İnnehum in yazherû ‘aleykum yercumûkum ev yu’îdûkum fî milletihim velen tuflihû iżen ebedâ(n)
Çünkü anlarlar, duyarlarsa ya taşlarlar sizi, yahut da dinlerine döndürürler ve artık kesin olarak kurtulamazsınız onlardan.
"Çünkü onlar (şehir halkı) üzerinize çıkıp gelirlerse, sizi (tanıyıp) taşa tutarak (öldürürler) veya (bâtıl) dinlerine geri çevirirler; bu durumda ise ebedi olarak (felaha) kurtuluşa ulaşamazsınız."
Çünkü anlarlar ve duyarlarsa, sizi ya taşlayarak öldürürler yahut da kendi batıl dinlerine döndürürler ki, bu durumda bir daha asla kurtulamazsınız.”
“Onlar sizi, tanıyıp yakalarlarsa, ya sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine döndürürler, hayat tarzlarını benimsetirler. O zaman bir daha ebediyyen iflâh olmazsınız, ebedî nimetlerle mutluluğa eremezsiniz.” dedi.
Çünkü onlar sizi ele geçirirlerse taşa tutarlar veya kendi dinlerine döndürürler. O takdirde asla kurtuluşa eremezsiniz."
'Çünkü 'durumunuzu bilip ele geçirirlerse' sizi taşa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler; bu durumda ebedi olarak kurtuluş bulamazsınız.'
Çünkü şehir halkı, sizi, ellerine geçirirlerse, muhakkak sizi taşla öldürürler, yahud zorla dinlerine döndürürler. Bu takdirde ebediyyen kurtulamazsınız...
“Çünkü onlar, eğer sizi görüp yakalarlarsa ya sizi recm ederler veya sizi milletlerine gerisin geriye katarlar. İşte o zaman asla felah bulamazsınız.” dediler.
“Doğrusu, eğer onlar sizi ele geçirirse ya taşlayarak öldürürler veya kendi yollarına döndürürler ve bu durumda asla kurtulamazsınız” dedi.
Eğer sizi bulurlarsa, ya taşa gömerler, ya da kendi dinlerine sokarlar, ondan sonra artık hiç kurtulamazsız
“Çünkü onlar sizi ele geçirirlerse ya öldüresiye taşlarlar yahut kendi inanç sistemlerine döndürürler. O zaman da bir daha asla kurtuluşa eremezsiniz.”
19, 20. Ândan sonra biri birilerini isticvâb itsünler diyu hepsini uyandırdık. Biri "Burada ne kadar kaldık?" diyu sordı, diğeri "Bir gün yâhud bir günden az" didi, diğerleri "Burada kaldığımız zamânın hesâbını Allâh herkesden iyi bilür. İçimizden birini dirhem [1] ile şehre gönderelim en iyi erzâkı olan yere gitsün bize ta’am getürsün ve ihtiyâtlı hareket itsün ki kimse bizim melce’imizi keşf idemesün çünki haberdâr olurlar ise bizi taşa tutarlar ve yine bizi dinlerine rücû’a icbâr iderler o vakit her sa’âdet bizim içün ebediyyen gâib olur" didiler.
"Zira onların sizden haberi olacak olursa, ya taşlayarak öldürürler veya dinlerine döndürürler ve bu takdirde asla kurtulamazsınız."
“Çünkü onlar sizi ele geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler, yahut kendi dinlerine döndürürler. O zaman da bir daha asla kurtuluşa eremezsiniz.”
Çünkü onlar eğer sizi ele geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler ya da kendi dinlerine döndürürler; işte o zaman ebediyen kurtuluşa eremezsiniz.”
«Çünkü onlar eğer size muttali olurlarsa, ya sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman ebediyyen iflah olmazsınız.»
"Onlar sizi farkederlerse sizi taşlarlar veya sizi zorla kendi dinlerine döndürürler ki bu durumda asla başarıya ulaşamazsınız."
"Çünkü şehir halkı, sizi ellerine geçirirlerse muhakkak sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman siz dünyada da ahirette de asla kurtuluşa eremezsiniz."
Çünkü ellerine geçirirlerse sizi muhakkak recmederler yâhud milletlerine döndürürler ve bu takdirde ebedâ felâh bulamazsınız
19-20. Böylece aralarında bir sorgulama yapsınlar (Allah’ın kudretine kendi gözleriyle şahit olsunlar ve diğer insanlara da güzel bir ibret olsunlar), diye onları dirilttik (uyandırdık). (O genç yiğitlerin) içlerinden biri dedi ki: “(Bu mağarada) ne kadar kaldınız?” (İçlerinden bir kısmı:) “Bir gün veya günün bir parçası kadar kaldık” dediler. (İçlerinden diğer bir kısmı da:) “Ne kadar kaldığımızı Rabbimiz daha iyi bilir, şimdi içinizden birini şu gümüş parayla şehre gönderin de baksın, yiyeceklerden en temizi (helâl olanı) hangisi ise, size ondan azık olarak alıp getirsin, (bunu yaparken) çok dikkatli davransın, sakın sizin burada bulunduğunuzu kimseye sezdirmesin. Şüphesiz ki onlar, (yerimizi öğrenip de) bizi yakalarlarsa, ya bizi taşlayarak öldürürler veya kendi (bâtıl) inançlarına döndürürler, bu durumda (onların bâtıl dinini kabul etmekle) ebedîyen kurtuluşa eremeyiz” dediler.
«Çünkü onlar size galebe ederlerse sîzi ya taşla öldürürler, yahud sizi (zorla) kendi dînlerine döndürürler. Bu takdîrde ise ebedî felah bulmazsınız».
“Çünki onlar, sizden haberdâr olursa, sizi taşla(yarak öldürü)rler veya sizi dinlerine döndürürler; bu takdirde ebediyen kurtuluşa eremezsiniz!”
Şüphesiz ki onlar, sizden haberdar olurlarsa sizi recmederler (kovarlar, kınayıp eziyet ederler) veya sizi kendi dinlerine çevirirler ki o zaman asla kurtulamazsınız. *
“Eğer o şehir halkı, sizin yerinizi açığa çıkartırlarsa, ya sizi taşlarlar ya da sizi dinlerine döndürürler ki, o zamanda ebediyen kurtuluşa kavuşamazsınız” dediler.
Çünkü eğer onlar sizi ele geçirecek olurlarsa ya taşlarlar, ya da kendi dinlerine döndürürler. Siz de artık hiç kurtulamazsınız."
19, 20. Bunun gibi [⁴] birbirlerinden soruşup hallerini bilmek için onları uyandırdık. Onlardan biri burada ne kadar vakit eğleştiniz dedi. Birkaçı bir gün veya ondan daha az eğleştik dediler. Birkaçı da şöyle dediler: Ne kadar eğleştiğinizi Rabbiniz daha iyi bilir, içinizden birinizi bu gümüş akça ile şehre gönderin, baksın, kimin yemeği daha pâk [⁵] ise size ondan yiyecek getirsin, nazikâne hareket etsin, hiçbir kimseye burada bulunduğunuzu haber vermesin [⁶]. Çünkü onlar sizi ele geçirirlerse ya taşlarlar veya cebren kendi dinlerine döndürürler. Bu halde ebediyyen felâh bulamazsınız.
“Muhakkak ki onlar sizi ele geçirirlerse, taşlarlar veya kendi dinlerine [milletihim] döndürürler. O takdirde de ebediyen kurtuluşunuz olmaz.”
“Çünkü onlar üzerinize çıkıp gelirlerse, sizi taşa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler; bu durumda ebedi olarak kurtuluş bulamazsınız.”
“Çünkü bizi ele geçirirlerse, hepimizi taşa tutup hunharca öldürürler; ya da baskı ve işkenceyle bizi o kendi bâtıl dinlerine geri döndürürler ki, o zaman asla kurtuluş yüzü göremeyiz!”
Gönderilen genç, aradan uzun yıllar geçtiğinden habersiz, çarşıda dolaşmaya başladı. İnsanlar, antika paralarla alışveriş yapmaya çalışan genci görünce, merakla etrafına toplandılar. Sonra durum yöneticilere haber verildi. Hep birlikte mağaraya geldiler ve mağaradaki gençlerin durumunu görerek, hayret verici gerçeği öğrendiler. Bir süre sonra gençler, uyandıkları yerde Rabb’lerine ruhlarını teslim ettiler.
“Onlar, eğer sizi ortaya çıkarırlarsa, sizi taşa tutarlar veya kendi milletlerine (dinlerine) döndürürler. Ebedî olarak o zaman asla kurtulamayacaksınız”.
Öteki: " vallahi bir farkederlerse sizi ya taşa tutup öldürürler ya da, yeniden kendi dinlerine döndürürler bir daha da kurtulamazsınız... "
"Çünkü onlar bizi ele geçirirse ya taşlayarak öldürürler ya da kendi düzenlerine (dinlerine) zorla döndürürler. O zaman haktan batıla dönerek, onların yasalarına uyduğumuz için kurtuluşa erişemeyiz."
Şüphesiz ki onlar, sizden haberdar olurlarsa sizi taşlarlar (kovarlar) veya sizi kendi dinlerine çevirirler ki o zaman asla kurtulamazsınız.
(Ve devamla): “Çünkü onlar, sizi ellerine geçirirlerse muhakkak ya öldürürler ya da kendi dinlerine döndürürler. İşte o zaman asla kurtuluşa eremezsiniz.” (dediler.)¹
çünkü, bakın, sizin varlığınızı öğrenirlerse ya sizi taşlayarak öldürürler ya da zor altında sizi kendi dinlerine döndürürler ki, bu durumda, bir daha asla kurtulamazsınız!” ²⁶
–Eğer onlar sizi ele geçirecek olurlarsa ya sizi taşlayarak öldürürler ya da zorla sizi kendi dinlerine geri döndürürler. İşte o zaman ebediyen iflah olmazsınız. 14/13
Çünkü eğer onlar sizin varlığınızı öğrenirlerse, ya sizi öldüresiye taşlarlar, ya da sizi (zorla) kendi inançlarına döndürürler; o takdirde ise bir daha asla iflah olamazsınız.”[²³⁶⁵]
Çünkü, onlar sizin halinizden haberdar olurlarsa, sizi ya taşla öldürürler, ya da sizi zorla kendi dinlerine döndürürler ki, o takdirde siz asla kurtuluşa eremezsiniz" dediler.
Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse sizi taşlarlar ya da kendi dinlerine döndürürler ki, o takdirde ebediyen iflah olamazsınız.
«Şüphe yok ki, onlar eğer size galebe ederlerse sizi ya taşlayarak öldürürler, veya sizi kendi milletlerine (dinlerine) döndürürler ve o takdirde artık ebedîyyen felâh bulamazsınız.»
19, 20. İşte, onları nasıl uyuttuysak öylece de uyandırdık. Derken aralarında konuşmaya başladılar. Birisi: “Ne kadar uykuda kaldınız? ” diye sorunca bazıları: “Bir gün, belki bir günden de az! ” diye cevap verdiler. Diğerleri de: “Uykuda ne kadar kaldığınızı tam tamına ancak Rabbiniz bilir. ” dediler. “Siz onu bırakın da, açlığımızı gidermeye bakalım. Şu akçeyi verip içinizden birini şehre gönderin de baksın hangi yiyecek daha hoş ve helâl ise ondan size azık tedarik etsin. ”“Bir de gayet nazik ve tedbirli davransın, varlığınızı ve bulunduğunuz yeri sakın hiç kimseye hissettirmesin. ”“Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse ya taşa tutar, ya da kendi dinlerine döndürürler, bu takdirde de ebediyyen felah bulamazsınız. ”
Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse taşlayarak öldürürler, yahut kendi dinlerine döndürürler ki, o takdirde asla iflah olamazsınız.
"Eğer halk sizden haberdâr olurlarsa sizi taşla urarak öldirirler veyâhud kendi dinlerine döndirirler. O zamân hiç felâh bulamazsınız" didiler. [¹]
“Çünkü ellerine geçirseler taşlayarak bizi öldürürler ya da kendi dinlerine döndürürler de sonsuza kadar umduğumuza kavuşamayız."
Eğer onların sizden haberi olacak olursa, taşa tutarlar veya sizi dinlerine döndürürler. O zaman asla kurtuluşa eremezsiniz.
“Eğer bizi ele geçirirlerse taşlarlar; yahut kendi dinlerine çevirirler ki, o takdirde ebediyen iflâh olmayız.”
"Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler yahut da sizi kendilerinin milletine döndürürler. O takdirde bir daha asla kurtulamazsınız."
“bayıķ anlar eger ġālib olalar üzerüñüze depeleyeler sizi yā döndüreler sizi milletleri içine. daħı hergiz ķurtılmayasız andan hemįşe.”
Eger anlar sizi görseler sizi ṭaşlarlar, yā ḳaytarurlar sizi dīnlerine. Daḫıhergiz iflāḥ olmazsız.
Doğrusu, onlar sizi ələ keçirsələr ya sizi daşqalaq edəcək, ya da öz dinlərinə döndərəcəklər. Belə olacağı təqdirdə, siz (nə dünyada, nə də axirətdə) nicat tapa bilməzsiniz!”
For they, if they should come to know of you, will stone you or turn you back to their religion; then ye will never prosper.
"For if they should come upon you, they would stone you or force(2355) you to return to their cult, and in that case ye would never attain prosperity."(2356)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |