2 Aralık 2024 - 30 Cemaziye'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kehf Suresi 12. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Śumme be’aśnâhum lina’leme eyyu-lhizbeyni ahsâ limâ lebiśû emedâ(n)

Sonra da iki taraftan hangisi, onların ne kadar yatıp kaldıklarını hesab edip ayırt edecek, bilelim diye tekrar onları uyandırdık.

Sonra (mağaradaki) iki gruptan, hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.

Sonra onları uyandırdık ki, mağarada geçen zamanın iki bakış açısından, hangisi tarafından daha iyi değerlendirildiğini, insanlara gösterelim diye.

Sonra da, iki gruptan hangisinin, Eshâb-ı Kehf'in mağarada kaldıkları süreyi daha iyi hesapladığını anlamak için, onları dirilterek uyandırdık.

Sonra iki gruptan hangisinin bekledikleri süreyi iyi hesab ettiğini bilmek (ortaya çıkarmak) için onları uyandırdık.

Sonra iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.

Sonra onları uyandırdık ki, (mümin ve kâfir) iki topluluğun hangisi, onların mağarada bekledikleri müddeti daha iyi hesap etmiştir, fiilen bilelim.

Sonra onları dirilttik ki; hangi grubun, onların kaldığı müddeti daha iyi kaydettiğini görelim. (Onlarca belli olsun.)

Sonra da iki gruptan hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap edeceğini görelim diye onları uyandırdık.

İki bölükten hangisinin —opruk içre— ne kadar kaldıkların daha iyi saydıkların bilmemizçin, uyandırdık onları

Sonra iki gruptan hangisinin ne kadar uyuduklarını doğru olarak hesap edebileceğini belirlemek üzere onları uyandırmıştık.

Bu iki grup, inananlar ve inkârcılardır. Bütün bu yaşananlardan ilahi kudretin tecellisine tanık olan mü’minler imanlarını artıracak, Allah’ın varlığı... Devamı..

Sonra içlerinde hangisinin orada kaldığı müddeti iyi tahmîn ideceğini anlamak üzere ânları uyandırdık.

11,12. Mağaranın içinde onları yıllarca uyuttuk; sonra, iki taraftan hangisinin bekledikleri sonucu iyi hesaplamış olduğunu belirtmek için onları uyandırdık.*

Sonra onları uyandırdık ki, iki zümreden hangisinin bekledikleri süreyi daha iyi hesap ettiğini bilelim.

Sonra da iki gruptan hangisinin, kaldıkları müddeti daha iyi hesap edip değerlendireceğini ortaya koyalım diye onları uyandırdık.

Sonra da iki guruptan hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap edeceğini görelim diye onları uyandırdık.

Sonra onları dirilttik ki onların orada kalış sürelerini hangi grubun daha iyi hesaplayacağını bilelim.

Sonra da iki gruptan hangisinin, onların mağarada kaldıkları süreyi daha iyi hesapladığını anlamak için, onları tekrar uyandırdık.

Sonra da onları ba'settik ki hep bilelim: iki hızbin hangisi bekledikleri gayeyi iyi hisab etmiş?

(Ve seneler) sonra, (mağarada uykuda) kaldıkları müddeti (kendi aralarındaki) iki gruptan hangisinin daha iyi hesap edeceğini (ve bazı hikmetleri insanlar için) ortaya çıkaralım diye onları uyandırdık.

Sonra iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesapladığını ortaya çıkarmak için, onları tekrar uyandırdık.

Sonra da onları uyandırdık, iki zümreden hangisi bekledikleri gayeyi daha iyi (zabt ve) hesâb edicidir, ayırd edelim diye.

Sonra onları uyandırdık ki, (uykuda) kaldıkları müddeti, (kendi aralarındaki) iki fırkadan hangisinin daha iyi hesâb edeceğini ortaya çıkaralım.

Sonra onları (aktif dünyaya yeniden) gönderdik ki, (mağarada) kaldıkları müddeti, iki taraftan hangisinin daha iyi değerlendirmekte olduğunu belirtelim.*

(*) “Sonra onları gönderdik” -Bu anlamıyla ibare, aktif dünya hayatına yeniden dönmeyi ifade ediyor olabilir. (M. Esed Meal Açıklaması) Yani “(dış dün... Devamı..

Sonra onları (uykularından) kaldırdık ki, iki guruptan, hangisinin sonuçta ne kadar zaman kaldıklarını (söyleyeceklerini) öğrenelim.

Sonra da onları uyardık, iki bölükten hangisi inde ne kadar kaldıklarını daha iyi sayacak, bilelim diye.

Sonra uykuda ne kadar kaldıklarım iki fıkradan hangisinin [⁷] onların mağarada eğleştikleri müddeti sayıp zapt edebildiğini ayırdetmek için onları uyandırdık.

[7] Eshab-ı Kehf'in iki fırkasından mağarada kaldıklarında ihtilâf edenler, bir kısmı bir gün, bir kısmı daha az diyenler veya Eshab-ı Kehf zamanında ... Devamı..

Sonra iki gruptan [hizbeyn] hangisinin onların kaldıkları süreyi daha iyi hesap edeceğini ortaya koyalım diye onları uyandırdık [be’asnâ].³

3 “Be’ase” fiili diriltmek demektir. Nitekim “baas” kelimesi de buradan gelir diriliş demektir. Ayette bu fiil kullanılmıştır. “Uyandırdık” diye tercü... Devamı..

Sonra (içlerindeki) iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.

Ve uzun bir zaman sonra onları tekrar uyandırdık ki, iki taraftan hangisinin, yani bütün olay ve olgularda ilâhî kudretin imzasını görebilen müminler mi, yoksa kâinâtı kör tesadüfler yumağı zanneden inkârcılar mı, bunlardan hangisinin onların mağarada bunca zaman kalışlarındaki hikmet ve amacı daha güzel değerlendirdiklerini ve dolayısıyla, bu iki bakış açısı arasındaki bariz farkı insanlara gösterelim.

Sonrasında ne kadar süre kaldıklarını, İki Grup’un hangisinin tek tek hesap ettiğini bilmemiz için onları yeniden dirilttik.

Sonunda onları uyandırdık. Orada ne kadar kaldıklarını en iyi kimin tahmin ettiğini görelim istedik.

Uzun bir müddet sonra kendi kendilerine sormaya başladılar. Acaba terk ettiğimiz toplumda neler oldu? Onlardan ayrıldıktan sonra ne kadar süre geçti? Onlar bizi unuttu mu? Doğup büyüdüğümüz, yaşayıp terk ettiğimiz yerlerin şartları değişti mi? Bu sorular kafalarını karıştırmaya başladı. Aradan geçen zamanı merak ediyorlardı. Yaşadıkları yerden ne kadar ayrı kaldıklarını bile unutmuşlardı. Belki toplumlarında onların kendilerinden ne kadar uzak kaldıklarını bilenler vardı. Meraklarını gidermek için araştırma ihtiyacı duydular.

Sonra da iki taraftan ([Ashab-ı Kehf] ile karşıtlarından) hangisinin (mağarada) kaldıkları uzun süreyi daha iyi hesap edeceğini bil(dir)ip (ortaya çıkaralım) diye [*]onları uyandırmıştık.

“Yüce Allah’ın bilmesi” ifadesiyle ilgili izahımız ve ilgili ayetler için bkz. Âl-i İmrân 3:140, dipnot 11.

Daha sonra bu iki gruptan hangisinin bekledikleri gayeyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek¹ için onları (uykularından) uyandırdık.

1 Bu iki grup, Mü’minler ve kâfirlerdir. Âyette görüleceği üzere Ashâb-ı Kehf uyandıkları zaman yaptıklarında başarılı olduklarını gördüler ve ilâhi r... Devamı..

sonra onları uyandırdık, ¹⁰ ki (mağarada) geçen sürenin iki bakış açısından ¹¹ hangisiyle daha iyi değerlendirildiğini [insanlara] gösterelim. ¹²

10 Yahut: “onları gönderdik” -Bu anlamıyla ibare, aktif dünya hayatına yeniden dönmeyi ifade ediyor olabilir.11 Lafzen, “iki hizipten” -“Aradan geçen ... Devamı..

Sonra onları uyandırdık ve iki grubun orada ne kadar kaldıklarına dair tartışmalarına şahit olduk. 2/259

Sonra onları dirilttik[²³⁵²] ki, geçip giden süreci iki guruptan[²³⁵³] hangisinin (olayı hakikate uygun bir bakış açısıyla) değerlendirdiğini[²³⁵⁴] belirleyelim.[²³⁵⁵]

[2352] Ya da: “(dış dünyaya yeniden) gönderdik”. Be‘asnâ fiili mecazî anlamda “uyandırdık” şeklinde anlaşılmıştır. Fakat ilginçtir ki bu kıssanın geçt... Devamı..

Sonra da. (O yiğitlerin içindeki) iki guruptan hangisinin, -mağarada kaldıkları süreyi- daha doğru hesap edeceğini belirtmek için onları uyandırdık.

Sonra onları uyandırdık ki, iki zümreden hangisinin bekledikleri süreyi daha iyi hesap ettiğini bilelim.

Sonra onları uyandırdık; iki tâifeden hangisinin bekledikleri müddeti daha iyi hesab ettiklerini bilelim diye.

Sonra da o iki takımdan (Ashab-ı Kehf ile hasımlarından) hangisinin onların mağarada kaldıkları süreyi daha iyi hesapladıklarını ortaya koyalım diye onları uyandırdık.

Sonra onları uyandırdık ki, (onların uyuma müddetleri hakkında ihtilaf eden) iki zümreden hangisinin, (onların) kaldıkları süreyi daha iyi hesabedeceğini bilelim.

Sonra, mü'minler ve kâfirlerden hangisinin onların mağarada kaldıkları müddeti daha iyi hesâb itdiğini anlamak içün onları ba's itdik. (uyandırdık).

Sonra onları uyandırdık ki kaldıkları süreyi, iki taraftan[*] hangisinin daha iyi saydığını bilelim.

[*] Gençlerin kaybolduğunu bilen yerel halk ile mağaradakiler.

11,12. -Mağarada onları yıllarca uyuttuk. sonra iki gruptan hangisinin bekledikleri sonucu daha İyi hesaplamış olduğunu belirtmek için onları kaldırdık.

Sonra, onlar ile hasımlarından, mağarada kaldıkları süreyi kim daha iyi hesaplayacak diye onları uyandırdık.

Sonra onları dirilttik ki, iki zümreden hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap edebileceğini bilelim.

andan uyandurduķ anlan tā bilevüz iki bölüġüñ ķanķısı śaydı anuñ kim dölendiler ıśra ucını.

Andan ṣoñra diriltdük ve uyandurduḳ anları. Biz bilmeg‐içün ḳaysı ṭā’ifeanlardan żabṭ eyledi, anlar maġārada yatduġı müddeti.

Sonra iki tayfadan (mö’minlərdən və kafirlərdən) hansının onların (mağarada) qaldıqları müddəti daha düzgün hesabladıqlarını bilmək üçün onları oyatdıq.

And afterward We raised them up that We might know which of the two parties would best calculate the time that they had tarried.

Then We roused them,(2340) in order to test which of the two parties was best(2341) at calculating the term of years they had tarried!

2340 Roused them: or raised them up from their sleep or whatever condition they had fallen into (18:18), so that they began to perceive the things aro... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.