Vettekû yevmen lâ teczî nefsun ‘an nefsin şey-en velâ yukbelu minhâ ‘adlun velâ tenfe’uhâ şefâ’atun velâ hum yunsarûn(e)
Sakının o günden ki kimse, o gün kimsenin bir şeyini ödeyemez, kimseden bir karşılık kabul edilmez, kimsenin kimseye şefaati fayda vermez, onlara yardım da edilmez.
Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden (günahlarına karşılık) fidye alınıp (salıverilmeyeceği) ve hiç kimsenin (inkârcılar ve münafıklar için yapacağı) şefaatinin kabul edilmeyeceği ve onların (hiçbir şekilde) yardım göremeyeceği bir günden sakınıp (küfür ve kötülükten çekinin).
Ve hiçbir insanın diğerine bir yararının olmayacağı, hiçbir kimseden cezasından vazgeçilme bedeli kabul edilmeyeceği, Allah'ın özel izni dışında ne olursa olsun hiçbir şefaatin fayda vermeyeceği ve hiç kimseye de yardım edilmeyeceği bir günün gelip çatacağını aklınızdan çıkarmayın.
Kimsenin, hiçbir şekilde başkasının yerine sorguya çekilmeyeceği; başkasının başına geleceklerin bir kısmını bile göğüsleyemeyeceği; cezaların fidyeye çevrilmeyeceği; kâfir olarak ölenler için hiçbir şefaatçinin şefaatinin kabul edilmeyeceği, kimselere yardımın da yapılmayacağı bir günden, Allah'a sığınıp emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, kendinizi azaptan koruyun.
Kimsenin kimse adına bir şey yapamayacağı, kimsenin yerine bir fidyenin kabul edilmeyeceği, kimseye şefaatin yarar sağlamayacağı ve (hesaba çekilenlerin) bir yerden yardım göremeyecekleri günden sakının.
Hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı ve hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.
O günden korkun ki, orada kimse kimseden bir şey ödeyemez (kimse başkasının borç ve mes'uliyetini karşılayamaz), azâbdan kurtulmak için kimseden bedel kabul edilmez; ve kâfir olduğu halde kimseye şefaat fayda vermez, hem de hiç bir taraftan yardım olunmazlar.
Öyle bir günden sakının ki; o günde kimsenin kimseye bir faydası olmaz. Kimseden fidye kabul olmaz. Kimseye hiçbir şefaat fayda vermez. Ve o gün kendilerine yardım da edilmez.
Hiç kimsenin hiçbir kimseye fayda veremeyeceği, kimseden bedel kabul edilmeyeceği, şefaatin kimseye fayda vermeyeceği ve kâfirlere yardım edilmeyeceği bir günden sakınınız.
Hiç kimseye, kimseden yardım olunmayan bir günden sakınasınız, o günde ne karşılık kabul olunur, ne şefaat fayda verir, yardım da olunmazlar
Bir nefsin diğer nefse fâidesi olmıyacağı hiç bir şefa’at hiç bir mu’âvenet beklenemiyeceği günden korkunuz.
Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye şefaatin yarar sağlamayacağı ve onların yardım görmeyeceği günden korunun.
Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye şefaatin (aracılığın) yarar sağlamayacağı ve hiç kimsenin hiçbir taraftan yardım göremeyeceği günden sakının.
Öyle bir günden korkun ki, o gün kimse başkası için bir şey ödeyemez; hiç kimsenin yerine başkası kabul edilmez, kimseye şefaat fayda vermez, onlara asla yardım da yapılmaz.
Kimsenin kimseden yana bir şey ödeyemediği, hiç kimseden fidye alınmadığı ve hiç kimseye şefaatin (aracılığın) yarar sağlamadığı ve yardımın kesildiği bir günden sakının
Ve öyle bir günden sakının ki, o gün kimse, kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez ve ona şefaat de fayda vermez, hiçbir taraftan yardım da görmezler.
ve sakının öyle bir günden ki kimse kimseden bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, ve ona şefaat de faide vermez, hem de hiç bir taraftan yardım olunmazlar
Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden (günahlarına bedel olmak üzere) fidye alınmayacağı, (kâfir olarak ölen bir) kimseye şefaatin yarar sağlamayacağı (ve böylelerinin hiçbir şekilde) yardım göremeyeceği günden sakının.
Hiç kimsenin bir başkasının yerine bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye kabul edilmeyeceği ve hiç kimseye şefaatin¹ fayda vermeyeceği ve hiç kimseye yardım edilmeyeceği günden korunup sakının.
O günden sakının ki hiç bir kimse kimseden yana birşey ödeyemez. Kimseden bedel kabul olunmaz. Kimseye de şefaat fâide vermez ve onlara (başka her hangi bir) yardım da edilmez.
Hem öyle bir günden sakının ki, (o gün) kimse, kimse nâmına bir şey ödemez, ondan bir kurtuluş bedeli kabûl edilmez, hem ona (Allah izin vermedikçe) şefâat fayda vermez, onlara yardım da edilmez!
Ve hiçbir insanın diğerine bir yararının olmayacağı, hiçbirinden fidye kabul edilmeyeceği; şefaatin kimseye fayda etmeyeceği ve hiç kimseye yardım edilmeyeceği bir günden (kıyametten) sakının. *
Öyle bir günden korkun ki, o gün hiçbir kimse, diğer bir kimse için hiçbir şey ödeyemez, yine o kimseden bedel alınmaz, onlar için şefaat kesinlikle fayda vermez ve onlara yardım da edilmez.
Öyle bir günden sakının ki o gün kimse kimsenin ödiyeceğini ödiyemez, kimseden kurtulmalık alınamaz, kimsenin kayırıcılığı işe yaramaz, suçlulara yardım da edilmez.
Öyle bir günden sakının ki ondan hiç bir kimse hiç bir kimse için hiç bir şey ödemez, hiç bir kimseden ivaz kabul olunmaz, hiç bir kimseye şefa/at fayda vermez, onlar yardım da olunmazlar.
Hiç kimsenin bir başkasının cezasını çekmeyeceği, hiçbir kimseden hiçbir karşılık [adl] kabul edilmeyeceği ve hiçbir şefaatin fayda vermeyeceği ve kendilerine yardım da yapılmayacağı bir günün bilincinde olunuz/bir günden kendinizi koruyunuz.
Kimsenin kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye kabul edilmeyeceği, kimseye şefaatin yarar sağlamayacağı ve (kimsenin kimseden) yardım görmeyeceği günden korunun.
Ve kendinizi öyle bir Güne hazırlayın ki; o gün hiç kimse başkasının cezasını çekmeyecek, hiç kimseden kurtuluş fidyesi kabul edilmeyecek, Allah’ın izni olmadıkça hiç kimseye şefaat fayda vermeyecek ve ilahi yardımı haketmeyen hiç kimseye yardım edilmeyecektir.
Demek ki, Allah’ın Kitabına uymadığınız sürece, şu veya bu soydan gelmiş olmanız hiçbir şey ifâde etmeyecektir. Hatırlayın, atanız İbrahim’e Allah nasıl söz vermişti:
Bir nefsin bir nefisden bir şey karşılık görmeyeceği, fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin yarar sağlamayacağı bir günden sakınıp korunun! Onlar yardım edilir de değildir.
Kimsenin kimse için hiçbir şey yapamayacağı güne karşı kendinizi sağlama alın. Çünkü o gün hiçbir bedel kabul edilmeyecek, Hiçbir şefaat işe yaramayacağı gibi, yardım da görmeyecek...
Onun için iyi düşünün! Kimsenin başkası namına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye ayrıcalık yapılmayacağı, kimsenin torpilinin geçmeyeceği, hiç kimsenin yardım edemeyeceği, kimsenin başkasından yardım göremeyeceği hesap gününden sakının!
Öyle bir güne karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun ki (o gün) kimse kimseden hiçbir şey gideremez; kimseden fidye kabul edilmez; [*] kimseye şefaat yarar sağlamaz; [*]onlara yardım da edilmez. [*]
ve hiçbir insanın diğerine bir yararının olmayacağı, hiç birinden fidye kabul edilmeyeceği; şefaatin fayda etmeyeceği ve hiç kimseye yardım edilmeyeceği bir Gün’ü[n gelip çatacağını] aklınızdan çıkarmayın. ⁹⁹
Öyle bir günden sakının ki; o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödemeyecek, hiç kimseye şefaat, fayda vermeyecek ve hiç kimsenin başkasının yerine geçmesine izin verilmeyecek ve onlar hiçbir yerden yardım da göremeyecekler. 2/48, 32/4
Kimsenin kimseye hiç bir fayda sağlamayacağı, kimseden kurtuluş bedeli kabul edilmeyeceği, şefaatin hiçbir yarar vermeyeceği ve hiç kimsenin yardım görmeyeceği günün bilincinde olun![²³⁷]
Kimsenin başkası namına bir şey ödeyemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği şefaatin de yarar sağlamayacağı ve hiçbir taraftan yardım edilmeyeceği günden, o korkunç günün azabından sakının.
Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye şefaatin (aracılığın) yarar sağlamayacağı ve hiç kimsenin hiçbir taraftan yardım göremeyeceği günden sakının.
Ve öyle bir günden sakının ki, hiçbir şahıs hiçbir şahıs için bir şey ödeyemez ve hiçbir şahıstan fidye de kabul edilmez. Ve ona şefaat da fayda vermez. Ve onlar yardım da olunmazlar.
Öyle bir günden sakının ki, O gün hiçbir kimse bir başkasının yerine ödeme yapamaz, Hiçbir kimseden fidye kabul edilmez Ve kendisine şefaat fayda etmez. Onlara yardım da edilmez.
Ve şu günden sakının ki, kimse kimsenin cezasını çekmez (borcunu ödemez), kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat (aracılık, iltimas) fayda vermez, bir taraftan yardım da görmezler.
122,123. Ey Benî İsrâîl! Size in'âm iylediğim ni'metimi ve sizi 'alemler üzerine (zamânınızdaki akvâm ve milletlere) üstün itdiğimi derhâtır idiniz ve öyle bir günden korkub sakınınız ki onda bir nefis diğer bir nefis içün bir şey ödeyemez, (günâhkârlardan) fidye ve bedel kabûl olunmaz, onlar içün şefâ'at fâide virmez ve onlara (Allâh'ın 'azâb ve 'ikâbından kurtarmak içün) yardım ve mu'âvenet idilmez.[¹]
Hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye kabul edilmeyeceği, hiç kimseye şefaatin fayda vermeyeceği ve kendilerine yardım da edilmeyeceği bir günden kendinizi koruyun!
Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiçbir yardım göremeyecekleri o günden sakının!
daħı ķorķuñ bir günden ḥācetsüz eylemeye bir nefs bir nefsden, nesene daħı biyerlenmeye andan yolu. daħı aśśı eylemeye vaña şafa'at ne daħı anlar arķa virineler.
Daḫı ḳorḳuñ ol günden kim fāyide eylemez kimse kimseye hīç nesne‐y‐ile.Ḳabūl olmaz daḫı ol nefsden fidā. Aṣṣı daḫı eylemez aña kimsenüñ şefā‘ati,ne daḫı anlara yardım oluna.
Qorxun elə bir gündən ki, (o gün) heç kəs heç kəsin işinə yarıya bilməz (heç kəs heç kəs üçün bir şey ödəyə bilməz), heç kəsdən (gördüyü pis işlər müqabilində) əvəz (fidyə) qəbul edilməz, heç kəsin şəfaəti fayda verməz və (Allahın əzabından xilas olmaqda) onlara (günahkarlara) heç bir kömək də göstərilməz!
And guard (yours against a day when no soul will naught avail another, nor will compensation be accepted from it, nor will intercession be of Use to it; nor will they be helped.
Then guard yourselves against a-Day when one soul shall not avail another, nor shall compensation be accepted from her nor shall intercession profit her nor shall anyone be helped (from outside)(122).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |