7 Şubat 2025 - 9 Şaban 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 91. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iżâ kîle lehum âminû bimâ enzela(A)llâhu kâlû nu/minu bimâ unzile ‘aleynâ veyekfurûne bimâ verâehu vehuve-lhakku musaddikan limâ me’ahum(k) kul felime taktulûne enbiyâa(A)llâhi min kablu in kuntum mu/minîn(e)

Onlara, Allah'ın indirdiğine inanın denince biz, bize indirilene inandık derler de ondan başkasına inanmazlar. Halbuki o, gerçektir, onlara inen kitabın gerçekliğini söyler. De ki: İnanmışsanız neden önceleri Tanrı peygamberlerini öldürdünüz?

Onlara: (Haydi) "Allah’ın indirdiklerine (Kur’an-ı Kerim’e) iman edin" denildiğinde: "Biz, (sadece) bize indirilene (ve geçmiş büyüklerimizin bildirdiğine) iman ederiz" derler (bunda da samimi değildirler) ve ondan sonra olanı (Kur’an’ı) inkâr ederler. Oysa O (Kur’an), ellerindeki (Kitabı) doğrulayan bir gerçektir. (Onlara) De ki: "Eğer (önceki kitaplara) inanıyor idiyseniz, daha önce ne diye Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz? (Sizinki açıkça sapkınlık ve sahtekârlıktır.)"

Bir de onlara, “Allah'ın indirdiğine inanın” denildiğinde; “Biz yalnızca bize indirilene inanırız” derler, ötesini kabul etmezler. Halbuki O Kur'ân, kendi ellerinde bulunan İlahî kitabı doğrulayan bir gerçektir. Onlara, “Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz, daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz” diye sor.

Onlara:
“Allah'ın indirdiğine, Kur'ân'a imân edin" denildiği zaman:
“Biz kendimize indirilene, imân ediyoruz" diyorlar. Kendi kitaplarından sonra aynı kaynaktan indirileni, en mükemmel son vahyi; ellerindeki doğru bilgileri tasdik eden, hakça bir nizam içeren hak kitap Kur'ân'ı inkar ediyorlar. Onlara:
“Peki, imanınızda samimi idiyseniz, niçin daha önce Allah'ın nebilerini, peygamberlerini öldürdünüz?" diye sor.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 61/6.

Onlara "Allah'ın indirdiğine inanın" denildiği zaman "Biz, bize indirilene inanıyoruz" derler ve ondan sonrakini (Kur'an-ı kerim'i) inkar ederler. Oysa o kendi yanlarındakini doğrulayıcı bir gerçektir. De ki: "Eğer gerçekten iman sahibi iseniz bundan önce Allah'ın peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?" [18]

18.Bu ayetle Resulullah (a.s.) zamanındaki yahudilere seslenilmektedir. Asıl peygamberleri öldürenler ise onların atalarıydı. Ancak gerek Resulullah (... Devamı..

Onlara: 'Allah'ın indirdiklerine iman edin' denildiğinde: 'Biz, bize indirilene iman ederiz' derler ve ondan sonra olan (Kur'an)ı inkâr ederler. Oysa o (Kur'an), ellerindeki (Kitabı) doğrulayan bir gerçektir. (Onlara) De ki: 'Eğer inanıyor idiyseniz, daha önce ne diye Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?'

Yahûdi'lere: “Cenâb'ı Allah”ın indirdiği İncil ve Kur'an'a iman edin” denildiği zaman: “- Biz, bize indirilen Tevrat'a iman ederiz.” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki o Kur'an, onlardaki Tevrat'ı tasdik eden bir gerçektir. Habibim, sen onlara şöyle de: “- Mâdem ki Tevrat'a iman ediyorsunuz, daha önce gelen Allah'ın peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?”

Onlara: “Allah’ın indirdiği dine inanın” denildiğinde, “biz, bize inen dine inanırız” derler ve gerisini inkâr ederler. Hâlbuki o din de, hem hak hem de onların dinini tasdik edicidir. Söyle: “Eğer gerçekten mümin (dindar) idiyseniz, neden daha önce Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”

Kendilerine “Allah'ın indirdiğine inanın” denilince, “Biz sadece bize indirilen kitaba inanırız” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki Kur'ân, ellerinde bulunanı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. Onlara de ki, “Şâyet siz gerçekten inanıyor idiyseniz, daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz?”

Onlara denilse ki: «İnanın, Allahın gönderdiğine inanın»; onlar da: «inanmışız bize inmiş olana» demektedirler, bundan ötesini tanımıyorlar, halbukiyse bu onların kitabını gerçekliyen bir kitaptır, «Eğer inanmışsanız, önce neden Allahın peygamberlerini öldürdünüz?» diye sorasın

Kendilerine: “Allah'ın indirdiğine (Kur'an'a) iman edin.” denildiği zaman: “Biz sadece bize indirilene (Tevrat'a) inanırız.” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Hâlbuki o Kur'an, kendi ellerinde bulunan Tevrat'ı(n aslını) doğrulayan hak bir kitaptır. Onlara de ki: “Gerçekten size indirilene inanıyor idiyseniz niçin daha önce Allah'ın nebilerini öldürüyordunuz?”

Allâh’ın gönderdiğine inanınız denildiği zamân bize gönderilmiş olan kitâblara inanıyoruz diyorlar, ândan sonra gönderilen kitâbı kabûl itmiyorlar. Halbuki bu kitâb ânların kitâblarını tasdîk idiyor. Ânlara di ki eğer îmânınız var ise niçün Allâh’ın rasûllerini katl itdiniz.

Onlara, "Allah'ın indirdiğine inanın" denildiğinde "Bize indirilene inanırız" deyip ondan sonra gelen Kuran'ı inkar ederler; halbuki o, ellerinde bulunan Tevrat'ı tasdik eden hak bir Kitap'dır. Onlara "Eğer inanıyor idiyseniz niçin daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?" diye sor.

Onlara, “Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) iman edin” denilince, “Biz sadece bize indirilene (Tevrat’a) inanırız” deyip, ondan sonra geleni (Kur’an’ı) inkâr ederler. Hâlbuki o, ellerinde bulunanı (Tevrat’ı) tasdik eden hak bir kitaptır. De ki: “Eğer inanan kimseler idiyseniz, daha önce niçin Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”

Kendilerine, “Allah’ın indirdiğine iman edin” denilince, “Biz sadece bize indirilene inanırız” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Hâlbuki o Kur’an, kendi ellerinde bulunan Tevrat’ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. (Resulüm!) Onlara de ki: “Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah’ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz?”

Kendilerine: Allah'ın indirdiğine iman edin, denilince: Biz sadece bize indirilene (Tevrat'a) inanırız, derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki o Kur'an, kendi ellerinde bulunan Tevrat'ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. (Ey Muhammed!) Onlara: Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz? deyiver.

Kendilerine, "ALLAH'ın indirdiğine inanın!," denildiğinde, "Bize indirilene inanırız," diyerek ondan sonrasını inkar ederler. Oysa bu, yanlarında bulunanı doğrulayan gerçektir. "İnanmış idiyseniz, neden daha önce ALLAH'ın peygamberlerini öldürüyordunuz," de.

Onlara, "Allah ne indirdiyse ona iman edin." denildiği zaman, onlar "Biz kendimize indirilene iman ederiz." derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Oysa yanlarındaki Tevrat'ı tasdik eden gerçek vahiy odur. Onlara de ki; "Peki madem gerçek mümin sizsiniz de ne diye daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?

«Allah ne indirdise iyman edin» denildiği zaman da onlara «biz kendimize indirilen iyman ederiz» derler de ötekine küfrederler, halbuki beraberlerindekini tasdık edecek hakk o, ya, de: İman ediyordunuz da niçin Allahın peygamberlerini öldürüyordunuz?

Onlara (yahûdîlere), “Allah’ın vahyettiği (Kur’ân’a) îmân edin!” denilince, “Biz sadece bize gönderilene (Tevrât’a) inanırız!” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Hâlbuki o (Kur’ân), yanlarında bulunan (Tevrât’ın, tahrif edilmemiş kısımların) ı tasdik eden hak bir kitaptır. (Resûlüm) de ki: “Madem (Tevrât’a) inanıyordunuz da ne diye daha evvel Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”

Onlara, “Allah'ın indirdiklerine iman edin.” denildiğinde, “Biz, ancak bize indirilene¹ iman ederiz.” dediler. Ve ondan² başkasını kabul etmezler. Oysa O, yanlarındakini tasdik eden, hak bir kitaptır. Onlara de ki: “Madem inanıyordunuz, ne diye daha önce Allah'ın nebilerini öldürüyordunuz?”

1- Tevrat ve İncil\e. 2- Kendilerine indirilenlerden.

Bir de onlara (Yahudilere) : «Allahın indirdiği şey'e (Kur'âna) îman edin» denildiği zaman: «Biz, bize indirilen (Tevrat) a inanırız» der bir de ondan başkasına küfrederler. Halbuki o (gönderilen kitab) nezdlerindeki (Tevrat) ı doğrultan (bir) gerçekdir. De ki: (Habîbim) : «Öyle ise mü'minler idiniz de (Tevrâta inanıyordunuz da) daha evvel Allahın peygamberlerini neye öldürüyordunuz?

Hem onlara: “Allah'ın indirdiğine îmân edin!” denildiği zaman: “(Biz sâdece) bize indirilene (Tevrât'a) îmân ederiz!” deyip, onun arkasındakini (Kur'ân'ı) inkâr ederler; hâlbuki o, yanlarında olanı tasdîk edici hak (bir Kitab)dır. (Ey Resûlüm! Onlara) de ki: “Eğer mü'min kimseler idiyseniz, o hâlde daha önce Allah'ın peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?”

Ve onlara: "Allah’ın indirdiği (mesajların tümü)ne (bu Kur’ân’a da) iman edin!" denildiği vakit: “Biz sadece bize indirilene inanırız! derler. Hâlbuki o (indirilen Kur’an), yanlarındakini (Tevrat’ın aslını ve onda bulanan hakikatleri) tasdik eden hak kitap olmasına rağmen, kendi kitaplarından başkasını inkâr ederler. Onlara de ki: (Daha önce size indirilen kitaba inanma iddianızda samimiyseniz,) peki niçin daha önce, Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz?*

(*) Vahyin kime indirildiği değil kimin tarafından indirildiği önemlidir. Nitekim âyette “Muhammed’e indirilene inanın” yerine “Allah’ın indirdiğine (... Devamı..

Onlara, Allah’ın indirdiğine iman edin denildiğinde “Ancak bize indirilene inanırız” derler. Onların yanındaki kitabı tasdik eden, hakikat dahi olsa inkâr ederler. Deki “Madem inanıyordunuz da, Allah’ın daha önce size göndermiş olduğu peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?”

Onlara: « Allah’ın size bildirdiği Kur’an’a inanın» denilince, « Biz yalnız bize bildirilen Tevrat’a inanırız» derler, ondan başkasını tanımazlar. Oysaki Kur’an ellerindeki Tevrat’ı doğrulayan bir gerçektir. Onlara de ki: « Sizler inanan kimseler idiniz de bundan önce Allah’ın peygamberlerini ne diye öldürdünüz?

Onlara « Allah/ın inzal ettiği Kitaba inanınız» denildiği zaman onlar «bize inzal olunan Kitaba inanırız» derler. Kur/an onların yanlarındaki Kitabı tasdik eden, hak bir Kitap iken onlar kendilerine nazil olan Kitaptan maadasını tanımıyorlar. Onlara de ki: eğer mü/min iseniz [⁴] niçin daha evvel Allah/ın peygamberlerini öldürdünüz?»

[4] Yani size nazil olan Tevrat'a inanıyorsanız.

Onlara, “Allah’ın indirdiğine inanın!” denildiğinde, “Biz sadece bize indirilene inanırız”⁶³ derler ve gerisini inkâr ederler. Hâlbuki Kur’an onlarla beraber olanı tasdik eden bir gerçektir. Onlara, “Mademki inananlardandınız, öyleyse daha önceleri Allah’ın peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?” diye sor.

63 Demek ki onlara göre, vahyin kimden geldiği değil, kime geldiği önemli.

Onlara, “Allah'ın indirdiğine iman edin” denildiğinde, “Bize indirilene iman ederiz” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Hâlbuki o, ellerinde bulunanı onaylayan bir gerçektir. Onlara de ki: “Eğer iman etmiş kimseler iseniz, o halde neden daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”

Onlara:
“Allah’ın gönderdiği mesajların tümüne inanın!” denilince:
“Biz ancak bize indirilene inanırız!” der, ötesini inkâr ederler. Oysa gâyet iyi bilirler ki, bu Kur’an, yanlarındakiTevrat’ın tahrif edilmemiş bölümlerini onaylayan ve mutlak gerçeği, doğruyu ortaya koyan hak bir kitaptır.
Gerçek iman ehli olduklarını iddia eden bu inkârcılara de ki:
“Madem bu kadar inançlıydınız da, daha önce neden Allah’ın Peygamberlerini öldürüyordunuz? Son Elçiye yapmaya çalıştığınız zulümleri, bir zamanlar Zekeriya’ya, Yahya’ya, İsa’ya ve daha önceki nice Peygamberlere yapmadınız mı? Aslında siz, kendi kitabınıza da inanmıyorsunuz. Aksi hâlde, size Tevrat’ta müjdelenen Son Peygamberi yalanlamaz, böylece geçmişte bazı Peygamberleri öldüren atalarınızın işlediği suça ortak olmazdınız.

Onlara:
“Allah’ın indirdiğine inanın!” denildiği zaman:
“Bize indirilmiş şeye inanıyoruz” diyorlardı; bunun ötesini inkâr ediyorlardı. Hâlbuki o yanlarındaki şeyi tasdik edici olmak üzere Hakk’tır / Gerçek’tir. De ki:
“İnanmışsanız, önceden Allah’ın nebiyylerini niçin öldürüyordunuz?”.

Yahudilere her ne zaman " Allah'ın indirdiklerine iman edin " dense, " biz, sadece bize indirilene inanırız " deyip keserlerdi. İsterse kendi Kitaplarını doğrular olsun de ki: " eğer gerçekten böyle düşünüyorsanız, neden hep kendi elçilerinizi öldürdünüz?

Onlara, "Allah’ın gönderdiği ayetlere iman edin." denilince, "Biz sadece bize gönderilen Tevrat’a inanırız." deyip, Tevrat’tan sonra gelen Kur’an’ı inkâr ederler. Hâlbuki inkâr ettikleri Kur’an; ellerinde bulunan Tevrat’ı tasdik eden gerçek bir kitaptır. De ki: "Eğer inanan kimselerseniz daha önce niçin Allah’ın Resullerini öldürüyordunuz? Öldürdüğünüz Resuller sizin aranızdan seçilmedi mi? Öldürdüğünüz Yahya’nın, İsa’nın suçu neydi? Hani kendinizden bir Resul geldiğinde inanacaktınız? Siz kendi aranızdan seçilen Resulleri öldürdünüz. Niye yalan söyleyip duruyorsunuz?"

Kendilerine “Allah’ın indirdiğine iman edin!” denince, “Biz sadece bize indirilene (Tevrat’a) inanırız.” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. (Oysa) o (Kur’an), kendilerinde bulunanı (Tevrat’ın aslını) doğrulayıcı gerçektir. (Onlara) de ki: “Siz inanıyor idiyseniz daha önce Allah’ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz?”

Onlara: “Allah’ın indirdiğine inanın.” denilince; “Biz, sadece bize indirilene inanırız.” derler ve ondan sonra gelen ve yanlarında bulunan (Tevrât)’ı doğrultucu gerçek kitap olan (Kur’an)’ı inkâr ederler. (Ey Muhammed!) Onlara: “Eğer siz, inanan kimselerseniz, daha önce Allah’ın(size gönderdiği) Peygamberlerini, niçin öldürüyordunuz?”¹ de.

1 Yani siz, Peygamber öldürmek Tevrât’ta haram kılındığı halde, Zekeriya ve Yahya’yı öldürüp, Hz. İsa’yı öldürmeye niçin teşebbüs ettiniz. Sonra bu Pe... Devamı..

Nitekim onlara: “Allah’ın indirdiğine inanın!” denildiğinde, “Biz [yalnızca] bize indirilene inanırız!” diye cevap verirler; ve zaten bildikleri bir gerçeği tasdik ve teyid eden bir hakikat bile olsa, sonra gelen her haberi inkar ederler. De ki: “Madem [gerçek] müminler idiniz de neden Allah’ın önceki peygamberlerini öldürdünüz?” ⁷⁶

76 Onların bizzat kendilerine vahyedilmiş olana, yani, Hz. Musa Şeriatı’na iman ettikleri şeklindeki iddialarına bir atıf; ki o şeriatta, değil peygam... Devamı..

Onlara; “Allah’ın indirdiğine inanın!” denildiğinde, “Biz, bize indirilene inanırız.” deyip ondan sonra gelen Kuran’a inanmadılar. Hâlbuki bu, ellerinde bulunanı tasdik eden hak bir kitaptır. Onlara de ki; “Gerçekten size indirilene inanıyor idiyseniz daha önce Allah’ın nebilerini niçin öldürüyordunuz?” 2/170, 2/87

Kendilerine “Allah’ın indirdiğine inanın” denildiğinde, “Biz sadece kendimize indirilene inanırız” derler. Kendilerinde mevcut bir hakikati doğruladığı hâlde, daha sonra gelen her hakikati inkâr ederler. Onlara; “Peki, eğer gerçekten inanmış idiyseniz daha önce Allah’ın (sizden olan) elçilerini niçin öldürdünüz?” diye sor.[¹⁶⁷]

[167] “Allah’ın indirdiğine inanın” denildiğinde verdikleri “biz kendimize indirilene inanırız” cevabı, aslında onların kendilerine indirilen ilâhî me... Devamı..

(Çünkü) Onlara: 'Allah'ın indirdiğine (Kur’an'a) iman edin" denildiği zaman, "Biz sadece bize indirilene inanırız" derler de ondan başkasını inkar ederler! Oysa o (Kur'an) kendi ellerinde bulunan Kitabı tasdik eden bir haktır (gerçek olduğu kuşku götürmeyen ilahi bir Kitaptır, Ey Muhammed) De ki: Madem ki siz iman edenlerden (Tevrat'a inananlardan) idiniz, o halde neden daha evvel (Tevrat ile amel eden) Allah'ın peygamberlerini öldürdünüz?

Onlara, "Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) iman edin" denilince, "Biz sadece bize indirilene (Tevrat’a) inanırız" deyip, ondan sonra geleni (Kur’an’ı) inkâr ederler. Hâlbuki o, yanlarında bulunanı (Tevrat’ı) tasdik eden hak bir kitaptır. De ki: "Eğer iman eden kimseler idiyseniz, daha önce niçin Allah’ın Nebilerini öldürüyordunuz?"

Onlara: «Allah'ın inzal ettiklerine imân ediniz,» denilince, «Biz, bizim üzerimize indirilmiş olana imân ederiz,» derler. Onun ötesindekini inkar ederler. Halbuki O da kendileriyle beraber olanı (Tevrat'ı) musaddık olan hak (bir kitap)tır. De ki: «Eğer siz imân etmiş kimseler iseniz, bundan evvel Allah'ın peygamberlerini ne için öldürüyordunuz?»

Onlara: “Allah'ın indirdiği bu Kur'ân'a da iman edin! ” denildiği vakit: “Biz sadece bize indirilene inanırız! ” derler. Kur'ân, ellerindeki Tevrat'ı tasdik eden hak kitap olmasına rağmen, kendi kitaplarından başkasını inkâr ederler. Onlara de ki: “Size gönderilen Tevrat'a inanma iddianızda samimi iseniz, peki ne diye daha önce, Allahın nebîlerini öldürüyordunuz? [61, 6]

Onlara: "Allah'ın indirdiğine inanın!" denilse, "Bize indirilene inanırız." derler, ötesini kabul etmezler. Halbuki o, kendi yanlarında bulunanı doğrulayıcı bir gerçektir. De ki: "Gerçekten inanıyor idiyseniz neden daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?"

9¹- Onlara (Yahûdîlere) Allâh'ın indiriği şeye (kitâb ve dîne) îmân idin dinse bize indirilene (Tevrat'a) îmân ideriz dirler ve ondan sonrakileri inkâr iderler. Halbuki o sonraki ellerinde bulunan (Tevrat'ı) tasdîk idici bir hak kitâbdır (Yâ Muhammed) onlara di ki: Eğer siz (didiğiniz gibi kitâbınıza) îmân idenlerden iseniz bundan evvel Allâh'ın peygamberlerini ne içün öldürdiniz?

Onlara, “Allah’ın indirdiğine inanıp güvenin!” denince, “Biz bize indirilene güveniriz!” der, gerisini görmezlikten gelirler. Hâlbuki o, tümüyle gerçektir ve yanlarındakini onaylayıcı özelliktedir. De ki “Kitabınıza inanıyordunuz da şimdiye kadar Allah’ın nebîlerini ne diye öldürüyordunuz?”

Onlara:-Allah'ın indirdiğine inanın, dendiği zaman:-Biz, bize indirilene inanırız, deyip ondan sonra geleni (Kur'an'ı) inkar ederler; halbuki O, ellerinde bulunan Tevrat'ı tasdik eden hak bir kitaptır, Onlara:-Gerçekten size indirilene inanıyor idiyseniz niçin daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz? de!

Onlara “Allah'ın indirdiğine iman edin” dendiğinde, “Biz yalnız bize indirilene inanırız” derler; ondan başkasını inkâr ederler. Oysa o, ellerinde olanı doğrulayan hakkın tâ kendisidir. De ki: Eğer mü'min iseniz, bundan önce Allah'ın peygamberlerini niçin öldürdünüz?

Onlara, "Allah'ın indirmiş olduğuna inanın!" denildiğinde şöyle konuşurlar: "Biz, bize indirilene inanırız." Ve ondan ötesini inkâr ederler. Oysaki o, kendilerinin yanındakini doğrulayıcı bir gerçektir. Söyle onlara: "Madem iman sahibiydiniz, daha önce Allah'ın peygamberlerini niye öldürüyordunuz?"

daħı ķaçan eyidildi anlara “įmān getürüñ aña kim indürdi Tañrı”; eyittiler: “inanuruz aña kim indürildi bizüm üzere” ya'nį tevrįt’e. daħı kāfir olurlar andan ayruġa yā andan śoñraġıya ol ḥaķ-iken; girçek dutıcı-y-iken anı kim anlaruñ geldi. eyit: pes nişe depelersiz Tañrı peyġamberlerin ilerüden eger olursañuz mü’minler?”

Daḫı ḳaçan kim eyidilse anlara: īmān getürüñüz Tañrı Ta‘ālā indürgen kitāba. Eydürler: Īmān getürür‐biz ol kitāba kim indürildi bizüm üstümüze kiTevrītdür. Daḫı kāfir olurlar ṣoñra gelen kitāblara ki İncīldür. Ol Ḳur’ānḥaḳdur, girçek dutıcıdur özleri bile olan kitābı. Eyit yā Muḥammed pes ni‐çün öldürdüñüz, Tañrı Ta‘ālā peyġamberlerini Muḥammedden burun, egersiz mü’minler olsañuz?

Onlara: “Allahın nazil etdiklərinə (İncilə və Qur’ana) inanın!” – deyildikdə, onlar: “Biz özümüzə göndərilənə (Tövrata) inanırıq”, -deyərək, ondan başqasını (sonrakını) inkar edirlər. Halbuki o (sonra göndərilən Qur’an) onların əllərində olanı (Tövratı) təsdiq edən bir həqiqətdir. (Ya Rəsulum!) Onlara söylə: “Əgər siz inanan kəslərsinizsə, bəs nə üçün əvvəllər Allahın peyğəmbərlərini öldürürdünüz?”

And when it is said unto them. Believe in that which Allah hath revealed, they say: We believe in that which was revealed unto us. And they disbelieve in that which cometh after it, though it is the truth confirming that which they possess. Say (unto them, O Muhammad): Why then slew ye the Prophets of Allah aforetime, if ye are (indeed) believers?

When it is said to them, "Believe in what Allah Hath sent down, "they say, "We believe in what was sent down to us:" yet they reject all besides, even if it be Truth confirming what is with them. Say: "Why then have ye slain the prophets of Allah in times gone by, if ye did indeed believe(96)?"

96 Even the race argument is often a flimsy and hollow pretext Did not the Jews reject Prophets of their own race who told them unpleasant truths? And... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.