19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 32. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâlû subhâneke lâ ‘ilme lenâ illâ mâ ‘allemtenâ(s) inneke ente-l’alîmu-lhakîm(u)

Demişlerdi ki: Noksan sıfatlardan seni arı biliriz, bize bildirdiğin şeylerden başka bilgimiz yok. Şüphe yok ki sen, her şeyi bilirsin, hüküm ve hikmet sahibisin.

(Melekler ise mahcup olarak: "Ya Rabbi) Seni her türlü yanlışlıktan ve noksanlıktan tenzih ve tesbih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz, Sen her şeyi hakkıyla Bilensin, Hüküm ve Hikmet sahibisin" demişler (ve özür dilemişlerdi).

Melekler de: “Sen her yönden kusursuz ve eksiksizsin. Senin bize bildirdiğin dışında bir bilgimiz yoktur. Doğrusu, yalnız sensin herşeyi bilen ve herşeyi uygun biçimde yapan” diye cevap verdiler.

Melekler:
“Yücesin Sen ya Rabbi. Bizim Senin bize öğrettiklerinin dışında bir bilgimiz yok. Sen ilim sahibisin, hikmet ve hükümranlık sahibisin." dediler.

Melekler: "Senin şanın pek yücedir. Biz senin bildirdiğinin dışında bir bilgiye sahip değiliz. Şüphesiz sen her şeyi bilen ve hikmet sahibi olansın" dediler.

Dediler ki: 'Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın.'

Melekler: “Biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkıyle bilensin, üstün hikmet sahibisin.” dediler.

Melekler. “Ey Rabbimiz! Seni tenzih ederiz. Bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Gerçek ilim ve hikmet sahibi yalnız Sensin!” dediler.

Melekler, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız! Bizim senin öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Her şeyi bilen ve hikmet sahibi sensin” dediler.

Dediler ki: «Sen kutsalsın, hangi şeyi bizlere bildirdinse, ancak onu biliriz, evet, sen bilginsin, evet, sen bilgesin»

(Onlar) dediler ki: “Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Gerçekten (her şeyi) hakkıyla bilen, (her şeyi) hikmetle yapan yalnız Sensin.”

Melekler "SübhânAllâh biz senin öğretdiğin ilimden başka ilim bilmeyiz ’âlim ve hakîm sensin." didiler.

Cevap verdiler: "Sen münezzehsin, öğrettiğinden başka bizim bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz Sen hem bilensin, hem Hakim'sin".

Melekler, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin” dediler.

“Seni tenzih ederiz! Bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. En kâmil ilim ve hikmet sahibi şüphesiz sensin” cevabını verdiler.

Melekler: Yâ Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz alîm ve hakîm olan ancak sensin, dediler.

Dediler: "Sen Yücesin, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yok. Sen Bilensin, Bilgesin."

Dediler ki: "Yücesin sen (ya Rab!). Bizim, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakîmsin".

Subhânsın Yarab! Bizim için senin bize bildirdiğinden başka ilim ne mümkin, o alîm, hakîm sen, şüphesiz sensin» dediler

Melekler, “Yâ Rabbi! Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Bizim, senin bize öğrettiklerinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz ki sen, her şeyi hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibisin” dediler.

Melekler de: “Sen subhânsın.¹ Bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz Sen her şeyi gerçeği ile bilensin.” dediler.

1- Sen her türlü kusur ve eksiklikten uzaksın

(Melekler) de: «Seni tenzih ederiz. Senin bize öğretdiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yok. Çünkü (her şey'i) hakkıyle bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan şübhesiz ki sensin Sen» demişlerdi.

(Melekler) dediler ki: “Seni (her türlü noksanlıktan) tenzîh ederiz; senin bize öğrettiklerinden başka bizim için bir ilim yoktur. Şübhe yok ki Alîm (herşeyi bilen), Hakîm(her işi hikmetli olan) ancak sensin!”

Melekler “Sen yüceler yücesisin, senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir şey hakkında bilgimiz yok. Her şeyi bilen ve her şey hakkında hüküm veren ancak sensin” dediler.

Melekler dediler: « Seni ulularız. Senin bize bildirdiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Çünkü bilici olan da Sensin, doğruyu bildiren de Sen.»

Melekler cevap verdiler: seni her türlü ayıptan tamamıyle tenzih ederiz. Senin öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur, çünkü hâkim sensin, âlim sensin [⁴].

[4] Yâni sana hiçbir şey hafi değildir, senin her fiilin hikmete uygundur.

Onlar da “Sen’i tenzih ederiz [Subhaneke], Sen’in bize öğrettiğinden başka bizim bir bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen Alîm’sin²¹ Hakîm’sin”²² (dediler).

21 Alîm: Çok bilen, her şeyi en iyi bilen 22 Hakîm: Hikmetle muttasıf olan, hikmet sahibi, yüce bilge

Onlar şöyle dediler: “Sen münezzehsin, öğrettiğinden başka bizim bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin ve hikmet sahibisin.”

Melekler: “Hâşâ!” dediler, “Seni her türlü eksiklikten, noksanlıktan tenzih ederiz! Biz, Senin bize öğrettiklerinden başka hiçbir şey bilemeyiz; her şeyi bilen sonsuz ilim ve hikmet sahibi ancakSensin!”

-“Seni tesbih ederiz.
Senin bize öğrettiğinden başka bizim için bilgi yoktur.
Gerçekten sen, Hakîm Alîm’sin” dediler.

“ Fesüphanallah dedi melekler, senin bize öğrettiklerinden başka bilgimiz yok ki bizim, her şeye bilgi ile hakim olan sensin “.

Melekler, "Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin!" dediler.

(Melekler): “Sen yücesin; bize öğrettiklerinden başka bilgimiz yoktur. Yalnızca sen bilensin; doğru hüküm verensin.” demişlerdi.

(Bunun üzerine) melekler: “(Ey Rabbimiz!) Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Sen bize ne öğrettiysen biz ancak onu biliriz. Şüphesiz Sen, her şeyi bilirsin ve hüküm (ve hikmet) sahibi olanın tâ kendisisin.” dediler.

Onlar: “Sen kudret ve egemenlikte kusursuz ve eksiksizsin! Senin bize bildirdiğin dışında bir bilgimiz yoktur. Doğrusu yalnız Sensin her şeyi bilen, gerçek hikmet Sahibi!” diye cevap verdiler.

“Sen yücelerden yücesin! Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Bilen de hüküm veren de sensin sen.” dediler. 2/255, 59/22-24

(Melekler) cevapladılar: “Sen tek otoritesin,[⁶²] bizim Senin bize öğrettiğinden başka bir ilmimiz olamaz;[⁶³] yalnızca Sensin her şeyi tam bilen, her hükmünde tam isabet kaydeden.”

[62] Burada “tenzih” ve “takdis” amaçlı kullanılmıştır. Tüm olumsuzluklardan mutlak olarak arındırma ve tüm olumlu özelliklerin en mükemmeliyle nitele... Devamı..

(Melekler ise ya Rab!) "Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz; senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur, herşeyi hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan şüphe yok ki ancak sensin Sen!" dediler.

Melekler, "Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen hakimsin" dediler.

Dediler ki: «Seni tesbih ederiz, Senin bize bildirdiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphe yok ki alîm, hakîm olan Sen'sin.»

“Sübhansın ya Rab! Senin bize bildirdiğinden başka ne bilebiliriz ki? Her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan Sensin. ” dediler.

Dediler ki: "Sen yücesin (ya Rab); bizim senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakimsin (her şeyin içyüzünü bilen, her şeyi yerli yerince yapansın.)

(Bunun üzerine) Melekler: Yâ rabbî! Sen 'azamet ve kibriyâna lâyık olamayan bütün noksanlardan münezzehsin. Bizde, senin bize öğretdiğinden başka bilgi yokdur, sen işini bilir ve muktezâ-yı hikmeti icrâ iylersin didiler.

Melekler, “Biz sana içten boyun eğeriz, bizde senin öğrettiğin dışında bilgi olmaz. Her şeyi bilen ve kararları doğru olan Sensin.” dediler.

-Sen yücesin! Yalnız sen eksiklikten uzaksın senin bize öğrettiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yoktur. Bilen ve hüküm veren sensin, dediler.

Melekler, “Seni her türlü noksandan yüce tutarız,” dediler. “Senin bize öğrettiklerinden başka bilgimiz yoktur. Herşeyi bilen ve herşeyi hikmetle yapan Sensin.”

Dediler ki: "Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim. Sen, yalnız sen Alîm'sin, her şeyi en iyi şekilde bilirsin; Hakîm'sin, her şeyin bütün hikmetlerine sahipsin."

eyittiler “arılıġuñ senüñ bilmegümüz yoķdur bizüm illā ol kim ögrettüñ bize. bayıķ senseñ bilici dürüst işlü.”

Feriştehler eyitdiler yā Allāh sen münezzehsin barça ‘aybdan. Sen bizeögretgen nesneyi, taḥḳīḳ sensin ġāyetde bilici, ḥikmet eyesi.

Onlar: “Sən paksan, müqəddəssən! (Bütün eyib və nöqsanlardan kənarsan!) Sənin bizə öyrətdiklərindən başqa biz heç bir şey bilmirik. (Hər şeyi) bilən Sən, hikmət sahibi Sənsən”, - dedilər.

They said: Be glorified! We have no knowledge saving that which Thou hast taught us. Lo! Thou, only Thou, art the Knower, the Wise.

They said: "Glory to Thee, of knowledge We have none, save what Thou Hast taught us: In truth it is Thou Who art perfect in knowledge and wisdom."


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.