3 Aralık 2023 - 20 Cemaziye'l-Evvel 1445 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tâ-Hâ Suresi 79. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Seç/Sil


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veedalle fir’avnu kavmehu vemâ hedâ

Ve saptırdı kavmini Firavun ve doğru yola sevketmedi onları.

(İşte bu) Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırıyor ve onları doğruya (hidayet ve istikamet yoluna) yöneltmiyordu. (Bu yüzden belayı hak etmişti.)

Çünkü Firavun, halkını saptırmış ve onlara doğru yolu göstermemişti.

Firavun kavmini, başlarına buyruk hale getirerek, hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine imkân sağladı. Allah'ın peygamberi vasıtasıyla öğrettiği doğru, hak yolu da göstermedi, öğretmedi.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 11/98.

Firavun kavmini saptırdı ve onları doğru yola yöneltmedi.

Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.

Böylece Firavun, kavmini sapıklığa sürükledi, hidayete götürmedi.

Firavun milletini saptırdı. Çıkış yolu da bulamadı.

Firavun, toplumunu saptırdı ve onlara doğru yolu göstermedi.

Firavun da, ulusu da sapmıştı, doğru yolu bulmadılar

Firavun, halkını saptırdı, onların doğru yolu bulmasına engel oldu.

78, 79. Fir’avn ’asâkiri ile ânları ta’kîb itdi. Ve denizin sularında hepsi gâib oldılar çünki Fir’avn kavmini dalâlete sevk itdi, hidâyete sevk itmedi.

Firavun, milletini saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.

Firavun, halkını saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.

Firavun kavmini saptırmış, doğru yolu göstermemişti.

Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.  

 Peygamberin davetine kulak verecek yerde onu ve müminleri cezalandırmaya kalkışan Firavun, Allah’ın kudreti ile müminlere açılan deniz yolunun Firavu... Devamı..

Firavun, halkını saptırdı, doğru yola iletmedi.

Böylece Firavun kavmini yanlış yola sürükledi ve doğru yola götürmedi.

Velhasıl Firavn kavmini dalâlete sürükledi, hidayete götürmedi

Firavun (kendisine uyan) kavmini saptırdı ve onları doğru yola iletmedi.

Firavun halkını sapkınlıkta bıraktı; onları doğru yola yöneltmedi.

Fir'avn, kavmini sapdırdı (ğı gibi onları) doğru yola (da) iletemedi,

İşte Fir'avun, kavmini dalâlete düşürdü ve hak yola sevk etmedi.

Firavun kendi toplumunu saptırmış ve kendisi de doğru yolda değildi.

Çünkü Firavun ulusunu eğri yola saptırmıştı, ona doğru yolu göstermemişti.

Firavun kavmini yoldan çıkarmış, doğru yola götürmemişti. Belki helake düşürdü.

Firavun kavmini saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.

Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.

Böylece Firavun, bir lider olarak halkını doğru yola ileteceği yerde, onları büsbütün sapıklığa sürükledi.

Firavun kendi kavmini saptırdı; doğru yola eriştirmedi.

Fıravun halkını yanılttı, kendi de battı...

Firavun toplumunu saptırdı, yokluğa düşürdü. İnsanları doğru yola iletmedi. Kendi bencilliği, kendi çıkarları için toplumunu kullandı.

(Çünkü) Firavun, kavmini saptırmış ve (onlara) doğru yolu göstermemişti. [*]

Benzer mesajlar: Yûnus 10:90-91; Şu‘arâ 26:60-66.

Firavun, kendi toplumunu saptırdı ve onları hak yola iletmedi.

Çünkü Firavun halkını saptırmış ve [onlara] doğru yolu göstermemişti.

Firavun halkını saptırmış ve onlara doğru yolu göstermemişti. 40/28...46

bir kez Firavun halkını yoldan çıkarmıştı; bir daha da doğruyu bulamadı.

(Evet) Firavun, kavmini (dünyada) doğru yoldan saptırdı.

(Peşinden sürükleyerek deryada helak olmalarına sebep oldu. Bunun gibi. "O, kıyamet gününde kavmine öncülük eder ve onları cehenneme götürür, orası ne... Devamı..

Fir’avn toplunu saptırdı ve onları doğru yola iletmedi.

Ve Fir'avun, kavmini sapıklığa düşürdü ve onları doğru bir yola götüremedi.

Böylece Firavun halkını kurtuluşa değil, yanlış yola, çıkmaza götürdü. [11, 98]

Fir'avn toplumunu saptırdı, doğru yola iletmedi.

Fir'avn, kavmini hidâyet itmeyüb şaşırtdı. [¹]

[1] Sâhirlerle imtihândan sonra Mûsâ 'aleyhisselâm Benî İsrâîl ile Mısır'dan çıkdı. Deniz kenarına geldikleri zamân 'asâ ile denize urması vahy olundı... Devamı..

Firavun halkını yoldan çıkarmış, doğru yolu göstermemişti.

Firavun, kavmini saptırmış doğru yolu göstermemişti.

Firavun kavmini doğru yola çıkarmamış, saptırmıştı.

Firavun kendi toplumunu saptırmıştı; kılavuzluk edemedi.

daħı azdurdı fir'avn [166b] ķavmını daħı ŧoġru yol göstermedi.

Azdurdı Fir‘avn ḳavmini, hidāyet daḫı virmedi.

Fir’on (mənəm sizin ən böyük rəbbiniz, deyərək) öz tayfasını yoldan çıxartdı və (onları) doğru yola aparmadı.

And Pharaoh led his folk astray, he did not guide them.

Pharaoh led his people astray instead of leading them aright.(2600)

2600 It is the duty of kings and leaders to give the right lead to their people. Instead of that, the evil ones among them lead them astray, and are ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.