3 Haziran 2023 - 14 Zi'l-ka'de 1444 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Furkân Suresi 28. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Seç/Sil


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yâ veyletâ leytenî lem etteḣiż fulânen ḣalîlâ(n)

Yazıklar olsun bana, ne olurdu filanı dost edinmeseydim.

“Eyvah bana! Ne olurdu, keşke ben filan (fasık ve facir kişileri) dost edinmeyeydim (hainlerin ve zalimlerin peşlerine gitmeyeydim).”

“Vah bana ne olurdu, falancayı kendime dost edinmemiş olaydım!

“Yazık bana, keşke falancayı dost edinmeseydim.”

Yazık bana! Keşke filancayı dost edinmeseydim!

'Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim.'

Yazıklar olsun bana! Keşke (beni sapıtan) falanı dost edinmeyeydim.

Yazık bana! Keşke, o adamı dost edinmeseydim.

“Vah bana, keşke falancayı dost edinmeseydim!”

Vaydır bana, ne olaydı, şunu, bunu dost tutmayaydım !

“Yazıklar olsun bana! Keşke falanı dost edinmeseydim (diye vahlanacak)!”

27, 28, 29. O vakit zâlim elinin üstünü ısıracak ve "Kâşki rasûle ittibâ’ idüb ânın yolunı ta’kîb ide idim. Eyvâh kâşki filânı dost ittihâz itmeye idim. Kitâb bana gösterilmiş oldığı halde o beni şaşırtdı. Şeytân insân içün bir hâindir." diyecekdir.

27,28,29. O gün, zalim kimse ellerini ısırıp: "Keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım, vay başıma gelene; keşke falancayı dost edinmeseydim. And olsun ki beni, bana gelen Kuran'dan o saptırdı. Şeytan insanı yalnız ve yardımcısız bırakıyor" der.

“Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!”

Eyvah! Keşke falancayı kendime dost edinmeseydim!

Yazık bana! Keşke falancayı (bâtıl yolcusunu) dost edinmeseydim!

"Vay bana, keşke falancayı arkadaş edinmeseydim."

"Eyvah!" diyecek, "keşke falancayı dost edinmeseydim.

Eyvah keşke falanı dost tutmıyaydım

Vah bana, keşke falancayı dost edinmeseydim!

“Eyvah! Keşke falancayı dost edinmeseydim!”

«Ne yazık bana! Keşki fülânı dost tutmayaydım».

“Vay hâlime! Ne olurdu ben falancayı dost edinmeseydim!”

“Keşke falancayı çok yakın arkadaş edinmeseydim.”

Yazık oldu bana. Ne olurdu, Şeytan gibi bir kimseyi sevdiklerim arasına almasaydım.

27, 29. O gün, zalim nedametinden ellerini ısırıp diyecek ki: «— Keşke peygamberle beraber hak yolunu tutsaydım, eyvah bana! Ne olurdu da filânı dost edinmeseydim! * Bana Kur/an veya iman gelmişken o, beni ondan saptırdı. Şeytan insanı yalnız bırakır».

“Yazıklar olsun bana! Keşke filanı dost edinmeseydim.”

“Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim!”

“Yazıklar olsun bana, ne olurdu filancayı kendime dost edinmeseydim!”

“Vay başıma gelene! Keşke falancayı halîl / dost edinmeseydim!”.

Ah akılsız başım! Keşke o adama takılmaz olaydım!

"Yazık bana! Keşke ben falancayı dost tutmasaydım!"

“Ah, yazık bana! Keşke falancayı dost edinmeseydim!

(Ve devamla) “yazıklar olsun bana! Keşke ben, falancayı¹ dost edinmeseydim!”

1 Falan: Arapçada özel isimlerden kinâyedir. Ancak, bu şahsın da Übey b. Half olduğu rivâyet edilmektedir. (Celâleyn, Kurtubî, Taberî)

“Vah bana, n’olurdu, falancayı kendime dost edinmemiş olsaydım!

Ah ne olaydı da ben falancayı Halil/dost edinmeseydim. 2/166- 167, 37/50...59, 43/67

Vah n’olaydım, keşke falanca kimseyi kendime yol gösterici bir dost tutmayaydım!

"Yazıklar olsun bana keşki (şeytanın avanesi olan) o kafiri dost edinmeseydim."

Vah bana, n’olurdu keşke falanı dost edinmeseydim!

«Eyvah bana! Keşke falanı dost ittihaz etmese idim.»

27, 28, 29. O gün zalim, parmaklarını ısırır “Eyvah! der, keşke o Peygamberle birlikte yol tutsaydım. Eyvah! Keşke falanı dost edinmeseydim! Vallahi bana gelen öğütten (Kur'ân'dan) beni o uzaklaştırdı. Zaten şeytan, insanı (işte böyle uçuruma sürükleyip sonra da) yüzüstü, yalnız bırakır. ” [59, 16; 14, 22; 33, 66-68]

Vah bana, ne olurdu, ben falanı dost tutmasaydım!

"Ve âh bana! Kâşki falanı dost ittihâz itmeye idim."

Yazık oldu bana. Keşke şu kimseyi dost edinmeseydim.

Vay başıma gelene! Keşke falancayı dost edinmeseydim.

“Eyvah bana! Keşke filânı dost edinmeseydim!

"Ah, ne olurdu, falancayı dost edinmeseydim!"

“iy [193a] vāveyli keşki ben ŧutmamış-mışsam fülānı dost!”

Yā keşki ben fülān kişi[yi] dost idinmeye‐y‐düm, diye.

Vay halıma! Kaş filankəsi özümə dost etməyəydim;

Alas for me! Ah, would that I had never taken such an one for friend!

"Ah! woe is me! Would that I had never taken such a one for a friend!


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.