2 Aralık 2024 - 30 Cemaziye'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kehf Suresi 22. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Seyekûlûne śelâśetun râbi’uhum kelbuhum veyekûlûne ḣamsetun sâdisuhum kelbuhum racmen bilġayb(i)(s) veyekûlûne seb’atun veśâminuhum kelbuhum(c) kul rabbî a’lemu bi’iddetihim mâ ya’lemuhum illâ kalîl(un)(k) felâ tumâri fîhim illâ mirâen zâhiran velâ testefti fîhim minhum ehadâ(n)

Diyecekler ki onlar üçtü, dördüncüleri, köpekleri ve beş taneydi onlar, altıncıları köpekleri; fakat bu sözler, ortada olmayan hedefe boşuna taş atmak ve diyecekler ki yedi taneydi onlar, sekizincileri köpekleri. De ki: Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir, onları pek az kişi bilir ancak. Artık sen de onlar hakkında sana açıkladığımıza razı ol da fazla münakaşaya, mübahaseye girişme ve onlara dair kitap hakkında bir hüküm dilemeye kalkışma.

(Sonradan gelen kuşaklar) Diyecekler ki: "(Onlar sayı olarak) Üçtüler, onların dördüncüsü köpekleridir." Ve (bazıları): "Beştiler, onların altıncısı köpekleridir" diyecekler. (Bu,) Bilinmeyene (gayba) taş atmaktır. "(Bir kısmı da) Yedidirler, onların sekizincisi köpekleridir" diyecekler. De ki: "Rabbim, onların sayısını daha iyi bilir, onları pek az (insan) dışında kimse bilemez." Öyleyse onlar hakkında bu açıkça bildirilenler dışında (gereksiz) tartışmalar yapma ve onlar hakkında bunlardan hiç kimseye bir şey sorma. (Çünkü insanlar asıl sorumluluklarından kaytarmak için lüzumsuz teferruata dalmaktalardı.)

Ve yıllar sonra insanlar, bilemeyecekleri bir konuda gerekli olmayan tahminlerle: “Onlar üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi.” Yahut “Beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi.” Hatta “Yedi kişiydiler, sekizincileri köpekleriydi” diyen kimseler çıkacak. De ki: Onların sayısını en iyi Rabbim bilir, zaten çok az kimse, onlar hakkında kayda değer birşeyler bilmektedir. Artık sen de, onlar hakkında sana açıkladığımıza razı ol da, fazla münakaşa ve tartışmaya dalma, onlar hakkında malûmat edineceğim diye daha fazla bilgi almak için ona buna hiçbirşey sorma.

İnsanların bir kısmı:
“Üç kişiler. Dördüncüsü köpekleridir.” diyecekler. diğerleri:
“Beş kişiler, altıncısı köpekleridir” diyecekler. Bunlar karanlığa taş atmakta, gayb ile ilgili tahmin yürütmektedirler.
“Yedi kişiler, sekizincisi köpekleridir” diyenler var.
“Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir. Onlarla ilgili bilgiyi çok az kimse bilir.” de. Onlar hakkında, vahy ile bildirilenler dışında münakaşaya girişme. Onlar hakkında ileri geri konuşan kimselerin hiçbirinden mâlûmat isteme.

"Onlar üç kişidirler, dördüncüleri de köpekleridir" diyecekler. Yine: "Beş kişidirler, altıncıları köpekleridir" diyecekler. (Yaptıkları) gayba taş atmaktır. "Yedi kişidirler, sekizincileri de köpekleridir" diyecekler. De ki: "Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir. Pek az kimseden başkası onları bilmez." Artık onlar hakkında açık bir tartışmadan başka tartışmaya girme ve onlar hakkında onlardan (kitap ehlinden) kimseye bir şey sorma.

(Sonra gelen nesiller) Diyecekler ki: 'Üç'tüler, onların dördüncüsü köpekleridir.' Ve: 'Beştiler, onların altıncısı köpekleridir' diyecekler. (Bu,) Bilinmeyene (gayba) taş atmaktır. 'Yedidirler, onların sekizincisi köpekleridir' diyecekler. De ki: 'Rabbim, onların sayısını daha iyi bilir, onları pek az (insan) dışında kimse bilemez.' Öyleyse onlar konusunda açıkta olan bir tartışmadan başka tartışma ve haklarında bunlardan hiç kimseye bir şey sorma.

(Ehl-i kitab, Hz. Peygamber Aleyhisselâmın huzurunda): “- Yiğitlerin sayısı üçtür, dördüncüleri de köpekleridir.” diyecekler; “-Sayıları beştir, altıncıları da köpekleridir.” diyecekler ve gayb için zanda bulunacaklar. (Müminler de): “-bunlar yedi kimsedir, sekizincileri köpekleridir.” diyecekler. Ey Rasûlüm, sen, onlara de ki “-Rabbim, bunların sayısını daha iyi bilendir; kendilerini ancak pek az kimseler bilir. Artık bunlar hakkında zahiri bir münakaşadan başka bir münakaşa yapma (işi derinleştirmeden Kur'ân'da vahyolunanla iktifa et) ve bunlara dair ehl-i kitabdan kimseye bir şey sorma.”

“Onlar üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir.” diyecekler. Ve gayba taş atarak: “Beştirler, altıncıları köpekleridir” diyecekler. Ve “Yedidirler, sekizincisi köpekleridir” diyecekler. De ki: “Rabbim, onların sayısını çok daha iyi bilir. Çok az insan, onların gerçek sayılarını bilir. Zahiri bir tartışmadan başka onlarla ilgili hiç tartışma ve onlar hakkında hiç kimseden de bir bilgi sorma!

Karanlığa taş atar gibi, kimi “Onlar üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir” der. Kimi de “Beş kişidir, altıncıları da köpekleridir” der. Kimi “Yedi kişidir, sekizincileri köpekleridir” der. De ki: “Onların sayısını en iyi Rabbim bilir. Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. Onlar hakkında bu yüzeysel anlatılanların dışında kimseyle tartışma ve onlar hakkında başkalarından bilgi isteme!”

Diyecekler ki: «onlar üçtür, dördüncüsü köpekleri!», «onlar beştir, altıncısı köpekleri!» diyenler de var; bilmiyerek atarlar; birtakım kimseler de: «Yedidirler, sekizinci köpekleri!» demektedirler; diyesin ki: «Tanrım iyi bilir sayıların, onları bilen azdır»
«Açık olan şeyden başka bir yolda onlarla tartışma sen, bu yolda bir şey de sorma kimseden»

Kimileri (Ashâb-ı Kehf 'in sayıları hakkında): “Onlar üç kişi idi, dördüncüleri köpekleridir” diyecekler, kimileri “beş kişi idiler, altıncıları köpekleridir” diyecekler. (Bu sözler) karanlığa taş atmaktır. Kimileri de “yedi kişi idiler, sekizincileri köpekleridir” diyeceklerdir. De ki: “Onların sayısını hepimizden daha iyi Rabbim bilir. Onları pek az (insan) dışında kimse bilemez.” O hâlde, onlar hakkında (Kur'an'ın sana aktardığının) dışında kimse ile münakaşa etme ve bu konuda ileri geri konuşanlardan da hiçbir bilgi isteme!

Burada esas olan Ashâb-ı Kehf ‘in sayılarını, kimliklerini, zamanını, şartlarını bilmek değil; onlar üzerinden anlatılan kıssa ile hayatı, ölümü, ölüm... Devamı..

Ba’zıları "Bunlar üç kişi idiler köpekleri dördünci idi" didi, diğeri "Beş idiler köpekleri altıncı idi" didi. Müslümanlar "Bunlar yedi idiler köpekleri sekizinci idi" didiler. Ânlara di ki: "Kaç kişi olduklarını Allâh herkesden iyi bilür, fakat bunı az âdem bilür." Bu husûsda yalnız zâhiren mübâhase it ve kimseye Ashâb-ı Kehf’i sorma.

Karanlığa taş atar gibi, "Mağara ehli üçtür, dördüncüleri köpekleridir" derler, yahut, "Beştir, altıncıları köpekleridir" derler, yahut "Yedidir, sekizincileri köpekleridir" derler. De ki: "Onların sayısını en iyi bilen Rabbim'dir. Onları pek az kimseden başkası bilmez." Bunun için, onlar hakkında, bu kısaca anlatılanın dışında, kimseyle tartışma ve onlar hakkında kimseden bir şey sorma.*

(Ey Muhammed!) Bazıları bilmedikleri şey hakkında atıp tutarak: “Onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir” diyecekler. Yine, “Beş kişidirler, altıncıları köpekleridir” diyecekler. Şöyle de diyecekler: “Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir.” De ki: “Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Zaten onları pek az kimse bilir. O hâlde, onlar hakkında (Kur’an’daki) apaçık tartışma(yı aktarmak)dan başka tartışmaya girme ve bunlar hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma.”

(Sonra gelenler) bilmedikleri konuda karanlığa taş atar gibi tahminler yürüterek, “Onlar üç kişidir; dördüncüleri de köpekleridir” diyecekler; “Beş kişidir, altıncıları köpekleridir” diyecekler. “Onlar yedi kişidir, sekizincisi köpekleridir” diyecekler. De ki: “Onların sayısını rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. Artık onlar hakkında gerçeği açıklama dışında tartışmaya girme ve kimseden de onlarla ilgili bilgi isteme!”

(İnsanların kimi:) «Onlar üç kişidir; dördüncüleri de köpekleridir» diyecekler; yine: «Beş kişidir; altıncıları köpekleridir» diyecekler. (Bunlar) bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir. (Kimileri de:) «Onlar yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir» derler. De ki: Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. Öyle ise Ashâb-ı Kehf hakkında, delillerin açık olması haricinde bir münakaşaya girişme ve onlar hakkında (ileri geri konuşan) kimselerin hiçbirinden malumat isteme.

Tahminde bulunanların bazıları, "Onlar üçtür, dördüncüleri köpekleridir," derken diğerleri de, "Beştir, altıncıları köpekleridir," diyecekler. Başkaları ise, "Yedidir, sekizincileri köpekleridir," diyecekler. De ki, "Onların sayısını en iyi bilen Rabbimdir." Onları bilen azdır. Onlarla yüzeysel olması hariç tartışmaya girme ve onlardan hiç kimseye de bu konuyu danışma.

Demek ki çoğunluğun bildiği 7 sayısı doğru sayı değildir.

Ashabı Kehf'in sayılarında ihtilaf edenlerden bazıları: Onlar, üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler. Diğer bazıları da "Onlar, beş kişidir, altıncıları köpekleridir " diyecekler. Her ikisi de bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir. (kimileri de:) "Onlar, yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir" derler. De ki: "Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir." Onları ancak pek azı bilir, Bu sebeple onlar hakkında bu bildirilenler dışında bir münakaşaya girişme ve bunlar hakkında hiç kimseye de bir şey sorma!

Üçtür, dördüncüleri köpekleri diyecekler, beştir, altıncıları köpekleri diyecekler, gayb taşlama, yedidir ve sekizincileri köpekleri diyecekler, de ki onların adedlerine rabbım a'lemdir, onları ancak pek azı bilir, artık bunlar hakkında kimse ile zâhiri bir münakaşadan başka münakaşa etme ve bunlar hakkında onlardan kimseye bir şey sorma

(Ehl-i kitaptan bazıları,) “Onlar üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir” diyecekler, (yine bazıları,) “Onlar beş kişidir, altıncıları köpekleridir” derler. Bu (söyledikleri sözler) kesin olarak bilinmeyen bir şey hakkında (tahminlerde bulunarak) atıp tutmaktır. (Mü’minlerden) kimileri de, “Onlar yedi kişidir, sekizincileri köpekleridir” diyecekler. (Resûlüm, mağaradaki yiğit gençlerin sayısı hakkında, gerçek bir bilgi sahibi olmadan, sadece tahminde bulunan o kimselere) de ki: “Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgi sahibi olan çok az kimse vardır.” (Bunun içindir ki) onlar hakkında, (Kur’ân’daki beyanların dışında), kimseyle tartışma (yın), ve onlar hakkında daha fazla bilgi almak için de onlardan (ehl-i kitaptan) hiçbir şey sorma (yın).

“Onlar üç kişidir, dördüncüsü köpekleridir.” Diyecekler. Ğayba taş atar gibi¹ “Beş kişidir, altıncısı köpekleridir.” diyecekler, “Yedi kişidir, sekizincisi köpekleridir.” diyecekler. De ki: “Onların sayılarını Rabb'im daha iyi bilir. Onları pek az kimseden başkası bilmez.” Onlar hakkında, Kur'an'ın verdiği bilgi dışında onlarla tartışma. Onlar hakkında tartışan hiç kimseden de bir açıklama isteme.

1- Gerçek bilgiye sahip olmadan, zanda bulunarak.

«(Sayıları) üçdür, dördüncüleri köpekleridir» diyecekler, «Beşdir, altıncıları köpekleridir» diyecekler. (İkisi de) ğaybı taşlamakdır. «Yedidir sekizincileri kelbleridir» diyecekler. Söyle ki: «Rabbim onların sayısını daha iyi bilendir. Onları (insanların) birazından başkası bilemez». O halde bunlar hakkında zaahirî bir münâkaşadan gayrı ile mücâdele etme. Bunlara dâir içlerinden hiç bir kimseden fetva da isteme.

(Ehl-i kitâbın bir kısmı:) “(Onlar) üç (kişi)dir, dördüncüleri köpekleridir” diyecekler. Yine (bir kısmı): “(Onlar) beş (kişi)dir, altıncıları köpekleridir” diyecekler.(Hâlbuki bunlar) gayba (karanlığa) taş atmak kabîlindendir ve (mü'minler ise): “(Onlar)yedi (kişi)dir, sekizincileri köpekleridir” diyecekler. De ki: “Rabbim, onların sayılarını en iyi bilendir! Onları ancak pek az kimseler bilir.” Öyle ise onlar hakkında (Kur'ân'da bildirilen) açık delillerin dışında münâkaşaya girme ve onlar hakkında bunlardan hiçkimseye bir şey sorma!

(Sonra gelen kuşaklar) diyecekler ki: “(Onlar sayı olarak) üçtüler, onların dördüncüsü köpekleridir.” Ve (bazıları): “Beştiler, onların altıncısı köpekleridir.” diyecekler. (Bunlar,) gayp (bilinmeyen) hakkında tahmin yürütmektir. (Bazıları ise) “Onlar yediydiler, sekizincileri köpekleridir,” diyecekler. De ki: Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. Öyleyse (ey bu mesajın muhatabı!) Onlar (Ashab-ı Kehf) hakkında açıkça (Kur’an’da sana) bildirilenler dışında (gereksiz) tartışmalar yapma ve onlar hakkında (ileri geri konuşan) kimselerin hiçbirinden malumat isteme.*

(*) Gayb, insanın göremediği, bilemediği şeydir. ‘Recmen bil ‘ğayb’ deyimi, ‘bilemediği, göremediği şeyi (bilir gibi) ortaya atmaktır.’ Nitekim Arapça... Devamı..

(Daha sonrakiler) “Mağaraya sığınanlar üç kişi idiler, dördüncüleri köpekti, (bir başkaları da) beş kişilerdi altıncıları köpekti, diyerek bilmedikleri halde uyduruyorlar, (daha başkaları da) yedi kişilerdi sekizincileri de köpekti” diyecekler. İnsanlara deki “Rabbim onların sayılarını daha iyi bilir.” Ancak o insanların sayılarını pek az insan biliyor. Sen onlarla, açıkça (sana anlatılanın dışında) tartışmaya girme ve onların sayıları hakkında hiçbir kimseden de fetva isteme (soru sorma).”

"Onlar üçtüler, köpekleriyle dört. Beştiler, köpekleriyle altı" dediler. Bilmedikleri üzerine atıp tutuyorlar. Yine diyorlar ki: "Yediydiler, köpekleriyle sekiz" De ki: "Onların sayısını en iyi bilen senin çalabındır. Onları ancak pek az kimse bilir." Onun için, yalnız besbelli olandan başkası için tartışma. Kimseye de onlar için ne düşündüğünü sorma.

22, 24. Onlar [⁴] «— Eshab-ı Kehf üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir» derler. Bâzısı da «— Beş kişidir, altıncıları da köpekleridir» derler. Bu iki söz gaybe taş atmaktır [⁵] . Diğerleri ise «— Yedi kişidir. Sekizincileri köpekleridir» derler. Onlara de ki adetlerini Rabbim daha iyi bilir. Onları ancak az kimse bilir. Hakkında ancak zâhir olan şeyden fazlasıyle nizada bulunma [⁶]. Onlar hakkında onlardan hiçbir kimseye de bir şey sorma, hiçbir şey için ben onu herhalde yapacağım deme. Ancak Allah/ın dilemesiyle yapacağım de. Unuttuğun zaman Rabbini an, «— Olabilir ki Rabbim beni bundan [⁷] daha yakın bir yola [⁸] götürür» de.

[4] Eshab-ı Kehf'in kıssalarıyle meşgul olanlardan bir kısmı.[5] Zan ve tahminden ibarettir.[6] O hususta derine dalma, Kur'an'ın haberiyle iktifa et.... Devamı..

(Ey Peygamber!) Onlar gayba taş atarak/atıp tutarak, bazıları derler ki: “Üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleridir”; diğer bazıları, “Beş kişiydiler, altıncıları köpekleridir” derler. Yine bazıları da “Yedi kişiydiler, sekizincileri köpekleridir” derler. Onlara de ki: “Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir.” Zaten onlar hakkında pek az kişi hariç bilgi sahibi olan yoktur. Sen açıkça bildirilenin dışında onlarla tartışmaya girme ve bunlar hakkında da kimseye bir şey sorma!

(İnsanların kimi,) “Üç kişidir, onların dördüncüsü de köpekleridir” diyorlar. Veya “Beş kişidir, onların altıncısı da köpekleridir” diyorlar. (Bu adeta,) Görülmeyene (gayba) taş atmaktır. Ya da “Yedi kişidir, onların sekizincisi de köpekleridir” diyorlar. De ki: “Rabbim, onların sayısını daha iyi bilir; onları pek az (insan) dışında da kimse bilemez.” Öyleyse onlar hakkında bu bildirilenler dışında tartışmaya girişme ve onlar hakkında bunlardan hiç kimseye bir şey sorma.

Ama kıssanın bu can alıcı, ibret verici yönleriyle ilgilenmek yerine, gereksiz ayrıntılarla kafa yoran, faydasız polemiklere girmeyi marifet sanan bazı câhiller, hiç bilmedikleri bir konuda atıp tutarak, “Onlar üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi!” diyecekler, yâhut Hayır, beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi!” diyecekler. Kimileri de, “Yedi kişiydiler, sekizincileri köpekleriydi!” diyecekler. Bu gâfillere de ki: “Onların sayısını en iyi Rabb’im bilir. Ve eğer Müslümanlığınıza bir katkı sağlayacak olsaydı, bunu size de bildirirdi. Bu konuda ileri geri konuşanlara aldırmayın; çünkü onların gerçek hayat hikayesini bilenlerin sayısı çok azdır.”
Bunun içindir ki, ey Müslüman! Kur’an’da açıkça anlatılan bu belli başlı konular hariç onların sayıları, isimleri, mağarada kaç yıl kaldıkları gibi gereksiz konular hakkında, hiç kimseyle lüzumsuz tartışmalara dalma ve bu gibi konularda daha fazla bilgi edinmek adına, kıssaları efsaneleştiren bu insanlardan hiçbirine soru sorma! Geçmişe yönelik bilinmeyen konularda tartışmaktan kaçındığın gibi, geleceğe yönelik gaybî konularda da aynı titizliği göster:

-“Üç kişidir; onların dördüncüsü köpekleridir” diyecekler. Kafadan atarak:
“Beştir; onların altıncısı köpekleridir” diyorlar.
”Yedidir ve onların sekizincisi köpekleridir” diyorlar. De ki: -“Benim rabbim onların sayısını çok iyi bilir. Onları ancak birazı biliyor”. Zahirî görünenlerden başka bunlar hakkında (itiraz ederek / karşı çıkarak) tartışma! Onlardan kimseye bunlar hakkında görüş sorma!

Kimileri: " üç kişiydiler dördüncüleri köpekleriydi " diyor, Kimileri de gayb ile dalga geçercesine: " beş idiler, altıncısı köpekleriydi " diyorlardı. Hatta: " yediydiler, sekizincileri köpekleriydi " diyenler vardı. Resulüm sen: " onların sayısını en iyi Allah bilir, başka bilen olsa da azdır ' de. bunlar hakkında bir kısır döngüye girme onlar hakkında ehlikitaptan kimseye soru da sorma ! "

Bak gördün mü? Aradan yıllar geçmiş. Onları yâd edenler bilmedikleri konularda atıp tutuyorlar: Onların sayılarını tartışıyorlar. Kimileri; "Onlar üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir.", kimileri; "Onlar beş kişidir, altıncıları köpekleridir.", kimileri; "Onlar yedi kişidir, sekizincileri köpekleridir." der. Onlara de ki; "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onların gerçeğini insanlardan çok az kimse bilir." Sen Ashab-ı Kehf’in durumunu onlarla tartışma! Aralarında tartışıp duranlara da hiçbir şey sorma! Bırak! Bilir bilmez tartışmaya devam etsinler. Onlar bilerek sana geliyorlar. Seni şaşırtmak için bilemeyeceğin konularda sorular soruyorlar. Sen ne bilirsin? Ashab-ı kehf kaç kişiydi? Sen onlarla beraber değildin ki? Sana soranlar da onların kaç kişi olduğunu bilmiyor. Sanki biliyorlarmış gibi davranarak seni sınayıp şaşırtmak istiyorlar. Sen onlardan uzak dur.

(Bazıları) [gayb]a taş atarak (tahmin yürüterek) “(Onlar) üç kişidir; dördüncüleri köpekleridir.” derler. (Bazıları) “(Onlar) beş kişidir; altıncıları köpekleridir.” derler. (Kimileri de) “(Onlar) yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir.” derler. De ki: “Onların sayılarını Rabbim gayet iyi bilendir.” Onları sadece az kişi bilir(di). Öyle ise onlar hakkında delillerin apaçık olması dışında bir tartışmaya girme ve onlar hakkında (konuşan) kişilerin hiçbirinden soru sorma!

(İnsanlardan pek çoğu, onlar hakkında) ğayba taş atarak:¹ “(Onlar) üç (kişi) idiler, dördüncüleri köpekleri idi.” diyecekler. Bazıları da: “Beş (kişi) idiler, altıncıları köpekleri idi.” diyecekler. (Hatta) bazıları da: “(Onlar) yedi kişi idiler, sekizincileri köpekleri idi.” diyecekler. (Sen de): “Onların sayısını en iyi Rabbim bilir.”² de. Onların sayısını hakkıyla bilen çok azdır, öyleyse onlar hakkında (Kur’an’da) açıkça anlatılanların dışında tartışma ve bunlar hakkında onlardan kimseye de bir şey sorma.

1 “Ğayba taş atmak” demek, sanki gerçekmiş gibi ğaybden haber vermek, yalan söylemek veya kerameti kendilerinden menkul zevatın uydurmalarını söylemek... Devamı..

[Ve çağlar sonra], bilemeyecekleri bir konuda gereksiz tahminlerde bulunarak, “onlar üç kişiydiler; dördüncüleri köpekleriydi”, yahut “beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi”, hatta “yedi kişiydiler, sekizincileri köpekleriydi” diyen kimseler çıkacak. ³¹ De ki: “Onların sayısını en iyi Rabbim bilir! Zaten ancak çok az kimse onlar hakkında kayda değer bir şeyler bilmektedir. Bunun içindir ki, onlar hakkında, (kıssalarından çıkan) görünür dersin dışında, kimseyle tartışma(yın), ³² ve onlar hakkında daha fazla bilgi almak için o [rivayetçilerden] hiçbir şey sorma(yın)”.

31 Seyekûlûn ifadesindeki gelecek zaman kipiyle, bir kere daha, sözkonusu kıssanın menkıbevî karakterine işaret edilmekte ve bu konuda ayrıntılara ine... Devamı..

Bir zaman sonra bilinmeyen hakkında atıp tutma kabilinden bazıları, onlar üç kişiydiler dördüncüleri köpekleriydi, bir kısmı da beş kişiydiler altıncıları köpekleriydi bir diğeri de onlar yedi kişiydiler sekizincileri de köpekleriydi diyecekler. De ki: “Onların sayısını en iyi Rabbim bilir.” Unutma ki onlar hakkında pek az kişi bilgi sahibidir. Bu konuda sana verilen bilgi ile yetin ve onlarla tartışmaya girme ve onlar hakkında da hiç kimseye bir şey sorma! 10/61, 34/3

(Asırlar) sonra, bilinmeyen hakkında atıp tutma kabilinden, “Onlar üç kişiydiler dördüncüleri köpekleriydi” diyenler çıkacağı gibi, “Beş kişiydiler altıncıları köpekleriydi” diyenler de çıkacak; dahası “Yedi kişiydiler sekizincileri köpekleriydi” diyenler bile…[²³⁶⁹] De ki: “Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir! Onlar hakkında (gerçek) bilgiye sahip olanların sayısı çok azdır.” (Sen, ey muhatap!) O halde artık onlar hakkında, olayın görünen boyutunun dışına taşan bir tartışmaya girme; yine onlar hakkında, (bilinmeyen hakkında atıp tutan)[²³⁷⁰] kimselere itibar edip de soru sorma!

[2369] Bu âyet, kıssanın anlatılageldiği asırlar içerisinde menkıbevî bir niteliğe büründüğünü dile getirmektedir. Buna göre kıssa hakkında ayrıntıya ... Devamı..

(Ashab-ı Kehf'in sayısı hakkında ayrılığa düşenlerden) Kimi: "Onlar üç kişidir, dördüncüleri de köpeklerdir' diyecek, kimi de "Onlar beş kişidir, altmcıları da köpekleridir" diyecek. Her iki söz de, bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir. Kimileri de: "Onlar yedi kişidir, sekizincileri de köpekleridir" diyecek! (*)

(Demek ki bu söz, öncekiler gibi delilsiz zanna dayanan bir söz değildir. Gerçeğin kendisi olmasa bile ona en yakın olan bir sözdür.)

(Ey Muhammed!) Bazıları bilmedikleri şey hakkında atıp tutarak: "Onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler. Yine, "Beş kişidirler, altıları köpekleridir" diyecekler. (Ve bilmeden) Gaybı taşlıyorlar. Şöyle de diyecekler: "Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir. " De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Zaten onları pek az kimse bilir. O hâlde, onlar hakkında (Kur’an’daki) apaçık tartışma (yı aktarmak) dan başka tartışmaya girme ve bunlar hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma. "

Diyeceklerdir ki: «Onlar üçtür, dördüncüleri köpekleridir» ve diyeceklerdir ki: «Beştir, altıncıları köpekleridir.» (Bu iki söz) Gayba taş atmaktır ve diyeceklerdir ki: «Yedidirler. Sekizincileri de köpekleridir.» De ki: «Onların adetlerini en ziyâde bilen Rabbimdir. Onları ancak pek azı bilir.» Artık onların hakkında zahiri bir mücadeleden başka münakaşada bulunma ve onlara dair bunlardan hiçbirinden bir fetva da isteme.

İnsanların kimi: “Onlar, üç kişi idi, dördüncüleri de köpekleri idi. ” diyecekler. Bazıları da: “Beş kişi idiler, altıncıları da köpekleri idi. ” diyecekler. Bunlar, gayb hakkında tahmin yürütmekten ibarettir. Kimileri de: “Onlar yedi kişi olup sekizincileri de köpekleri idi. ” derler. De ki: “Onların sayısını tam tamına Rabbim bilir. ” Onlar hakkında bilgisi olan çok az kişi vardır. Öyleyse onlar hakkında, sathî tartışma dışında kimse ile münakaşa etme ve bu konuda ileri geri konuşanlardan da hiçbir bilgi isteme!

Kur’ân, onların sayıları, hangi şehirde oldukları gibi konuları teferruat sayıp asıl çıkarılması gereken derslere dikkat çeker. Şöyle ki:1. Mümin, hak... Devamı..

Görülmeyene taş atar gibi: "Onlar üçtür, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler; "Beştir, altıncıları köpekleridir" diyecekler. "(Hayır,) Yedidir, sekizincileri köpekleridir.' diyecekler. De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onları bilen azdır. Onun için onlar hakkında, sathi tartışma dışında, derin münakaşaya girme ve onlar hakkında bunlardan hiçbirine bir şey sorma.

Bir tâife gayba taş atmak kabîlinden: "Ashâb-ı Kehf üç ve dördünci de köpekleridir" dirler ve mü'minler ise "Yedidir ve sekizinci köpekleridir" dirler. Di ki: "Rabbim onların adedini daha eyi bilir. İnsânlardan bilenler pek azdır. (Ehl-i Kitab ile) Ashab-ı Kehf hakkında mücadele itme; Ancak zahirî bir derecede mübahase it ve onların hakkında Ehl-i Kitab'dan birinden de fetva sorma.

Karanlığa taş atarak[*] "Onlar üç kişiydiler, dördüncüsü köpekleriydi” diyeceklerdir. Bir kısım da “Onlar beş kişiydi, altıncısı köpekleriydi." derler. "Yediydiler, köpekleriyle sekiz" diyenler de vardır. De ki “Onların sayısını Rabbim bilir; başka bilen de pek azdır." Onun için bu konuda, açıkça belli olan şey dışında onlarla tartışma ve onların hiçbirinden bir görüş isteme.

[*] Karanlığa taş atmak : Bilmediği şey (gayb) hakkında atıp tutmak

Karanlığa taş atarak, -Onlar üç kişi idiler, dördüncüleri köpekleriydi, diyecekler. Beş kişi idiler altıncıları köpekleriydi, diyecekler. Ya da yedi kişiydiler, sekizincileri köpekleriydi, diyecekler. De ki: -Onların sayısını en iyi Rabbim bilir. Onları çok az kimseden başkası bilmez. O halde, onlar hakkında açık olarak ortaya konandan başka bir şeyi tartışma. Onlar hakkında kimseye bir şey sorma!

Diyecekler ki, “Onlar üçtür; dördüncüsü köpekleridir.” Yine diyecekler ki, “Onlar beştir; altıncısı köpekleridir.” Bütün bunlar gayb taşlamaktır. Yahut “Onlar yedidir; sekizincisi köpekleridir” diyecekler. Sen de ki: Onların sayısını en iyi bilen Rabbimdir. İnsanlardan ise pek azı onları bilir. Onun için, onlar hakkında açık olan delillerden daha ötesi için tartışmaya girme; hiç kimseden de onlar hakkında birşey sorma.

"Üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi." diyecekler. Şunu da diyecekler: "Beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi." Gaybı taşlamaktır/bilinmeyen şey hakkında atıp tutmaktır bu. Şöyle de derler: "Yedi kişidirler, sekizincileri de köpekleridir." De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan, çok azdır." O halde, onlar hakkında yüzeysel bir tartışma dışında hiçbir çekişmeye girme. Onlar hakkında, konuşup duranlardan hiç kimseye bir şey sorma.

eydürler “üçdür dürdincįleri itleridür” daħı eydürler “bişdür altincįları itleridür” gümān-ıla söylemek ġaybı. daħı eydürler “yididür sekizincisi itleridür.” eyit “çalabum bilürirekdür śaġışlarını bilmez anları illā az.” pes dartışma anlarda illā dartışmaķ görinici daħı hükm śorma anlaruñ içinde anlardan kimseye.

Eyitseler gerek: Üç kişidür, dördincileri itleridür, dirler. Daḫı eydürler: Bişkişidür, altıncıları itdür, dirler. Ġayb‐ıla atarlar, daḫı eydürler: Yidi kişidür,sekizincileri itdür, dirler. Eyit yā Muḥammed: Beni yaradan Tañrı bilür an‐laruñ ṣaġışını, anları bilmez illā az kişiler. Pes çekişme anlar bile ḥaḳḳındakimse bile, illā āşikāre çekişmek. Daḫı anlar ḳıṣṣası anlardan hīç kimseyeṣorma.

(Kitab əhlindən əshabi-kəhfin sayı barəsində mübahisə edənlər) sanki qaranlıq yerə daş ataraq: “Onlar üçdür, dördüncüsü köpəkləridir!” - deyəcəklər. Bə’ziləri: “Onlar beşdir, altıncısı köpəkləridir!” – deyəcəklər. Digərləri (mö’minlər) isə: “Onlar yeddidir, səkkizincisi köpəkləridir!” – söyləyəcəklər. (Ya Rəsulum!) De: “Onların sayını Rəbbim daha yaxşı bilir. (İnsanlardan isə) bunu bilən çox azdır!” (Ya Rəsulum! Əshabi-kəhf) barəsində yalnız sənə açıq-aşkar nazil olan ayələrə əsaslanıb onlarla mübahisə et (Qur’anda olanlarla kifayətlənib çox dərinə getmə) və (kitab əhlinin) heç birindən onlar haqqında bir şey soruşma!

(Some) will say: They were three, their dog the fourth, and (some) say: Five, their dog the sixth, guessing at random; and (some) say: Seven, and their dog the eighth. Say (O Muhammad): My Lord is best aware of their number. None knoweth them save a few. So contend not concerning them except with an outward contending, and ask not any of them to pronounce concerning them.

(Some) say they were three, the dog being the fourth among them; (others) say they were five, the dog being the sixth,- doubtfully guessing at the unknown;(2359) (yet others) say they were seven, the dog being the eighth. Say thou: "My Lord knoweth best their number; It is but few that know(2360) their (real case)." Enter not, therefore, into controversies concerning them, except on a matter that is clear,(2361) nor consult any of them about (the affair of) the Sleepers.(2362)

2359 The controversy in later ages raged about the number of the Sleepers: were they three or five or seven? People answered, nor from knowledge, but ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.