Liyeşhedû menâfi’a lehum veyeżkurû-sma(A)llâhi fî eyyâmin ma’lûmâtin ‘alâ mâ razekahum min behîmeti-l-en’âm(i)(s) fekulû minhâ veat’imû-lbâ-ise-lfakîr(a)
Gelsinler de kendilerine ait olan menfaatleri elde etsinler ve kendilerine rızık olarak verilen dört ayaklı hayvanları, muayyen günlerde Allah'ın adını anarak kessinler. Yiyin artık onlardan ve yokyoksul fakiri de doyurun.
Kendileri için (bu seyahat ve ziyaretten dolayı maddi ve manevi) birtakım yararlara şahitlik etsinler ve kendilerine rızık olarak verdiği (dört ayaklı) hayvanlar üzerine, belli günlerde (kurban keserken) Allah’ın adını zikretsinler. (Besmele ve tekbir çeksinler.) Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun (ki sevinsinler).
de haccın kendilerine sağlayacağı yararları görsünler ve kurban için belirlenen günlerde kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanları Allah adını anarak kessinler. Bunların etinden yiyin, yoksul ve fakirlere de yedirin.
Kendilerinin dinî, kültürel, ekonomik, siyasî menfaatleriyle yakînen ilgilenmeleri, tesbitler ve planlamalar yapmaları, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanları belli günlerde, bayram günlerinde keserlerken Allah'ın ismini anarak şükretmeleri, kurban kesmeleri için sana, Kâbe'ye gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de fakr-u zarurete, sıkıntıya düşen iflas eden, sıkıntısını hissettirmeyen kimselere yedirin.
Ki kendileri için birtakım yararlara şahit olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine belli günlerde Allah'ın adını ansınlar. Onlardan yiyin ve zor durumdaki yoksula da yedirin.
Kendileri için bir takım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah'ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
Tâ ki kendilerine ait menfaatlere şahid olsunlar ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği dört ayaklı hayvanlar (kurbanlıklar) üzerine belirli günlerde (kurban kesme günlerinde) Allah'ın adını ansınlar. İşte bu kurbanlıklardan yeyin ve muztar fakiri doyurun.
Ki kendileri için faydalı olan şeyleri görsünler. Sayılı günlerde, Allah’ın onlara rızık olarak verdiği dört ayaklı hayvanların (kesimi) üzerine Allah’ın ismini ansınlar. Artık o hayvanlardan yiyin ve zorda kalan fakirlere yedirin.
“Kendileri için orada bulunan faydaları görsünler; belli günlerde kendilerine verdiğimiz hayvanlardan Allah'ın adını anarak kurban kessinler. Bu kurbanlardan yiyiniz, yoksullara da yediriniz!”
Kendözlerine faydalı bulunan şeye, tanık olalar, azık olarak Allahın verdiği davarlar için belli olan günlerde onlar Allahın adını analar, hem siz yiyin ondan, hem onlardan geçimi dar olan yoksullara yedirin
27-28. (Ey Resul!) İnsanlara haccı ilân et (onları hacca çağır). Gerek yaya olarak ve gerekse uzak yolları aşmak için hızlı yol alma yeteneğine sahip ulaşım araçlarına binerek senin çağrına gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı yararlara şahit olsunlar. Bir de belirli günlerde kendilerine verdiğimiz hayvanlardan Allah'ın adını anarak kurban kessinler. Bu kurbanlardan yiyiniz, yoksullara da yediriniz!”
Bu vechile nâil oldukları menâfi’a (dünyevî ve uhrevî) kendileri de şehâdet itsünler. Eyyâm-ı mu’ayyenede (10 Zi’l Hiccede) sürilerinden Allâh’ın ihsân itdiği rızk üzerine Allâh’ın ismini tekrâr itsünler. (*)
Taki kendi menfaatlerine şahid olsunlar; Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yiyin, çaresiz kalmış yoksulu da doyurun.
Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde[375] (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.
Böylece kendileri için faydalı olan şeyleri açık seçik görsünler ve Allah’ın onlara rızık olarak verdiği, belirlenen günlerde kesecekleri kurbanlık hayvanlar üzerine O’nun adını ansınlar. Artık onlardan hem kendiniz yiyin hem sıkıntı içindeki yoksulları doyurun.
27, 28. İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe'ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.
Ki kendileri için bir takım (sosyal, politik, ekonomik) yararlara tanık olsunlar ve kendilerine çiftlik hayvanlarını rızık olarak verdiği için ALLAH'ın ismini bilinen günlerde ansınlar. "Onlardan yeyin ve sıkıntı içindeki yoksullara da yedirin."
Ta ki kendilerine ait birtakım menfaatlere şahid olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de onlardan yiyin, yoksulu, fakiri de doyurun.
Gelsinler kendilerine aid bir takım menfeatlere şâhid olsunlar ve En'am behîmelerinden kendilerine merzük buyurduğu kurbanlıklar üzerine ma'lûm günlerde Allahın ismini ansınlar da onlardan yeyin ve yoksulu, fakıri doyurun
Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği (deve, sığır, koyun, keçi gibi kurbanlık) hayvanlar üzerine, (tarafımızdan) belirlenen günlerde (Kurban Bayramı günlerinde, onları kurban ederken, her zaman söyledikleri gibi), Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksulluktan sıkıntı içinde kalmış fakire de yedirin.
«Tâki kendilerine âid menfeatlere şâhid (ve haazır) olsunlar. Allahın rızk olarak kendilerine verdiği dört ayaklı davarlar (kurbanlıklar) üzerine ma'lûm olan günlerde Allahın adını ansınlar. İşte bunlardan yeyin, yoksulu, fakîri de doyurun».
“Tâ ki kendilerine âid (dünyevî ve uhrevî) menfaatlere şâhid olsunlar ve (Allah'ın)kendilerine rızık olarak verdiği sağmal hayvanlar üzerine belli günlerde(2) (onları kurban ederken) Allah'ın ismini zikretsinler! Artık (siz de) bunlardan yiyin, darda kalmış fakire de yedirin!”
(Hacca gelsinler) ki, kendileri için bır takım (manevi, içtimai, iktisadi) faydaları müşahede etsinler. Ayrıca, Allah’ın onlara rızık olarak bahşettiği kurbanlık hayvanları belli günlerde mutlaka Allah’ın adını anarak kurban etsinler. (Ey insanlar!) O hayvanların etlerinden hem kendiniz yiyin hem de darda kalmış olanlara ve fakirlere yedirin.
(Geldiklerinde) Haccın kendileri için ne kadar faydalı olduğuna, bizatihi şahit olsunlar ve belirli günlerde, Allah’ın rızık olarak onlar için verdiği hayvanları boğazlarken, Allah’ın ismini ansınlar. Sonra o hayvanların etlerinden hem kendileri yesin, hem de zor durumda olan aç fakirleri doyursunlar.
Kendileri için yararlı olanları gözleriyle görsünler. Belli günlerde azık olarak kendilerine verdiğimiz dört ayaklı davarlar üzerinde Allah’ın adını ansınlar. İşte bunları yiyin, bunlarla eli darda olan yoksulu da doyurun.
Ta ki kendileri için ticaret, mağfiret, ibadet gibi birtakım menfaatler elde etsinler, Allah/ın rızk olmak üzere verdiği dört ayaklı davarlardan [³] dolayı malûm olan günlerde [⁴] adını ansınlar, artık onların etinden yiyin, eli dar züğürde de yedirin.
Kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde keserken/kurban ederken Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyiniz, darlık içindeki fakire de yediriniz.
(Hacca gelsinler de) Böylece kendileri için bir takım yararlara şahit olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
Gelsinler ki, bunun kendilerine sağlayacağı ahlâkî, kültürel, ticari, siyâsî ve toplumsal yararları bizzat görüp yaşasınlar. Herkesçebilinen ve aynı zamanda haccın son günleri olan Kurban Bayramı günlerinde,Allah’ın onlara bahşettiği deve, sığır, koyun, keçi gibi evcil hayvanları kurban ederken, onlar üzerinde Allah’ın adını besmele çekerek ansınlar. Bu kurbanların etinden hem kendiniz yiyin, hem de fakir fukarayı doyurun!
“Kendileri için menfaatlere şahid olsunlar! Kurbanlık Ehil Hayvanlar’dan onlara rızık olarak verdiği şeyler üzerine belli günlerde Allah’ın adını ansınlar! Onlardan yiyin, (zor durumdaki) Fakir Muhtaç’ı doyurun!
Şahsî çıkarları doğrultusunda alış veriş yapsınlar. Kurban günlerde Allah'ın lutfettiği hayvanları bismillah diyerek kessinler. Kesilen hayvanların etinden hem kendileri yesinler, hem de yoksullara yedirsinler.
Gelsinler ki kendilerine ait bir takım menfaatlere şahit olsunlar. Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine belli günlerde Allah’ın adını anarak kessinler. Hayvanları kestiğiniz zaman siz de yiyin! Yoksullara, fakirlere yedirin!
Kendilerine ait birtakım yararları görmeleri, (Allah’ın) onlara rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın ismini anmaları için (insanları hacca çağır)! [*] Artık o (hayvanların eti)nden hem kendiniz yiyin hem de yoksula, fakire yedirin! [*]
“...Kendileri için bir takım menfaatlere¹ şahit olsunlar ve (Allah’ın kendilerine) rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanları² bilinen günlerde³ Allah’ın adını anarak kessinler. Artık bunlardan hem kendiniz yiyin hem de muhtaç(lar)ı (ve) fakir(ler)i doyurun...”
de (bunun) kendilerine sağlayacağı yararları görsünler; ³⁹ ve (kurban için) belirlenen günlerde, [bu amaçla] O’nun kendilerine rızık olarak sağladığı hayvanlar üzerine Allah’ın ismini ansınlar; ⁴⁰ ve böylece siz de bunlardan yiyin ve darlık içindeki yoksulu da doyurun. ⁴¹
Böylece haccın kendilerine sağlayacağı yararlara şahit olsunlar ve belirli günlerde O’nun kendilerine ihsan ettiği kurbanlık hayvanları, üzerine Allah’ın adını anarak kessinler. Artık bu kurbanların etinden hem siz yiyin, hem de darda olan yoksula yedirin. 6/142, 16/7, 36/71...73, 40/79- 80
ki, bunun kendilerine sağlayacağı yararlara tanık olsunlar.” Bir de belirlenen günlerde, O’nun kendilerine rızık olarak sunduğu hayvanları (kurban ederken), üzerine Allah’ın adını ansınlar: işte bunlardan siz de yiyin, zor durumdaki muhtaçlara da yedirin.[²⁸²⁸]
Kendileri için bir çok faydalara şahit olsunlar. (Çeşitli yörelerden gelen müslümanlar, birlikte ibadet ederek, birbiri ile kaynaşarak İslam birliğini korumaya çalışsınlar, birbirlerine yardım ederek eksikliklerini gidermeye çalışsınlar) Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları, belli günlerde kurban ederek O'nun adını ansınlar!.. (Ev sahibi olarak) sizler de bunlardan yeyin ve yoksul fakirleri doyurun.
(Gelsinler ki): Kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, sıkıntı içinde olan fakire de yedirin.
«Tâ ki, kendileri için birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve kendilerini merzûk etmiş olduğumuz dört ayaklı kurbanlık hayvanlar üzerine malum olan günlerde Allah'ın ismini ansınlar. Artık onlardan yeyin ve yoksul fakirlere yediriniz.»
26, 27, 28. Zira Biz vaktiyle İbrâhim'e Beytullahın yerini belirlediğimiz zaman: “Sakın Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve Ben'im Mâbedimi tavaf ederken, kıyamda, rükûda veya secdede olarak ibadet edenler için tertemiz tut! ” Hem bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah'ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde Allah'ın adını anarak kurban etsinler. Siz de onların etinden hem kendiniz yiyin, hem de yoksula ve fakire yedirin. [3, 96-97; 2, 127; 2, 198; 6, 143] {KM, Levililer 1, 9. 13. 17}
Ki kendileri için birtakım faydalara tanık olsunlar ve (Allah'ın) kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar. Onlardan yeyin, sıkıntı içinde bulunan fakire de yedirin.
Orada kendileri içün mevcûd menâfi'i müşâhede ideler. Ma'lûm olan günlerde (hac günlerinde) behîme-i en'âmdan (kurbândan) kendilerne rızık iylediğimiz şey üzerine Allâh'ın ismini zikr ideler. O kurbânlardan yiyiniz ve muhtâc fakîrlere viriniz.
Kendilerine faydalı olacak şeyleri görsünler, Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde, Allah'ın adını anarak kurban etsinler. Ondan hem siz yiyin hem de muhtaç durumdaki fakiri doyurun.
“Böylece haccın kendilerine sağlayacağı yararları görsünler ve belirli günlerde, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Onun adını ansınlar. Sonra onlardan hem siz yiyin, hem de yoksullara ve darlığa düşmüş kimselere yedirin.
Kendilerine ait bir takım yararlara tanık olsunlar. Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerinde belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. İşte bunlardan yiyin, sıkıntı içindeki fakiri de doyurun.
“tā ḥāżır olalar anlaruñ menfa'atlarına daħı añalar Tañrı adın bilinmiş günler içinde anuñ üzere kim rūzį virdi anlara dilsüz cānaverden deveden śıġırdan ķoyundan. pes yiñ andan daħı yidürüñ ķatı dirliklüye yoħsula.”
Tā ḥāżır olalar dīn ve dünyā aṣṣılarına. Daḫı añalar ẕikr idüp TañrıTa‘ālā adını ḳurbān günlerinde ki bilinmiş günlerdür, Tañrı Ta‘ālā kendü‐lere rızḳ virdügi‐çün, dilsüz cānverlerden ḳurbān‐ıçun. Pes yiñüz anlaruñ etle‐rinden, daḫı yidürüñüz ḳatı dirliklü yoḫsullara.
Belə ki, öz mənfəətlərinin şahidi olsunlar və mə’lum günlərdə Allahın onlara ruzi verdiyi (dördayaqlı) heyvanların üstündə (onları qurban kəsərkən) Onun adını çəksinlər (bismillah desinlər). Onlardan özünüz də yeyin, biçarə (zavallı) yoxsullara da yedirdin!
That they may witness things that are of benefit to them, and mention the name of Allah on appointed days over the beast of cattle that He hath bestowed upon them. Then eat thereof and feed therewith the poor unfortunate.
"That they may witness the benefits (provided) for them,(2800) and celebrate the name of Allah, through the Days(2801) appointed, over the cattle(2802) which He has provided for them (for sacrifice): then eat ye thereof and feed the distressed ones in want.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |