2 Mayıs 2024 - 23 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Furkân Suresi 35. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velekad âteynâ mûsâ-lkitâbe vece’alnâ me’ahu eḣâhu hârûne vezîrâ(n)

Andolsun ki biz Musa'ya kitap verdik ve kardeşi Harun'u, ona vezir ettik.

Andolsun, Biz Musa’ya da kitabı verdik ve beraberinde kardeşi Harun’u da ona yardımcı kıldık.

Gerçek şu ki, Muhammed'den çok önce, biz Musa'ya kitap verdik ve kardeşi Harûn'u, görevinde O'na yardımcı kıldık.

Andolsun, biz, Mûsâ'ya kutsal kitabı verdik. Kardeşi Hârûn'u da ona vezir olarak tayin ettik.

Andolsun biz Musa'ya kitabı verdik ve kardeşi Harun'u onun yanında yardımcı kıldık.

Andolsun, biz Musa'ya kitabı verdik ve onunla birlikte kardeşi Harun'u yardımcı kıldık.

Gerçekten Mûsa'ya o kitabı (Tevrat'ı) verdik ve ona kardeşi Harûn'u beraberinde vezir (yardımcı) yaptık.

Andolsun! Biz Musa’ya Kitabı verdik. Onunla beraber kardeşi Harun’u da, ona yardımcı yaptık.

Andolsun biz, Mûsâ'ya kitabı verdik, kardeşi Hârûn'u da ona yardımcı tayin ettik.

Biz Musa'ya kitap verip, karındaşı Harun'u da ona yardımcı kıldık

Andolsun ki, biz Musa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik ve kardeşi Harun'u görevinde ona yardımcı kıldık.

Mûsâ’ya kitâb virdik ve âna vezir olarak birâderi Hârûn’ı virdik.

And olsun ki Musa'ya Kitap verdik, kardeşi Harun'u da kendisine vezir yaptık.

Andolsun, Biz, Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik ve kardeşi Hârûn’u da ona yardımcı kıldık.

Gerçek şu ki biz Mûsâ’ya da kitap vermiş, kardeşi Hârûn’u onun yanında yardımcı tayin etmiştik.

Andolsun biz Musa'ya Kitab'ı verdik, kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık.

Biz Musa'ya kitabı vermiş ve kardeşi Harun'u da kendisine yardımcı olarak atamıştık.

Andolsun ki Musa'ya kitap verdik, kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık.

Celâlim hakkı için Musâya o kitabı verdik, biraderi Harûnu da maıyyetinde vezir yaptık

Kasem olsun ki, biz Mûsâ’ya Kitâb’ı (Tevrât’ı) verdik ve kardeşi Hârûn’u da ona yardımcı kıldık.

Ant olsun ki Musa'ya kitabı verdik. Ve kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık.

Andolsun biz Musâya o kitabı verdik. Biraderi Hârunu da maiyyetine vezîr yapdık.

Celâlim hakkı için, Mûsâ'ya Kitâb'ı verdik; kardeşi Hârûn'u da berâberinde yardımcı yaptık.

Musa’ya kitabı vermiş ve o’nun ile beraber kardeşi Harun’u da yardımcı yapmıştık.

Gerçekten Biz Musa’ya o Kitap’ı verdik. Kardeşi Harun’u da kendisine yardımcı yaptık.

* Biz Musa/ya Kitap vermiş, kardeşi Harun/u da ona vezir ve yardımcı yapmıştık.

Andolsun Biz, Musa’ya kitap verdik ve kardeşi Harun’u da kendisine yardımcı [vezîr] yaptık.¹¹

11 Krş. Tâhâ, 20/29-34; Kasas, 28/34

Şüphesiz biz Musa'ya kitabı verdik ve onunla birlikte kardeşi Harun'u yardımcı kıldık.

Doğrusu Biz, bir zamanlar Mûsâ’ya da Tevrat adındaki kutsal kitabı verdik ve kendisi gibi Peygamber yaptığımız kardeşi Hârûn’u ona yardımcı kıldık.

And olsun, Kitab’ı Musa’ya verdik!
Kardeşi Harun’u da yanına bir vezir / yardımcı kıldık.

Biz,Musa'ya kitap verirken, kardeşi Hârûn'u da kendisine bakan yaptık.

Geçmişte de inkâr edenler vardı. İşte onlardan bir örnek: Biz Musa’ya kitabı verdik. Kardeşi Harun’u yardımcı yaptık.

Yemin olsun ki Musa’ya Kitabı vermiştik; beraberindeki kardeşi Harun’u ona yardımcı yapmıştık.

Yemin olsun Biz, Mûsa’ya Kitap’ı verdik, kardeşi Hârûn’u da ona yardımcı yaptık.

GERÇEK ŞU Kİ, [Muhammed’den çok önce] Biz Musa’ya da kitap verdik ve kardeşi Harun’u görevinde o’na yardımcı kıldık; ³²

32 Vezîr teriminin bu anlamı için bkz. 20:29 hk. 18. not. Burada Hz. Musa ve Harun’dan -ve bundan sonraki ayette de Hz. Nûh’tan bahsedilmesi, yukarıda... Devamı..

Andolsun ki biz Musa’ya kitap vermiş ve kardeşi Harun’u da ona yardımcı olarak görevlendirmiştik. 21/48, 28/34- 35, 43/46...52

DOĞRUSU, yine Biz Musa’ya ilâhî mesajı gönderdik. Kardeşi Harun’u da onun yanına yardımcı olarak verdik.

Andolsun ki Biz, Musa'ya kitabı verdik. Kardeşi Harun'u da, onu destekleyip yardım eden bir peygamber kıldık.

Ve biz, Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik ve kardeşi Hârûn’u da ona yardımcı kıldık

Ve celâlim hakkı için Mûsa'ya kitabı verdik ve O'nun maiyetinde kardeşi Harun'u vezir kıldık.

Gerçekten Biz, Mûsâ'ya kitabı verdik ve kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık.

Andolsun biz Musa'ya Kitabı verdik ve kardeşi Harun'u kendisinin yanında vezir yaptık.

Ve biz Mûsâ'ya kitâb virdik ve onunla berâber kardaşı Hârûn'ı vezîr kıldık.

Musa’ya Kitabı verdik. Kardeşi Harun’u da ona yardımcı yaptık.

Musa'ya da kitap vermiş, kardeşi Harun'u da ona vezir yapmıştık. Onlara:

Biz Musa'ya da kitap vermiş, kardeşi Harun'u ise ona yardımcı yapmıştık.

Yemin olsun ki, biz Mûsa'ya Kitap verdik. Kardeşi Hârun'u da onun yanında vezir yaptık.

daħı bayıķ virdük mūsā’ya tevrįt’i daħı eyledük anuñ-ile ķarındaşın hārūn’ı arķa virici.

Taḥḳīḳ biz virdük Mūsāya Tevrātı. Daḫı özi bile ḳarındaşı Hārūnı vezīrḳılduḳ.

Həqiqətən, Biz Musaya kitab (Tövrat) verdik və qardaşı Harunu da ona vəzir (köməkçi) etdik.

We verify gave Moses the Scripture and placed with him his brother Aaron as henchman.

(Before this,) We sent Moses The Book, and appointed his brother Aaron with him as Minister;(3092)

3092 Cf. 20:29, and the whole passage there, which is merely referred to here, to show how previous Prophets were treated, but how they stuck fast to ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.