Fe/tiyâhu fekûlâ innâ rasûlâ rabbike feersil me’anâ benî isrâ-île velâ tu’ażżibhum(s) kad ci/nâke bi-âyetin min rabbik(e)(s) ve-sselâmu ‘alâ meni-ttebe’a-lhudâ
"Haydi ona gidin de: Biz senin Rabbinin elçileriyiz, İsrailoğullarını bizimle birlikte gönder ve onlara (artık) azap verme. Sana Rabbinden bir ayetle geldik. Selam, hidayete tâbi olanların üzerine olsun" deyiverin.
Hemen gidin de biz deyin, şüphe yok ki Rabbinin iki peygamberiyiz bizimle gönder İsrailoğullarını ve onlara azap verme. Rabbinden delille geldik sana, esenlik hidayete uyana.
Hemen O'na gidin ve deyin ki: Biz ikimiz senin Rabbinin elçileriyiz. Bunun için, İsrailoğullarının bizimle gelmesine izin ver ve onlara artık işkence etme. Biz sana, Rabbimizden delille geldik. Selamet ve saadete erenler ancak doğru yolu tutanlardır.
Firavun'a gittiler.
“Biz Rabbinin elçileriyiz. İsrâiloğulları'nı temel hak ve hürriyetlerinin kısıtlanmasına son vererek bizimle gönder. Onlara eziyet etme, işkence yapma. Biz sana Rabbinden hak peygamber olduğumuzu gösteren mûcizelerle geldik. Allah'tan gelen, Allah'ın hidayet rehberiyle öğrettiği di-ne girip uygulayanlara, hukukun üstün, hakkın ve adaletin belirleyici güç, barışın hâkim olduğu güvenli bir dünya düzeni ve selâmet yurdu, cennet vardır” dediler.
Haydi ona gidip deyin ki: "Biz Rabbinin iki elçisiyiz. İsrailoğullarını bizimle gönder ve onlara işkence etme. Şüphesiz biz sana Rabbinden ayetle geldik. Selâm hidayete uyanların üzerinedir.
'Haydi ona gidin de deyin ki: Biz senin Rabbinin elçileriyiz, İsrailoğullarını bizimle birlikte gönder ve onlara (artık) azab verme. Sana Rabbinden bir ayetle geldik. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun.'
Hemen gidin de Firavun'a deyin ki, biz Rabbinin (sana gönderilen) elçileriyiz. Artık İsrail Oğullarını bizimle gönder. (Şam'a gitsinler, esaret ve kölelikten, eziyyetten kurtulsunlar). Onlara azap etme (oğullarını öldürüp işkence yapma). Biz, sana, Rabbinden bir mucize ile geldik. Dünya ve ahiret selâmeti, hidayete (tevhid dinine) tabi olanlaradır.
Ona gidin, deyin ki: “Biz senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle gönder, onlara işkence çektirme. Biz, Rabbinden gelen bir mucize ile sana geldik. Selam ve esenlik, doğruya tabi olana olsun!...”
“Ona gidin ve şöyle söyleyin: Doğrusu, biz senin Rabbinin peygamberleriyiz. İsrâiloğullarını bizimle beraber gönder; onlara bir eziyet etme! Rabbinden sana bir âyet getirdik. Selam/esenlik doğru yolda gidene olsun.”
Hemen gidip ona diyesiniz ki: «Biz Tanrının iki peygamberiyiz, İsrail oğulların, gönderesin bizimle; sen onlara azap etme, biz sana, Tanrından belgeyle gelmişiz; selâm ola doğru yolu bulana»
Hemen ona gidiniz ve deyiniz ki: “Biz Rabbinin sana gönderdiği elçileriz. İsrailoğullarının bizimle birlikte Mısır'dan ayrılmalarına izin ver! Onlara işkence etme! Sana Rabbinden, doğru söylediğimizi kanıtlayacak mucizeler ile geldik. Nihai kurtuluş ve esenlik (yalnızca, O'nun gösterdiği) yolu izleyen kimselerin olacaktır.
46,47,48. Allah: Korkmayın, dedi; Ben sizinle beraberim; görür ve işitirim. Ona gidin şöyle söyleyin: "Doğrusu biz senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle beraber gönder, onlara azabetme; Rabbinden sana bir mucize getirdik; selam, doğru yolda gidene olsun! Doğrusu bize, yalanlayıp sırt çevirene azap edileceği vahyolundu."
“Ona gidin ve şöyle deyin: ‘Şüphesiz biz Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını (serbest bırak ve) bizimle gönder. Onlara işkence etme. Sana Rabbinin katından bir mucize getirdik. Selâm, doğru yola uyanlara olsun.’ ”
Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz, senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını hemen bizimle birlikte gönder; onlara eziyet etme! Biz, senin Rabbinden bir âyet getirdik. Kurtuluş, hidayete uyanlarındır. *
"Ona varın ve deyin ki, 'Biz ikimiz Rabbinin elçileriyiz. İsrail oğullarına yaptığın işkenceye son ver ve onları bizimle gönder. Biz sana, Rabbinden bir ayet ile geldik. Doğru yolu izleyenlere selam (barış) olsun.' "*
Hemen gidin de Firavun'a deyin ki: "Biz Rabbinin (sana gönderilen) elçileriyiz. Artık İsrailoğulları'nı bizimle gönder, onlara azab etme; biz sana Rabbinden bir mucize ile geldik. Selam doğru yolda gidenleredir."
Haydin varın da ona deyin ki haberin olsun biz rabbının Resulleriyiz, artık Benî İsraîli bizimle gönder ve onları ta'zib etme, biz sana rabbından bir âyetle geldik, selâm da doğruya tabi' olanadır
Hemen ona gidin: “Kuşkusuz ki biz Rabbinin iki resulüyüz. Artık İsrâîloğulları'nı bizimle gönder ve onlara azap etme. Doğrusu biz sana bir âyet¹ ile geldik. Selam² doğru yola³ uyanlaradır.*
«Hemen gidin de ona (şöyle) deyin: — Biz Rabbinin iki elçisiyiz. Artık İsrâîl oğullarını bizimle gönder. Onlara işkence etme. Biz sana Rabbinden hakıykî bir âyet getirdik. Selâm (ve selâmet), doğruya tâbi olanlara».
“Böylece ona gidin de şöyle söyleyin: 'Şübhe yok ki biz, Rabbinin iki elçisiyiz; artık İsrâiloğullarını bizimle berâber gönder, onlara eziyet etme! (Biz) gerçekten Rabbinden bir mu'cize ile sana geldik. Selâm ise, hidâyete tâbi' olanlaradır.' ”
İkinizde Firavuna gidin ve ona deyin ki “Biz ikimizde senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle beraber gönder ve artık onlara azap etmekten vazgeç. Rabbinden O nun elçileri olduğumuza dair, sana birtakım ayetler getirdik. Allahın selamı doğru yoluna tabi olanlara olsun.”
Artık ona varıp deyin ki «— Biz Rabbin tarafından iki peygamberiz. Onlara işkence etme, sana Rabbin tarafından mûcizeyle [⁴] geldik. Hidayete tâbi olanlara selâm olsun»,*
“Haydi ona gidin de deyin ki: “Biz senin Rabbinin elçileriyiz, İsrail oğullarını bizimle birlikte gönder ve onlara (artık) azap verme. Sana Rabbinden bir ayetle geldik. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun.”
“Öyleyse ona gidin ve deyin ki: “Dinle ey Firavun! Biz ikimiz, seni yoktan var eden Rabb’inin sana ve halkına gönderdiği hidâyet elçileriyiz. Şimdi İsrail Oğulları’nı serbest bırak, bizimle birlikte Filistin’e gelsinler. Onlara köle muamelesi yaparak zulmetmekten vazgeç artık! Eğer bize inanmıyorsan, sözlerimizin doğruluğunu ispatlamak üzere Rabb’inden apaçık bir mûcizeyle geldik sana. Eğer kurtuluşa ulaşmak istiyorsan, Allah’ın gösterdiği yolda yürümelisin. Çünkü dünyada ve âhirette gerçek anlamda barış, mutluluk, huzur veesenlik, yalnızca doğru yolu izleyenlerin hakkıdır!
(Ve devamla): “Haydi ona gidin ve ‘Biz senin Rabbinin iki elçisiyiz, İsrâil oğullarını bizimle birlikte gönder ve onlara işkence etme. Sana Rabbinden mûcizelerle geldik. (Allah’ın azabından) ancak Onun gösterdiği yola uyanlar kurtulur.’1 deyin.”*
Öyleyse artık ona gidin ve deyin ki: ‘Biz ikimiz senin Rabbinin elçileriyiz; bunun için, İsrailoğulları'nın bizimle gelmesine izin ver ve onlara [artık] sıkıntı çektirme. 30 Biz sana Rabbinden bir mesajla geldik; ve [bil ki O'nun bahşedeceği] nihaî kurtuluş ve esenlik [yalnızca, O'nun gösterdiği] yolu izleyen kimselerin o-lacaktır:
– Haydi gidin ona ve deyin ki: Biz, Rabbinin gönderdiği elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle beraber Mısır’dan çıkmasına izin ver ve eziyet etme onlara. Andolsun ki biz sana Rabbinden bir ayet/belge ile geldik, Selam olsun benim yol göstericime uyanlara. 27/59, 37/181
Haydi, artık ona gidin ve deyin ki: ‘Biz ikimiz Rabbinin elçileriyiz; artık İsrâiloğullarının bizimle birlikte çıkıp gitmesine izin ver; onlara yaptığın işkenceye de derhal bir son ver![2577] Doğrusu biz sana Rabbinden ilâhî kudret delîliyle gelmişiz; sonuçta gerçek kurtuluş, O’nun yolunu izleyenlerin olacaktır.*
«Haydin ona varıp da deyiniz ki, şüphe yok biz Rabbin iki resûlüyüz. Artık İsrailoğullarını bizimle beraber gönder ve onlara işkence etme, biz sana muhakkak Rabbin tarafından mûcize ile geldik. Selâm ise hidâyete tâbi olan kimse üzerinedir.»
“Haydi varın da şöyle deyin ona: Rabbin tarafından gönderilen elçileriz biz sana! İsrailoğullarını bizimle gönder ve işkence etme onlara! Rabbinden bir belge ile geldik biz sana. Kurtuluş hastır, bu doğru yolu tutanlara! ”*
Haydi, varın ona, deyin ki: Biz senin Rabbinin elçileriyiz; İsrail oğullarını bizimle gönder, onlara azab etme. Biz Rabbinden sana bir ayet getirdik. Esenlik, hidayete uyanlaradır.
Hemen gidin de ona deyin ki “Biz senin Rabbinin elçileriyiz. İsrail oğullarını serbest bırak da bizimle gelsinler. Onlara eziyet edip durma. Bak, biz sana Rabbinden bir belge (ayet) getirdik. O’nun yoluna giren esenlik ve güvenliğe (selamete) erer.
Haydi gidin ona ve deyin ki: Biz, Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle gönder, onlara eziyet etme. Biz sana Rabbin'den bir mucize getirdik. Selam yol göstericiye uyanlara.
“Ona gidin ve deyin ki: Biz Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarına artık eziyet etme; onları bizimle gönder. Biz sana Rabbinden bir âyet getirmiş bulunuyoruz. Selâm, doğru yolu tutanların üzerine olsun.
"Hadi gidin ona! Deyin ki; "Biz senin Rabbinin iki resulüyüz. İsrailoğullarını bizimle gönder, onlara işkence etme! Rabbinden sana bir mucize getirdik. Selam, hidayete uyanlaradır."
“pes gelüñ aña eyidüñ ya'nį fir'avn’a bayıķ biz iki yalavacıvuz çalabunuñ pes viribigil bizüm-ile benį isrāyil’i ya'nį şām’a daħı 'aźāb eyleme. bayıķ geldük saña nişān-ıla çalabuñdan. daħı selāmatlıķ anuñ üzere kim uydı ŧoġru yola.
Onun yanına gedib deyin: “Biz ikimiz də sənin Rəbbinin peyğəmbəriyik. İsrail oğullarını bizimlə göndər (Şama getməklərinə mane olma) və onlara işgəncə vermə. Biz sənin yanına Rəbbindən dəlillə (mö’cüzə ilə) gəlmişik. Haqq yolu tutub gedənlərə salam olsun!
So go ye unto him and say: Lo! we are two messengers of thy Lord. So let the Children of Israel go with us, and torment them not. We bring thee a token from thy Lord And peace will be for him who followeth right guidance.
"So go ye both to him, and say, ´Verily we are messengers sent by thy Lord: Send forth, therefore, the Children of Israel with us, and afflict them not:(2570) with a Sign, indeed, have we come from thy Lord! and peace to all who follow guidance!(2571)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |