İnne-lleżîne sebekat lehum minnâ-lhusnâ ulâ-ike ‘anhâ mub’adûn(e)
Fakat kendilerine, tarafımızdan güzel bir vaitte bulunulan, haklarında iyilik takdir edilen kimseler, oradan uzaklaşmışlardır.
Ama Bizden kendilerine güzellikler (ve üstün özellikler) geçmiş bulunanlar (mü’min, mücahit ve müstakim kullar) var ya, işte onlar ondan (korkunç cehennem ortamından) uzaklaştırılmış olacaklardır.
Ama gerçekten kendileri için, katımızdan iyilik ve güzellik yazılmış bulunanlara gelince, böyleleri cehennemden uzak tutulacaklardır.
Bizden kendileri için önceden güzellik takdir edilmiş olanlar işte onlar oradan uzaklaştırılırlar.
Ama bizden kendilerine güzellik geçmiş bulunanlar; işte, onlar, ondan uzaklaştırılmışlardır.
Şüphesiz ki, kendilerine bizden saadet icap etmiş olanlar, işte bunlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır.
Kendilerine güzel bir vaat olarak Cenneti söz verdiklerimiz ise, işte onlar o Cehennemden uzak tutulurlar.
Tarafımızdan kendilerine güzel sonuç takdir edilmiş olanlara gelince, işte onlar cehennemden uzak tutulurlar.
Katımızdan iyiliğe erenler, ondan uzaktadırlar
Evvelce kendilerine güzel menfa’atler va’d itdiklerimiz, bu cehennemden uzak olacaklardır.
Yaptıklarına karşılık katımızdan kendileri için iyi şeyler yazılmış olanlar, işte onlar cehennemden uzak tutulanlardır.
Şüphesiz kendileri için tarafımızdan en güzel mükâfat hazırlanmış olanlar var ya; işte bunlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır.
Daha önce bizden en güzel sonucun vaadini almış olanlara gelince, işte onlar cehennemden uzak tutulurlar.
Tarafımızdan kendilerine güzel âkıbet takdir edilmiş olanlara gelince, işte bunlar cehennemden uzak tutulurlar.
Ancak kendilerine mutlu bir son belirlediklerimiz hariç, onlar ondan uzaklaştırılacaklardır.
Şüphesiz katımızdan kendileri için güzel şeyler takdir edilmiş olanlar, işte oradan (cehennemden) uzak tutulanlardır.
Şübhe yok ki haklarında bizden husnâ sebkedenler, bunlar, ondan uzaklaştırılmışlardır
(Îmân ve amelleri sebebiyle,) tarafımızdan lütfa mazhar olanlara gelince… İşte onlar, ondan (cehennemden) uzaklaştırılmışlardır.
Şübhe yok ki kendileri için bizden en güzel (bir seâdet) sebk etmiş (takdîr edilmiş) olanlar, işte bunlar oradan (cehennemden) uzaklaşdırılmışlardır.
Şübhesiz ki tarafımızdan kendilerine en güzel (saâdet) takdîr edilmiş olanlar var ya, işte onlar ondan (Cehennemden) uzaklaştırılmış kimselerdir.
Şüphesiz (iman edip iyi işler yaptıklarından dolayı) katımızdan kendileri için iyi şeyler (güzel akibet) takdir edilmiş olanlar, işte onlar cehennemden uzak tutulacaklar.
Ancak bizden, kendileri için güzellikler yazılmış olanlar, o cehennemden uzak tutulacaklardır.
İşte o kimseler ki Biz daha önce onları mutlu kılmak istemişizdir, onlar Cehennem’den uzaklaştırılacaklardır.
Muhakkak ki katımızdan kendileri için güzellik takdir edilmiş olanlara gelince, işte onlar oradan/cehennemden uzak tutulurlar.
Bizden kendilerine önceden güzel bir söz verilmiş olanlar (var ya), işte onlar, ondan (ateşten) uzaklaştırılmış olanlardır.
Öte yandan, iman edip güzel işler yaptıkları için Bizim tarafımızdan güzel bir vaadi hak edenlere gelince, onlar cehennemden uzak tutulacaklardır.Öyle ki;
Bizden kendileri için İyilikler / Güzellikler geçmiş kimseler; işte onlar ondan (Cehennem’den) uzak tutulmuşlardır.
Geçmişinde bizden pekiyi almış olanlar ise cehennemden uzak tutulacaklardır.
Şüphesiz kendileri için tarafımızdan en güzel mükâfat hazırlanmış olanlar var ya; işte onlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır.
Tarafımızdan kendileri için güzel (hüküm) verilmiş olanlara gelince, işte onlar cehennemden uzak tutulmuş olacaklardır. [*]
Ama Bizim daha önce kendileri hakkında güzel sözler söylenmiş bulunduğumuz (İsa, Uzeyr ve bir kısım melekler) var ya işte onlar, cehennemden tamamen uzaklaştırılmış kimselerdir.
Ama yaptıklarına karşılık bizden iyilik sözü alanlar, işte onlar cehennemden uzak tutulacaklar. 19/58...65, 25/24, 26/90, 27/89, 40/9
Ne var ki, katımızdan kendilerine iyilik-güzellik ihsan ettiğimiz kimselere gelince: işte onlar (cehennem)den uzak tutulacaklar.[²⁷⁷⁴]
Katımızdan kendilerine bir güzellik (cennet) vaad edilmiş olanlara gelince; kuşkusuz onlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır,
Şüphesiz; tarafımızdan en güzel mükâfat sizin içindir dediklerimiz ; işte bunlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır.
Muhakkak ki, kendileri için Bizden bir güzellik sebk etmiş olanlar, oradan uzak bulundurulmuşlardır.
Ama kendileri hakkında Bizden ebedî mutluluk takdir edilmiş olanlar, cehennemden uzak tutulacaklardır. [11, 106]
Ama bizden kendilerine (ezelde) güzellik geçmiş (mutluluk takdir edilmiş) olanlar, işte onlar, ondan (cehennemden) uzaklaştırılmışlardır.
Tarafımızdan haklarında sa'âdet hükmi sebk idenler cehennemden uzaklaşdırılmışlardır. [¹]
(Yaptıklarına karşılık) Bizden iyilik ödülü kazananlar ise, onlar cehennemden uzak tutulur.
Kendileri için güzellik takdir ettiğimiz kimselere gelince, onlar Cehennemden uzak tutulmuştur.
Tarafımızdan kendilerine güzellik hazırlananlara gelince, bunlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır.
bayıķ anlar kim ilerü geçdi anlaruñ içün bizden uçmaķ yā eyü baħt anlar andan ıraķ olınmışlardur.
Taḥḳīḳ ol kişiler ki bizden anlara sa‘ādet sābıḳ oldı, anlar andan ıraḳ olur‐lar.
(Yaxşı əməllərin mükafatı olaraq) öncədən özlərinə ən gözəl ne’mət (Cənnət, əbədi səadət) yazılmış kəslər – məhz onlar ondan (Cəhənnəmdən) uzaqlaşdırılmış olacaqlar.
Lo! those unto whom kindness hath gone forth before from Us, they wilt be far removed from thence.
Those for whom the good (record) from Us has gone before, will be removed far therefrom.(2756)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |