3 Haziran 2023 - 14 Zi'l-ka'de 1444 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Furkân Suresi 3. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Seç/Sil


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vetteḣażû min dûnihi âliheten lâ yaḣlukûne şey-en vehum yuḣlekûne velâ yemlikûne li-enfusihim darran velâ nef’an velâ yemlikûne mevten velâ hayâten velâ nuşûrâ(n)

Onu bırakıp da o çeşit tanrılar kabul etmişlerdir ki onlar, hiçbir şey yaratamazlar ve kendileri yaratılmıştır zaten ve kendilerinden bile bir zararı defedemezler, kendilerine bile bir fayda veremezler, ne öldürmeye güçleri yeter, ne yaşatmaya, ne de ölüleri diriltip kabirden çıkarmaya.

(Ancak müşrikler Allah’ı bırakıp) O’ndan başka; hiçbir şeyi yaratamayan, üstelik kendileri yaratılmış (ve başkalarınca yapılmış) olan, kendi nefislerine bile ne zarar ne yarar sağlayamayan; öldürmeye, yaşatmaya ve yeniden diriltip-yaymaya güçleri bulunmayan birtakım ilahlar edinmişlerdir.

Hal böyle iken, yine de kâfirler O'nu bırakıp hiç birşey yaratamayan, tersine kendileri yaratılmış bulunan, bizzat kendilerine bile ne zarar, ne de fayda verebilen, hayat vermede, öldürmede, ölümden sonra diriltmede de herhangi bir güçleri bulunmayan düzmece bir takım ilahlar edindiler.

İnkâr edenler, kâfirler Allah'ı bırakıp, kulları durumundakilerden, hiçbir şey yaratmayan, yaratılmış olan, kendilerine zarar verecek ve fayda sağlayacak güce sahip olmayan, ölümü gerçekleştirmeye, hayat vermeye, ölümden önceki vasıflarla diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen tanrılar edindiler.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 16/20; 31/28; 36/53; 37/19; 46/4; 53/23; 54/50.

O'ndan başka, bir şey yaratamayan ve kendileri yaratılan, kendilerine bile bir zarar veya yarar sağlayamayan, öldürmeye de, yaşatmaya da, yeniden diriltmeye de güçleri olmayan ilahlar edindiler.

O'nun dışında, hiç bir şeyi yaratmayan, üstelik kendileri yaratılmış olan, kendi nefislerine bile ne zarar, ne yarar sağlayamayan, öldürmeye, yaşatmaya ve yeniden diriltip-yaymaya güçleri yetmeyen bir takım ilahlar edindiler.

Böyle iken kâfirler, Allah'dan başka bir takım ilâhlar (putlar) edindiler ki, onlar hiç bir şey yaratamazlar; kendileri yaratılmaktadırlar. Kendilerinden, ne bir zararı kaldırmağa, ne de bir menfaat kazanmağa sahib olamazlar. Öldürmeye, diriltmeye ve öldükten sonra tekrar diriltmeye de güçleri yetmez.

Hâlbuki insanlar, O’nun dışında birtakım ilahlar edindiler. O ilahlar, hiçbir şey yaratamadıkları gibi kendileri yaratılıyorlar. Kendilerine hiçbir zarar ve menfaat vermeye malik değiller, ellerinden ne ölüm(*) gelir ne yaşam ne de diriltme.

(*) Her ölüm, yeni bir hayatın başlangıcı olduğundan, hayata sahip çıkamayan ölüme de sahip çıkamaz.

Putperestler Allah'ı bırakıp hiçbir şey yaratamayan, kendileri yaratılmış olan ve kendilerine ne zarar ne de fayda verebilen, ne öldürmeye ne yaşatmaya ve ne de tekrar diriltmeye gücü yeten putları, tanrı edindiler.

Ondan özge Tanrılara taptılar, onlar bir şey yaratamazlar, yaratılırlar, kendileriyçin ne zararı, ne de kârı dokunur, ne ölüme, ne dirime, ne de yine diriltmeye güçleri yeter!

(Müşrikler Allah'a inanmakla beraber) O'ndan başka, hiçbir şey yaratamayan ve zaten kendileri de yaratılmış olan; üstelik kendilerine fayda ve zararları dokunmayan, öldürmeye, yaşatmaya ve ölüleri diriltip çıkarmaya güçleri yetmeyen varlıkları da ilâhlar edindiler.

Müşrikler ânın yerine başka ma’bûdlara tapdılar, o ma’bûdlar ki hiç bir şey halk idemezler. Kendileri de mahlûkdurlar. Ne nef’leri vardır ne zararları, ne hayâta ne memâta ve ne de ihyâya kâdirdirler.

Kafirler, O'nu bırakıp, birşey yaratamayan, bilakis kendileri yaratılmış olan, kendilerine ne zarar ve ne de fayda verebilen; öldürmeye, diriltmeye ve ölümden sonra tekrar canlandırmaya güçleri yetmeyen tanrılar edindiler.

(İnkâr edenler), Allah’ı bırakıp hiçbir şey yaratmayan ve zaten kendileri yaratılmış olan, üstelik kendilerine fayda ve zararları dokunmayan, öldürmeye, yaşatmaya ve ölüleri diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen ilâhlar edindiler.

Oysa onlar, Allah’ı bırakıp hiçbir şey yaratamayan, aksine kendileri yaratılmış bulunan, bizzat kendilerine bile bir zarar ya da faydaları dokunmayan, ölüm, hayat ve ölümden sonra yeniden diriliş de ellerinde olmayan (sahte) tanrılar edindiler.

(Kâfirler) O'nu (Allah'ı) bırakıp, hiçbir şey yaratamayan, bilakis kendileri yaratılmış olan, kendilerine bile ne zarar ne de fayda verebilen, öldürmeye, hayat vermeye ve ölüleri yeniden diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen tanrılar edindiler.

Buna rağmen O'nun yanında, bir şey yaratamıyan, kendileri yaratılan, kendilerine bile yarar ve zarar veremiyen, öldüremiyen, yaşatamıyan ve diriltemiyen bir takım tanrılar edindiler.

Kâfirler, O'nu bırakıp bir şey yaratamayan, bilakis kendileri yaratılmış olan, kendilerine ne zarar ve ne de fayda verebilen; öldürmeye, diriltmeye ve ölümden sonra tekrar canlandırmaya güçleri yetmeyen tanrılar edindiler.

Böyle iken andan başka bir takım ma'budlar edindiler ki hiç bir şey halk edemezler, kendileri halk olunup duruyorlar, kendi kendilerine, ne bir zarara ne de bir menfeate malik değiller, ne mevte mâlikler, ne hâyata ne de nüşûre

(Bunca hakikate rağmen, müşrikler,) Allah’ı ilâh edinmekle birlikte, hiçbir şey yarat (a) mayan bilakis kendileri yaratılmış olan, kendilerine dahi (herhangi bir) zarar veya fayda vermeye güçleri olmayan, öldürmeye, yaşatmaya ve (tekrardan) diriltmeye malik olmayan birtakım (uydurma/sahte) ilâhlar edindiler.

O'nun yanı sıra hiçbir şeyi yaratamayan, kendileri yaratılmış olan, kendilerine yarar sağlama ve kendilerinden zararı savma güçleri olmayan; ölüme, hayata ve ölümden sonra diriltmeye güçleri yetmeyenleri ilahlar edindiler.

(Kâfirler) Onu bırakıb da bir takım Tanrılar edindiler ki bunlar hiçbir şey yaratmazlar. (Bil'âkis) kendileri yaratılıb durmakdadırlar. Onlar nefisleri için bile ne bir zarar (ı gidermiye), ne de bir fâide (yi celbe) muktedir olamazlar. Öldürmiye, diriltmiye, ölenleri yeniden diriltib kabirden çıkarmıya ise hiç güçleri yetmez,

(Kâfirler) O'nu bırakıp da hiçbir şey yaratamayan, bil'akis kendileri yaratılmış olan, kendileri için ne bir zarara ne de bir faydaya sâhib olan ve (kendiliklerinden) ne ölüme, ne hayâta, ne de (öldükten sonra) dirilmeye mâlik olan birtakım ilâhlar edindiler.

Kendileri yaratılmış oldukları halde, hiç bir şey yaratamayan şeyleri Allah’dan başka ilahlar edindiler. Edindikleri ilahlar kendilerine ne bir zarar ve nede bir fayda vermeye sahip olmadıkları gibi, ölümü, hayatı ve yarattıklarını öldürüp yeniden yaratma gücüne de sahip değiller.

Böyle iken tanımazlar Allah’ı bırakıp başka tanrılar edindiler ki bunlar hiç bir nesne yaratamazlar, kendileri yaratılmadırlar, kendilerine ne zararları ne de yararları dokunmaz, onların yaratmıya, öldürmiye, ne de öldükten sonra yeniden diriltmiye güçleri yetmez.

Müşriklerse onu bırakarak hiçbir şeyi yaratamayan, bilâkis kendileri yaratılan, öz nefislerine hiçbir mazarrat ve menfaat veremeyen; öldürmeye, diriltmeye ve kıyamette yeniden diriltmeye gücü yetmeyen mabut edinmişlerdir,

Onlar/inkâr edenler Allah’ı bırakıp, hiçbir şey yaratamayan, (bilakis) kendileri yaratılan; kendileri için bile bir zarar veya yarar sağlamaya gücü yetmeyen; öldürme, yaşatma ve yeniden diriltme [nuşûr] gücüne sahip olmayan birtakım tanrılar edindiler.³

3 Krş. Tûr, 52/35-36

O'nun dışında; hiç bir şeyi yaratmayan, üstelik kendileri yaratılmış olan, kendi nefislerine bile ne zarar, ne yarar sağlayamayan, öldürmeye, yaşatmaya ve yeniden diriltip yaymaya güçleri yetmeyen bir takım ilahlar edindiler.

İnkarcılar, Allah’ın yanı sıra, hükmüne boyun eğdikleri birtakım ilâhlar ediniyorlar! Hiçbir şey yaratamayan, tam tersine kendileri yaratılmış olan, kendilerine bile herhangi bir zarar veya fayda verebilecek güce sahip olmayan ve ne ölüme, ne hayata, ne de yeniden dirilişe hükmedemeyen düzmece ilâhlara kulluk ediyorlar!

O’nu bırakıp, birşey yaratmayan, kendileri yaratılıyor olan; kendileri için zarara da, yarara da mâlik olmayan; öldürmeye de, hayat vermeye de, yeniden diriltip yaymaya da mâlik olmayan ilahlar edindiler.

İnkarcıların Allah diye uydurduğu tanrılar ise, kendileri yaratılmış oldukları için, bırakın bir şey yaratmayı, kendilerini savunup koruyacak halleri bile yoktur. Ne ölümden, ne dirimden, ne de yeni bir oluşumdan haberleri vardır.

Hal böyleyken inkâr edenler kendilerine Allah’tan başka yasa koyucular edindiler. İnsanların yasalarına uymak suretiyle onları ilah edinerek onlara taptılar. Hâlbuki insanları yönetmek için yasa yapanlar da Allah’ın yasalarına uymak zorundaydı. Onlar kendilerinde; yasa yapma, yaptıkları yasalarıyla da insanları yönetme hakkı olduğunu zannediyorlar. Allah’ın verdiği aklı muhakemeyi yanlış kullanıyorlar. Seçilen yöneticilerden Allah’ın istediği; yasalarına uygun yönetim sağlamaktır. Onlar bunu anlamadılar. Yaratılmış oldukları halde yaratıcılığa, yaratılanları yönetmeye kalktılar. Hâlbuki onlar ne ölen insanları tekrar diriltebilir, ne de hesap günü hesaba çekebilir. Üstelik onlar kendilerine de başkalarına da yarar sağlayamazlar. Onların yaptığı şey Allah’ın verdiği nimetleri haksız şekilde paylaşmak, insanların bir kısmını yoksul bırakmaktır.

(Müşrikler) O’nun peşi sıra kendileri yaratılmakta olup hiçbir şey yaratamayan, ayrıca kendilerine zarar da yarar da sağlama imkanına sahip olamayan, ölüme, hayata ve ölüleri yeniden diriltmeye de güçleri yetmeyen çeşitli ilahlar edindiler.

(Kâfirler) O (Allah’ı) bırakıp, hiçbir şey yaratamayan, kendileri yaratılmış olan,¹ kendilerine zarar da fayda da veremeyen, öldürmeye, hayat vermeye ve ölüleri tekrar diriltmeye güçleri yetmeyen (şeyleri) ilâhlar edindiler.

1 (وَهُمْ يُخْلَقُونَ)’deki (خَلَقَ) fiili, yaratmak anlamına geldiği gibi, “yalan uydurmak” anlamına da gelir. Bk. (Ankebut: 17) Bu anlamla tercüme e... Devamı..

Hal böyleyken, yine de O’nu bırakıp, hiçbir şey yaratmayan, tersine kendileri yaratılmış bulunan; ⁴ ne kendilerinden bir darlığı uzaklaştıracak ne de kendilerine bir yarar sağlayacak güce sahip olmayan; ne ölüm üzerinde, ne hayat üzerinde, ne de ölümden sonra kalkış üzerinde herhangi bir etkisi bulunmayan birtakım düzmece tanrılara kulluk ediyorlar.

4 Yani, ya hayal mahsulü birtakım düzmece tanrıların mücessem “timsaller”i şeklinde, ya kişileştirilen tabiat güçleri şeklinde, ya tanrılaştırılan ins... Devamı..

Hal böyleyken onlar Allah’tan başka kendileri yaratılmış olan ve hiçbir şey yaratamayan ve kendilerine bile yararı ve zararı olmayan, öldürmeye ve hayat vermeye ve de yeniden diriltmeye güçleri yetmeyenleri ilahlaştırıyorlar. 16/20, 22/73, 31/11, 35/40

Ne ki yine de O’nun dışında, hiçbir şey yaratamayıp kendileri yaratılmış bulunan;[³⁰⁸⁰] kendilerinden bir zararı defetmeye de bir yararı talep etmeye de güçleri olmayan; ne hayat, ne ölüm, ne de ölümden sonra dirilişe dair bir yetkisi bulunmayan birtakım sahte ilâhlar peydahladılar.[³⁰⁸¹]

[3080] Veya: “..düzmece olarak (tanrı diye) uydurulmuş bulunan..” (Elmalılı). [3081] İttehazûya verdiğimiz bu anlam için bkz: 2:51, not 92.... Devamı..

(Buna rağmen kafirler) O'nu bırakıp da; -hiçbir şey yaratamayan, aksine kendileri yaratılmış olan, kendilerine bile yarar sağlayamayan, gelebilecek bir zararı def edemeyen, öldürmeye, diriltmeye, ölenleri yeniden diriltip kabirden çıkarmaya ise asla, güçleri yetmeyen ilahlar edindiler.

O’ndan (Allah’tan) ayrı olarak, hiçbir şey yaratmayan, kendileri yaratılan ve kendilerine dahi ne zarar ne de yarar veremeyen; öldüremeyen, yaşatamayan, (ölüleri diriltip) kaldıramayan birtakım tanrılar edindiler.

Öyle iken. O'nun gayrını ilâhlar ittihaz ettiler ki, hiçbir şey yaratamazlar. Halbuki, onlar yaratılırlar ve kendi nefisleri için ne bir zarara ve ne de bir faideye malik değildirler. Ne ölüme ve ne hayata ve ne de ölüleri kabirlerinden diriltip kaldırmağa mâlik bulunmazlar.

Böyle iken müşrikler Allah'tan başka birtakım tanrılar edindiler ki, hiçbir şey yaratmaya güçleri yetmez, üstelik kendileri başkası tarafından yaratılırlar. Başlarına gelen zararı savamaz, kendileri için fayda celbedemezler, ne öldürmeye, ne diriltmeye ve ne de ölümden sonra tekrar diriltmeye güçleri yetmez. [53, 23; 46, 4; 16, 20; 31, 28; 54, 50; 36, 53; 37, 19]

O'ndan ayrı olarak, hiçbir şey yaratmayan, kendileri yaratılan ve kendilerine dahi ne zarar ne de yarar veremeyen; öldüremeyen, yaşatamayan, (ölüleri diriltip) kaldıramayan birtakım tanrılar edindiler.

Müşrikler, kendileri mahlûk olub bir şey halk idemeyen, nefisleri içün bile zararın def'ine ve fâidenin istihsâline kudretleri olmayan, mevte, hayâta ve ba'se kâdir bulunmayan şeyleri Allâh'dan gayrı ilâh ittihâz iylediler.

Durum böyle iken Allah ile aralarına koydukları ilahlara tutundular. O ilahlar bir şey yaratamazlar, çünkü kendileri yaratılmıştır. Kendilerine zarar vermeye veya yarar sağlamaya bile güçleri yetmez. Onlar; ölüm, hayat ve tekrar diriltme konusunda da bir yetki sahibi değillerdir.

O'nu bırakıp hiçbir şey yaratamayan, aslında kendileri yaratılmış olan, kendileri için bir zarar ya da fayda sağlamaya da sahip olmayan, öldürmeye, hayat vermeye ve yeniden diriltip, yaymağa gücü yetmeyen ilahlar edindiler.

Fakat onlar Allah'tan başka birtakım tanrılar edindiler ki, ne birşey yaratabilirler—çünkü kendileri yaratılmıştır—ne onlara bir yarar veya zarar verebilirler; ne öldürmeye güçleri yeter, ne can vermeye, ne de ölüleri diriltmeye.

Böyleyken O'nun dışında bir takım ilahlar edindiler. Hiçbir şey yaratamaz bunlar. Kendileri yaratılmışlardır zaten... Kendi benlikleri için bile ne bir zarara güç yetirebilirler ne bir yarara. Ne bir ölüme güçleri yeter ne bir dirime ne de kabirden çıkarıp hesap sormaya.

daħı ŧuttılar ya'nį kāfirler andan ayruķ Tañrılar yaratmazlar neşene daħı anlar yaradılınurlar. daħı mālik olmazlar nefsleri içün ziyāna ne daħı aśśıya. daħı mālik olmazlar ölüme ne daħı dirliġe ne daħı girü dirilmeġe.

Tañrı Ta‘ālādan özge tañrılar idindiler ki anlar hīç nesne yaratmaz‐lar, daḫı anlar yaradılmışlardur. Daḫı mālik olmazlar nefslerine ziyānı def‘ eylemege, ne daḫı aṣṣı getürmege. Daḫı mālik olmazlar kimseyi öldürmege, ne daḫı kimseyi diriltmege, ne daḫı ölgenden ṣoñra diriltmege.

(Müşriklər isə) Onu qoyub heç bir şey yarada bilməyən, əksinə, özləri yaradılan, özlərinə nə bir zərər, nə də bir xeyir verə bilən, diriltməyə, öldürməyə, həyat verməyə və (öləndən sonra qiyamət günü) yenidən diriltməyə gücləri çatmayanları (bütləri) özlərinə tanrılar qəbul etdilər.

Yet they choose beside Him other gods who create naught but are themselves created, and possess not hurt nor profit for themselves, and possess not death nor life, nor power to raise the dead.

Yet have they taken,(3056) besides him, gods that can create nothing but are themselves created; that have no control of hurt or good to themselves; nor can they control death nor life nor resurrection.

3056 This is the first great distinction taught by the Criterion: to know the attribute of the True God, as against the false fancies of men. (R).


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.