Ulâ-ike-lleżîne-şteravu-lhayâte-ddunyâ bil-âḣirat(i)(s) felâ yuḣaffefu ‘anhumu-l’ażâbu velâ hum yunsarûn(e)
Onlar, ahireti dünya yaşayışına satmış kimselerdir. Onların azabı da hafifletilmez, onlara yardım da edilmez.
İşte bunlar (dinlerini eğip bükenler, ebedi) ahireti verip (geçici) dünya hayatını satın alanlardır; bundan dolayı azapları hafifletilmeyecek ve kendilerine yardım edilmeyecektir.
Ahiret hayatı karşılığında bu dünya hayatını satın alanlar var ya, işte böylelerinin azabı hafifletilmeyecek ve onlara yardım da edilmeyecektir.
Onlar âhiret karşılığında, dünya hayatının süflî zevklerini, debdebesini satın alanlardır. Onların cezaları hafifletilmeyecek, onlara yardım da edilmeyecek.
Bunlar ahirete karşılık dünya hayatını satın alanlardır. Bunların üzerindeki azap hafifletilmeyeceği gibi kendilerine yardım da edilmeyecektir.
İşte bunlar, ahireti verip dünya hayatını satın alanlardır; bundan dolayı azabları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez.
Bunlar ahireti dünya hayatına satmış kimselerdir. Onun için bunlardan azâb hafifletilmez ve kendilerine yardım da edilmez.
İşte bunlar, ahiret hayatına bedel dünya hayatını satın aldılar. Onun için onlardan ne azap hafifler ne de kendilerine yardım edilir.
Âhirete karşılık dünya hayatını tercih eden bu kişilerin azapları hafifletilmeyecek ve kendilerine yardım da edilmeyecektir.
işte bunlar son dirliği, ön dirliğe değişirler, azapları yeğniltilmez, yardım da olunmazlar
Onlar, âhiret karşılığında dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden onların ne azabı hafifletilecek ne de kendilerine yardım edilecektir.
Bu dünyâdaki hayâtı âhiret hayâtıyla iştirâ idenlerin cezâları hafif olmayacakdır ve hiç bir mu’âvenete mazhar idilmeyeceklerdir.
Onlar ahiret karşılığında dünya hayatını satın alan kimselerdir, bu yüzden azabları hafifletilmez, onlar yardım da görmezler.*
Onlar, ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir. Artık bunlardan azap hiç hafifletilmez. Onlara yardım da edilmez.
İşte onlar, âhiret karşılığında dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden ne azapları hafifletilecek ne de kendilerine yardım edilecektir.
İşte onlar, ahirete karşılık dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden ne azapları hafifletilecek ne de kendilerine yardım edilecektir.
Onlar, ahiret karşılığında dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden azapları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez.
Bunlar ahireti, dünya hayatına satmış kimselerdir. Onun için bunlardan azap hafifletilmez ve kendilerine bir yerden yardım da gelmez.
Bunlar Ahıreti dünya hayata satmış kimselerdir, onun için bunlardan azab hafiflendirilmez ve kendilerine bir yardım da olunmaz
İşte onlar (yahûdîler), âhiret hayatına karşılık dünya hayatını satın alan (cüzî irâdeleriyle sapkınlığı tercih eden) kimselerdir. Bu yüzden onların azabı hafifletilmez, onlara yardım da edilmez.
Onlar, dünya hayatına karşılık ahiret hayatını satan kimselerdir. Bundan dolayı onlardan azap hafifletilmeyecek ve onlara yardım da edilmeyecektir.
Onlar âhirete bedel dünyâ hayatını satın almış kimselerdir. Bundan dolayı kendilerinden azâb kaldırılıb hafifletilmeyecek, onlara yardım da edilmeyecekdir.
İşte onlar, âhiret karşılığında dünya hayâtını satın alanlardır.(2) Bu yüzden onlardan azab hafifletilmez ve onlar (o gün) yardım olunmazlar.
İşte onlar, ahireti dünya hayatıyla değiştiren kimselerdir. Onların azabı (azap gördükleri sürece) hiç hafiflemez ve kendilerine yardım da edilmez.
İşte bunlar var ya! Dünya hayatını, ahiret hayatına karşılık satın alanlardır. Asla onlardan azap hafifletilmeyecek ve onlara yardım da edilmeyecek.
İşte onlar o kimselerdir ki bu dünya yaşayışını öbür dünyaya değiştiler, artık onların azapları yeyniltilmez, onlara yardım da edilmez.
İşte onlar dünya diriliğini ahirete bedel satın alan kimselerdir, onların üzerlerinden azap tahfif olunmaz, onlara yardım da olunmaz.
İşte onlar ahirete karşılık dünya hayatını satın alanlardır. Onların azabı hiç hafifletilmez ve onlara yardım da edilmez.
Onlar ahiret karşılığında dünya hayatını satın alan kimselerdir; bu yüzden azapları hafifletilmez ve onlar yardım da edilmezler.
İşte onlar, âhiret karşılığında dünya hayatını satın alan ve basit çıkarları uğruna, âhiret hayatını fedâ eden kimselerdir. Bu yüzden, onların cehennemdeki azapları hafifletilmeyecek ve kendilerine asla yardım edilmeyecektir!
İşte onlar Âhiret’e karşılık Dünya Hayatı’nı satın almış olanlardır. Onlardan Azap hafifletilmez. Onlar yardım edilir de değildir.
Yukarıdaki suçları işleyenler, dünya hayatını ahirete tercih etmiş demektir. Cezalarında indirim yapılmayacak, kendilerine asla yardım da edilmeyecektir...
İnkâr edenler ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir. Artık bunlardan azap hafifletilmez. Onlara yardım da edilmez.
Âhiret’e karşılık, dünya hayatını¹ satın alanlar işte bunlardır. Onların (âhiretteki) azapları hafifletilmediği gibi kimseden de yardım göremeyeceklerdir.
Ahiret hayatı karşılığında bu dünya hayatını satın alanlar var ya, işte böylelerinin azabı hafifletilmeyecek ve onlara yardım edilmeyecektir.
İşte onlar, ahirete karşı, dünya hayatını satın alan kimselerdir. Onlardan azap hiç hafifletilmeyecek ve onlar, hiçbir yardım da göremeyecekler. 40/49, 28/41
İşte bunlardır âhireti feda edip karşılığında dünya hayatını satın alanlar. Böyle kimselerin azabı hafifletilmeyecek ve onlara yardım da edilmeyecektir.
İşte onlar, ahirete karşılık dünyayı satın almış kimselerdir, bu yüzden ne azapları hafifletilecek, ne de kendilerine yardım edilecektir.
İşte onlar, âhiret karşılığında dünyâ hayâtını satın alan kimselerdir. Onlardan azâb hiç hafifletilmez ve onlara hiç yardım edilmez.
İşte onlar öyle bir gürûhtur ki, ahiret mukabilinde dünya hayatını satın almışlardır. Bina-enaleyh onlardan azap hafiflendirilmeyecektir. Ve onlara yardım da olunmayacaktır.
İşte onlar âhiretlerini verip, karşılığında dünya hayatını satın almışlardır. Onun için, bunların cezası asla hafifletilmez, kendilerine yardım da edilmez.
İşte onlar, ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir. Onlardan azab hiç hafifletilmez ve onlara hiç yardım edilmez.
Âhiretlerini virüb dünyâ hayâtını satın alanlar onlardır, onlardan 'azâb hafifledilmez. Ve onlara yardım ve nusret dahî idilmez.
İşte ahireti verip dünyayı alanlar o kimselerdir. Onların azapları hafifletilmez, yardım da görmezler.
İşte onlar, ahireti satıp, dünya hayatını satın alan kimselerdir. Onlardan azap hiç hafifletilmeyecektir. Ve onlar, hiç bir yardım da göremeyeceklerdir.
Öyleleri, âhireti dünya hayatıyla değiştiren kimselerdir. Onların azabı hiç hafiflemez; kimseden yardım da görmezler.
İşte bunlar, âhiret karşılığında dünyayı satın alan kişilerdir. Azap, hafifletilmeyecektir onlardan. Hiçbir şekilde yardım da edilmeyecektir onlara.
şunlar anlardurlar kim śatun aldılar yaķın dirliġi, āħiret-ile. pes yiyni olınmaya anlardan 'aźāb daħı anlar arķa virinilmeyeler.
Şunlar anlardur kim ṣatun aldılar [d]ünyā dirligini āḫiret‐ile. Ya‘nī dünyā‐y‐içün āḫireti ṣatdılar. Pes yeyni olmaz anlar üstinden ‘aẕāb. Daḫı anlarakimse yardım eylemez.
Onlar (yəhudilər) axirəti dünya həyatına satan kimsələrdir. Buna görə də onların nə əzabı yüngülləşər, nə də onlara kömək olunar.
Such are those who buy the life of the world at the price of the Hereafter: Their punishment will not be lightened, neither will they have support.
These are the people who buy the life of this world at the price of the Hereafter: their penalty shall not be lightened nor shall they be helped.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |