Eyyâmen ma’dûdât(in)(c) femen kâne minkum merîdan ev ‘alâ seferin fe’iddetun min eyyâmin uḣar(e)(c) ve’ale-lleżîne yutîkûnehu fidyetun ta’âmu miskîn(in)(s) femen tetavve’a ḣayran fehuve ḣayrun leh(u)(c) veen tesûmû ḣayrun lekum in kuntum ta’lemûn(e)
Oruç, sayılı günlerdedir. İçinizden biri hastalanır, yahut yolda bulunursa orucunu yer, sonra başka günlerde, o yediği gün sayısınca oruç tutar. Kime oruç zor gelirse her gün için bir yoksulu doyurur. Hayır için verdiği şeyi çoğaltırsa bu da kendi hayrına. Fakat bilseniz oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır.
(Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun. Ama) ona (oruca) takati yettiği halde (bazı zaafiyetleri nedeniyle zor dayanabilenlerin) üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye (borcu vardır). Kim gönülden (daha fazla) bir hayır yaparsa bu da kendisi için yararlıdır. (Ancak) Oruç tutmanız (ise) -eğer bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.
Sayılı günlerde oruç… Ancak sizden kim, hasta veya seyahatte olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruç tutmaya gücü yetmeyenlere veya zorla güç yetirip te orucu tutamayıp yiyenlerin üzerine, fidye vererek bir yoksulu doyurması da bir yükümlülüktür. Her kim gönlünden koparak iyiliği artırırsa, kendisine iyilik yapmış olur. Ama oruç tutmanız, fidye vermek ve kazaya bırakmaktan daha hayırlıdır, keşke bunu bilseydiniz.
Size farz kılınan oruç sayılı günlerdedir. İçinizden hasta olanlar, bir yolculukta bulunanlar, oruç tutamadıkları günler sayısınca diğer günlerde oruç tutarlar.
Oruca dayanmakta zorlananların, takatleri tükenenlerin, her gün için çevresi, çaresi olmayan bir yoksul doyuracak fidye vermeleri gerekir.
Kim de gönül hoşluğu ile daha fazla yoksul doyurmak suretiyle fazla fidye verirse, bu onun hakkında daha hayırlıdır.
Zor da olsa oruç tutmanız fidye vermekten ve kazaya bırakmaktan hayırlıdır. Eğer orucun faziletini, sevabını, sağlığınıza ve sosyal bünyenize faydalarını öğrenirseniz, ihmal etmezsiniz.
Sayılı günlerde.[37] Sizden kim (bu günlerde) hasta veya yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Artık onu hiç tutamayacak kadar düşkünleşmiş olanlar ise (her bir gün için) bir yoksulu doyuracak kadar fidye verirler. Kim gönülden fazlaca bir iyilik yaparsa o kendisi için hayırlı olur. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
(Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun). Zor dayanabilenlerin üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır). Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız, -eğer bilirsenizsizin için daha hayırlıdır.
O, size farz kılınan oruç sayılı günlerdir. O günlerde sizden kim hasta, yahut seferde olur da iftar ederse, tutamadığı günler sayısınca sıhhat bulduğu ve rahat ettiği başka günlerde oruç tutar. Fazla ihtiyarlık ve devamlı hastalık gibi sebeplerle oruç tutmaya güç yetiremiyenler üzerine, bir yoksul doyuracak kadar fidye vermek lâzımdır. Bununla beraber kim fidyeyi çok verir, yahut hem oruç tutar, hem de fidye verirse onun için daha hayırlı olur. Size seferde orucu bozmak ve yaşlı hâlinizde fidye vermek izni verilmişken yine oruç tutsanız hakkınızda hayırlıdır, eğer orucun faziletini bilirseniz.
Sayılı günler olarak… Sizden kim hasta veya yolcu ise, başka sayılı günlerde (orucunu) tutsun. Zorla güç yetirip de (orucunu yiyenlerin) üzerine (fidye olarak) miskini yedirme vardır. Kim fidyeden fazla iyilik yapmak isterse o, onun için daha yararlıdır. Oruç tutmanız da sizin için daha yararlıdır, eğer biliyorsanız.
183,184. Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günlerde farz kılındı ki, takvâya ulaşasınız. Ancak, sizden kim hasta ve yolcu olursa, diğer zamanlarda aynı gün sayısı kadar oruç tutmalıdır. Bunun dışında çeşitli nedenlerle orucu çok zorlukla tutabilecek olanlar, bir fakiri doyuracak kadar fidye vermelidirler. Her kim, yapmakla sorumlu olduğundan daha fazla iyilik yaparsa, kendisine iyilik yapmış olur; eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Oruç sayılı günlerdir, biriniz hastalansa, ya da yolculuktaysa, o günler sayısınca başka günlerde tuta, oruç tutamıyanlar, yoksul doyurmalıdır, istiyerek bir hayır işi iyene, hayır var, eğer siz bilirseniz, oruç size iyidir
(O farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Ancak sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde orucunu tutsun. İhtiyarlıktan yahut şifa bulması ümit edilmeyen bir hastalıktan dolayı oruç tutmaya gücü yetmeyenler, bir yoksul doyumu fidye versin. Bununla beraber her kim, yapmaya yükümlü olduğundan daha fazla iyilik yaparsa bu onun için daha iyidir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız (zor da olsa) sizin için daha hayırlıdır.
Sıyâm, mahdûd günler devâm idecekdir. Hasta veyâ seyahatde olub da oruç tutamayanlar bilâhare o kadar gün oruç tutacaklardır. Oruca mütehammil oldığı halde nakz idenler fidye olarak bir fakîri it’âm idecekdir. Kendiliğinden hayır işleyenler mükâfâtını görecekdir. Eğer hakîkate vâkıf iseniz sıyâma hürmet itmelisiniz.
183,184. Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamıyanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa o iyilik kendisinedir. Oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için hayırlıdır.
Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir.[50] Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
183-184. Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı. İçinizden hasta veya yolcu olan, başka günlerden sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlar için bir yoksulun (günlük) yiyeceği kadar fidye yeterlidir. Bir iyiliği mecbur olmadan yapan için bu (yaptığı) iyidir. Ama orucu tutmanız -bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.
Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakiri doyuracak fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Sayılı günlerde... Hasta olanlarınız veya yolculukta bulunanlarınız tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Güç yetirenler bir yoksulu doyurarak adakta bulunsunlar. Kim gönül isteğiyle (daha fazla yoksulu doyurmak için) iyilik yaparsa kendisi için daha iyidir; ancak oruç tutmanız sizin için en iyisidir, bir bilseniz!
(Size farz kılınan oruç), sayılı günlerdedir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan ise, diğer günlerde, tutamadığı günler sayısınca tutar. Ona dayanıp kalacaklar üzerine de bir yoksulu doyuracak kadar fidye gerekir. Her kim de hayrına fidyeyi artırırsa, hakkında daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Sayılı günler, içinizden hasta olan veya seferde bulunan ise diğer günlerden sayısınca, ona dayanıb kalacaklar üzerine de fidye: bir miskin doyumu, her kim de hayrına fidyeyi artırırsa hakkında daha hayırlıdır, bununla beraber oruc tutmanız sizin için daha hayırlıdır eğer bilirseniz
(Farz olan oruç,) sayılı günlerdir. Sizden kim (farz olan oruç günlerinde) hasta ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. (Aşırı derecedeki ihtiyarlıktan dolayı, ya da tedavisi mümkün olmayıp da oruç tutmanıza engel olan hastalıktan dolayı) oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu (sabah ve akşam doyuracak miktar) fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Sayılı günlerdir.¹ Artık sizden kim hastalanır veya seferde olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Onu tutmaya gücü yetenlerin², bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermesi gerekir. Böyle olmakla birlikte, kim gönlünden gelerek daha fazlasını yaparsa, bu, onun için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz, siyam yapmanız ³ sizin için daha hayırlıdır.
(O) sayılı günler (dir). Artık sizden kim (o günlerde) hasta, yahud sefer üzerinde olur (ve orucunu yemiş bulunur) sa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutar. İhtiyarlığından, yâhud şifâ bulması ümîd edilmeyen bir hastalıkdan dolayı oruç tutmıya) gücü yetmeyenler üzerine de bir yoksul doyumu fidye (lâzımdır). Bununla beraber kim gönül isteğiyle bir hayır yaparsa işte bu, onun için daha hayırlıdır. Oruç tutmanız sizin hakkınızda (yemenizden ve fidye vermenizden) hayırlıdır, bilirseniz.
Sayılı günler olarak (oruç size farz kılındı)! Fakat içinizden kim hasta olur veya yolculukta bulunursa, artık (tutamadığı günler) sayısınca başka günler(de oruç tutsun)! Ona gücü yetmeyenlerin üzerine ise, (tutamadıkları her gün için) bir fakirin (bir günlük) yiyeceği kadar fidye (verme borcu) vardır. Buna rağmen kim gönlünden koparak bir hayır işlerse(daha fazla verirse), o takdirde bu, onun için daha hayırlıdır. Bununla berâber bilirseniz,(güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
183-184. Ey İnanmış olanlar! Oruç, sizden öncekilere (toplumlara) yazıldığı (farz kılındığı) gibi, (fenalıklardan) sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı. Ancak, sizden kim hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca zor dayanabilenler ise, (tutamadıkları günler sayısınca) bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Her kim de vermesi gerekeni, gönülden artırarak fazlasıyla verirse, onun için daha hayırlı olur. (Ama bir sorun yoksa) oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır.*
(Oruç) Sayılı günlerde (tutulur). Kim hasta olur veya yolculuk yaparsa, diğer günlerde, tutamadığı günlerin sayısınca (orucunu tutar). (Diğer günlerde oruç tutamayanlar) Fidye vermeye güç yetiriyorlarsa, bir fakiri (bir gün) doyuracak kadar bir fidye vermesi gerekir. Kim, sorumlu olduğu bir fidyeden fazlasını verirse, onun hayrınadır. Eğer bilirseniz orucu tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Bunlar sayılı günlerdir. Onun için sizin aranızdan her kim hasta olur, ya da yolculuk edecek olursa, tutamadığı günlerin sayısınca oruç tutması, gücü yetmiyenlerin de kurtulmalık olarak bir yoksulu doyurması gerektir. Ayrıca, her kim gönül isteğiyle iyilik ederse böylesi onun için yeydir. Oruç da tutacak olursanız bu da sizin yeydir. Bunu bir bilseniz.
Sayılı günlerde farz oldu [³]. İçinizden her kim keyifsiz; veya yolcu ise [⁴] tutamadığı günler sayısınca oruç tutar. Oruca güçlükle dayanan kimseye [⁵] bir yoksul ta/amı olarak fidye lâzımdır. Herkim hayır işlerse [⁶] bu hal [⁷], onun için hayırlı olur. Sizin için oruç tutmanız daha iyidir. Eğer bilseniz oruç tutardınız.
(Oruç) sayılı günlerdedir¹¹⁸ Sizden kim hasta veya yolculukta ise, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruç tutmakta zorlananların [yutîkûnehu]¹¹⁹, üzerinde bir yoksulu doyuracak bir fidye verme yükümlülüğü vardır. Kim gönlünden koparak (fidyeyi) daha fazla verirse, o kendisi için daha iyidir. Ancak bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Sayılı günler (oruç size farz kılındı); içinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, artık diğer günler (oruç tutsun). Oruca zor dayanabilenler, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden hayır yaparsa (düşküne daha fazlasını verirse) kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Size farz kılınan bu oruç, sayılı günlerdedir. Fakat içinizden her kim hasta veya yolcu olur da orucunu tutamazsa, Ramazan’dan sonraki diğer günlerde bunu telâfî etmelidir.
İçinizden, —hasta veya yolcu olmadığı hâlde— oruç tutmakta zorluk çeken yaşlılar, hamileler, iyileşme ümidi kalmamış hastalar... gibi devamlı mazereti olan ve bu yüzden, ancak güçlükle oruç tutabilen kimselere gelince, onlar oruç tutmayabilirler, fakat bunun karşılığında fidye vermeli, yani tutamadıkları her gün için, —maddî imkânlarının elverdiği ölçüde— bir yoksulu doyurmalıdırlar.
Fakat her kim fazladan iyilik yaparsa, sözgelimi, gerekenden fazla fidye verirse, bu, kendisi için elbette daha hayırlıdır. Bununla birlikte, tüm zorluğuna rağmen oruç tutmanız, —eğer orucun size kazandıracağı yararları biliyorsanız— sizin için fidye vermekten daha iyidir.
Sayılı günler! Sizden kim hasta olduysa veya yolculuktaysa, diğer günlerden aynı sayı(da oruç tutar). Takati (gücü) yetenlere, bir miskînin (düşkün yoksulun) doyacağı kadar fidye / kurtulma bedeli vardır. Kim bir hayrı içten gelerek işlediyse, bu onun için en hayırlıdır. Biliyorduysanız, oruç tutmanız sizin için hayırlıdır.
Ama oruç, sadece belli günlerde tutulur. Şayet hasta ya da seyahatte iseniz, başka günlerde bu sayıyı tamamlamanız gerekir. Oruca dayanamayanlar ise, en az bir yoksulu doyurmakla yükümlüdürler. Yoksulu doyurma işini gönülden yapana bu iyiliği aynen dönecektir ama, orucu bizzat tutmanız - takdir edeceğiniz gibi - sizin için daha hayırlı olur...
Sıyam (oruç) sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde sıyamını tutar. Sıyamı yerine getirmeye gücü yetmeyenler günlük bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte kim gönülden bir iyilik yapıp fazlasını verirse, kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz sıyamı yerine getirmeniz sizin için daha hayırlıdır. Gerçekten bilgiyle, bilinçle sıyamı yerine getirip Allah’ın yasalarına göre yaşamayı öğrendiğinizde, insan olarak çok farklı bir noktaya gelirsiniz.
(Oruç size) sayılı günlerde olmak üzere (farz kılındı). İçinizden kim hasta veya yolcu olursa, (tutamadığı gün sayısı kadar) diğer günlerden o sayı(yı tamamlasın). Oruç tutmaya zar zor güçleri yetenlerin ise [*] bir fakiri doyuracak kadar fidye (vermesi) gerekir. Kim gönüllü olarak iyilik yaparsa, bu kendisi için daha hayırlıdır. Bilirseniz (zorluğa rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
(Oruç size) sayılı günlerde¹ olmak üzere (farz kılındı).² Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) diğer günlerde (tutsun). Oruç tutmaya zor dayananlar³ da (tutamadığı her oruç için) bir fakiri doyuracak kadar fidye⁴ versin. Bununla beraber kim de kendi gönlünden koparak hayır yaparsa bu, kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Sayılı günlerde [oruç]. ¹⁵⁵ Ancak sizden kim, hasta veya seyahatte olursa diğer zamanlarda [aynı gün sayısı kadar oruç tutmalıdır]; ve [bu gibi hallerde] gücü yetenlere bir muhtacı doyurarak fidye vermek, bir yükümlülüktür. ¹⁵⁶ Her kim, yapmaya yükümlü olduğundan daha fazla iyilik yaparsa ¹⁵⁷ kendisine iyilik yapmış olur; zira oruç tutmak kendinize iyilik yapmaktır -keşke bunu bilseydiniz.
Sayılı günlerde... Sizden kim hasta olur veya yolculukta bulunursa, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde orucunu tutar. Ona güç yetirenler bir yoksul doyuracak kadar fidye verir. Kim fazladan iyilik yaparsa o iyilik kendinedir. Bu durumda oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır. 2/286, 5/89
Sayılı günlerde… Sizden kim hasta ya da yolcu olursa, tutmadığının sayısı kadar diğer günlerde (oruç tutar) ve (bunlar arasından) ona gücü yetenler üzerine, bir yoksulu doyuracak fidye gerekir;[³⁵⁸] Kim daha fazla hayır işlerse kendisi için daha yararlı olur, ama -eğer bilirseniz- oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.[³⁵⁹]
(Size farz kılınan oruç) Sayılı günlerdedir, içinizden hasta olan veya yolculukta olan tutamadığı günler miktarı (orucu sonraki) diğer günlerde tutar (kaza eder, çok ihtiyar olup ta iyileşmeyen müzmin hastalık gibi devamlı özürlü olan) oruca güç yetiremeyen bir kimse üzerine de, bir yoksulu (ramazan boyu) doyuracak bir fidye gerekir. Kim de; (Rabbinin rızası için) gönülden koparak herhangi bir hayır yaparsa (fidyeyi yoksul yiyeceğinden fazla tutarsa) bu kendisi için daha iyidir, fakat (güçlüğü göze alıp) oruç tutmanız, biliniz ki sizin için daha hayırlıdır.
Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca sonraki günlerde tutar. Oruca gücü yetenler bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, kendiliğinden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için hayırlı olandır.
Sayılı günler. İmdi sizden her kim hasta olur veya sefer üzere bulunursa tutamadığı günler adedince sair günlerde (tutar). Oruca pek zor dayanabilecek kimse üzerine de fidye (bir miskin taamı) (farzdır). İmdi her kim tatavvu'an bir hayır yaparsa bu kendisi için daha hayırlıdır. Ve eğer oruç tutarsanız sizin için hayırlıdır. Eğer bilirseniz.
Oruç sayılı günlerdedir. Sizden her kim o günlerde hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutar. Oruç tutamayanlara fidye gerekir. Fidye bir fakiri doyuracak miktardır. Her kim de, kendi hayrına olarak fidye miktarını artırırsa bu, kendisi hakkında elbette daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer işin gerçeğini bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Sayılı günler olarak. Sizden kim hasta veya seferde olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutar). Oruca (güç) dayananların fidye vermesi, bir yoksulu doyurması lazımdır. Bununla beraber gönül isteğiyle kim bir iyilik yapar(oruç tutar)sa o, kendisi için iyidir. Bilirseniz oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır.
(Bu oruc) sayılı günlerdir, sizden hasta olan veyâhud yolculukda bulunan (iftar ider ise) o iftar iylediği günler 'adedince oruc tutmak ve tâkati olanlara bir fakîri it'âmdan 'ibâret olan fidye virmek îcâb ider. Bu fidyeye kendiliğinden hayır ziyâde iden (bir fakîri it'âm vâcib iken iki fakîri doyurmak veyâ lâzım olan mikdârdan ziyâde virmek gibi) fazla sevâba ve hayra nâil olur. Eğer (iftara me'zûn olmakla berâber) oruc tutar iseniz sizin içün daha hayırlıdır. Eğer bundaki fazîleti bilseniz (her halde oruc tutar idiniz) [¹]
(Size yazılan oruç) sayılı günlerde tutulur. Sizden kim, hasta veya yolculuk halinde olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde tutsun. Orucu tutabilecek olanların[*] bir çaresizi doyuracak kadar fidye (fitre) vermesi de gerekir. Kim bir iyiliğin fazlasını yaparsa onun için iyi olur. Oruç tutmanızın ne kadar iyi olduğunu bilseniz, (hasta ve yolcu olmanıza rağmen) tutarsınız.
O, sayılı günlerdir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar bir yoksul doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa o iyilik kendinedir. Oruç tutmanız, eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır.
Oruç günleri sayılıdır. Hasta veya yolcu olanlarınız, o günlerin sayısınca, başka günlerde oruç tutar. Orucu güçlükle tutabilenler ise,(87) fidye olarak yoksul doyururlar. Ama kim fazladan bir hayır işlerse, bu onun için daha hayırlı olur. Oruç tutmanız ise, bir bilseniz, sizin için daha da hayırlıdır.
Sayılı günlerdir. Sizden kim hasta olur veya yolculuk halinde bulunursa tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutar. Oruca zorlukla dayananlar üzerine düşen, fidye olarak bir yoksulu doyurmaktır. Kim bir mecburiyeti olmaksızın içinden gelerek iyilik yaparsa bu onun için daha hayırlı olur. Ve oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır.
günler, śaġışlanmışlar. pes her kim ola sizlerden śayru, yā sefer üzere; śanılmışdur ayruķ günlerden. daħı anlaruñ üzeredür kim güçleri yiter aña; bellü virmekdür bir miskin ŧa'amı. pes her kim, farįża. degül-iken işler-ise ħayr, ol yigdür aña. daħı kim oruç dutasız, yigrekdür size; eger olursañuz bilürsiz.
Nice günler ki ṣayılmışdur, pes her kim ki sizden ol günlerde ḫasta olsa, yāseferde olsa yisün daḫı özge günlerde ḳażā eylesün, ol kişiler daḫı güci yitmezoruç dutmaġa ḳocalıḳdan, fidā virsün her gün‐içün bir miskine yimek yidürmek. Pes kim teṭavvu‘ eylese özine ḫayrludur ve eger oruç dutsañuz sizeyigrekdür eger siz bilseñüz.
(Oruc tutmaq) sayı müəyyən olan (bir ay) günlərdir. (Bu günlərdə) sizdən xəstə və ya səfərdə olanlar tutmadığı günlər qədər başqa günlərdə oruc tutmalıdırlar. Oruc tutmağa taqəti olmayanlar isə (hər günün əvəzində) bir yoxsulu doyuracaq qədər fidyə verməlidirlər. Hər kəs könüllü xeyir iş görərsə (həm oruc tutub, həm də fidyə verərsə), bu onun üçün daha yaxşı olar. Bilsəniz oruc tutmaq sizin üçün nə qədər xeyirlidir!
(Fast) a certain number of days; and (for) him who is sick among you, or on a journey, (the same) number of other days; and for those who can afford it there is a ransom: the feeding of a man in need. But whoso doeth good of his own accord, it is better for him: and that ye fast is better for you if ye did but know
(Fasting) for a fixed(189) number of days; but if any of you is ill, or on a journey(190), the prescribed number (Should be made up) from days later. For those who can do it(191) (With hardship), is a ransom, the feeding of one that is indigent. But he that will give more, of his own free will,- it is better for him. And it is better for you that ye fast, if ye only knew.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |