30 Nisan 2025 - 2 Zi'l-ka'de 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 31. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve’alleme âdeme-l-esmâe kullehâ śumme ‘aradahum ‘ale-lmelâ-iketi fekâle enbi-ûnî bi-asmâ-i hâulâ-i in kuntum sâdikîn(e)

Âdem'e bütün adları bildirmişti de meleklere o adlarla anılan şeyleri gösterip hadi demişti, doğrucuysanız bunların adlarını haber verin.

(Bunun arkasından Allah CC) Adem’e isimlerin tümünü talim etti. (Varlıkların ne olduklarını, nasıl yaratıldıklarını, nasıl kullanılacaklarını, hepsinin yararlı ve şifalı yanlarını ona öğretti.) Sonra onları meleklere sorup: "(Haydi bakalım, şayet teklifinizde haklı olup yanılmıyorsanız ve) Eğer doğru söylüyorsanız şunların isimlerini (bütün varlıkların gayelerini ve görevlerini) Bana haber verin (de görelim)!" diye emretti.

Allah, Adem'e herşeyin ismini öğretti. Sonra onları meleklere sunup: “Dedikleriniz doğruysa, haydi bu şeylerin isimlerini bana söyleyin bakalım” dedi.

Allah Âdem'e, yaratılışa ve değerlerine uygun, varlıklara verdiği isimleri, isimlendirilen varlıkları, varlıklar hakkındaki bilgileri, varlıklarla bilgilerin irtibatını; harfleri, kelimeleri, lafızları, mânaları, cümleleri, lehçeleri; davranışları, ferdin ve toplumun ihtiyaçlarını, uyum kurallarını, gerek duyacağı bütün bilgileri öğretti. Sonra da onları meleklerin önüne koydu.
“Yeryüzünde Âdem'e ihtiyaç olmadığı iddiasında haklı iseniz, bana bunların isimlerini, varlıklar hakkındaki bilgileri, varlıklarla bilgilerin irtibatını; harfleri, kelimeleri, lafızları, mânaları, cümleleri, lehçeleri; davranışları, ferdin ve toplumun ihtiyaçlarını, uyum kurallarını, tek tek ortaya koyun" buyurdu.

bk. et-Tefsîru’l-Kebîr, 2/175-208.

Adem'e bütün adları öğretti. Sonra onları meleklere arzederek: "Eğer doğru sözlü iseniz şunların adlarını bana bildirin" dedi.

Ve Adem'e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere yöneltip: 'Eğer doğru sözlüyseniz, bunları bana isimleriyle haber verin' dedi.

Allah, Hz. Âdem Aleyhisselâma bütün isimleri öğretti. Sonra eşyayı meleklere gösterip: “- Eğer (her şeyin iç yüzünü bilen) sâdıklarsanız bunların isimlerini bana haber verin.” buyurdu.

Ve Allah, Âdeme (insanoğluna) bütün isimleri (her şeyin mahiyet ve ismini veya her şeyin öz hakikati olan Allah’ın isimlerini) öğretti. Sonra onları meleklere arz etti: eğer doğru iseniz, bu varlıkların isimlerini (mahiyetlerini dile getiren kelimeleri ve dilleri) bana söyleyin” dedi.

Allah, Âdem'e bütün isimleri öğretti. Sonra o varlıkları ve nesneleri meleklerin karşısına çıkarıp “Görüşünüzde doğru iseniz, bunların adlarını bana söyleyiniz” dedi.

Âdeme öğretip her şeyin adın, sonra da onları meleklere gösterip: «Haydin gerçekseniz bunların adların söyleyin» deyince Allah

Allah, Âdem'e bütün varlıkların isimlerini/özelliklerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek: “Dedikleriniz doğruysa haydi bunların özelliklerini bana söyleyin bakalım!” buyurdu.

Allâh Adem’e tekmîl mahlûkâtın isimlerini öğretdi. Ba’dehû mahlûkâtı meleklerin önüne götürerek eğer sâdık iseniz bunların isimlerini söyleyiniz didi.

Ve Adem'e bütün isimleri öğretti, sonra eşyayı meleklere gösterdi. "Eğer sözünüzde samimi iseniz bunların isimlerini bana söyleyin" dedi.

Allah, Âdem’e bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek, “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin” dedi.

Ve Âdem’e bütün isimleri öğretti. Sonra bunları meleklere gösterip “Sözünüzde doğru iseniz şunların isimlerini bana söyleyin” dedi.

Allah Âdem'e bütün isimleri, öğretti. Sonra onları önce meleklere arzedip: Eğer siz sözünüzde sadık iseniz, şunların isimlerini bana bildirin, dedi.

Adem'e tüm isimleri (nitelemeleri) öğretti, sonra onları meleklere sunup, "Doğru iseniz, şunların isimlerini (özelliklerini, niteliklerini) siz bana bildirin," dedi.

Hayvanlar, bitkiler, aletler, kimyasal bileşikler vs.

Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti, sonra onları meleklere gösterip: "Haydi davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verin." dedi.

Ve Ademe bütün esmayı ta'lim eyledi, sonra o âlemîni melâikeye gösterip «Haydin davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verin» buyurdu

Ve (Allah, Âdem’i yarattı, sonra) Âdem’e bütün (varlıklara/eşyaya ait) isimleri öğretti. Sonra onları (varlıkları/ eşyayı) meleklere göstererek, “(Hâlâ, ‘dünyada bozgunculuk çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?’) sözünüze sadıksanız haydi, bana bunların isimlerini söyleyin” buyurdu.

Allah, Âdem'e bütün isimleri¹ öğretti. Sonra onları meleklere sunup: Eğer doğru söyleyenlerden iseniz bunların isimlerini bana bildirin.” Dedi.²

1- Varlıkların özelliklerini bilmeyi; onları tanımlamayı, özelliklerine göre isimlendirmeyi yapabilecek bilgi, yetenek ve akıl verdi. Varlığa isim ver... Devamı..

Âdeme bütün isimleri öğretmişdi. Sonra onları (onların delâlet etdikleri âlemleri, eşyayi) meleklere gösterib: «Doğrucular iseniz (her şeyin iç yüzünü biliyorsanız) bunları adlarıyle bana haber verin» demişdi.

Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti,(1) sonra onları meleklere arzederek: “Eğer(iddiânızda) doğru kimseler iseniz, haydi şunların isimlerini bana bildirin!” buyurdu.

(1)“Şahs-ı Âdem’e ta‘lîm-i esmâ (isimlerin öğretilmesi) ünvânıyla nev‘-i benî Âdem’e (Âdemoğullarına)ilhâm olunan bütün ulûm ve fünûnun (ilimlerin ve ... Devamı..

Allah Âdem’e (varlıkların) bütün isimlerini (anlam, görev ve yaratılış hikmetleriyle birlikte özelliklerini) öğretti. Sonra onları (o varlıkları) meleklere gösterdi. Ve buyurdu ki: Eğer siz bunda (halife yapacağım bu insan hakkında söylediklerinizde) doğru iseniz, haydi şunların isimlerini (anlam görev ve yaratılış hikmetleriyle birlikte özelliklerini) bana bildirin dedi.*

(*) Aşağıya metni alınan İbni Kesir tefsirine göre de yüce Allah Âdem’e sadece eşyaların isimlerini değil, bütün sıfatlarını, özelliklerini, kanunları... Devamı..

Âdeme (yeryüzünde ihtiyacı olan her şeyi) bütün isimleri öğretti ve onları (eşyayı) meleklerle karşı karşıya getirdi. Allah meleklere “Eğer doğru sözlülerdenseniz şunların isimlerini bana haber verin” dedi.

Allah Adem’e bütün varlıkların adlarını öğretti, sonra o varlıkları meleklere gösterip buyurdu: « Eğer sözünüz doğru ise bunların adlarını bana söyleyin.»

Allah Âdem/e bütün eşyanın isimlerini öğretti, sonra o eşyayı meleklere gösterip «— eğer müddeanızda gerçek iseniz [²] bunların isimlerini [³] bana bildirin» dedi.

[2] Her şeyin sır ve hikmetini biliyoruz zannında iseniz.[3] Esmanın dalâlet ettiği mânâlarının isimleridir.

(Bunun üzerine) Âdem’e bütün isimleri²⁰ öğretti. Sonra onları meleklere sundu ve ardından “Haydi, sözünüzde doğruysanız şunların isimlerinden bana haber verin bakalım” dedi.

20 Allah’ın Âdem’e bütün isimleri öğretmesinden; insana konuşma, düşünme, araştırma, öğrenme ve öğretme, icat etme gibi vasıfları verdiğini anlıyoruz.... Devamı..

Ve Âdem'e bütün isimleri öğretti, sonra onları meleklere sunarak, “Eğer doğru sözlü kimseler iseniz bunların isimlerini bana söyleyin” dedi.

(İsimler ve kavramlar insanoğlunun eşyayı algılamasına yarayan araçlardır. Gerçekte insanoğlunun eşya ile ilgili tüm bilgisi, onlara isimler vermesine... Devamı..

Ve Allah, Âdem’e bütün isimleri öğretti. Adem’e eşyayı değerlendirme imkanı verdi. Varlıklar ile semboller arasında zihinsel bağ kurma yeteneği bağışladı; varlıkların niteliklerini, işlevlerini araştırıp öğrenme, eşyayı kullanma ve böylece varlıklar üzerinde tasarruf edebilme gücü verdi. Sonra onları, yani bu isimlerin karşılığı olan varlıkları meleklere göstererek:
“Eğer sözünüzde haklı iseniz, haydi bu varlıkların isimlerini ve özelliklerini bana söyleyin!” dedi.

Âdem’e bütünüyle İsimler’i öğretti. Sonra onları Melekler’e gösterip sundu:
“Eğer sadık / doğru söyleyen iseniz, bana şunların isimlerini bildirin!” dedi.

Adem’e bütün varlık isimlerini tanıttı. Sonra aynı nesneleri meleklere gösterdi: “ Şayet itirazınızda samimi iseniz şu nesnelerin isimlerini bana söyleyin ” dedi.

Allah yaratılan insana bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek: "Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin!" dedi.

(Allah) Âdem’e bütün isimleri öğretmiş, sonra onları meleklere yöneltip “Doğruysanız şunların isimlerini bana bildirin.” demişti.

Ve (Allah) Âdem’e (insan için gerekli)¹ isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları, meleklere göstererek:² “Eğer dediklerinizde samimi iseniz, haydi şunların isimlerini Bana söyleyin bakalım.” dedi.³

1 Bu parantez (الأَسْمَاءُ) kelimesinin belirli olarak kullanılmasından dolayı eklenmiştir. Yani Allah insana bildiklerinin tümünü değil, insan için g... Devamı..

Ve O, Âdem’e her şeyin ismini ²³ öğretti, sonra onları meleklerin önüne koydu ve “Dedikleriniz doğruysa ²⁴ haydi bu [şey]lerin isimlerini bana söyleyin bakalım!” dedi.

23 Lafzen, “bütün isimleri”. Bütün dilbilimcilere göre isim terimi, “bir maddenin, bir eylemin veya bir niteliğin bilgisini temsîl eden ayırd edici if... Devamı..

Allah, Âdem’e bütün isimleri öğretti. Sonra onları meleklere sunarak “Eğer sözünüzde samimi iseniz şunların isimlerini bana haber verin.” dedi.

Ve Âdem’e[⁵⁸] tüm isimleri öğretti,[⁵⁹] bunun ardından onları meleklere takdim etti ve dedi ki: “Hadi, eğer sözünüzün arkasında duruyorsanız şunların isimlerini[⁶⁰] bana bir bir haber verin!”[⁶¹]

[58] Kur’an’da 25 yerde geçen Âdem ismi 7 yerde Âdemoğlu (beni âdem) şeklinde gelir. el-Edeme Ferrâ’ya göre “aracı, vesile” demektir. Zemahşerî ise bu... Devamı..

(Rabbin bir taraftan da) Adem'e bütün isimleri öğretti; sonra da onları (o isimlerin delalet ettikleri şeyleri) meleklere gösterip, “Eğer sözünde sadıklardan iseniz, şunları isimleriyle bana bildirin!" dedi.

Âdem’e isimlerin tümünü öğretti, sonra onları meleklere sunup: "Haydi, doğru iseniz onların isimlerini bana söyleyin, " dedi.

Ve (Allah Teâlâ) bütün eşyanın isimlerini Âdem'e bildirdi. Sonra bu eşyayı meleklere göstererek, «Bunların isimlerini Bana haber veriniz, eğer siz sâdık iseniz» diye buyurdu.

Ve Âdem'e bütün isimleri öğretti. Müteakiben önce onları meleklere göstererek: “İddianızda tutarlı iseniz haydi Bana şunları isimleriyle bir bildirin bakalım! ” dedi. {KM, Tekvin 2, 20}

Adem'e isimlerin tümünü öğretti, sonra onları meleklere sunup: "Haydi, doğru iseniz onların isimlerini bana söyleyin," dedi.

Ve Âdem'e (yaradıldıkdan sonra) bütün mevcûdât ve mahlûkâtın isimlerini öğretdi ve sonra onları meleklere göstererek eğer (biz insândan eşrefiz didiğinizde) sâdık iseniz bunların isimlerini bana haber viriniz buyurdı.

Âdem’e her varlığın ismini (neye yaradığını) öğretti, [*] sonra onları meleklere gösterdi: “İddianızda haklıysanız bana şunların isimlerini söyleyin!” dedi.

[*] El - esma = الاسماء'daki el (ال) takısı muzafun ileyhten ıvazdır; esmâ'ul-mevcûdât = varlıkların isimleri anlamındadır. Allah Âdem'e varlıkların i... Devamı..

Allah, Adem'e bütün isimleri öğretti. Sonra onları meleklere göstererek:
-Eğer sözünüzde samimi iseniz bunların isimlerini bana söyleyin, dedi.

Ve Âdem'e bütün isimleri öğretti,(20) sonra da onları meleklere gösterip, “Sözünüzde doğru iseniz, haydi, bunların isimlerini Bana söyleyin” buyurdu.

(20) Hz. Âdem’e Allah tarafından öğretilen isimlerin neler olduğu konusunda farklı yorumlar yapılmıştır. Bundan daha önemli olan, insan üzerinde (1) k... Devamı..

Ve Âdem'e isimlerin tümünü öğretti. Sonra onları meleklere göstererek şöyle buyurdu: "Hadi, haber verin bana şunların isimlerini, eğer doğru sözlüler iseniz."

daħı ögretti ādem’e adları dükelin. andan, 'arż eyledi firiştelere pes eyitti “ħaber virüñ baña şunlaruñ adlarını eger olursañuz girçekler.”

Tañrı Ta‘ālā ögretdi Ādeme cemī‘ nesnelerüñ adlarını. Andan ṣoñra ‘arżeyledi ol adları feriştehler üstine. Pes eyitdi Tañrı Ta‘ālā feriştehlere: Ḫaber virüñüz baña uşbu nesnelerüñ adlarını, eger siz girçeg‐iseñüz.

(Allah Adəmi yaratdıqdan sonra) Adəmə bütün şeylərin adlarını (ismlərini) öyrətdi. Sonra onları (həmin şeyləri) mələklərə göstərərək: “(İddianızda) doğrusunuzsa, bunların adlarını Mənə bildirin!”- dedi.

And He taught Adam all the names, then showed them to the angels, saying: Inform me of the names of these, if ye are truthful.

And He taught Adam the names(48) of all things; then He placed them before the angels, and said: "Tell me the nature of these if ye are right."

48 "The names of things:" according to commentators means the inner nature and qualities of things, and things here would include feelings. The partic... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.