5 Aralık 2024 - 4 Cemaziye'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 9. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yuḣâdi’ûna(A)llâhe velleżîne âmenû vemâ yaḣde’ûne illâ enfusehum vemâ yeş’urûn(e)

Allah'ı ve inanları kandırırlar sanki Halbuki haberleri yok, ancak kendilerini kandırırlar.

Onlar (münafıklar, sözde) Allah’ı ve iman edenleri aldattıklarını (zannetmektedirler); oysa onlar, sadece kendilerini aldatmaktadırlar ve (ama bunun) şuurunda değillerdir. (Çünkü Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışanlar, ancak kendilerini kandıran kimselerdir.)

Aslında onlar, böylece Allah'ı ve iman etmiş olanları aldatmak isterler. Halbuki onlar kendilerinden başka kimseyi aldatamazlar, bunun da farkına varamazlar.

Allah'ı ve iman edenleri aldatmaya çalışıyorlar. Halbuki yalnızca kendilerini ve birbirlerini aldatıyorlar. Bunun farkında değiller.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 58/18.

Bunlar Allah'ı ve iman etmiş olanları aldatmaya çalışıyorlar. Oysa gerçekte yalnız kendilerini aldatıyorlar ama bunun bilincinde değillerdir.

(Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlarlar da şuurunda değildirler.

(Kanaatlarınca, kalblerinde olan küfrü örtmekle) Cenâb'ı Allah'ı ve müminleri (sahabeyi) aldatırlar. Bilmezler ki, ancak kendi nefislerini aldatırlar.

Allah’ı ve inananları aldatmaya çalışıyorlar. Gerçekte ise ancak kendilerini aldatıyorlar. Fakat bunun bilincinde değiller.

Allah'ı ve iman edenleri aldatmaya çalışıyorlar. Halbuki onlar kendilerini aldatıyorlar da bunun farkında değillerdir.

Bunlar Allahı da, inanmış bulunan kimseleri de aldatmak isterler, onlar ancak, bilmeden kendilerin aldatırlar

Onlar, (böylece) Allah'ı ve iman edenleri kandırmaya çalışırlar. Hâlbuki onlar yalnızca kendilerini kandırırlar ve bunun (aldandıklarının) farkında bile olmazlar.

Allâh’ı ve îmân idenleri aldatmak isterler, lâkin yalnız kendi kendilerini aldatırlar ve bunı da anlamazlar.

Bunlar Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değildirler.

Bunlar Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.

Akıllarınca Allah’ı ve iman edenleri aldatmaya kalkışıyorlar; hâlbuki onlar farkında olmadan yalnızca kendilerini aldatmış oluyorlar.

Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.

ALLAH'ı ve müminleri aldatmak isterler. Halbuki kendi kendilerini aldatıyorlar. Farkında bile değiller.

Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.

Allahı ve mü'minleri aldatmağa çalışırlar, halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varamazlar

(Munâfıklar, kendi akıllarınca) Allah’ı ve mü’minleri aldattıklarını zannetmektedirler. Hâlbuki (onlar,) sadece kendilerini aldatmaktadırlar (ama içinde bulundukları nifak hâlinden dolayı, yapmış oldukları şuursuzluğun) farkında (bile) değillerdir.

Onlar, Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışıyorlar. Oysa sadece kendilerini aldatıyorlar da bunun bilincinde değiller.

Allâhı da, îmân edenleri de (gûyâ) aldatırlar. Halbuki onlar kendilerinden başkasını aldatmazlar da yine farkına varmazlar.

Allah'ı ve îmân edenleri aldatmaya çalışırlar. Hâlbuki sâdece kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.

Onlar (kendi akıllarınca sanıyorlar ki) Allah’ı ve o iman etmiş olanları aldatırlar. Hâlbuki onlar bunun farkına varmadan ancak kendilerini aldatırlar.

(Güya) Allah’ı ve iman edenleri aldatıyorlar. Bilmiyorlar ki, ancak kendilerini aldatıyorlar.

Onlar Allah’ı da, Allah’a inananları da sanki aldatırlar. Oysa ki onlar yalnız kendilerini aldatmış olurlar. Ancak, onlar bunu bilmezler.

Onlar Allah/ı da, iman edenleri de gûya aldatıyorlar, halbuki ancak kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar.

Böylece Allah’ı ve inananları kandırmaya çalışırlar. Hâlbuki yalnızca kendilerini kandırmaktadırlar ama farkında değildirler.

Bunlar Allah'ı ve iman edenleri aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.

Böylece,Allah’ı ve inananları güya kandırmaya çalışırlar. Oysa yalnızca kendilerini kandırırlar, fakat farkında değiller.

Allah’ı ve inanmış kimseleri aldatmaya kalkışıyorlar. Sadece kendilerini aldatıyorlar da bilincinde olmuyorlar.

Akılları sıra, Allah’ı ve müminleri kandıracaklar. Aslında, kendilerini kandırıyorlar ama, farkında değiller:

Bunlar Allah’ı ve Müminleri aldatmaya çalışır. Oysa sadece kendilerini aldatırlar ama farkında değillerdir.

Onlar Allah’ı ve müminleri (güya) aldatırlar. [*] (Oysa) onlar kendilerinden başkasını aldatamazlar ve (bunun) farkına da varmazlar.

Bu ayet Nisâ 4:142 ile birlikte okunmalıdır.

(Akıllarınca) onlar, (böyle yaparak) Allah’ı ve îman edenleri aldatmaya çalışırlar. Oysa onlar, farkına varmadan sadece kendilerini aldatmaktadırlar.

(Aslında) onlar, (böylece) Allah’ı ve imana ermiş olanları kandırmak isterler. Halbuki kendilerinden başka kimseyi kandıramazlar; ve bunu da fark etmezler.

Bununla Allah’ı ve inananları aldatmaya uğraşırlar, ama kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında olmazlar. 4/138...143, 5/105, 63/2

Allah’ı ve iman etmiş kimseleri aldatmak isterler; hâlbuki onlar yalnızca kendilerini aldatıyorlar; ama bunun (Allah tarafından ifşa edileceğinin) farkında bile değiller.[²⁵]

[25] “Aldatmak isterler/aldatırlar” dedikten sonra “farkında değiller” demek, “farkında olmadan aldatırlar” demektir ki, âyette söylenen asla bu değil... Devamı..

(Akıllarınca) Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar; oysa onlar ancak kendilerini aldatırlar da, bunun farkına varamazlar.

Allâh’ı ve mü’minleri aldatmağa çalışırlar, hâlbuki yalnız kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar.

Onlar Allah'ı ve imân etmiş zâtları aldatmak isterler. Halbuki onlar kendi nefislerinden başkasını aldatamazlar da bunun farkında olamazlar.

Akılları sıra Allah'ı ve iman edenleri aldatmayı kurarlar. Kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında değiller. [58, 18]

Allah'ı ve mü'minleri aldatmağa çalışırlar, halbuki yalnız kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar.

Onlar (îmân itdik dimeleriyle) güyâ Allâh'ı ve îmân idenleri aldadırlar. Halbuki onlar ancak kendi nefislerini aldatmakdadırlar ve lâkin bunı idrâk idüb anlamazlar.

Allah’a ve müminlere karşı oyun kurarlar,[*] fakat farkında olmadan oyunu kendilerine karşı kurarlar.

[*] Âyette geçen hıda' (الخداع); planlı bir şekilde yanıltma ve aldatma demektir (Müfredat).

Allah'ı ve inananları aldatmaya uğraşırlar, ama kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında olmazlar.

Güya Allah'ı ve inananları aldatmaktadırlar. Oysa kendilerini aldatırlar da farkına bile varmazlar.

Allah'ı ve inanmış olanları aldatma yoluna giderler. Gerçekte ise onlar öz benliklerinden başkasını aldatmıyorlar. Ne var ki, bunun farkında olamıyorlar.

aldarlar Tañrı’yı, daħı anlar kim inandılar. dahı aldamazlar ilā gendüzilerine daħı bilmezler.

Ḳalblerinde olan küfri setr ile gūyā Bārī Ta‘ālāyı aldadırlar. Bilmezler ki ancaḳkendi nefslerini aldadup vebāli kendilerine aiddir. Ḫilāf söyledükleri sebebi‐y‐le on‐lar içün ‘aẕāb‐ı elīm vardır.

Onlar elə güman edirlər ki, (qəlblərində olan küfrü gizlətməklə) Allahı və mö’minləri aldadırlar. Bilmirlər ki, əslində ancaq özlərini aldadırlar.

They think to beguile Allah and those who believe, and they beguile none save themselves; but they perceive not.

Fain would they deceive Allah and those who believe, but they only deceive themselves, and realise (it) not!


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.