Yâ eyyuhe-lleżîne âmenû kutibe ‘aleykumu-ssiyâmu kemâ kutibe ‘ale-lleżîne min kablikum le’allekum tettekûn(e)
Ey inananlar, kötülüklerden, şüpheli şeylerden korunmanız için oruç, sizden öncekilere farz edildiği gibi size de farz edilmiştir.
Ey iman edenler, sizden önceki (ümmet)lere de yazıldığı gibi, oruç size de yazıldı (ve farz kılındı); umulur ki (bu sayede kötülük kirlerinden ve nefse esaretten) sakınırsınız (ve takvaya ulaşırsınız)...
Siz ey iman edenler! Allah size orucu farz kıldı nitekim oruç sizden öncekilere de farz idi ki böylece Allah'ın kitabıyle hayat proğramı belirlemiş olursunuz.
Ey imân edenler, oruç sizden öncekilere yazılı bir kanun haline getirilerek farz kılındığı gibi, size de yazılı bir kanun haline getirilerek farz kılındı. Umulur ki, Allah'a sığınarak emirlerine yapışır, günahlardan arınır, azaptan, sağlığınızın bozulmasından, hastalıklardan korunur, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınıza ve özgürlüklerinize sahip çıkarak şahsiyetli davranır, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde olursunuz.
Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, (fenalıklardan) sakınırsınız diye oruç sizin üzerinize de farz kılındı.
Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız.
Ey müminler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Gerek ki oruç sayesinde fenalıklardan korunasınız.
Siz ey iman edenler! Oruç size farz kılındı. Sizden önceki toplumlara farz kılındığı gibi… Böylece belki sakınırsınız.
183,184. Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günlerde farz kılındı ki, takvâya ulaşasınız. Ancak, sizden kim hasta ve yolcu olursa, diğer zamanlarda aynı gün sayısı kadar oruç tutmalıdır. Bunun dışında çeşitli nedenlerle orucu çok zorlukla tutabilecek olanlar, bir fakiri doyuracak kadar fidye vermelidirler. Her kim, yapmakla sorumlu olduğundan daha fazla iyilik yaparsa, kendisine iyilik yapmış olur; eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Ey inanmış insanlar! Sizden öncekilere olduğu gibi, sizlere de oruç farzolunmuştur, ola ki sakınasız
Ey inananlar! Oruç, korunmanız (sağlıklı yaşamanız) için sizden öncekilere yazıldığı (zorunlu hale getirildiği) gibi size de (sayılı günlerde) yazılmıştır (farz kılınmıştır).
Ey mü’minler! Sıyâm sizden evvelkilere emr olundığı gibi size de emr olunmışdır. Korkınız.
183,184. Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamıyanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa o iyilik kendisinedir. Oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için hayırlıdır.
Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.
183-184. Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı. İçinizden hasta veya yolcu olan, başka günlerden sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlar için bir yoksulun (günlük) yiyeceği kadar fidye yeterlidir. Bir iyiliği mecbur olmadan yapan için bu (yaptığı) iyidir. Ama orucu tutmanız -bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.
Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.
İnananlar, sizden öncekilere oruç farz kılındığı gibi, sakınmanız için size de farz kılındı.
Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.
Ey o bütün iyman edenler! Üzerlerinize oruc yazıldı, netekim sizden evvelkilere yazılmıştı gerek ki korunursunuz
Ey îmân edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınasınız (günahlardan korunup, takva sahibi olasınız) diye oruç, sizden önceki (ümmet) lere farz kılındığı gibi size (de) farz kılındı.
Ey iman edenler! Sizden öncekilere yazıldığı¹ gibi, siyam² size de yazıldı. Umulur ki takva sahibi olursunuz.
Ey îman edenler sizden evvelki (ümmet) lere yazıldığı gibi sizin üzerinize de oruç yazıldı (farz edildi). Tâki korunasınız.
Ey îmân edenler! Sizden evvelkilere farz kılındığı gibi, oruç tutmak (sizin de)üzerinize farz kılındı; tâ ki (günahlardan) sakınasınız.(1)
183-184. Ey İnanmış olanlar! Oruç, sizden öncekilere (toplumlara) yazıldığı (farz kılındığı) gibi, (fenalıklardan) sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı. Ancak, sizden kim hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca zor dayanabilenler ise, (tutamadıkları günler sayısınca) bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Her kim de vermesi gerekeni, gönülden artırarak fazlasıyla verirse, onun için daha hayırlı olur. (Ama bir sorun yoksa) oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır.*
Ey İman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki sakınırsınız.
Ey inananlar! Oruç boynunuza borç oldu. Nasıl ki sizden öncekilerin de boynuna borç olmuştur. Sakınasınız diye.
Ey iman edenler! Sizden evvelkilere oruç farz edilmiş ise maasiden sakınasınız diye size de öyle farz edildi.
Ey inananlar! Sizden öncekilere yazıldığı gibi sizin üzerinize de oruç yazıldı. Ola ki Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olursunuz.
Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki takvaya erersiniz.
Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, şeytânî dürtülere karşı direncinizi artırarak günahlardan, kötülüklerden korunabilmeniz için size de farz kılınmıştır.
Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere yazıldığı gibi size de yazıldı. Umulur ki sakınıp korunursunuz.
Ey müminler! Oruç, size de farz kılınmıştır. Nitekim sizden öncekilere de farzdı. Artık kendinizi sağlama almalısınız.
Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için sıyam (oruç), sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Çünkü sıyam hatasız yaşamayı öğreten bir kapıdır. Allah için bir yola girdiğinizi, bu yolda Allah’ın yasalarına uymanız gerektiğini öğretir. Çünkü Allah’ın yasalarına aykırı davranışlarda bulunursanız sıyamınızın bozulacağı aşikârdır. Her ne kadar insanlar sıyamı (orucu) sadece yemeden içmeden uzaklaşmak olarak bilseler de asıl olan sıyam (oruç) haramlardan uzaklaşmak, Allah’ın farz olarak emrettiklerini yapmaktır. Haramları işleyen, farzları yerine getirmeyen, gün boyunca yemese ve içmese fark etmez. O sadece aç kalmış, sıyamı yerine getirmemiştir. Biliniz ki sıyam, sizi Allah’ın yasalarına göre yaşamaya hazırlayan eğitim kurumudur. Eğer sıyamla Allah’ın yasalarına göre yaşamaya hazırlanmıyorsanız; sıyam okuluna boşuna girmişsiniz demektir.
Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi [takvâ]ya (duyarlılığa) ulaşasınız diye size de farz kılındı. [*]
Ey îman edenler! Allah’tan hakkıyla sakınasınız diye, sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi, size de oruç¹ farz kılındı.
SİZ EY imana ermiş olanlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı, ki Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincine varasınız:
Ey İman edenler! Sakınıp korunasınız diye oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. 5/48-49, 42/13
SİZ ey iman edenler! Oruç tıpkı sizden öncekilere olduğu gibi size de yazıldı;[³⁵⁶] belki bu sayede takvâya erersiniz:[³⁵⁷]
Ey iman edenler oruç; sizden öncekilere olduğu gibi, sizin üzerinize de farz kılındı. Ki korunabilesiniz! (Oruç sayesinde nefsinize hakim olma alışkanlığını elde ederek günahlardan sakınıp takva mertebesine erebilesiniz.)
Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi size de oruç yazıldı. Umulur ki sakınırsınız.
Ey imân edenler! Oruç sizden evvelkilerin üzerine farz olduğu gibi sizin üzerinize de farz olmuştur. Tâ ki sakınabilesiniz.
Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Böylece umulur ki fenalıklardan korunursunuz.
Ey inananlar, sizden öncekilere yazıldığı gibi (günahlardan) korunmanız için sizin üzerinize de oruç yazıldı;
Ey îmân idenler! Sizden evvelki ümmetler üzerine farz idildiği gibi sizin üzerinize de oruç farz olundı. Tâ ki (orucı tutarak me'âsîden) sakınasınız yâhud (oruc tutmakla) muttakîler derecesine vâsıl olasınız.
Ey inanıp güvenenler! Oruç, sizden öncekilere yazıldığı şekliyle size de yazıldı ki kendinizi koruyasınız.
-Ey İman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye size de farz kılındı.
Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınıp korunasınız diye, size de farz kılındı.
Ey iman sahipleri! Oruç sizden öncekiler üzerine yazıldığı gibi sizin üzerinize de yazılmıştır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır.
iy anlar kim įmān getürdiler! farįża olındı sizüñ üzere oruç? nite kim farįża olındı anlaruñ üzere kim sizden ilerüdi anuñ-içün kim siz śaķınasız.
İy īmān getüren kişiler, yazıldı üstüñüze oruç dutmaḳ, nite kim yazıldısizden burun ümmetler üstine. Ola kim siz Tañrıdan ḳorḳup buyruġın du‐tasız.
Ey iman gətirənlər! Oruc tutmaq sizdən əvvəlki ümmətlərə vacib edildiyi kimi, sizə də vacib edildi ki, (bunun vasitəsilə) siz pis əməllərdən çəkinəsiniz!
O ye who believe! Fasting is prescribed for you, even as it was prescribed for those before you, that ye may ward off evil);
O ye who believe! Fasting is prescribed to you as it was prescribed(188) to those before you, that ye may (learn) self-restraint,-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |