12 Eylül 2024 - 8 Rebiü'l-Evvel 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enbiyâ Suresi 46. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vele-in messet-hum nefhatun min ‘ażâbi rabbike leyekûlunne yâ veylenâ innâ kunnâ zâlimîn(e)

Fakat onlara Rabbinin azabından bir koku bile esse derhal eyvahlar olsun bize derler gerçekten de biz zalimdik.

Andolsun, onlara Rabbinin azabından ’ufacık bir esinti’ (bir kasırga yeli bile) dokunacak olsa kesinlikle; "Eyvahlar bize, gerçekten bizler zulme sapanlarmışız" diyecekler (ve dövünecekler)dir.

Andolsun onlara, Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, “Eyvah bize, gerçekten biz, yaratılış gayesi dışında hareket edenlerden olmuşuz!” derler.

Onlara, Rabbinin azâbından ufak bir esinti dokunsa hiç şüphesiz:
“Vah bize, hakikaten biz şirkte, inkârda, isyanda ısrar eden zâlim kimselermişiz” derler.

Andolsun ki onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa mutlaka: "Yazık bize! Gerçekten biz zalimlermişiz" diyeceklerdir.

Andolsun, onlara Rabbinin azabından 'bir ufak esinti' dokunacak olsa hiç tartışmasız; 'Eyvahlar bize, gerçekten bizler zulme sapanlarmışız' diyecekler.

Yemin olsun ki, Rabbinin azabından az bir şey onlara dokunursa, muhakkak şöyle diyecekler: “- Vay bizlere! Biz gerçekten zalimlerdik.”

Eğer Rabbinin azabından bir üfürücük dahi onlara dokunsa, “Yazıklar olsun bize! Biz zalimlerden olduk” diyecekler.

Andolsun, Rabbinin azabı onlara hafifçe dokunsa, “Vah bize! Doğrusu, biz haksızlık yaptık” derler.

Tanrının azabından onlara, bir parça dokunursa, derler ki: «Eyvah bize, biz zalim kimesnelerdik!»

Andolsun, onlara Rabbinin azabından bir ufak esinti dokunacak olsa hiç tartışmasız; “Yazıklar olsun bize! Gerçekten bizler zulme sapanlarmışız” derler.

Allâh’ın ’azâbından bir zerre kendilerine irişir ise "Eyvâh! Biz zâlimlerden idik" diyu bağırırlar.

Rabbinin azabından onlara bir esinti dokunsa: "Vah bize! Doğrusu biz haksızdık" derler.

Andolsun, onlara Rabbinin azabından hafif bir esinti dokunsa, muhakkak “Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselerdik” diyeceklerdir.

Andolsun, onları rabbinin azabından bir esinti yoklasa muhakkak ki, “Vah bize! Hakikaten biz kendimize kötülük etmişiz!” derler.

Andolsun, onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, hiç şüphesiz, «Vah bize! Hakikaten biz zalim kimselermişiz!» derler.

Kendilerine, Rabbinin azabından bir esinti dokunsa, "Vay bize, biz gerçekten zalimlermişiz," derler.

Yemin olsun ki, Rabbinin azabından az bir şey onlara dokunursa, muhakkak "Vay bizlere, biz gerçekten zalimlerdik" diyeceklerdir.

Maamafih kasem olsun rabbının azâbından onlara bir nefha dokunursa muhakkak diyeceklerdir ki vay bizlere! Bizler cidden zâlimler idik

Şâyet onlara, Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, “Yazıklar olsun bize, hakikaten biz (şirkte, inkârda, isyanda ısrar eden) zâlim kimselermişiz!” derler.

Eğer onlara, Rabbinin azabından bir nebze dokunsa, “Eyvah bize! Biz kendimize haksızlık edenleriz.” diyecekler.

Andolsun ki Rabbinin azabından onlara ednâ bir şey dokunsa muhakkak: «Yazıklar olsun bize. Biz gerçekden zaalimlermişiz» diyeceklerdir.

And olsun ki, onlara Rabbinin azâbından hafif bir kokucuk, azıcık dokunsa(1)elbette: “Eyvah bize! Gerçekten biz zâlim kimselermişiz!” derler.

(1)“Kur’ân’ın nazmında (lafızlarının dizilişinde) bir cezâlet-i hârika (hârika bir intizam) var. O nazımdaki cezâlet ve metâneti (sağlamlığı), ‘İşârât... Devamı..

Yine de, kendilerine Rabbinin azabından bir esinti dokunsa, hiç şüphe yok, hemen, “yazıklar olsun bize!” derler, “Doğrusu, zalim kimselerdik biz!”

Rabbinin azabından bir parça onlara isabet etse, hemen “Yazıklar olsun bize, haksızlık yapanlardan (zalimlerden) olduk” derler.

Onlar Allah’ın en ufak azabına çarpılsalar bile işkilsiz şunu derler: "Yazıklar olsun bize! Doğrusu, bizler kıyıcı kimselerdik."

* Onlara Rabbinin biraz azabı dokunsa «— Vay bizim hâlimize! Biz hakikatte zalim kimseleriz» derler.

Andolsun ki, onlara Rabbinin azabından bir esinti [nefha] dokunacak olsa onlar, “Eyvah bize! Biz gerçekten zâlim kimselerdik” derler.

Şüphesiz onlara Rabbinin azabından bir ufak esinti dokunacak olsa, “Eyvahlar bize, gerçekten bizler zulme sapanlarmışız” diyeceklerdir.

Onlara Rabb’inin azâbından ufacıkbir esinti bile dokunuverse, derhal “Eyvahlar olsun bize; meğer biz ne zâlimmişiz!” diye feryadı basarlar. Peki, ya Büyük Mahkemede ne yapacaklar?

And olsun ki onlara senin rabbinin azabından birazcık dokunduğunda:
“Eyvah bize! Biz, zâlimler olduk!” derler.

Eğer burunları, Rabb'inden ufacık bir ceza kokusu alabilse: " Eyvaah! hakikaten haksızlık etmişiz " diye yaygarasını çoktan basarlardı.

Andolsun! İnkâr edenlere Rabbinin azabından hafif bir esinti dokunsa, muhakkak "Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselerdik!" diyeceklerdir.

Onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, elbette “Ah, eyvah bize! Şüphesiz ki biz zalimlermişiz!” derler.

Yemin olsun ki onlara, Rabbinin azabından ufacık bir esinti dokunuverse hemen: “Yazıklar olsun bize gerçekten bizler zâlimlerdenmişiz.” derler.

Yine de, kendilerini Rabbinin azabından bir esinti yoklasa, hiç şüphe yok, hemen, “Vah bize!” derler, “Doğrusu, zalim kimselerdik biz!”

Eğer Rabbinin azabı onlara hafiften dokunsa hemen: – Yazıklar olsun bize! Bu çağrıya sağır kesilerek gerçekten zalimlik ederek yanlışta ısrar etmiştik, derler. 6/31, 10/13...17, 11/120, 14/44- 45, 39/56, 91/14-15

Fakat, Rabbinin azap rüzgârından onlara bir efilti dokunsa, hemen “Yazıklar olsun bize!” derler, “Meğerse biz, zulmü karakter haline getirmişiz!”[²⁷²⁶]

[2726] Zulmün birine isim olarak verilebilmesi için, o kişinin zulmü içselleştirmesi, karakter haline getirmesi gerekir. Zâlimîn (t. zâlim) ism-i fail... Devamı..

Andolsun ki onlara; Rabbinin azabından bir esinti dokunsa (imana gelip) "Eyvah, yazıklar olsun bize!.. doğrusu biz gerçekten zalim kimseler imişiz" diyeceklerdir.

Ve şayet onlara Rabbinin azabından hafif bir esinti dokunsa, kesinlikle "Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselerdik" diyeceklerdir.

Andolsun ki, Rabbinin azabından hafif bir şey onlara dokunacak olsa elbette diyeceklerdir ki: «Eyvah bizlere! Şüphe yok ki, biz zalimler olmuştuk.»

Eğer onlara Rabbinin azabından bir esinti bile dokunsa: “Eyvah, yazıklar olsun bize, biz gerçekten kendimizi bu azaba müstahak etmekle kendimize zulmetmişiz! ” derler.

Bu âyet Kur’ân’ın icazına, pek veciz ve özlü beyanına açık örneklerden birini teşkil eder: Bu cümleden esas maksat, pek az bir azap ile fazlaca korkut... Devamı..

Andolsun, onlara Rabbinin azabından bir esinti dokunsa, "Eyvah bize, biz gerçekten zalimlermişiz," derler.

Eğer onlara rabbinin 'azâbından bir nefes kadar bir şey isâbet itse: "Yazık bize! Biz, zâlimlerden idik" dirler.

Rabbinin en ufak azabına bile çarpılsalar hemen şunu derler: “Yazıklar olsun bize! Biz yanlışlar içindeyiz.”

Onlara Rabb'inin azabından bir esinti dokunsa:-Eyvah, biz gerçekten haksızlık edenler idik, derler.

Onlara Rabbinin azabından bir esinticik dokunacak olsa, “Eyvah bize,” diyeceklerdi. “Biz gerçekten kendimize yazık etmişiz!”

Rabbinin azabından onlara bir esinti dokunsa, yemin olsun şöyle diyecekler: "Vay bizlere, biz zalimlermişiz!"

eger yoķansa anlara bir pāre 'aźābından çalabunuñ bayıķ eyıdeler “iy 'aźābumuz bayıķ olduķ biz žulm eyleyiciler!.”

Eger yitişse anlara biraz nesne Tañrı ‘aẕābından, eydürler: Vay bize bizẓālimler iduḳ dirler.

Həqiqətən, əgər Rəbbinin əzabından az bir şey onlara toxunsa, onlar mütləq: “Vay halımıza! Biz, doğrudan da, zalım olmuşuq (Allaha şərik qoşmaqla, küfr etməklə özümüz özümüzə zülm etmişik)” – deyəcəklər.

And if a breath of thy Lord's punishment were to touch them, they assuredly would say: Alas for us! Lo! we were wrong doers.

If but a breath of the Wrath of thy Lord do touch them, they will then say, "Woe to us! we did wrong indeed!"


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.