Fe-iżâ kadaytum menâsikekum feżkurû(A)llâhe keżikrikum âbâekum ev eşedde żikrâ(an)(k) femine-nnâsi men yekûlu rabbenâ âtinâ fî-ddunyâ vemâ lehu fi-l-âḣirati min ḣalâk(in)
Hacca ait ibadetlerinizi bitirince babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da üstün bir surette Allah'ı anın. Çünkü insanlardan, Rabbimiz, bize dünyada ihsanda bulun diyenler vardır ki bu çeşit adama ahiretten nasip yoktur.
Artık (hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde; (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız (onların şeref ve faziletlerini heyecanla anlatıp övmeye çalıştığınız) gibi; hatta ondan daha kuvvetli (ve içtenlikli) bir yalvarma ile, Allah’ı zikredip çağırın. (Bu ayette heyecanlı cehri-açık zikre izin ve teşvik vardır.) İnsanlardan öylesi vardır ki (ahireti önemsiz görüp): "Rabbimiz, bize (her nimeti) dünyada ver" der; (işte) onun ahirette nasibi yoktur, olmayacaktır.
İbadetlerinizi bitirdiğinizde, atalarınızı gündeme getirdiğiniz gibi, hatta daha güçlü bir gündemle Allah'ı gündemde tutmaya devam edin. Çünkü öyle insanlar var ki, sadece “Rabbimiz bize bu dünyada ver” diye dua ederler. Böyleleri ahiret nimetlerinden pay alamayacaklardır.
Nihayet hac ile ilgili ibadetlerinizi bitirdiğinizde, İslâm'dan önce, atalarınızı zikrettiğiniz gibi, hatta daha güçlü bir tarzda Allah'ı zikredin, Allah'a ibadet edin, Allah'ın dinini, şeriatını anlatın. İnsanlardan bazıları:
“Ey Rabbimiz, vereceğini, serveti, makamı, mevkii ve zaferi bize dünyada ver" derler. Onların âhirette, ebedî yurtta hiçbir nasibi, isteyecekleri bir payları yoktur.
Hacc görevlerinizi tam olarak yerine getirdikten sonra Allah'ı, önceden atalarınızı andığınız gibi hatta ondan daha fazla anın. İnsanların içinde: "Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver" diyen vardır ki, onun ahirette bir payı yoktur.
(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah'ı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki: 'Rabbimiz, bize dünyada ver' der; (böylelerinin) ahirette nasibi yoktur.
Hac ibadetlerinizi bitirince, cahiliyet devrinde hacdan sonra, toplanıp atalarınızı anarak öğündüğünüz gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. Çünkü insanların kimi: “- Ey Rabbimiz, bize (nasîbimizi) dünyada ver.” der. O kimsenin âhirette bir nasibi yoktur.
Kurbanlarınızı, ibadetlerinizi bitirdiğiniz zaman, babalarınızı (ecdadınızı) andığınız gibi, belki daha fazla Allah’ı zikredin. İnsanlardan bazıları. “Ey Allah’ım! Bize dünyalık ver!” derler. Fakat onların ahirette hiçbir payları yoktur. (Bunlar kâfirlerdir.)
Hac ibadetlerinizi bitirdiğinizde, atalarınızı andığınız gibi, hatta daha güçlü bir anışla Allah'ı anmaya devam ediniz. Çünkü öyle insanlar vardır ki, “Bize bu dünyada ver” diye dua ederler. Böyle kimseler, âhiretten nasip alamayacaklardır.
Haccı bitirdikten sonra da, atalarınızı nice anıyorsanız, daha da çok Allahı anmaksınız, insanlardan : «Tanrı bize vereceği şeyleri, bu dünyada verse ya!» diyen vardır, bunun için ahrette dahi, hiçbir pay yoktur
Hac ibadetlerinizi bitirince vaktiyle (orada) atalarınızı (üstün meziyetleriyle överek) andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli ve heyecanlı bir şekilde Allah'ı anın. Zira insanlardan bazıları: “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini sadece bu) dünyada ver.” diye dua eder (ve ona göre yaşarlar). Fakat (bilinmelidir ki) bu şekilde dua edenin ahiretten bir nasibi yoktur.
Hac ’ibâdetini bitirdikden sonra babalarınızı yâd itdiğiniz gibi belki daha kuvvetli olarak Allâh’ı yâd idiniz. Ba’zı insânlar "Ya rabbi bizim bu dünyâda emvâlden hissemizi vir." dirler. Bunlar âhiretde hisselerine nâil olamıyacaklardır.
Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. "Rabbimiz! Bize sadece dünyada ver" diyen insanlar vardır, öylesine, ahirette bir pay yoktur.
Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anışla Allah’ı anın. İnsanlardan, “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu dünyada ver” diyenler vardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur.[60]
Hacca mahsus ibadetlerinizi bitirdiğinizde de, atalarınızı andığınız gibi, hatta daha canlı bir şekilde Allah’ı anın. Ama insanlardan öyleleri vardır ki, “Ey rabbimiz! Bize bu dünyada ver” diye dua ederler. Böyle bir kimsenin âhiretten hiç nasibi yoktur.
Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.
Töreninizi bitirdiğiniz zaman, atalarınızı andığınız gibi, hatta daha güçlü olarak ALLAH'ı anmayı sürdürün. Halktan kimi "Rabbimiz, bize bu dünyada ver," der; onun ahiretten bir payı olmaz.
Nihayet hac ibadetlerinizi bitirdiğiniz zaman, önceleri babalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. İnsanlardan kimisi: "Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver!" der. Onun için ahirette hiçbir kısmet yoktur.
nihayet menasikinizi bitirdiniz mi vaktiyle atalarınızı andığınız gibi hattâ daha şiddetli bir anışla Allahı anın, zikredin, çünkü nâsın kimisi «rabbena, der bize Dünyada ver» buna Ahırette kısmet yoktur
Hac ibadetlerinizi bitirince, (câhiliye döneminde) atalarınızı (överek) andığınız gibi, hatta ondan daha ziyade Allah’ı zikredin. İnsanlardan kimileri var ki, “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğin mükâfatı bu) dünyada ver” derler. Böyle kimselerin âhiretten hiçbir nasibi yoktur.
Hacc ibadetinizi bitirince, atalarınızı andığınız gibi; hatta daha güçlü bir şekilde Allah'ı anın. Kimi insanlar; “Ey Rabb'imiz, bize dünyada ver.” derler. Bu kimselerin ahirette bir payı yoktur.
Menâsikinizi (hacca âit ibâdetlerinizi) bitirince (câhiliyyetde) atalarınızı (böbürlenerek) andığınız gibi, hattâ daha kuvvetli bir anışla Allahı anın. Artık o insanlardan kimi «Ey Rabbimiz, bize (nasibimizi) dünyâda ver» der ki onun âhiretden nasibi yokdur.
Nihâyet hac ibâdetlerinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi, hattâ daha kuvvetli bir anma ile artık Allah'ı zikredin!(5) İnsanlardan öylesi de vardır ki: “Rabbimiz! Bize(nasîbimizi) dünyada ver” der; o takdirde onun için âhirette hiçbir nasib yoktur!
İbadetlerinizi (hac menasiklerinizi) bitirdiğinizde, (cahiliye döneminde) atalarınızı (üstün meziyetleriyle överek) andığınız (şeref ve faziletlerini heyecanla anlatıp övmeye çalıştığınız) gibi; hatta daha güçlü bir anışla (emirlerini yerine getirmekle) Allah’ı anın. Ama bazı insanlar vardır ki, “Rabbimiz, (bize ne vereceksen) bu dünyada ver!" derler. (Ahiret için bir şey yapmaz ve istekte bulunmazlar.) İşte böyleleri için âhirette bir pay yoktur. *
Hac ibadetlerinizi yerine getirip tamamladığınızda, Allah’ı, ana babanızı andığınız gibi, hatta daha fazla anın. İnsanlardan “Rabbimiz bize dünyada ver” diyenler var. O zaman böyle söyleyenlerin ahirette alacağı hiçbir pay kalmamıştır.
Yüz sürme tapınaklarınızı bitirdikten sonra atalarınızı andığınız gibi, hatta onlardan da çok, Allah’ı anın. İnsanların kimisi de: « Ey çalabımız! Bize ne vereceksen bu dünyada ver» der. Artık ona öbür dünyada hiç bir pay yoktur.
Hac ibadetlerinizi [⁹] bitirdiğiniz zaman artık babanızı zikrettiğiniz gibi [¹⁰] belki ondan daha ziyade Allah/ı zikredin. Bâzı kimse «— Ey Rabbimiz! Bize vereceğini dünyada ver» der, bunların âhirette hiçbir nasipleri yoktur.
Hac ibadetini bitirdiğinizde, atalarınızı andığınız gibi hatta daha şiddetli olarak Allah’ı anınız. İnsanlardan bazıları da “Rabbimiz bize dünyada ver” derler. Böyle diyenin ahirette bir nasibi yoktur.
Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. “Rabbimiz! Bize dünyada ver” diyen insanlar vardır. Öylesinin, ahirette bir payı yoktur.
Hac ibâdetlerinizi bitirince, tıpkı önceden atalarınızı üstün meziyetleriyle överek andığınız gibi, hattâ daha büyük bir coşkuyla Allah’ı anın! Çünkü öyle insanlar var ki:
“Ey Rabb’imiz, bize vereceğini sadece bu dünyada ver!” diye duâ eder ve yaşantılarını bu temel düşünceye göre biçimlendirirler. Fakat böyleleri, âhiret nîmetlerinden hiçbir pay alamayacaklardır.
Menâsikinizi / hacc ibadet şekillerinizi yerine getirdiğiniz zaman (ata) babalarınızı andığınız gibi, hatta daha şiddetli bir anışla Allah’ı anın! İnsanlar’dan:
“Rabbimiz! Bize Dünya’da ver!” diyen kimse vardır. Onun için Âhiret’te hiçbir hisse (nasip / pay) yoktur.
Haccın gereklerini yapınca durup bir güzel Allah’a dua edin, Tıpkı atalarınızı andığınız gibi. Hattâ fazlasıyla. Bu noktada bazıları: " Ya Rab! bize dünyalık ver " diye dua ediyorlar. Bu gibiler, ahiretteki nasibini yok etmiştir.
Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, Putperest iken atalarınızı andığınızdan daha fazla, daha heyecanlı, daha samimi, daha gür bir şekilde Allah’ı anarak yolunda kenetleneceğinize, her zaman her yerde yasalarımıza uyacağınıza, birbirinizi her zaman koruyup kollayacağınıza söz verin! İçinizde "Rabbimiz! Bize vereceğini bu dünyada ver." diyenler vardır. Onlar bilsin ki ahirette nasipleri yoktur.
Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta [*] ondan daha da güçlü bir şekilde Allah’ı hatırlayın! İnsanlardan öylesi var ki “Rabbimiz! Bize (vereceğini) dünyada ver.” der. Böylesinin ahirette hiçbir payı yoktur.
Hacc ibâdetini yerine getirdikten sonra (daha önce) atalarınızı yâd ettiğiniz gibi, hatta ondan daha güçlü bir şekilde Allah’ı anın.¹ İnsanlardan öyleleri var ki: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada güzellik ver.” diye dua ederler. İşte böylelerinin ahirette hayırdan bir payı olmayacaktır.
İbadetlerinizi bitirdiğinizde, atalarınızı hatırladığınız gibi, hatta daha güçlü bir hatırlayışla Allah’ı hatırla[maya devam ed]in! ¹⁸⁵ Çünkü öyle insanlar var ki, (sadece), “Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada ver.” diye dua ederler -böyleleri, ahiretin nimetlerinden nasib almayacaklardır.
Hac ibadetinizi yerine getirince atalarınızı andığınız gibi, hatta daha da kuvvetli bir anmayla Allah’ı zikredin. İnsanlardan kimileri; “Rabbimiz, bize ne vereceksen bu dünyada ver.” derler. Onların ahirette hiçbir nasibi yoktur. 11/15, 17/18-19, 42/20,
(Hacca has) ibadetlerinizi[³⁹⁶] tamamladıktan sonra (bir zamanlar) atalarınızı andığınız gibi, hatta daha güçlü bir biçimde Allah’ı anın![³⁹⁷] İnsanlardan bazısı “Ey Rabbimiz! Bize vereceğini bu dünyada ver!” derler. Böylelerinin âhiret nimetlerinden nasibi yoktur.
Sonra da, hacca ait ibadetlerinizi bitirdiğiniz zaman -daha evvel atalarınızı anmanızdan çok daha can ü gönülden- Allah'ı zikredin (ulviyetini, kudret ve azametini, sizlere verdiği nimetleri düşünerek yad edin ve Ondan dünya ile ahiret için hayırlar dileyin) İnsanlardan bir kısmı "Ey Rabbimiz, bize dünyada ver" derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.
Hac ibâdetlerinizi bitirince atalarınızı andığınız gibi hattâ, daha kuvvetli bir anışla Allâh’ı anın. İnsanlardan kimi "Rabbimiz bize (sadece) dünyâda ver’’ diyenler vardır. (Böy!e diyenin) âhirette bir nasibi yoktur.
Sonra hacca ait ibadetlerinizi ifâ ettiğiniz zaman, babalarınızı zikrettiğiniz gibi veya daha ziyâde olarak Allah Teâlâ'yı zikrediniz. İmdi nâstan öylesi vardır ki, «Rabbimiz bize (nasibimizi) dünyada ver,» der. Bunlar için ahirette bir nasip yoktur.
Hac ibadetlerinizi tamamlayınca, vaktiyle atalarınızı anıp onlarla öğündüğünüz gibi. Hatta daha fazla, daha hürmetle Allah'ı anın! Bazı kimseler: “Ey Yüce Rabbimiz, bize vereceğini bu dünyada ver! ” derler. Bunların âhirette nasipleri yoktur.
Hac ibadetlerinizi bitirince atalarınızı andığınız gibi hatta, daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. İnsanlardan kimi "Rabbimiz bize dünyada ver!" der; onun ahirette bir payı yoktur.
¹99- (²00) Hacca 'âid 'ibâdetinizi ikmâl iylediğinizde babalarınızı zikr iylediğiniz gibi yâhud daha ziyâde olarak Allâh'ı zikr idiniz. Nâsdan ba'zıları vardır ki Yâ Rabbî bize dünyâda lütuf ve ihsân it dirler, ona âhiretde nasîb yokdur.
Hac ibadetinizi yaparken Allah’ı, babalarınızdan aklınızda kaldığı gibi,[*] hatta daha güçlü anın. İnsanlardan kimi der ki: “Rabbimiz! Bize ne vereceksen, bu dünyada ver!” Onun ahirette alacağı bir şey olmaz.
Hac ibadetinizi bitirince atalarınızı andığınız gibi, hatta daha da kuvvetli bir anışla Allah'ı zikredin. İnsanlardan:-Rabbimiz, bize bu dünyada ver, diyenler vardır. Onların ahirette hiç bir nasibi yoktur.
İbadetlerinizi tamamladıktan sonra, vaktiyle atalarınızı nasıl anıyorsanız öylece, hattâ ondan daha da güçlü bir şekilde Allah'ı anın.(101) İnsanlardan öylesi vardır ki, “Rabbimiz, bize vereceğini dünyada ver” der. Âhirette onun bir nasibi yoktur.
Gerekli ibadetlerinizi bitirdiğinizde yine Allah'ı anın. Tıpkı atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla. İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabbimiz, bize dünyada ver!" Böylesi için âhirette bir nasip yoktur.
pes ķaçan kim ödeyesiz 'ibādetlerüñüzi, anuñ Tañrı’yı, añmaklıġuñuz gibi atalaruñuzı yā ķatıraķ, añmadın yaña. pes ādemįlerüñ bir nicesi oldur kim eydür: “iy çalabumuz! vir bize dünyede”; daħı yoķdur anuñ āħiretde hįç ülü.
Pes ḳaçan tamām olsa menāsik‐i ḥac ẕikr eyleñüz Tañrı Ta‘ālā[yı] atalaruñuzẕikr eylegen gibi, yā andan daḫı ḳatı ẕikr eyleñüz. Ba‘żı kişiler eydürler: YāRabbenā vir bize dünyāda. Yoḳdur aña āḫiretde hīç naṣīb.
Həcc mərasimini tamamlayıb qurtardıqda (keçmişdə) ata-babalarınızı yada saldiğınız kimi, ondan da artıq Allahı yad edin! İnsanların bə’zisi: “Ey Rəbbimiz, bizə nə verəcəksənsə, elə bu dünyada ver!” – deyirlər. Belə şəxslərin axirətdə heç bir payı yoxdur!
And when ye have completed your devotions, then remember Allah as ye remember your fathers or with a more lively remembrance. But of mankind is he who saith: "our Lord! Give unto us in the world," and he hath no portion in the Hereafter.
So when ye have accomplished your holy rites, celebrate the praises of Allah, as ye used to celebrate the praises of your fathers(223)- yea, with far more Heart and soul. There are men who say: "Our Lord! Give us (Thy bounties) in this world!" but they will have no portion in the Hereafter(224).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |