyarıcı gönderirdik (ve böylece yükünü hafifletirdik).*
Dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.
Dileseydik her memlekete bir uyarıcı gönderirdik.
(Resûlüm!) Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.
Dileseydik her kente bir uyarıcı gönderirdik
(Habibim!) Şayet dileseydik elbette her köye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.
Dilese idik elbet her köyde bir nezîr gönderiridik
Eğer dileseydik, elbette her beldeden bir uyarıcı çıkarırdık.
Eğer dileseydik muhakkak ki her kasabaya (fenalıkların aakıbetinden) korkutucu birer (peygamber) gönderirdik.
Hâlbuki dileseydik, elbette her şehre (âkıbetlerinden haber veren) bir korkutucu(peygamber) gönderirdik.
Biz dileseydik her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.
Biz, dileseydik her bir kasabaya Allah azabıyle korkutucu peygamber gönderirdik [⁷].*
Eğer dilemiş olsaydık, her ülkeye bir uyarıp korkutucu (peygamber) gönderirdik.
Eğer dileseydik, her şehre ayrı bir uyarıcı Peygamber gönderirdik. Fakat hikmetimiz gereğince, yalnızca seni elçi olarak seçtik ve kıyâmete kadar tüm insanlığın önderi ve rehberi kıldık.
Eğer dileseydik, elbette her köye bir Peygamber gönderirdik.
Eğer dileseydik, [önceki çağlarda olduğu gibi] her topluma [ayrı] bir uyarıcı gönderirdik; 40
Eğer biz dileseydik her beldeye ayrı bir uyarıcı gönderirdik. 13/7, 16/36, 17/15, 35/24
Hem eğer tercih etmiş olsaydık, (geçmişte olduğu gibi) elbette her topluma (ayrı) bir uyarıcı gönderirdik.[3139]*
Ve eğer dilemiş olsa idik elbette her karyeye de bir korkutucu gönderirdik.
Eğer isteseydik her şehre bir uyarıcı peygamber gönderirdik. [6, 19-92; 11, 17; 7, 158]
Eğer biz dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.
Tercihi farklı yapsaydık (her topluluk yerine[*]) her beldeden bir uyarıcı çıkarırdık.*
İsteseydik her kasabaya uyarıcı gönderirdik.
Dileseydik, Biz her beldeye bir uyarıcı gönderirdik.
Eğer dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.
daħı eger dilesedük viribiye-y-idük her bir köyde ķorķudıcı.
Əgər istəsəydik, hər məmləkətə (insanları əzabımızla) qorxudan bir peyğəmbər göndərərdik. (Lakin səni, Ya Rəsulum, ən böyük şərəfə nail edib bütün bəşəriyyətə peyğəmbər göndərdik).
If We willed, We could raise up a warner in every village.
Had it been Our Will, We could have sent a warner to every centre of population.(3109)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |