Lehum fîhâ mâ yeşâûne ḣâlidîn(e)(c) kâne ‘alâ rabbike va’den mes-ûlâ(n)
Diledikleri gibi ebedilik, onlarındır orada; bu, yerine getirilmesi istenen ve getirilecek olan bir vaadidir Rabbinin.
(Cennetin) "İçinde ebedi kalıcılar olarak, orada her istedikleri onlara verilecektir; bu, Rabbinin üzerine aldığı (ve Kendisinden) istenen bir va’addir."
O cennet ki, orada onlara diledikleri herşey var, orada ebedi yaşayıp giderler. Bu nimet Rabbinin insan için, her zaman istenmeye değer bir vaadidir.
Onlar için orada Allah'ın sünnetine, düzeninin yasaları uygun iradesinin tecellisi içinde tercihlerini isabetli kullananlara diledikleri her şey mevcut. Orada ebedî yaşayacaklar. Bu, Rabbinin, sorumluluğunu üzerine aldığı, kendisinden talep edilmeye değer bir vaattir.
Onlara orada istedikleri vardır ve (orada) ebedi kalırlar. Bu Rabbinin üzerine, (yerine getirilmesi) istenen bir vaaddir.
'İçinde ebedi kalıcılar olarak, orada her istedikleri onlarındır; bu, Rabbinin üzerine aldığı, istenen bir vaaddir.'
Orada, onlar için, ne isterlerse var, hem ebedî olarak kalacaklar orada. Bu, Rabbinin üzerine, yerine getirilmesi istenen gerçekleşmiş bir vaaddir.
Orada ebedî olarak her istedikleri onlara vardır. Bu, olmasına çokça dua edilen, Rabbin tarafından verilmiş bir sözdür.
“Onlar için orada süreli kalmak üzere diledikleri her şey vardır. İşte bu, Rabbinin üzerine aldığı ve yerine getirilmesi istenen bir sözdür.”
Orda sonsuz olarak istedikleri vardır, bu Allahtan istenilen vaittir
Ebedî olarak kalacakları orada onlar için diledikleri her şey vardır. Bu, Rabbinin istenmeye değer bir vaadidir.
Oradaki ebedî ikâmetgâhlarında ne isterler ise bulacaklardır, Allâh’dan va’dinin icrâsını taleb idebileceklerdir.
Temelli kalacakları cennette diledikleri şeyleri bulurlar. Bu, Rabbinin yerine getirilmesi istenen bir vaadidir.
Ebedî olarak kalacakları orada onlar için diledikleri her şey vardır. Bu, Rabbinin uhdesine aldığı, (yerine getirilmesi) istenen bir va’didir.
Orada kendileri için sonsuza kadar istedikleri her şey vardır. Bu, rabbinin, gerçekleşmesi istenen bir vaadidir.
Onlar orada ebedi olarak dilediklerini elde ederler. Bu, Rabbin'in mutlak surette gerçekleşecek sözüdür.
Onlar için orada ne isterlerse var, hem orada ebedî kalacaklar. Çünkü bu Rabbinden yerine getirilmesi istenen bir vaaddir.
Onlar için orada ne isterlerse var, hem ebedî kalacakları, Rabbının uhdesinde bu «bir va'di mes'ul» bulunuyor
Orada (cennette) onlar için diledikleri her şey vardır ve orada ebedî olarak kalıcıdırlar. İşte bu, Rabbinin (mü’minler için) yerine getirmeyi üstlendiği bir vaattir.
Onlar için orada diledikleri her şey süresiz olarak vardır. Bu Rabb'inin yerine getirmeyi üstlendiği bir sözdür.
Orada ne dilerlerse, kendileri de muhalled olarak, onların. Bu, Rabbinin üzerinde (incâzı) istenen (beklenen) bir va'ddir.
Orada, ebediyen kalıcı kimseler olarak kendileri için ne dilerlerse vardır. (Bu,)Rabbinin üzerinde, (yerine getirilmesi) istenen bir va'ddir.
Cennette olanlar için orada diledikleri her şey sürekli olarak vardır. Bu Rabbinin verilmiş vaadidir.
Onlar her dilediklerini orada bulacaklar, hep orada kalacaklardır. Bu, senin çalabının yerine getireceği bir sözdür.
“İçinde temelli kalıcılar olarak, orada her istedikleri onlarındır. Bu, Rabbinin üzerine (aldığı ve yerine getirilmesi) istenilen bir vaattir.”
Onlar için orada diledikleri her şey vardır ve onlar, sonsuza dek orada yaşayacaklar. Bu, bizzat Rabb’inin taahhüt ettiği ve yerine getirilmesi istenen bir sözdür. İnkârcılara gelince:
Orada sürekli kalacakları şekilde ne dilerlerse, onlarındır.
Sadece senin rabbinden beklenen / istenen bir vaad olmuştur.
Onların cennette, tüm ihtiyaçları sonsuza kadar karşılanacaktır. Çünkü bu, Rabb'inin yerine getirilesi vadidir.
Onlar için cennette ebedî kalmak üzere diledikleri her şey vardır. İşte bu Rabbinin verdiği sözdür. Rabbin asla verdiği sözden dönmez.
Onların, cennette [ebedî] kalmak üzere diledikleri her şeyleri olacaktır. İşte bu, Rabbinin arzu edilen bir vaadidir.
Onlara o (cennette) sonsuz kalmak üzere diledikleri her şey vardır. İşte bu, Rabbinin (her zaman) istenmeye değer bir vaadidir.
O cennet ki, orada istedikleri her şeye ulaşırlar ve orada sonsuza kadar yaşayıp giderler; bu, Rabbinin [insan için her zaman] istenmeye değer bir vaadidir”.
Orada onlar için diledikleri her şey vardır ve orada kalıcıdırlar. İşte bu inananlara vaat ettiği Rabbinin yerine getirmeyi üstlendiği vaattir. 16/31, 21/102, 32/17, 36/55...58, 41/30...32
Orada diledikleri her şey kalıcı biçimde onların olacak: Bu, Rabbinin üzerinde kendisinden yerine getirmesi istenilen bir söz idi.”
O cennette onlar için, diledikleri her şey vardır. Orada sonsuza dek kalacaklardır. Bu (cennet) Rabbinden yerine getirilmesi istenen (beklenen) bir va’addir.
Orada her istediklerini bulurlar ve sürekli kalırlar. Bu, Rabbin üzerine (aldığı) istenen sözüdür.
Onlar için orada ebedî kalacaklar oldukları halde diledikleri her şey vardır. Bu, Rabbinin deruhte buyurmuş olduğu matlup bir vaad olmuştur.
Orada arzu ettikleri her şey bulunacak, hem ebedî olarak kalacaklardır. Bu, Rabbinin üzerine aldığı ve müminlerce hep istenen bir vâdidir.
Orada istediklerini bulurlar ve sürekli kalırlar. Bu, Rabbinin, istenen, arzu edilen bir va'didir.
Orada onlara, her istedikleri şey dâim olarak vardır. Bu, Cenâb-ı Hakk'ın, taleb üzerine olan va'didir.
Orada beğendikleri her şey onlar içindir. Orada onlar ölümsüzleşeceklerdir. Bu, Sahibinin kendini sorumlu tuttuğu sözüdür.
Orada istedikleri her şey sonsuza dek onlar içindir. Bu Rabbimin yerine getireceği bir sözdür.
Orada sonsuza kadar onlara istedikleri herşey vardır. Bu, Rabbinden istenecek bir vaaddir.
Onlar için orada, diledikleri her şey sürekli vardır. Bu, Rabbin üzerinde sorumluluğu üstlenilen bir vaattir.
anlaruñdur anda anı kim dilerler ebed ķalıcılar iken. oldı çalabuñ üzere va'de eylemek dilenmiş.
Vardur anlara anda her ne ki yürekleri üstine. Ebedī ḳalurlar anda. OlTañrı Ta‘ālā mev‘ūdıdur, va‘de eylemişdür, lāyıḳdur su’āl itmege.
Onlar üçün orada istədikləri hər şey vardır. Onlar orada əbədi qalacaqlar. Bu, (bəndələr tərəfindən) sənin Rəbbindən (yerinə yetirilməsi) istənilən bir və’ddir. (Bəndələr öz yaxşı əməlləri müqabilində Allahın onlara Cənnət qismət etməsini diləmiş, Allah da onlara bu barədə verdiyi və’di yerinə yetirmişdir).
Therein abiding, they have all that they desire. It is for thy Lord a promise that must be fulfilled.
"For them there will be therein all that they wish for: they will dwell (there) for aye: A promise to be prayed for from thy Lord."(3071)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |