Velevlâ fadlu(A)llâhi ‘aleykum verahmetuhu fî-ddunyâ vel-âḣirati lemessekum fî mâ efadtum fîhi ‘ażâbun ‘azîm(un)
Eğer Allah'ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizdeki (sonsuz) fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan (ve bu iftiralara sessiz ve tepkisiz kalmaktan) dolayı size büyük bir azap dokunuverirdi.
Dünyada ve ahirette Allah'ın, size lütfü ve rahmeti olmasaydı daldığınız o dedikodu yüzünden mutlaka pek büyük bir azaba uğrardınız.
Allah'ın size dünyada ve ahirette lütuf ve merhameti olmasaydı, bulaştığınız bu iftiradan dolayı, size büyük bir azap dokunurdu.
Eğer dünyada ve âhirette, ebedî yurtta Allah'ın lütfu ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.
Eğer dünya ve ahirette size Allah'ın lütfu ve rahmeti olmasaydı içine daldığınız şeyden dolayı size büyük bir azap dokunurdu.
Eğer Allah'ın dünyada ve ahirette üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı size büyük bir azab dokunurdu.
Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın ihsan ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, o daldığınız dedikodu sebebiyle size muhakkak büyük bir azab dokunurdu.
Eğer dünya ve ahirette Allah’ın size olan fazl ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu hadisede, size büyük bir azap dokunacaktı.
Allah'ın size dünyada ve âhirette lütuf ve merhameti olmasaydı, bu iftiradan dolayı başınıza kesinlikle büyük bir felaket gelecekti.
Dünyada, ahrette, Allahın sizlere erdemiyle, yarlıgası olmasaydı —içersine düştüğünüz şey yüzünden— ulu azap gelirdi
Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın size yönelik lütfu ve merhameti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı büyük bir azaba çarpılırdınız.
Allah'ın dünya ve ahirette size lütuf ve merhameti olmasaydı, o kötü sözü yaymanızdan ötürü büyük bir azaba uğrardınız.
Eğer size dünya ve ahirette Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap dokunurdu!
Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.
ALLAH'ın size dünya ve ahirette bağışı ve merhameti olmasaydı daldığınız o olaydan ötürü size büyük bir ceza dokunacaktı.
Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, size mutlaka büyük bir azab isabet ederdi.
Eğer Dünya ve Âhırette Allahın fadl-ü rahmeti üzerinizde olmasa idi o daldığınız yaygarada size mutlak büyük bir azâb dokunurdu
Eğer dünyada ve âhirette Allah'ın lütuf ve rahmeti sizin üzerinize olmasaydı, içine düştüğünüz şeyden dolayı size kesinlikle büyük bir azap dokunurdu.
Eğer dünyâda ve âhiretde Allahın fazl-u rahmeti üstünüzde olmasaydı içine daldığınız (bu) yaygaradan dolayı sizi her halde büyük bir azâb çarpardı.
Hâlbuki dünyada ve âhirette Allah'ın ihsânı ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, içine daldığınız bu şeyden (iftirâdan) dolayı, size elbette (pek) büyük bir azab dokunurdu.
Dünya ve ahirette Allahın sizin üzerinize lütfu ve rahmeti olmasaydı, yaydığınız yalan haber karşılığında, hemen orada size büyük bir azap dokunurdu.
Allah/ın dünya ve âhirette hakkınızda inayet ve rahmeti olmasaydı içine daldığınız iftira hakkında size büyük bir azap dokunurdu.
Eğer Allah'ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı size büyük bir azap dokunurdu.
Eğer Allah’ın lütuf ve rahmeti, dünyada da, âhirette de sizi kucaklamış olmasaydı, içine daldığınız bu dedikodulardan dolayı, mutlaka başınıza müthiş bir belâ gelirdi.
Eğer Allah, dünyada ve âhirette size karşılıksız iyilik yapmasaydı ve size karşı merhametli olmasaydı, içerisine daldığınız bu yaygaradan dolayı size, kesinlikle çok büyük bir azab dokunurdu.
Eğer bu dünyada da, ahirette de Allah'ın fazlı ve rahmeti üzerinizde olmasaydı bulaştığınız bu [iftiradan] ötürü size 18 gerçekten büyük bir azap dokunurdu;
Eğer Allah’ın size dünyada ve ahirette lütfu ve rahmeti olmasaydı, bu dedikoduya kapılıp gitmenizden dolayı korkunç bir azaba çarptırılırdınız. 7/153, 15/49, 20/82, 25/68...71, 39/53, 49/11-12, 104 hümeze suresi
Bakın, eğer Allah’ın dünya ve âhirette[2987] sizin üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı, bulaştığınız[2988] bu (iftiradan) dolayı mutlaka size korkunç bir azap dokunurdu;*
Ve eğer Allah'ın fazl-u rahmeti dünyada ve ahirette üstünüzde olmasa idi elbette o içine daldığınız yaygaradan dolayı sizi pek büyük bir azap kaplardı.
Hem dünyada, hem de âhirette Allah'ın lütuf ve merhameti sizinle olmasaydı, daldığınız bu yaygaradan dolayı mutlaka başınıza müthiş bir ceza gelirdi.
Eğer size dünyada ve ahirette Allah'ın lutfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız yaygarada size mutlaka büyük bir azab dokunurdu.
Eğer dünyada ve ahirette Allah’ın sizi kayırması ve ikramı olmasaydı bulaştığınız bu işten dolayı sizi büyük bir azap çarpardı.
Eğer Allah'ın size dünyada ve ahirette iyilikleri ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftirada size büyük bir azap dokunurdu.
Eğer dünyada ve âhirette Allah'ın size lütuf ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız şey yüzünden size büyük bir azap dokunurdu.
Eğer dünya ve âhirette Allah'ın lütfu üzerinizde olmasaydı, içine daldığınız o yaygarada size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.
daħı eger degülmisse Tañrı fażlı sizüñ üzere daħı raḥmeti dünye içinde [186b] daħı āħiretde ireyidi size anuñ içinde kim girdüñüzdi anuñ içine ya'nį büḥtān ulu 'aźāb.
Əgər Allahın dünyada və axirətdə sizə ne’məti və mərhəməti olmasaydı, o yalan sözünüzə görə sizə şiddətli bir əzab toxunardı.
Had it not been for the grace of Allah and His mercy unto you in the world and the Hereafter an awful doom had overtaken you for that whereof ye murmured.
Were it not for the grace and mercy of Allah on you, in this world and the Hereafter, a grievous penalty would have seized you in that ye rushed glibly into this affair.(2967)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |