Efehasibtum ennemâ ḣaleknâkum ‘abeśen veennekum ileynâ lâ turce’ûn(e)
Yoksa sizi ancak boşu boşuna yarattık gerçekten de dönüp tapımıza gelmeyeceksiniz mi sanıyordunuz?
(Cenab-ı Hakk buyuracak:) "Bizim sizi (abes cinsinden gereksiz ve hedefsiz) boş bir amaç uğruna halk edip (dünyaya gönderdiğimizi) ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi zannetmiştiniz?"
Sizi boşuna ve amaçsız yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?
“Sizi kesinkes boş yere yarattığımızı mı, sizin, huzurumuza getirilip hesaba çekilmeyeceğinizi mi sandınız?
Yoksa sizi boşuna yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?
'Sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?'
Sizi ancak boşuna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülmiyeceğinizi mi zannettiniz?”
Yoksa siz, Bizim sizi başıboş olarak yarattığımızı ve Bize bir daha dönmeyeceğinizi mi sandınız?
“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?”
Sanıyor musunuz ki: «Ben sizleri boş yere mi yarattım? Bize döndürülürsüz!»
“Sizi boşuna yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sanıyorsunuz?”
Sizi ’abes olarak mı yaratdık, huzûrumuza bir daha çıkmayacağınızı mı zan idiyor idiniz?" buyuracak.
114,115. Allah' "Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz! Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?" der.
“Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”
Sizi sırf boş yere yarattığımızı ve sizin artık huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
"Sizi boş yere yarattığımızı ve bize dönmeyeceğinizi mi sandınız?"
Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
Ya zannettiniz mi ki biz, sizi sırf bir abes yarattık? ve siz, bize irca' edilmiyeceksiniz?
Sizi boş yere yarattığımızı ve (hesap vermek üzere) bize (manevi huzurumuza) döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”
“Yoksa sizi boş yere yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”
«Ya sizi ancak boş yere yaratdığımızı ve sizin hakıykaten bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız»?
“Sizi ancak boşuna yarattığımızı ve gerçekten siz bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”(2)
(Ve devamla): ‘’Bizim, sizi eğlence olsun diye boşuna yarattığımızı ve hayatınızın hesabını vermek üzere (ahirette) bize döndürülmeyeceğinizi mi sanmıştınız?’’ *
“Bizim sizi boşa yarattığımızı ve bize dönmeyeceğinizi mi zannediyordunuz?” dedi.
Sizler boş yere yaratıldığınızı, ne de olsa Bize döndürülemiyeceğinizi sanıyordunuz, değil mi?"
Biz, sizi abes olarak yarattık, bizim tarafımıza da dönmeyeceksiniz mi sandınız?
“Şimdi siz, Bizim sizi boşuna yarattığımızı ve Bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sanıyordunuz?”
“Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve sizin gerçekten bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?”
“Bundan başka bir şey mi bekliyordunuz? Yoksa sizi hiçbir hikmet ve amaç gözetmeden, boş ve anlamsız bir oyun ve eğlence olsun diye yarattığımızı ve yaptıklarınızın hesabını vermek üzere, günün birinde huzurumuza çıkarılmayacağınızı mı sanıyordunuz?” Hayır, Allah boş ve anlamsız bir iş yapmaz:
“Sizi boşuna yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi hesap ettiniz, öyle mi?”.
Sizi boşuna yarattığımızı sanmıştınız. Önümüze getirilip hesap vermeyeceğinizi sanmıştınız. "
"Sizi boşuna yarattığımızı, hesap için huzuruma gelmeyeceğinizi mi sandınız? Toprakta yok olup gideceğiz mi sandınız? Hâlbuki toprakta yok olduğunuzu sandığınız nice bitkileri bahar aylarında dirilterek yeryüzüne çıkarıyorduk! Hiç anlamadınız mı? Bu konudaki açıklamalarımızı hiç dinlemediniz mi? Yeryüzündeki olaylardan hiç ders çıkarmadınız mı? Gözlerinizin önünde yaratılışı döndürüp durduk! Hiç aklınızı kullanmadınız mı? Size okunan ayetlerimde bu gerçekler açıklanırken kulaklarınızı mı tıkadınız?"
Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve şüphesiz ki huzurumuza döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” [*]
(Ve devamla): “Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve sizin gerçekten Bize döndürülmeyeceğinizi mi sanmıştınız?” (dedi.)
Şimdi bizim sizi boş ve anlamsız yere yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız? 51/56, 75/36
Yoksa sizi boş yere ve anlamsız bir oyun için yarattığımızı mı sanıyorsunuz? Dahası, (hesap vermek için) Bize döndürülmeyeceksiniz, öyle mi?
Sizi boşuna yarattığımızı, Bize hiç döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?" buyurulur.
"Yoksa sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?"
«Ya siz zannettiniz mi ki, Biz sizi ancak bir abes yere yarattık ve hakikaten siz Bize döndürülmeyeceksiniz?»
“Bizim sizi boşuna yarattığımızı, Bizim huzurumuza dönüp hesap vermeyeceğinizi mi sandınız? ”
Bizim sizi boş yere, bir oyun ve eğlence olarak yarattığımızı ve sizin bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
Biz sizi 'abes ve beyhûde olarak mı halk itdik zan itdiniz? Ve sizin bize rücû' itmeyeceğinizi mi zan idiyorsunuz?" buyurılır.
Ne zannetmiştiniz, sizi boşuna mı yaratmıştık; huzurumuza gelmeyecek miydiniz?”
Sizi, boş yere yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?
“Yoksa sizi boş yere yarattığımızı ve bir daha huzurumuza dönmeyeceğinizi mi sandınız?”
"Sizi, boş yere yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?"
“iy, śanduñuz mı siz kim yarattuķ sizi bāŧıl daħı bayıķ siz bizdin yaña dönilmeyesiz.
Siz ṣanduñuz mı ki biz sizi yoḳ yire bāṭıl yaratduḳ, daḫı siz bizümḥażretümüze dönmeyesiz ṣanursız?
Yoxsa sizi əbəs yerə yaratdığımızı və (qiyamət günü dirilib haqq-hesab üçün) hüzurumuza qaytarılmayacağınızı güman edirdiniz?”
Deemed ye then that We had created you for naught, and that ye would not be returned unto Us?
"Did ye then think that We had created you in jest, and that ye would not be brought back to Us (for account)?"(2950)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |