Veharâmun ‘alâ karyetin ehleknâhâ ennehum lâ yerci’ûn(e)
Helak ettiğimiz bir şehir halkının, dönüp bizim tapımıza gelmemesine imkan yok.
Helak edip yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkânsız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyeceklerdir.
Kendilerini helak ettiğimiz ülke halkının, bundan sonra tekrar dünyaya dönüp, iyi işler yapmaları veya tevbe etmeleri mümkün değildir.
Günahları sebebiyle helâk ettiğimiz bir memleket halkının dünyaya tekrar dön-memeleri, tevbeye fırsatlarının olmaması kesin, diriltilmemeleri, huzurumuzda hesaba çekilmemeleri imkânsızdır.
Bizim helak ettiğimiz bir şehre artık (dünya) hayatı haramdır. Şüphesiz onlar bir daha dönemezler.
Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.
Helâk ettiğimiz bir memleket halkına mümkün değildir, artık onlar tevbeye dönemezler.
(Azgınlıklarından dolayı) helak etmek istediğimiz bir şehrin hakka geri dönmesi de yasaktır. (Mümkün değildir. Öylece bozguncular çoğalır.)
Helâk ettiğimiz ülke halkının bize dönmemesi imkânsızdır.
Yok olmasına hükmettiğimiz bir kentin halkına, geri dönmek de yoktur
(Yaptıkları yüzünden) helak et(meye hükmet)tiğimiz bir toplum için (kurtuluş) imkânsızdır. Hiç şüphesiz onlar, (iman etmek ve doğruyu yaşamak için hayata) bir daha geri dönmeyeceklerdir.
Helâk itdiğimiz karyeler ahâlîsi merdûd olacak ve artık tevbeye rücû’ itmeyecekdir.
Yok ettiğimiz kasaba halkının ahirette ceza görmek üzere Bize dönmemesi imkansızdır.
Helâk ettiğimiz bir memleket halkının bize dönmemeleri imkânsızdır.
Helâk ettiğimiz bir belde için artık dönüş imkânsızdır; onlar geri -dönemeyeceklerdir.
Helâk ettiğimiz bir belde için artık (yeniden mâmur olmak) imkânsızdır; çünkü onlar geri dönemeyeceklerdir.
Helak ettiğimiz bir toplumun tekrar dönmesi yasaktır.
Yok ettiğimiz bir memleket (ahalisinin ahiretteki cezasını da çekmek üzere) bize dönmemesi gerçekten imkansızdır.
İhlâk ettiğimiz karyeye dahi haramdır ki rücu' etmiyecek olsunlar
Helâk ettiğimiz bir belde halkının (tekrar dünya hayatına) dön (erek îmân et) meleri mümkün değildir.
Helak etdiğimiz bir memleket (ahâlisinin) hakıykaten (mahşere) dönmemeleri imkânsızdır.
Helâk ettiğimiz bir şehrin (halkının mahşer günü bize) dönmemeleri, şübhesiz ki mümkün değildir.
Ve (inkâr, zulüm, azgınlık ve kötülükleri sebebiyle) bizim helâk ettiğimiz bir şehir halkı için (tekrar dünyaya geri dönmek) yasak (imkânsız)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler. *
Bizim yeryüzünde helak ettiğimiz bir şehir halkının, tekrar yeryüzünde hayata dönüşü kesinlikle mümkün değildir.
Yok ettiğimiz bir ilin kişileri için geri dönmek olamaz.
Helak ettiğimiz bir beldenin yeniden eski hâline gelmesi asla mümkün değildir [harâmun].
Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (dönüş) imkânsızdır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.
Bizim helâk ettiğimiz bir toplumun, bir daha hayata dönmesi asla mümkün değildir!
Helâk ettiğimiz bir şehrin geri dönmemeleri haramdır / yasaktır / imkânsızdır.
Helâk ettiğimiz kent halkları da tekrar bize gelip hesap vereceklerdir...
Cezalandırarak yok ettiğimiz ülkelerin halkları da eninde sonunda yaptıklarının hesabını vermek, daha çetin bir azapla cezalandırılmak üzere katımıza gelecekler. Dünyada cezalandırıldık diye kendilerini avutmasınlar!
Helak ettiğimiz bir şehir için artık (yenilenmek) imkânsızdır; şüphesiz ki onlar geri dönemeyeceklerdir.
Artık helâk ettiğimiz bir ülke (halkının) tekrar dünya hayatına dön(erek îman et)meleri imkânsızdır.¹
Bu bakımdan, yok etmeye karar verdiğimiz herhangi bir toplumun, ⁹² [tuttuğu günahkarca yoldan] bir daha geri dönmesi asla mümkün değildir! ⁹³
Bizim helâkına karar verdiğimiz bir toplumun artık geri dönüşü mümkün değildir. 6/26...28, 23/99...19/108, 39/58, 42/44
Ne ki, Bizim helâkine karar verdiğimiz bir toplum mecburi (istikamete girmiştir);[²⁷⁶⁹] artık onların geri dönmesi mümkün değildir;
Helak ettiğimiz belde halkının, ahirette ceza görmek üzere bize dönmemesi asla mümkün değildir. (Nitekim)
Helâk ettiğimiz bir belde halkının geri gelmesi haramdır/ imkânsızdır,
Ve kendisini helâk ettiğimiz bir belde (ahalisi) için memnudur ki, onlar dönmeyecekler olsunlar.
İmha ettiğimiz bir memleket halkının, mahşerde huzurumuza gelmemesi mümkün değildir.
Helak ettiğimiz bir ülkeye artık (yaşamak) haramdır: Onlar bir daha geri dönemezler.
Ve helâk iylediğimiz herhangi bir karye ehlinin mahşere rücû' itmeleri memnu'dur.
Etkisizleştirdiğimiz bir kentin halkı mahrum kalır, eski hallerine dönemezler.
Helâk ettiğimiz bir belde halkının da (bize) dönmemesi imkansızdır
Helâkine hükmettiğimiz bir belde ahalisinin üzerinde yasak vardır; onlar artık geri dönemezler.(17)
Helâk ettiğimiz bir kente/medeniyete yaşamak haram edilmiştir. Onlar bir daha geri dönemezler.
daħı vācibdur ol köy üzere kim helāk eyledük anı kim anlar dönmeyeler.
Daḫı ḥarāmdur bir şehr ḳavmine ki anları biz helāk itsevüz, anlar rücū‘eylemezler.
Məhv etdiyimiz hər hansı bir məmləkət əhlinin (qiyamət qopana qədər tövbə etmək üçün bir də dünyaya, yaxud haqq dinə) qayıtması mümkün deyildir (haramdır).
And there is a ban upon any community which We have destroyed: that they shall not return,
But there is a ban on any population which We have destroyed: that they(2752) shall not return,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |