19 Ocak 2025 - 19 Receb 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enbiyâ Suresi 70. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veerâdû bihi keyden fece’alnâhumu-l-aḣserîn(e)

Onlar, İbrahim'e bir düzen kurmak istedilerse de biz, onları en büyük bir ziyana uğrattık.

Böylece ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat Biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.

Bu arada onlar, İbrahim'e tuzak kurmaya çalıştılar, ama biz onların bütün yapıp ettiklerini boşa çıkardık.

Ona bir kötülük planı hazırlamak istediler. Fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.

Ona bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz asıl kendilerini hüsrana uğrattık.

Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.

İbrâhîm'e bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz, kendilerini daha ziyade hüsrana düşürdük. (üzerlerine sinek musallat ederek onları helâk ettik).

Onlar ona kötülük etmek istediler. Biz onları daha zararlı çıkardık.

Ona tuzak kurmak istediler. Biz de onları daha çok kayba uğrattık.

Ona karşı, bir hile etmek istediler, onları ziyanlı çıkardık

Ona böyle bir düzen kurmak istediler. Fakat biz düzenlerini bozarak onları en rezil duruma düşürdük.

Ânı duzağa düşürmek istediler. Biz hîlelerini ’akâmete dûçâr itdik.

Ona düzen kurmak istediler, fakat Biz onları hüsrana uğrattık.

Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz onları en çok zarar edenler durumuna düşürdük.

Ona bir tuzak kurmak istediler; fakat biz onları daha çok zarar eden taraf yaptık.

Böylece ona bir tuzak kurmak istediler; fakat biz onları, daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.

Böylece onun için bir plan uygulamak istediler de biz onları başarısızlığa mahkum ettik.

Ona düzen kurmak istediler, fakat biz kendilerini daha fazla hüsrana uğrattık.

Ona bir dolab kurmak istediler, biz de daha ziyade kendilerini husrâna düşürdük

(Nemrut ve adamları) ona (İbrâhîm’e, bu şekilde) bir tuzak kurmak (zarar vermek) istediler. Biz de onları (dünya ve âhirette) hüsrana uğrattık.

Ona tuzak kurmak istediler. Fakat onları hüsrana uğrattık.

Ona (böyle) bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz kendilerini daha ziyâde hüsrana düşenler (den) kıldık.

Böylece ona bir tuzak kurmak istediler; fakat kendilerini daha çok hüsrâna uğrayanlar kıldık.

Ve ona bir düzen (tuzak) kurmak (ateşte yakmak) istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık (onların bütün yapıp ettiklerini boşa çıkardık).

Kavmi İbrahim’e tuzak kurmak istedi, bizde onları engelleyerek hayal kırıklığına uğrattık.

Ona karşı bir tuzak kurmak istediler. Biz de onları bu işde çok zararlı çıkardık.

Onlar, İbrahim/e yakmak gibi büyük bir hile yapmak istediler, biz onları pek sefil ve ziyankâr kıldık.

Ona bir tuzak kurmak istediler. Bunun üzerine Biz de onları daha fazla hüsrana uğrattık.

Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.

Evet, bu zâlimler ona hileler, tuzaklar kurmaya çalıştılar fakat Biz, hepsini büyük bir azapla helâk edip yıkıma uğrattık!

Ona bir düzenek kurmak istediler. Onları En Hüsrana Düşenler (En Zararlı Çıkanlar) kıldık.

İbrahim’i düzenek kurup yakmak istediler ama biz onları yenilmekten beter ettik.

İbrahim’e yaşamının her köşesine tuzak kurmak istediler. İbrahim’in etrafında ateşten bir çember oluşturdular. İbrahim verdiğimiz akıl, muhakeme, bilgi, azim ve kararlı mücadeleyle onların tuzaklarından kurtuldu. Esenliğe, barışa ulaştı. Böylece onu serin, yumuşak, ateş çemberinden uzak bir hayata ulaştırdık! İbrahim’e tuzak kuranların hevesi kursaklarında kaldı. Kurdukları tuzaklardan kendileri zarar gördü. İbrahim aralarından ayrıldıktan sonra ne yapacaklarını bilemediler.

Ona tuzak kurmak istemişler; biz de onları, en çok kaybedenler hâline getirmiştik. [*]

Bu bağlamda yer alan konu putperest kavminin Hz. İbrahim’i yakmak üzere bir hazırlık yaptıkları, tuzak kurduklarıdır. Yüce Allah ise onların kurduğu b... Devamı..

(Onlar) İbrahim’e bir düzen (tuzak) kurmak istediler. Fakat Biz de onları rezil ve kepaze ettik.

Bu arada onlar İbrahim’e tuzak kurmaya çalıştılar; ama Biz onların bütün yapıp-ettiklerini boşa çıkardık: ⁶⁵

65 Bundan sonraki ayetten anlaşıldığı gibi, Hz. İbrahim anayurdundan ayrılarak halkını kendi manevî cehaletiyle başbaşa bıraktı.

Onlar, İbrahim’i ortadan kaldırmak istediler ama biz de onları hüsrana uğrattık. 8/30, 14/46

İşte onlar (İbrahim’e) karşı komplo ve tuzak kurarak suikast yapmak istediler; fakat Biz onları hüsrana uğrattık.

Onlar İbrahim'e tuzak kurmak (onu yakmak) istediler.. (Ama buna güçleri yetmedi) O puta tapan kafirleri ise, hüsrana uğrayanlardan kıldık, onları perişan ettik.

Ona bir tuzak kurmak istediler. Ve biz de, kendilerini hüsrana uğrattık.

Ve O'na bir hud'ada bulunmak istediler. Biz de onları ziyâde hüsrâna uğramış kimseler kıldık.

Hülasa onu tuzağa düşürmek istediler ama, Biz asıl onları hüsrana uğrattık. Asıl tuzağa düşenler kendileri oldular.

Ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de, asıl kendilerini hüsrana uğrattık.

Onunla (ateşe atmakla) İbrâhîm'e hîleyi murâd itdiler. Biz onları bunda da daha ziyânlı kıldık.

Bu yöntemle İbrahim’den kurtulmak istediler. Biz de onları en büyük zarara soktuk.

-ona bir tuzak kurmak istediler. Ama onları hüsrana uğrattık.

Onlar İbrahim'i tuzağa düşürmek istediler; Biz ise onları hüsranın en büyüğüne attık.

Ona tuzak kurmak istediler de biz onları hüsranın en beterine uğrayanlar yaptık.

dilerler aña yavuzlıķ eylemek; pes eyledük anları ziyānlular.

Daḫı aña mekr eylemedük, dilediler. Pes anları dünyā ve āḫiret ziyānlula‐rından eyledük.

Onlar (İbrahimə) hiylə qurmaq istədilər, lakin Biz onları (cürbəcür müsibətlərə düçar etməklə, xüsusilə üstlərinə ətlərini yeyib qanlarını içən həşərat göndərməklə) daha çox ziyana uğratdıq.

And they wished to set a snare for him, but We made them the greater losers.

Then they sought a stratagem against him: but We made them the ones that lost most!(2726)

2726 As they could not get rid of him by open punishment, they tried secret plans, but were foiled throughout. It was not he that lost, but they. On t... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.