2 Aralık 2024 - 30 Cemaziye'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kehf Suresi 9. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Em hasibte enne ashâbe-lkehfi ve-rrakîmi kânû min âyâtinâ ‘acebâ(n)

Kehf ve Rakıym ashabının ahvalini, delillerimiz içinde şaşılacak bir delil mi sandın?

İshak oğlu Muhammed'in, Cübeyr oğlu Said'in ve İkrime'nin vasıtasiyle İbn-i Abbas'tan gelen rivâyete göre Kureyş uluları, Medine Yahûdilerinin bilginl... Devamı..

(Yoksa) Sen, Kehf ve Rakim Ehlini (sığınılan ve yüzyıllarca sağ bırakılan Mağara ehlini ve kutsal kitaplarda yazılı ve ibretli Hatıra sahiplerini) ne sandın? Ki, bunlar Bizim şaşılacak ayetlerimizden olmaktadır! (Çünkü bunlar Bizim kudretimize nazaran gayet doğal ve kolaydır. Bak: Kehf: 21)

Bu dünya hayatı, bir sınamadan ibaret olduğuna göre, şimdi sen mağaraya sığınan gençlerin ve sığındıkları mağaranın durumunu bizim şaşılacak ayetlerimizden bir delil mi sandın?

Yoksa sen, bizim âyetlerimizden mûcizelerimizden Eshâb-ı Kehf (mağara arkadaşları) ve Eshâb-ı Rakım'in (Rakımli, üzerlerine yazılı anıt dikilenlerin) sadece, ibrete şâyân, şaşılacak basit birer olaydan ibaret olduklarını mı sanıyorsun?

Yoksa sen Kehf ve Rakim ashabının bizim şaşılacak ayetlerimizden olduklarını mı sandın? [1]

1.Kehf başta da belirtildiği gibi mağara demektir. Ashabı Kehf ise mağara arkadaşları anlamına gelir. Rakim`in ne olduğu konusunda farklı açıklamalard... Devamı..

Sen, yoksa Kehf ve Rakim Ehlini bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?

Yoksa, (ey Rasûlüm), uzun zaman mağarada uykuda kalan Kehf ve Rakîm ashâbı, bizim mûcizelerimizden şaşılacak bir şey oldular mı sandın? (Kehf: Geniş mağaraya denir. Rakîm: uykuya dalanların köy adı ve köpeklerinin adıdır. Bir rivayette de uykuda kalanların adlarının yazılı bulunduğu kitabın ismidir).

Yoksa (sadece) Ashab-ı Kehf ve Rakim’in(*), ayetlerimizden acayip bir ayet olduğunu mu sandın?

(*) Kehf, mağara demektir. Ashab-ı Kehf, mağara arkadaşları demektir. Rakim, onların isim ve sayılarının yazılı olduğu kitabedir. (Celaleyn, Muhtarus-... Devamı..

Yoksa sen, sadece Kehf ve Rakîm sahiplerinin, bizim şaşılacak âyetlerimizden olduğunu mu sandın?[299]

[299] Kehf ve Rakîm hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XI, 440-442.

Belgelerimizden olan oprukla, dere yoldaşlarını, belgelerimizden şaşılacak şey mi sanıyorsun sen?

Ne o, (Ey Resul!) yoksa sen, (sadece) Ashâb-ı Kehf ve Rakım'ı mı bizim ibret verici delillerimizden sandın?

“Kehf, dağda bulunan mağara, “rakım” ise içinde mağara bulunan dağ ya da vadi demektir. Menkıbeye göre, Allah’ın varlığına ve birliğine inanan ve bu i... Devamı..

Kehf (mağara) ve Er-Rakîm ashâbının hikâyesine dikkat itdin mi? Bu bizim bir mu’cizemiz ve ’acîb görünen bir kıssadır.

Yoksa sen Mağara ve Kitap ehlini şaşılacak ayetlerimizden mi zannettin?

Yoksa sen, (sadece) Ashab-ı Kehf ve Ashab-ı Rakîm’i mi bizim ibret verici delillerimizden sandın?[325]

“Kehf” mağara ve dağların içindeki dehliz demektir. “Rakîm” ise âyette söz konusu edilen mağaraya konulan kitabedir. Bazı bilginlere göre rakîm, mağar... Devamı..

Yoksa sen, bizim âyetlerimizden olan Ashâb-ı Kehf ve Rakīm’i mi şaşırtıcı buldun?

(Resûlüm)! Yoksa sen, bizim âyetlerimizden Ashâb-ı Kehf ve Ashâb-ı Rakîm'in durumlarını şaşırtıcı mı buldun?  

 Tefsircilere göre «kehf», dağda bulunan genişçe mağara demektir. «Rakîm»in ne olduğu konusunda kesin bir sonuca varılamamıştır. Ancak şu manalardan b... Devamı..

Mağaradakilerin ve onlarla ilgili rakamların ilginç kanıtlarımızdan başka bir şey olduğunu mu sandın?

Yedi Uyuyanlar diye bilinen müminler 18:9-21 ayetlerinde belirtildiği gibi dünyanın sonu ile doğrudan ilişkilidir.

Yoksa sen Ashabı Kehf'i ve Rakim'i (isimlerinin yazılı bulunduğu taş kitabeyi) şaşılacak âyetlerimizden mi sandın?

Yoksa Eshabı Kehf-ü Rakıym bizim âyâtımızdan bir acîbe oldular mısandın

Yoksa sen (ey insanoğlu!) sadece Kehf ve Rakîm sahiplerinin mi bizim şaşılacak âyetlerimizden olduklarını sandın? (Onlardan başka, çok daha şaşılacak/ibret alınacak nice âyetlerimiz/mu‘cizelerimiz vardır.)

Yoksa sen, Kehf ve Rakim¹ Ashabı'nın Bizim en şaşılacak ayetlerimizden² olduklarını mı sandın?

1- Mağara ve Yazıt/kitabe/yazılı levha arkadaşlarının. 2- Mucize, ibret, kanıt.

(Habîbim) sen, bizim âyetlerimiz içinde (yalınız) Kehf ve Rakıym yaranının ibrete şayan olduklarını mı sandın? (öyle değil).

(Habîbim, yâ Muhammed!) Yoksa gerçekten (sâdece) Ashâb-ı Kehf ve Rakim'in(2)mi şaşılacak âyetlerimizden olduklarını sandın?

(2)Ashâb-ı Kehf: Allah’dan başkasına ibâdet etmeye zorlandıkları için Rablerine sığınarak bir mağaraya çekilen, Yemlîhâ, Mekselînâ, Mislînâ, Mernûş, D... Devamı..

Yoksa sen, (bizim sınırsız kudretimizi gösteren nice ayetlerimiz arasında sadece) Kehf (mağara) ile Rakîm ehlinin, bizim (göklerde ve yerkürede bulunan nice diğer) âyetlerimizden daha mı ibret ve hayret verici olduğunu sandın?

(*) Rakim’in ne olduğu konusunda farklı açıklamalarda bulunulmuştur. Rivâyetlere göre Rakîm, onların yaşadıkları köy, kasaba, şehir veya mağaranın bul... Devamı..

Sen, bizim insanlar için ibret olsun diye bahsettiğimiz mağara insanlarını ve onlar hakkında (kaç kişi oldukları, ne kadar mağarada kaldıkları) hakkında sayılar (rakamlar) üreten insanları, şaşılacak bir durum mu zannettin?

Yoksa senin kişileri ile yazıt kişilerini olağanüstü belgelerimizden mi sandın?

Kehf ve rekîm sahiplerini [³] âyetimiz içinde acip bir âyet mi sandın [⁴]?

[4] Bunların uykuda kalmalarını, gökleri, yeri yarattığımıza nisbetle daha acip, daha garip mi buldun?

(Ey Peygamber!) Yoksa sen Biz’im ayetlerimizden olan Mağara [kehf]¹ ve Rakîm² arkadaşlarını şaşılacak bir şey mi sanıyorsun?

1 Kehf, mağara anlamına gelir. Tefsirlerde bu kıssa hakkında ayrıntılı bilgiler vardır. Bu kıssanın Yahudi ve Hıristiyan olmak üzere iki versiyonu var... Devamı..

Sen, yoksa Kehf ve Rakim ehlini bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?

(Bu soru, kâfirlerin “mağarada uyuyanlar” hakkındaki şüpheli tutumlarını ortaya koymak amacıyla sorulmuştur. “Siz gökleri ve yeri yaratan Allah’ın bir... Devamı..

Yoksa sen, ey insanoğlu, Ashab-ı Kehf: Mağara Arkadaşları veAshab-ı Rakîm: adlarına kitâbe yazılan insanlar adıyla tanınan gençlerin yaşadığı ilginç serüvenin, hayret verici mûcizelerimizden biri olduğunu mu sanıyorsun? Hem de, göklerde ve yerde, akıllara durgunluk veren bunca muhteşem mûcizeler dururken! Üstelik sen bu kıssanın sadece dıştan görünen yönüyle ilgileniyor, asıl üzerinde durulması gereken yönünü gözden kaçırıyorsun:

Yoksa bizim âyetlerimizden Rakîm (Yayla) ve KEHF (Kaya Sığınak) arkadaşlarını şaşılası mı saydın?

Resulüm! Sen kitabede yazılı Ashâbıkehf'in bizim ilginç mucizelerimizden biri olduğunu düşünüyor olmalısın.

Allah çocuk edindi diyenler Ashab-ı kehf, Ashabı-ı Rakim topluluğu hakkında uydurdukları hikâyeleri anlatırlar. Yoksa sen onların anlattıkları hikâyeleri bizim ders verici ayetlerimizden mi sandın? Bilmiyor musun? Onlar kendi kafalarına göre hikâye uydurup duruyorlar.

Yoksa sen bizim ayetlerimizden (mucizelerimizden, sadece) [kehf] ve [rakîm] halkının durumlarını mı şaşırtıcı buldun? [*]

Ayette sözü edilen ve “büyük mağara (ki küçüğüne [ğâr] denir)” anlamına gelen [el-Kehf] kelimesi ile “kitabe, yazıt, levha” anlamındaki [er-rakîm] söz... Devamı..

Yoksa sen mûcizelerimizden olan Ashâb-ı Kehf ve Rakîm’i¹ çok mu şaşırtıcı buldun?

1 Kehf: Geniş mağara demektir. Rakîm: taş, maden ve saireden yazılı levha, kitabe demektir. Rivâyetlere göre Rakîm, mağaranın bulunduğu dağın etrafınd... Devamı..

[BU DÜNYA hayatı bir sınamadan ibaret olduğuna göre, imdi] ⁶ sen Mağara İnsanlarını[n] ve [onların kendilerini] yazıtlara/kitabelere [adamalarının kıssasını]n, gerçekten, Bizim [öteki] mesajlarımızdan daha meraka değer bulunacağını mı düşünüyorsun? ⁷

6 Bu ilave, sonraki uzun pasajla önceki iki ayet arasında dolaylı olarak îma edilmiş olan bağlantıya açıklık getirmek içindir.7 Lafzen, “Yoksa sen, Ma... Devamı..

Yoksa sen mağara arkadaşlarını ve anıt kitabeyi çok mu hayret verici buldun. 13/5

YOKSA sen mağara arkadaşlarının[²³⁴⁸] ve (onlar için yazılan) anıt kitabenin,[²³⁴⁹] bizim (bütün bu) âyetlerimizden[²³⁵⁰] daha mı ibret ve hayret verici olduğunu düşünüyorsun?

[2348] Mağara arkadaşları kıssası tefsirlerimizde ayrıntılı olarak anlatılır. En ayrıntılı anlatım Taberî’ye aittir. Öyle anlaşılıyor ki büyük müfessi... Devamı..

(Ey Muhammed) Yoksa sen bizim ayetlerimizden olan (kitap ehlinin sorduğu) Ashab-ı Kehf (mağara sakinlerinin) ve Rakîm (o mağaranın üzerine konulan levhanın, hayret verici) kıssasını (onların mağarada asırlarca ölü halde nasıl kalarak sonra diriltildiklerini) öğrenmek mi istiyorsun?

Yoksa sen, AshabI Kehf ve Rakîm’i bizim acayip/enteresan delillerimizden mi sandın?

Yoksa sandın mı ki Ashâb-ı Kehf ile Rakım, Bizim âyetlerimlzden bir aceb şey olmuşlardır?

Ne o, yoksa sen, bizim âyetlerimiz içinde yalnız Ashab-ı Kehf ve rakîm'in mi ibrete şayan olduklarını sandın? İş öyle değil!

Kur’ân ve hadiste kesin bilgi varid olmayınca, müfessirler birtakım rivâyetler nakletmişlerdir. Hıristiyan geleneğinde M.S. 250 yıllarında Efes şehrin... Devamı..

Yoksa sen, sadece Kehf ve Rakim sahiplerinin bizim şaşılacak ayetlerimizden olduklarını mı sandın? (onlardan başka çok daha acaip ayetlerimiz vardır. Arzı yeşertip sonra kurutmamız da şaşılacak ayetlerimizden değil midir?)

Kehf adamlarından daha acâip nice âyetlerimiz var ki, gözünüzün önünde her an tekrarlanmaktadır. Fakat siz onların farkında değilsiniz. Kehf (ãîçá), d... Devamı..

(Yâ Muhammed) Sen Ashâb-ı Kehf ve Rakîm'i bizim mu'cizât ve vahdâniyetimize delâlet iden âyâtımızdan şâyân-ı te'accüb bir şey mi hesâb idersin?

Sen, o mağarada olan ve adları levhada yazılı bulunan kişileri[1] tuhaf belgelerimizden[2] mi sandın?[3]

[*] Yerli halk, onların isimlerini bir levha üzerine yazarak kapılarına koymuş olabilir. [*] ayetlerimizden [3] Bunun şaşılacak bir yanı yoktur.... Devamı..

Ashab-ı Kehf ve Rakim'i, şaşılacak ayetlerimizden mi zannettin sen?

Sen Kehf ve Rakîm Ashabını(1) Bizim âyetlerimiz içinde garip birşey mi sandın?

(1) “Kehf” mağara, “rakîm” ise yazıt anlamına gelir. Bu kıssa ile ilgili olarak kitaplarda pek çok ayrıntı anlatılıyor ise de, aralarında sahih bir ri... Devamı..

Yoksa sen o Ashab-ı Kehf'i, mağara ve kitabe yâranını, bizim ayetlerimizden, hayrete düşüren bir tanesi mi sandın?

belki śanduñ mı bayıķ in isleri daħı yazılmış isleri ķatındın nişānlarumuzdan ŧañ?

Yā Muḥammed sen ṣanur mısın ki maġāra ehli bile Raḳīm ehli bizüm āyetlerümüzden ‘aceb mi‐di?

(Ya Rəsulum!) Yoxsa əshabi-kəhfin və Rəqimin (mağara və Rəqqim əhlinin) ayələrimizdən əcaib bir şey olduğunu güman edirsən? (Xeyr, bu Bizim qüdrətimiz qarşısında adi bir işdir).

Or deemest thou that the People of the Cave and the Inscription are a wonder among Our portents?

Or dost thou reflect(2334) that the Companions of the Cave(2335) and of the Inscription(2336) were wonders among Our Sign?

2334 A wonderful story or allegory is now referred to. Its lessons are: (1) the relativity of Time, (2) the unreality of the position of oppressor and... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.