Bi/semâ-şterav bihi enfusehum en yekfurû bimâ enzela(A)llâhu baġyen en yunezzila(A)llâhu min fadlihi ‘alâ men yeşâu min ‘ibâdih(i)(s) febâû biġadabin ‘alâ ġadab(in)(c) velilkâfirîne ‘ażâbun muhîn(un)
Ne pis şeydir o kendilerini satmaları, bu suretle de Allah'ın indirdiği Kur'an'a kafir olmaları, Allah'ın, kullarından dilediğine ihsan edip kitap indirmesine haset ederek kafirlikte bulunmaları. Bu yüzden gazap üstüne gazaba uğradılar. Kafirler için aşağılık bir azap var.
(Onlar) Allah’ın Kendi fazlından kullarından dilediğine (peygamberliği) indirmesini ’kıskanarak ve (itiraz ve isyan edip) Hakka başkaldırarak’ Allah’ın indirdiklerini tanımayıp inkâra kalkışmakla, nefislerini (kendi geleceklerini) ne bayağı ve aşağı şeye karşılık sattılar! Böylelikle gazap üstüne gazaba uğradılar. (Bu) Kâfirler için alçaltıcı bir azap vardır.
Kullarından dilediğine Allah'ın peygamberlik vermesini kıskandıkları için; Allah'ın indirdiği gerçekleri inkâr etmek suretiyle, kendilerini kötü yolda harcamaları ne kötü bir şeydir. Böylece onlar, gazab üstüne gazaba uğradılar. Bu hakkı örtbas edenler için utanç verici bir azap vardır.
Onlar, Allah'ın, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kullarından bazılarına vahiy indirmesini, peygamberlik ihsan etmesini, kitap göndermesini kıskanıp hakka riayet etmeyerek, isyan ederek, hukuk tanımazlıkları yüzünden inkâr etmekle kendilerine ne büyük kötülük ettiler. İşte bu yüzden gazap üstüne gazaba uğradılar. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler için alçaltıcı, zillete düşürücü ruhi bir ceza vardır.
Allah'ın lütfunu kullarının içinden dilediği kimseye ulaştırmasını çekememeleri yüzünden O'nun indirdiğini inkar etmekle karşılığında kendilerini sattıklarları şey ne kötüdür! Böylelikle gadab üstüne gadaba uğradılar. Kâfirlere zaten aşağılayıcı bir azap vardır.
Allah'ın kullarından, dilediğine kendi fazlından (peygamberliği) indirmesini 'kıskanarak ve hakka baş kaldırarak' Allah'ın indirdiklerini tanımamakla, nefislerini ne kötü şeye karşılık sattılar! Böylelikle gazab üstüne gazaba uğradılar. Kafirler için alçaltıcı bir azab vardır.
Cenâb'ı Allah, fazlıyla kullarından dilediği kimseye peygamberlik ihsan buyurmasına hased edip, indirdiği Kur'an'ı inkâr etmeleri ve bu sebeple nefislerini ateşe atışları ne çirkin şeydir! İşte Yahûdi'ler, Allah'ın bir gazabından sonra (Hz. Îsa ve İncil'i inkâr ettiklerinden dolayı gazaba uğramalarından başka) bir gazaba tutuldular. (Hazreti Peygamberi ve Kur'an-ı Kerîmi inkâr ettiklerinden) O kâfirler için hor ve zelîl edici bir azab vardır.
Allah’ın, kullarından dilediğine yaptığı fazl ve ihsanıyla (vahiy nimetini) indirmesini çekememekten dolayı, Allah’ın indirdiği dini inkâr için, canları pahasına çok kötü bir bedel aldılar! (Kendilerini helak ettiler.) Onun için azap üstüne azaba uğradılar. Ve ayrıca o kâfirler için alçaltıcı bir azap vardır.
Kendilerini ne kötü şey karşılığında sattılar! Çekemediklerinden dolayı, Allah'ın, kullarından dilediğine vahiy indirmesini ve Allah'ın indirdiğini inkâr ettiler. Bu inkârları sebebiyle gazap üstüne gazaba uğradılar. İnanmayanları utanç verici azap beklemektedir.
Allah kullarından dilediğine, kendi erdeminden kitap verecek olsa hasetle, Allahın indirdiğini inkâr ederler, kendilerini ne kötü bir şeyle satmış oldular, gadaptan, gadaba düştüler, kâfirlere horlatıcı azap var
Allah'ın, kullarından dilediğine nebilik (yani Araplardan bir yetime peygamberlik) ihsan etmesini kıskandıkları için Allah'ın indirdiğini (Kur'an'ı) inkâr ederek kendilerini harcamaları/satmaları ne kötü bir şeydir! İşte Yahudiler, Allah'ın bir gazabından (İsa ve İncil'i inkâr ettiklerinden dolayı azaba uğramalarından) sonra (Kur'an-ı inkâr ettiklerinden dolayı da) başka bir azaba tutuldular. O inkârcılar için ayrıca (ahirette de) hor ve zelil edici bir azap vardır.
Nefislerini gâyet dûn bir fiyata satdılar. Allâh lütuf ve keremiyle ’ibâdından istediğine bir kitâb gönderdiği içün hased itdiler. Allâh’ın indirdiği kitâba inanmıyorlar, bu vecihle Allâh’ın gazâbına uğrayorlar. Bir ağır mücâzât kâfirler içündir.
Allah'ın kullarından dilediğine, bol ihsanından indirmesini çekemeyerek, Allah'ın indirdiğini inkar etmekle, kendilerini ne kötü bir şey karşılığında sattılar. Bu yüzden gazab üstüne gazaba uğradılar. Kafirlere alçaltıcı bir azab vardır.
Karşılığında nefislerini sattıkları şeyi kıskançlıkları sebebiyle Allah’ın, kullarından dilediğine lütfuyla indirdiği vahyi inkâr etmeleri ne kötüdür! Bu yüzden gazap üstüne gazaba uğradılar. İnkâr edenlere alçaltıcı bir azap vardır.
Allah’ın, kullarından dilediğine peygamberlik ihsan etmesini kıskandıkları için Allah’ın indirdiğini inkâr ederek kendilerini harcamaları ne kötü! Böylece onlar gazap üstüne gazaba uğradılar. Kâfirler için alçaltıcı bir azap vardır.
Allah'ın kullarından dilediğine peygamberlik ihsan etmesini kıskandıkları için Allah'ın indirdiğini (Kur'an'ı) inkâr ederek kendilerini harcamaları ne kötü bir şeydir! Böylece onlar, gazap üstüne gazaba uğradılar. Ayrıca kâfirler için alçaltıcı bir azap vardır.
ALLAH'ın, lütfunu kullarından dilediğine indirmesini çekemiyerek ALLAH'ın indirdiğini inkar etmek için kişiliklerini satmaları ne kötü! Böylece gazap üstüne gazaba uğradılar. Kafirlere alçaltıcı bir azap var.
Ne kadar çirkindir o uğruna kendilerini sattıkları şey ki; Allah'ın kullarından dilediğine kendi lütuf ve kereminden vahiy indirmesine kafa tutarak, Allah ne indirdiyse hepsini inkâr ettiler. İşte bu yüzden de gazap üstüne gazaba uğradılar. Can yakıcı azap asıl kâfirler içindir.
Ne çirkindir o kendilerini sattıkları ki; Allahın kullarından dilediğine kendi fadlından vahiy indirmesine bağyederek, Allah ne indirdise hepsine küfrettiler de gadab üstüne gadaba değdiler ve o kâfirler için mühin bir azab var
Allah’ın, kullarından dilediğine peygamberlik ihsan etmesini kıskandıkları için Allah’ın vahyettiğini (Kur’ân’ı) inkâr ederek kendilerini sattıkları (küfür) ne kötü şeydir. Böylece onlar (yahûdîler) gazap üstüne gazaba uğradılar. Kâfirler için alçaltıcı bir azap vardır.
Allah'ın, dilediği kimseye kendi lütfundan indirmesini çekemeyerek; Allah'ın indirdiğini inkâr etmekle kendilerini ne kötü bir şeye karşılık sattılar. Bundan dolayı artarda gelen gazabı hak ettiler. Gerçeği yalanlayan nankörler için alçaltıcı bir azap vardır.
Onlar Allahın, kullarından kimi dilerse ona fazl (u kerem) inden (vahyi, peygamberliği) indirmesini (öteden beri) günüledikleri (hased etdikleri) için Allahın (bu kerre) indirdiği şey'i (Kur'ân)ı da inkâr etmek (suretiy) le nefslerini ne kötü şey'e değişib satdılar da gazab üstüne gazaba döndüler. O kâfirler için (kendilerini) hor ve hakîr edici bir azâb vardır.
Allah'ın, kullarından dilediğine ihsânından (Kitab) indirmesine (hasedle) isyân ederek, Allah'ın indirdiğini (Kur'ân'ı) inkâr etmekle, mukabilinde kendilerini sattıkları şey ne kötüdür! Bu yüzden gazab üstüne gazaba uğradılar. İşte kâfirler için (pek) aşağılayıcı bir azab vardır.
Onlar Allah’ın kendi (bağışı olarak) kullarından dilediğine (uygun bulduğunu resul seçtiğine) lütfundan indirmesini çekemeyerek O’nun indirdiğini inkâr etmek suretiyle, kendilerini kötü yolda harcamaları ne kötü bir şeydir. Böylece onlar, gazab üstüne gazaba uğradılar. Ayrıca o (hakikati) inkâr edenler için utanç verici bir azap da vardır. *
Allah’ın, kullarından dilediği kimseye lutfünden indirmesine isyan ederek (kıskanarak), hakikati inkâr etmekle, kendileri için satın aldıkları öfke üzerine öfke, ne kadar kötüdür. İnkâr edenler için aşağılayıcı bir azap var.
Onlar Allah’ın kendi kulları arasında dilediğine yine kendi iyiliğinden ötürü bildirdiği Kitap’ı kıskandılar. Onu tanımaz oldular. Böylece kendilerini kötü bir iş uğrunda harcamış oldular. Onun için Allah’ı öfkelendirdikçe öfkelendirdiler. Allah’ı tanımayanlar için ancak alçaltıcı bir azap vardır.
Allah’ın lütfuyla kullarından dilediğine (vahiy) indirmesini çekemedikleri için, indirileni inkâr ederek kendilerini/ vicdanlarını [enfusehum] satmaları ne kötü bir şey! Bundan dolayı gazap üstüne gazaba uğradılar. İnkâr edenler için alçaltıcı bir azap vardır.
Allah'ın, kullarından dilediğine fazlından indirmesine haset ederek Allah'ın indirdiğini inkâr etmekle, kendilerini kötü bir şey karşılığında sattılar. Bu yüzden gazap üstüne gazaba uğradılar. Alçaltıcı bir azap kâfirler içindir.
Allah’ın, kullarından dilediğine sonsuz lütfundan bahşetmesini, yani Araplardan bir yetime Kitap ve Peygamberlik vermesini çekemeyerek, Allah’ın indirdiği Kur’an ayetlerini inkâr etmekle, benliklerini, ne alçak bir şey karşılığında sattılar da, gazâb üstüne gazâba uğradılar!
İnkâr edenler için, alçaltıcı bir azap vardır!
Allah’ın, kendi kullarından dileyeceği kimseye lütfundan indirmesini çekemeyerek, nefisleri karşılığında Allah’ın indirdiklerini inkâr etmeyi satın aldıkları şey ne kötüdür! Gazap üstüne gazaba uğradılar. Kâfirler için alçaltan bir azap vardır.
Allah'ın indirdiğini inkar edivermekle kendi değerini beş paralık etmek ne kötü bir şey. Sırf, Allah'ın kendileri dışında birini tercih edip ona indirme yapmasını çekemedikleri için. Artık hem tekmeyi hem silleyi hak ettiler. İnkarcıların cezası hep böyle aşağılayıcıdır...
Onlar gönderdiğimiz vahyi inkâr ettiler. İnkârlarına sebep kıskançlıklarıydı. Kıskandılar: Çünkü elçinin kendilerinden gelmesi gerektiğine inanıyorlardı. Böyle bir nedenle ayetleri inkâr etmeleri ne kadar doğru? Rabbin hangi toplumdan elçi seçeceğini onlara mı soracak? Onlar yorumlarıyla benliklerini ve kişiliklerini sattılar. Bu yüzden gazap üstüne gazaba uğradılar. İnkâr edenlere alçaltıcı bir azap vardır.
Allah’ın, kullarından dilediğine (peygamberlik) vermesini kıskandıkları için Allah’ın indirdiğini (Kur’an’ı) inkâr ederek kendilerini (alçak bir şeye) satmaları ne kötü bir şeydir! Böylece onlar, gazap üstüne gazaba uğramışlardı. Ayrıca o kâfirler için küçük düşürücü bir azap vardır.
O (Yahûdîlerin,) Allah’ın kendi lütfu olarak kullarından dilediğine¹ vahiy indirmesini çekemeyerek Allah’ın indirdiklerini inkâr etmek sûretiyle kendilerini sattıkları şey, ne kadar da kötüdür. Onlar, gazap üstüne gazaba, bu yüzden uğradılar. İşte bu kâfirler için (âhirette) alçaltıcı bir azap vardır.
Allah’ın lütfunu dilediği kuluna bahşetmesini kıskanarak ⁷⁵ Allah’ın indirdiği hakikati inkar etmeleri ve böylece kendilerini kaptırdıkları şu [boş gurur] ne kötü! Onlar böylece Allah’ın gazabını tekrar tekrar hak ettiler. Ve o hakikati inkar edenler için hazırlanmış utanç verici bir azap vardır.
Allah’ın kullarından dilediğine, kitap indirmesini çekemeyip, Allah’ın indirdiğini inkâr ederek, kendilerini ne kötü bir şey karşılığında sattılar öyle! Bu yüzden gazap üstüne gazaba uğradılar. Gerçeği örtbas eden bu kâfirlere onur kırıcı bir azap vardır. 5/80, 16/106
Allah’ın kulları arasından istediğine fazlu kereminden vahiy indirmesini kıskanmaları ve Allah’ın indirdiği vahyi inkâr ederek kişiliklerini satmaları ne vahim bir durum![¹⁶⁵] İşte bunun üzerine (dünyada) katmerli bir gazaba uğradılar: Küfre sapanlar için (âhirette de) alçaltıcı bir azap vardır.[¹⁶⁶]
(Evet) Onlara: "Allah'ın kullarından dilediğine kendi lutuf ve kereminden vahiy indirmesini, (ona peygamberlik ihsan buyurmasını) kıskanarak Allah'ın indirdiğini (Kur'an’ı) inkar etmeleri, böylece kendilerini (imanlarını) çirkin bir şey (küfür) uğruna satmış olmaları, ne kadar kötü bir davranıştır ki, bu yüzden onlar gazap üstüne gazaba uğradılar, ayrıca kafirler için (ahirette) alçaltıcı bir azap da vardır.
Nefislerini karşılığında aldıkları, kıskançlıkları sebebiyle Alâh’ın, kullarından dilediğine lutfuyla (vahiy) indirmesini çekemeyerek, Allâh’ın indirdiğini inkâr etmek için kendilerini (dünya menfaatine) sattılar da gazab üstüne gazaba uğradılar. İnkâr edenler için alçaltıcı bir azâb vardır.
Nefislerini, mukabilinde sattıkları şey ne kötü bir şey! O şey Allah'ın fazlından olarak kullarının dilediği zâta inzal etmiş olmasına haset ederek Allah Teâlâ'nın inzal ettiğini inkar etmeleridir. Artık gazaptan gazaba uğradılar. Kâfirler için bir mühîn azap da vardır.
Bunların, kendilerini uğruna sattıkları şey ne kadar da fena! Allah'ın kullarından dilediği birine kendi lütfundan vahiy indirmesini kıskanarak, Allah ne indirdiyse hepsini inkâr ettiler de gazap üstüne gazaba uğradılar! Kâfirler için zelil ve perişan eden bir azap da vardır.
Allah'ın, kullarından dilediğine lutfuyla (vahiy) indirmesini çekemeyerek, Allah'ın indirdiğini inkar etmek için kendilerini ne alçak şeye sattılar da gazab üstüne gazaba uğradılar. İnkar edenler için alçaltıcı bir azab vardır.
Lütuf ve kereminden Allâh'ın dilediği kuluna kitâb ve peygamberlik gönderdiğine hasedle Allâh'ın inzâl iylediği kitâb ve dîne küfür ile nefislerine ne fenâ şeyi satın aldılar? Ve Allâh tarafından gadab üzerine gadaba müstehak oldılar. Kâfirler içün zelîl ve hakîr idici 'azâb vardır. [²]
Kendilerini ne kötü sattılar! Allah, seçtiği [*] bir kuluna iyilik edip Kitap indirdi diye, kıskançlıktan Allah’ın indirdiği her şeye kendilerini kapadılar. Başlarına gazap üstüne gazap geldi. O kâfirlerin hak ettikleri, alçaltıcı bir azaptır.
Allah'ın kullarından dilediğine, bol ihsanından indirmesini çekemeyerek, Allah'ın indirdiğini inkar etmekle kendilerini ne kötü bir şey karşılığında sattılar, bu yüzden gazap üstüne gazaba uğradılar. Kafirlere alçaltıcı bir azap vardır.
Allah'ın dilediği kuluna lütufta bulunarak kitap indirmesini kıskandılar da, Allah'ın indirdiğini inkâr etmekle ruhlarını ne kötü birşeye sattılar! Böylece onlar gazap üzerine gazaba uğradılar. Ayrıca o kâfirler için, alçaltıcı bir azap da vardır.
Allah'ın, kullarından dilediğine lütfunun eseri olarak indirdiğini zalimce kıskanarak, Allah'ın vahyettiğini inkâr etmeleri uğruna öz benliklerini sattıkları şey ne çirkindir! Bu yüzdendir ki gazap üzerine gazaba çarpıldılar. Gerçeği örtenler için rezil edici bir azap vardır.
ne yavuz nesenedür ol kim śattılar aña gendüzilerini kim, kāfir olurlar aña kim indürdi Tañrı; ḥasedden ötürü kim indüre Tañrı fażlından anuñ üzere kim diler ķullarından. pes döndiler ķaķımaġ ile ķaķımaķ üzere. daħı kāfirlerüñdür 'aźāb ħor eyleyici.
Ne ḳatı yaman nesne ṣatun aldılar, īmān yirine küfri, anuñla nefslerini kimkāfir oldılar Tañrı Ta‘ālā indürgen kitāba ki Ḳur’āndur, ẓulm bile ḥasūdluḳ bi‐le Tañrı Ta‘ālā indürdügi‐çün fażl ve kereminden kimüñ üstine dilese ḳul‐larından. Pes müsteḥaḳ oldılar ġażaba ġażab üstine. Taḥḳīḳ kāfirler‐içünẕelīl eyleyici ‘aẕāb vardur cehennemde.
Allahın Öz qullarından istədiyi şəxsə lütf etməsinə (peyğəmbərlik verməsinə) həsəd aparmaq, Onun göndərdiyini (Qur’anı) inkar etməklə (yəhudilərin) vicdanlarını satmaları nə qədər də pisdir! Bununla onlar (özlərinə qarşı) Allahın qəzəbi üstünə bir qəzəb də artırdılar. Kafirləri zəliledici əzab gözləyir!
Evil is that for which they sell their souls: that they should disbelieve in that which Allah hath revealed, grudging that Allah should reveal of His bounty unto whom He will of His bondmen. They have incurred anger upon anger. For disbelievers is a shameful doom.
Miserable is the price for which they have sold their souls, in that they deny (the revelation) which Allah has sent down, in insolent envy that Allah of His Grace should send it to any of His servants He pleases(95): Thus have they drawn on themselves Wrath upon Wrath. And humiliating is the punishment of those who reject Faith.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |