Ve-iżâ raevke in yetteḣiżûneke illâ huzuven ehâżâ-lleżî be’aśa(A)llâhu rasûlâ(n)
Onlar Seni gördükleri zaman, Seni sadece alay konusu edinmektedirler: "Allah'ın elçi olarak gönderdiği bu mu?" (diyerek kendi akıllarınca ve ayarlarınca güya dalga geçilmektedir.)
Seni, gördükleri zaman da Allah bunu mu peygamber olarak gönderdi diye alaya alıyorlar.
Onlar seni gördükçe: “Allah'ın peygamber olarak gönderdiği bu mu?” diye hep seni alaya alıyorlar.
Seni gördükleri zaman:
“Bu mu, Allah'ın özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, Rasul olarak görevlendirdiği!” diyerek hep seni alay konusu yapıyorlar.*
Seni gördüklerinde, ancak alaya alırlar: "Allah'ın Peygamber olarak gönderdiği bu mu?
Seni gördükleri zaman, seni yalnızca alay konusu edinmektedirler: 'Allah'ın, elçi olarak gönderdiği bu mu?'
(Ey Rasûlüm, Mekke kâfirleri) seni gördükleri vakit, seni yalnız bir eğlence yerine tutuyorlar: “- Bu mu, Allah'ın peygamber diye gönderdiği?” diyorlar...
Seni gördükleri zaman, ancak alaya alıyorlar. “Allah’ın elçi olarak gönderdiği adam bu mudur?”
Seni gördüklerinde, seni alaya almaktan başka bir şey yapmazlar ve şöyle derler: “Allah'ın, peygamber olarak gönderdiği bu mu?”
Seni gördüklerinde: «Allahın, peygamber olmak üzere gönderdiği bu mudur?» diye alay ederler
41-42. Seni gördükleri zaman, seninle yalnızca alay ediyorlar ve “Allah'ın, resul olarak gönderdiği bu mudur? Eğer onlara (putlarımıza) sıkıca sarılmasaydık, bizi neredeyse tanrılarımızdan uzaklaştıracaktı!” (diyorlar.) Fakat azabı gördükleri zaman (doğru) yoldan uzaklaşan kişinin kim olduğunu bilecekler!
Seni gördükleri zaman, "Allah'ın gönderdiği elçi bu mudur?" diye alaya almaktan başka birşey yapmazlar.
41,42. Onlar seni görünce ancak eğlenceye alırlar. “Allah’ın peygamber olarak gönderdiği adam bu mu? Biz, ilâhlarımıza sımsıkı sarılmasaydık neredeyse bizi ilâhlarımızdan uzaklaştıracaktı” (derler.) Onlar yakında azabı gördükleri zaman, yolca kimin daha sapık olduğunu görecekler.
Seni gördükleri zaman: «Bu mu Allah'ın peygamber olarak gönderdiği!» diyerek hep seni alaya alıyorlar.
Seni her gördüklerinde seni alaya alırlar: "ALLAH'ın elçi olarak gönderdiği kişi bu mu?"
Seni gördükleri zaman "Bu mu Allah'ın Peygamber olarak gönderdiği?" diye hep seni alaya alıyorlar.
Senide gördükleri vakıt sırf bir eğlence yerine tutuyorlar, bumu o Allahın Peygamber diye gönderdiği? diyorlar
Seni gördükleri zaman: “Allah'ın resul olarak gönderdiği bu mu?” diye alay konusu ediniyorlar.
Seni gördükleri vakit «Bu mu Allahın peygamber olarak gönderdiği?» (derler), seni bir eğlenceden başka bir şey edinmezler.
Seni gördükleri zaman, seni ancak alaya alıyorlar da: “Bu mu Allah'ın peygamber olarak gönderdiği?” (diyorlar).
Seni ne zaman görseler “Allahın elçi olarak gönderdiği bu mu? Diye hemen alaya alıyorlar.
41, 42. Onlar seni görünce eğlenceye almaktan başka bir şey yapmazlardı: «— Allah/ın gönderdiği peygamber bu mu? Mâbutlarımızın ibadetinde sabır ve sebat göstermeseydik az kaldı bizi onların ibadetinden saptıracaktı» derlerdi. Onlar yakında azabı görecekleri zaman yoldan sapanların kim olduğunu anlayacaklardır.
Seni gördükleri zaman, yalnızca alay konusu edinmektedirler. “Allah'ın, peygamber olarak gönderdiği bu mu (demektedirler)?”
Ey Peygamber! İnkârcılar seni her gördüklerinde, “Bu mu Allah’ın elçi olarak gönderdiği?” diyerek seni alaya alıyorlar.
(Ey Muhammed! Onlar,) seni her gördüklerinde: “Allah’ın Peygamber olarak gönderdiği (adam) bu mu?” diyerek, sürekli seninle alay ediyorlar.
Bunun içindir ki, [ey Muhammed,] ne zaman senden söz etseler, mutlaka, “Allah'ın bize rasûl olarak gönderdiği kişi bu mu?” diyerek, seni alay, eğlence konusu yapıyorlar.
Bir de ne zaman seni görseler sırf seninle alay etmek için: Allah elçi göndermek için bula bula seni mi bulmuş? 11/12, 15/6, 17/45...47, 38/8, 43/31
Bir de ne zaman seni görseler, sırf seninle alay etme amacıyla “Ne yani, Allah Elçi diye bunu mu gönderdi?[3129]*
Ve seni görünce de seni ancak bir eğlence yerine tutuyorlar, «Allah'ın peygamber gönderdiği bu mudur?» diyorlar.
Seni gördüklerinde mutlaka seni alaya alır ve: “Allah'ın, elçi olarak gönderdiği bu şahıs mı imiş! Bula bula bunu mu bulmuş? ” [21, 36; 13, 32]
Seni gördükleri zaman, mutlaka seni eğlence konusu yapıyorlar; "Allah bunu mu elçi göndermiş?"
Seni görünce sadece hafife alıyor; “Allah elçi olarak bunu mu görevlendirmiş?” diyorlar.
Seni gördükleri zaman:-Bu mu Allah'ın gönderdiği elçi? diye alay etmekten başka bir şey yapmazlar.
Seni ne zaman görecek olsalar alaya alır ve derler ki: “Allah bula bula bunu mu peygamber gönderdi?
Seni gördüklerinde, şu şekilde alaya almaktan başka şey yapmazlar: "Allah, resul olarak şunu mu gönderdi?!"
daħı ķaçan kim gördiler seni dutmazlar seni illā yañśuya “ay uşbu mıdur ol kim viribidi Tañrı yalavaç?”
(Ya Rəsulum!) Onlar səni gördükdə ancaq məsxərəyə qoyur (və belə deyirlər): “Allahın peyğəmbər göndərdiyi şəxs budurmu?
And when they see thee (O Muhammad) they treat thee only as a jest (saying): Is this he whom Allah sendeth as a messenger?
When they see thee, they treat thee no otherwise than in mockery: "Is this the one whom Allah has sent as a messenger?"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |