Velekad sarrafnâ linnâsi fî hâżâ-lkur-âni min kulli meśelin feebâ ekśeru-nnâsi illâ kufûrâ(n)
Andolsun ki bu Kur'an'da insanlara bütün örnekleri tekrartekrar anlattıksa da insanların çoğu kabul etmedi, ancak küfre kapıldı.
Yemin olsun ki Biz bu Kur’an’da insanlar için (gerekli olan) her çeşit misali (ve manayı) beyan edip tekrarladık. Fakat insanların çoğu bu gerçekleri (anlamak ve araştırmaktan yüz çevirip ayak direterek ve dikkatle bir Meal-i Kerim okumaya bile tenezzül etmeyerek, nankörlük ve) küfürde ısrarcı davranmışlar (ve cehalette kalmışlar)dır.
Çünkü gerçekten de, biz bu Kur'ân'da her konuyu insanlığın yararı için, değişik açılardan örneklerle açıklamış bulunmaktayız. Hal böyleyken insanların çoğu, inkâr ve nankörlükte ısrar edip dururlar.
Andolsun biz bu Kur'ân'da, insanların iyiliği, kurtuluşu için dini hakikatların delillerini, gerekçelerini, insani ve ahlaki değerlerin zaruretini, değişik ifadelerle çok yönlü açıkladık. Yine de insanların çoğu Kur'ân'ı, Kurân'ın hükümlerini inkârda, nankörlükte ısrar ederler.
Andolsun, bu Kur'an'da insanlar için her tür örneği çeşitli şekillerde açıkladık. Ama insanların çoğu inkarda ayak diretti.
Andolsun, bu Kur'an'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkarda ayak direttiler.
Yemin olsun ki, biz bu Kur'an'da insanlar için her çeşit mânayı tekrar ettik. Fakat insanların çoğu kabulden yüz çevirdi, ancak küfrü seçti.
Andolsun! Biz bu Kur’anda her örneği tekrar tekrar açıkladık. Yine de insanların çoğu, inkârcılıktan başka bir yolu kabul etmediler.
Muhakkak ki biz, bu Kur'ân'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan vazgeçmedi.
Biz bu Kur'anda —insanlar için— her örnekten getirdik, insanların pek çoğu ancak yüz çevirdi, iyiliği unuttu
Andolsun ki, biz bu Kur'an'da insanlara her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler.
Bu Kur’ân’da insânlar içün bir çok misâller îrâd iyledik lâkin insânların ekserîsi redd itdiler küfri ihtiyâr iylediler.
And olsun ki, biz Kuran'da insanlara türlü türlü misal gösterip açıkladık. Öyleyken insanların çoğu nankör olmakta direndiler.
Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler.
Muhakkak ki biz bu Kur’an’da insanlara (gerçekleri anlatmak için) her türlü misali denedik. Yine de insanların çoğu inkârcılıkta direndikçe direndiler.
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler.
Biz bu Kuran'da her türlü örneği verdik, ne var ki halkın çoğunluğu inkarda direniyor.
Yemin olsun ki biz bu Kur'ân'da insanlar için çeşitli misaller vermişizdir. Yine de insanların çoğu inkârlarında ısrar ederler.
Celâlim hakkı için biz bu Kur'anda dillere dasitan olacak her ma'nâda türlü türlü ifadeler yaptık, yine nâsın ekserisi gâvurlukta ısrar ettiler
Kasem olsun ki, biz bu Kur’ân’da insanlara her türlü misali, değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu inkârda ısrar ederler.
Şânıma andolsun ki biz bu Kur'anda insanlar için her ma'nâdan nice türlüsünü açıklamışızdır. İnsanlardan pek çoğu ise ille gâvurlukda ayak dirediler.
Şânım hakkı için, bu Kur'ân'da, insanlara her çeşit misâlden (ve ma'nâdan)muhtelif şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu, inkârdan başka bir şeyi kabûl etmediler.
Biz bu Kur’an da insanlar için ihtiyacı olan her türlü misali anlattık. Ama yine de insanların pek çoğu kabul etmemekte direniyor.
Ant olsun ki Biz bu Kur’an’da örneklerin her türlüsünü uzun uzadıya gösterdik. Ancak insanların pek çoğu yalnız tanımazlıkta ayak dirediler.
* Biz, bu Kur/an/da nâs/a her bir misali dolandırdık [¹]. Nâs/ın pek çoğu ancak nankörlükte [²] bulundular.
Andolsun ki Biz bu Kur’an’da her türlü misali ayrıntılarıyla anlattık. Öyleyken insanların çoğu inanmamakta direttiler.
Şüphesiz bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. İnsanların çoğu ise ancak küfürde ayak direttiler.
Bakın; Biz bu Kur’an’da, insanlara doğru yolu gösterecek bütün ibret verici, aydınlatıcı örnekleri ele alıp işledik; ne var ki, yine de insanların çoğu, inkârcı tavırlarında ısrarla diretiyor! Şöyle ki:
And olsun, her misâlden bu Kur’ân’da İnsanlar için evire çevire açıkladık!
Ne var ki İnsanlar’ın çoğu ancak inkârda diretti.
Biz bu Kuran’da insanlara çok farklı örnekler sunduk. Ama çokları ille de küfür dedi tutturdu:
Muhakkak ki biz Kur’an’da insanlara her çeşit örneği türlü biçimlerde anlattık. Ama insanlardan çoğu inkârda direttiler.
Yemin olsun Biz, bu Kur’an’da insanlara her çeşit misali türlü biçimlerde açıkladık ama insanların pek çoğu inkârda ısrar ettiler.
Çünkü, gerçekten de Biz bu Kur’an’da her konuyu insanlığın [yararı için] değişik açılardan örneklerle açıklamış bulunuyoruz! ¹⁰⁴ Hal böyleyken, yine de insanların çoğu inkarcı bir tavırdan başkasını benimsemekten inatla kaçınmaktadır. ¹⁰⁵
Andolsun ki biz, bu Kuran’da insanlara gerçeği çeşitli şekillerde tekrar tekrar anlattık. Buna rağmen insanların çoğunun bu gerçeklerden yüz çevirmesi nankörlükten başka bir şey değildir. 18/54, 24/34, 30/58, 39/27
Doğrusu Biz bu Kur’an’da, (hakikati) insanlara her tür dolaylı anlatım tarzını kullanarak farklı açılardan açıklamışızdır.[²³²⁸] Buna rağmen insanların çoğunun yüz çevirmesi, kat be kat nankörlükten başka bir şey değildir.[²³²⁹]
Andolsun ki biz bu Kur'an'da; insanlara ibret almaları için her türlü örneği çeşitli şekillerde açıkladık. Buna rağmen insanların birçoğu inkarcılıkta ayak dirediler.
Ve biz bu Kur’ân’da insanlara (iman etmeleri için) bütün misalleri ortaya koyduk ama insanlardan çoğu çekinerek ancak inkar ettiler.
Zât-ı Akdesim hakkı için ki, bu Kur'an'da nâs için her bir meselden muhtelif vecihler beyan ettik. Halbuki, nâsın ekserisi münkirler olarak kaçındılar.
Bu Kur'ân'da Biz her türlü mânayı, insanlar için çeşitli tarzlarda tekrar tekrar açıkladık. Ama insanların çoğu inkârcılıkta ısrar ettiler.
Andolsun biz bu Kur'an'da insanlara her çeşit misali türlü biçimlerde anlattık, ama insanlardan çoğu inkarda direttiler.
Bu Kur'ân'da nâs içün her dürlü mesel darb itdik. Nâsın ekserîsi onı kabûlden imtinâ' ile küfrân-ı ni'metde oldılar.
Bu Kur'an'da insanlar için her türlü örneği açıkladık, fakat, insanların çoğu küfürde direndi.
Biz bu Kur'ân'da insanlara her türlü mânâyı çeşitli misallerle açıkladık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan geri durmuyor.
Yemin olsun, biz bu Kur'an'da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler.
daħı bayıķ döndürü beyān eyledük ādemįler içün uşbu ķur’ān içinde her meŝelden ya'nį ġarib sözler [149b] pes onamadı ādemįlerüñ eyregi illā inanmamaġı.
Taḥḳīḳ biz bildürdük tekrār‐ıla ādemīlere bu Ḳur’ānda her meẟelden. Pesmen‘ oldı çoḳ kişiler illā kāfir olmaḳdan.
Biz bu Qur’anda insanlar üçün hər cür məsəl çəkib (mə’nasını) onlara izah etdik. Lakin onların (Məkkə əhlinin) əksəriyyəti küfrdən başqa bir şeyə razı olmadı (ne’mətimizə nankor olub yalnız küfrü seçdi).
And verity We have displayed for mankind in this Qur’an all kinds or similitudes, but most of mankind refuse aught save disbelief.
And We have explained to man, in this Qur´an, every kind of similitude:(2290) yet the greater part of men refuse (to receive it) except with ingratitude!(2291)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |