13 Ekim 2024 - 10 Rebiü'l-Ahir 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Meryem Suresi 17. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fetteḣażet min dûnihim hicâben feerselnâ ileyhâ rûhanâ fetemeśśele lehâ beşeran seviyyâ(n)

Ve ailesiyle arasına bir perde germişti. Derken ona ruhumuzu göndermiştik de gözüne, azası düzgün bir insan şeklinde görünmüştü.

Orada (yabancılardan) onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmiş (bir çadır edinmişti). Biz ona (Meryem’e) Ruhumuzu (Cebrail’i) göndermiştik de, o da tam bir insan suretinde görünüvermişti.

ailesiyle arasına bir perde germişti. Derken O'na görevli meleğimiz, Cebrail'i gönderdik de, bu melek Meryem'e eli yüzü düzgün bir insan şeklinde görünmüştü.

Sonra ailesinin bulunduğu yerle kendi bulunduğu yeri perde ile ayırmıştı. Biz ona, görevli olarak ruhumuz, meleğimiz Cebrâil'i gönderdik. Ona olgun, sağlıklı, kusursuz (tanıdığı) bir insan hüviyetinde göründü.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 26/193-194.

Ardından onların önlerine bir perde çekmişti. Bu sırada biz ona Ruh'umuzu (Cebrail'i) gönderdik. O düzgün bir insan kılığında göründü.

Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril'i) göndermiştik, ona düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.

Sonra ailesinin önlerinde bir perde kurmuştu. Nihayet ona ruhumuzu (Cebraîl'i) gönderdik de kendisine düzgün bir insan şeklinde göründü.

Onlara karşı kendine bir perde edindi. Biz de Ruhumuzu ona gönderdik. Ona sapasağlam bir insan olarak temessül etti.

Onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, biz ona ruhumuzu Cebrail'i gönderdik de, ona düzgün bir insan şeklinde göründü.

Bir perde çekti onlardan yana, ruhumuzu gönderdik ona, ruh, tüm bir insan gibi göründü ona

Komşuları ile arasına bir perde germişti. Bu sırada ona vahiy meleğimizi (Cebrail'i) göndermiştik de (o) ona düzgün bir insan şeklinde görünmüştü.

Bkz. 26/193-194.“Ruh” kelimesi Kur’an’da genelde “vahiy” ya da “ilham” olarak kullanılır. Bunun yanında, çok nadir de olsa bu ayette olduğu gibi vahyi... Devamı..

Yüzini peçe ile örtdi nazarlardan kaçdı biz âna tamamıyle insân şeklinde olarak Cebrâîl’i gönderdik.

Sonra, insanlardan gizlenmek için bir perde germişti. Cebrail'i göndermiştik de ona tam bir insan olarak görünmüştü.

16,17. (Ey Muhammed!) Kitap’ta (Kur’an’da) Meryem’i de an.[340] Hani ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzak tutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrail’i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü.

Allah’ın kudretine delil olmak üzere, Hz. Yahya’nın ilginç doğum olayı anlatıldıktan sonra, burada daha ilginç olan, Hz. İsa’nın babasız olarak dünyay... Devamı..

Onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, ona ruhumuzu gönderdik; ruh ona tam bir insan şeklinde göründü.

Meryem, onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam bir insan şeklinde göründü.  

 Müfessirlerin çoğunluğuna göre âyetteki ruhtan maksat, Cebrail (a.s.)dir. Hz. Meryem korkmasın ve sözünü anlasın diye Allah Teâlâ, Cebrail’i, bir ins... Devamı..

Kendisiyle onlar arasına bir perde çekmişti. Bu durumda ona Ruhumuzu gönderdik ve önünde mükemmel bir insan olarak biçimlendi.

Sonra ailesiyle kendisi arasına bir perde koymuştu. Biz ona meleğimiz (Cebrail)i gönderdik de ona tam bir insan şeklinde göründü.

Onlardan öte bir perde çekti derken kendisine ruhumuzu gönderdik de düzgün bir beşer halinde ona temessül ediverdi

(Kendisini bütünüyle ibadete vermek için) onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken biz ona Cebrâîl’i göndermiştik de o, kendisine düzgün bir insan sûretinde görünmüştü.

Sonra ailesi ile arasına bir perde çekti.¹ O zaman, ona ruhumuzu gönderdik. Ona normal bir beşer yapısında temessül etti.²

1- Onlardan ayrı bir yere çekildi. 2- Göründü. “Örnek verme” anlamına gelen “temessül” sözcüğü “benzetmeyi” ifade eden “göründü” anlamına da gelmekt... Devamı..

Sonra onların önünde bir perde edinmiş (çekmiş) di. Derken biz ona ruuhumuzu göndermişdik de o, kendisine hilkati tam bir beşer şeklinde görünmüşdü.

Onların ötesinde (ibâdet edeceği sâkin bir yer için) bir perde de edinmişti. Derken ona rûhumuzu (Cebrâîl'i) gönderdik de kendisine düzgün bir insan sûretinde göründü.(1)

(1)“ فَاَرْسَلْنَٓا اِلَيْهَا رُوحَنَا فَتَمَثَّلَ لَهَا بَشَرًا سَوِيًّا[Ona rûhumuzu (Cebrâîl’i) gönderdik de kendisine düzgün bir insan sûretinde g... Devamı..

İnsanlarla arasına perde çekerek kendisini tamamen ibadet ve tefekküre vermişti ki, bir gün ona ruhumuzu (vahyimizi getiren meleğimizi) gönderdik de, ruhumuz (vahyimizi getiren meleğimiz) kendisine tastamam bir insan şeklinde göründü.*

(*) Mucizevî olaylarla dolu olan Meryem sûresinin başlangıcında bir giriş olarak Zekeriyyâ aleyhisselâm ile oğlu Yahyâ’nın kıssaları kısaca anlatıldık... Devamı..

İnsanlardan uzaklaşıp kendini gizlemişti. Bizde Meryem’e insan görünümünde vahiy meleğimizi (Cebrail’i) göndermiştik.

Sonra onlardan yana bir örtü asmıştı. Derken Biz ona Cebrail’imizi göndermiştik.

Onlardan tarafa bir perde çekti [⁵]. Ona ruhumuzu [⁶] gönderdik. Ruh ona, tam bir insan şeklinde göründü.

[5] Yıkanmak veya çamaşır yıkamak veya çamaşır değiştirmek için ailesi ile kendi arasına bir perde çekti.[6] Cebrâil Aleyhisselâm.

Ailesiyle arasına bir perde germişti. Ona Ruhumuzu/ Cebrail’i göndermiştik, o da tam bir beşer suretinde görünmüştü.

Sonra onların öte yanlarında (ibadet için kendisine) bir perde edinmişti. Böylece ona ruhumuzu (Cebrail'i) göndermiştik, o da düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.

Rahatsız edilmeden kendisini bütünüyle duâ ve tefekküre vermek için, âdet olduğu üzere insanlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken ona emrimizdeki Ruhu, yani vahiy meleği Cebrail’i gönderdik ve bu melek ona, eli yüzü düzgün normal bir insan şeklinde göründü.

Onlardan öte bir perde çekti. Ona bizim rûhumuzu gönderdik. Onun için düzgün bir beşere benzedi.

Ailesiyle kendi arasına bir perde çekmişti. Meryem gönderdiğimiz meleği bayağı bir adam kılığında karşına dikilmiş görünce:

İnsanlarla arasına mesafe koymuş, kendi başına yaşıyordu. İnsanlardan kendisine gelebilecek her türlü kötülüğe karşı araya bir perde koymuştu. Toplumun ön yargılarından, dedikodularından, dünyadaki meşgalelerden uzakta, bütün düşünceleriyle, bütün davranışlarıyla tamamen Rabbine yönelmişti. O’na emrimizi gönderdik. Elçimiz O’na bir insan şeklinde göründü. Böyle yaptık ki yalnız başına iken korkmasın! Emrimizi doğru bir şekilde idrak edip anlasın!

(Kendisini görmemeleri için) onların aşağı tarafından bir perde çekmişti. Biz ona düzgün bir insan şeklinde görünen [rûh]umuzu (Cebrail’i) göndermiştik.

…Onlarla arasına bir perde çekti. Bu sırada ona rûhumuz¹ (olan Cebrâil)’i gönderdik. O ona normal bir insan şeklinde göründü.

1 Bu rûhun Hz. Îsâ (a.s)’ın rûhu olduğu hakkında rivâyetler varsa da âyetin devamının mefhumuna uymamaktadır. Bu rûhun, Cebrâil olması daha kuvvetlidi... Devamı..

kendini onlardan uzak tutuyordu; ¹³ bu durumdayken kendisine vahiy meleğimizi gönderdik; [bu melek] ona eli yüzü düzgün bir beşer kılığında göründü. ¹⁴

13 Belli ki, rahatsız edilmeden kendini bütünüyle dua ve tefekküre vermek için. “Doğu yönünde bir yer”, İbni Kesîr’in de belirttiği gibi, mümkündür ki... Devamı..

Meryem onlarla kendisi arasına perde çekmişti. O’na Ruhumuzu göndermiştik. O da Meryem’e tam bir beşer suretinde görünmüştü. 3/33...47, 19/17...34

Olabildiğince kendini onlardan uzak tutup sakınıyordu; hal böyleyken ona ‘ruh’umuzu gönderdik;[²⁴⁷⁷] öyle ki, o ona eli yüzü düzgün bir insan sûretinde göründü.

[2477] Rûhun “vahiy” anlamı için bkz: 16:2, not 5. Ayrıca rûh “vahyin kaynağı” anlamına da kullanılır (Bkz: 17:85). Burada ve daha başka yerlerde “rûh... Devamı..

Ailesi ile kendi arasına bir perde çekmişti. (Rabbine dua ve niyazda bulunuyordu) Derken, biz ona ruhumuzu (Cebrail'i) gönderdik de o, kendisine bir insan şeklinde göründü.

Onlarla kendisi arasına bir perde çekmişti. Biz de ruhumuzu (Cebrâil’i) ona gönderdik. O da ona bir insan şeklinde göründü.

Onların öte yanlarında (kendisine) bir perde edinmişti. Artık Biz de ona ruhumuzu (Cibrîl-i Emîn) gönderdik de onun için tam bir beşer sûretinde görünüvermişti.

Onlarla kendisi arasına bir perde gerdi. Biz de ona Ruhumuzu gönderdik de, ona kusursuz, mükemmel bir insan şeklinde görünüverdi. [26, 193-194. ]

Onlarla kendisi arasına bir perde çekmişti. Biz de ruhumuzu (Cebrail'i) ona gönderdik. (O) ona düzgün bir insan şeklinde göründü.

Ve arasına perde çekdi. O sırada ona rûhumuzı gönderdik. Gâyet yakışıklı ve tâmmu'l a'zâ bir insân hâlinde temessül itdi.

Böylece onlarla kendi arasında bir engel oluşturmuştu. Derken ruhumuzu (Cebrail’i) gönderdik, ona düzgün bir insan gibi göründü.

Kendisini onlardan gizlemek için bir de perde çekmişti. O'na ruhumuzu göndermiştik. O da tam bir insan sûretinde görünmüştü ona.

Ve onlarla arasına bir perde germişti. Derken Biz ona Ruhumuzu(2) gönderdik; o da kendisine aynen bir beşer şeklinde göründü.

(2) Cebrail.

Onlarla arasına bir perde çekmişti. Biz de rûhumuzu ona göndermiştik de o kendisine sapasağlam bir insan şeklinde görünmüştü.

pes duttı ķavmı ileyindin yaña ŧulıncaķ. pes viribidük anuñ dapa cebreyil’ümüzi; sūratlandı cebreyil aña ādemį tamām yaradılmış.

Anlar‐ıla özi ortasında perde eyledi. Pes gönderdük Meryeme Cebrā’īli.Pes ādem ṣūretine girüp aña vardı.

Və ailə üzvlərindən gizlənmək (paltarını dəyişmək, yaxud yuyunub təmizlənmək) üçün pərdə tutmuşdu. Biz də Öz ruhumuzu (Cəbraili Məryəmin) yanına göndərdik. Ona (Məryəmə) kamil bir insan qiyafəsində göründü.

And had chosen seclusion from them. Then We sent unto her Our spirit and it assumed for her the likeness of a perfect man.

She placed a screen (to screen herself) from them; then We sent her our angel, and he appeared before her as a man in all respects.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.