Velev şâa(A)llâhu lece’alekum ummeten vâhideten velâkin yudillu men yeşâu veyehdî men yeşâ/(u)(c) veletus-elunne ‘ammâ kuntum ta’melûn(e)
Allah dileseydi sizi bir tek ümmet olarak halk ederdi, fakat o, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola sevk eder ve yaptıklarınızdan dolayı mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Eğer Allah dileseydi, sizi (aynı din ve kavim üzerindeki) tek bir ümmet kılardı; ancak (zulüm, küfür ve kötülük ehlinden) dilediğini saptırıverir, (iman, iyilik ve istikamet sahibi kimselerden) dilediğini hidayete erdirir. Ve siz bütün yaptıklarınızdan muhakkak sorumlu tutulacaksınız (sual edileceksiniz).
Çünkü Allah dileseydi, sizleri tek tip bir toplum yapardı; ama sapmak isteyeni saptırıp doğru yola ulaşmak isteyeni de doğru yoluna iletiyor. Ve şüphesiz yaptıklarınızdan dolayı mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Allah'ın sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, elbette sizi aynı inanç ve düşünceyi paylaşan bir tek millet yapardı. Fakat Allah, insanları irade hürriyetine ve seçme özgürlüğüne sahip kıldığı için, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıkların hak yoldan uzaklaşıp, dalâleti tercihlerine özgürlük tanır, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri doğru yola da sevkeder. Yapmaya devam ettiğiniz amellerinizden sorguya, hesaba çekileceksiniz.
Allah dileseydi hepinizi tek bir ümmet yapardı. Ancak (Allah) dilediğini sapıklığa düşürür dilediğini de doğru yola eriştirir. Yapmakta olduklarınızdan mutlaka sorulacaksınız.
Eğer Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet kılardı; ancak dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. Yaptıklarınızdan muhakkak sorumlu tutulacaksınız.
Allah dileseydi, elbette hepinizi tek bir ümmet yapardı. Fakat Allah dilediğini sapıtır ve dilediğine de hidayet verir. Muhakkak surette hepiniz, bütün yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız.
Eğer Allah dileseydi, hepinizi tek bir ümmet yapardı. Fakat (hikmeti gereği) bazılarını saptırır, bazılarını da doğru yola iletir. Ve yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Allah dileseydi, bir tek ümmet olarak yaratırdı sizleri, oysa sapıttırır istediğin, istediğin doğru yola götürür; herhalde işlerinizden sorulursunuz
Eğer Allâh istese idi hepinizi ümmet-i vâhide yapar idi. Fakat Allâh istediğini dalâlete ve istediğini hidâyete sevk ider. Bir gün yapdıklarınızın hesâbı sorulacakdır.
Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Ama O, istediğini saptırır, istediğini doğru yola eriştirir. İşlediklerinizden, and olsun ki, sorumlu tutulacaksınız.
Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Eğer Allah isteseydi hepinizi elbette ki bir tek inanç topluluğu yapardı. Ama O, dilediğinin yoldan çıkmasına imkân verir, dilediğini de doğru yola iletir. Yapmakta olduklarınızdan dolayı kesinlikle sorgulanacaksınız.
Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet kılardı; fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yaptıklarınızdan mutlaka sorumlu tutulacaksınız.
ALLAH dileseydi sizi bir tek toplum kılardı. Ancak, dilediğini saptırır, dilediğine de yol gösterir. Elbette yaptıklarınızdan sorulacaksınız.
Allah dileseydi elbette hepinizi tek bir ümmet yapardı. Fakat Allah dilediğini saptırır ve dilediğine de hidayet verir. Şüphesiz ki, (kıyamet gününde) bütün yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız.
Allah, dilese idi elbet hepinizi bir tek ümmet yapardı ve lâkin o, dilediğine dalâlet, dilediğine hidayet buyurur ve her halde hepiniz bütün yaptıklarınızdan mes'ul olacaksınız
Şâyet Allah dileseydi, hepinizi (zorla îmâna getirir ve bu şekilde, hidâyete ermiş) tek bir ümmet yapardı. Velâkin (Allah, imtihân gereği insanların hak-bâtıl tercihlerinde, cüz’î irâdelerine müdahalede bulunmaz.) Allah, hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf etmeyen (ve ısrarla hakkı inkâr eden) kimseyi, (cüz’î irâdesi ile tercih ettiği) sapkınlık üzere bırakır, hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf eden kimseyi ise (lütfuyla) doğru yola iletir. (Şunu iyi bilin ki) yaptıklarınızdan dolayı mutlaka hesaba çekileceksiniz.
Allah, dileseydi sizi tek bir ümmet¹ yapardı. Fakat Allah dileyeni saptırır, dileyeni de hidayete iletir. Siz, yaptığınız her şeyden sorumlu tutulacaksınız.²
Allah dileseydi sizi (hepinizi) bir tek ümmet yapardı. Şu kadar ki O, kimi dilerse onu sapıklıkda bırakır, kimi de dilerse onu hidâyete iletir. Yapageldiğiniz işlerden elbette mes'ûl olacaksınız.
Hâlbuki Allah dileseydi, sizi elbette tek bir ümmet (olarak aynı din üzere)yapardı; fakat (O,) dilediğini (kendi isyânı yüzünden) dalâlete atar; dilediğini ise (hikmetine binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirir. Ve (siz), yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorulacaksınız.(3)
Eğer Allah dilemiş olsaydı (özgür iradenizi elinizden alır), hepinizi (aynı inanç ve aynı davranışa sahip) bir tek toplum hâline getirebilirdi. Ama O, (böyle yapmadı; bunun yerine, size iyiyi kötüyü ayırt etme yeteneği vererek dilediğiniz inanç ve hayat tarzını seçme konusunda sizi özgür bıraktı, böylece) dileyeni (inkâr edip sapıklığı tercih edeni) sapıklıkta bırakır, dileyeni (iman edip hidayeti tercih edeni) de doğru yola iletir. Yapmakta olduğunuz şeylerden de mutlaka sorulacaksınız. *
Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Ancak, Allah isteyeni sapıklık içinde bırakır, isteyeni de doğru yola iletir. Şüphesiz ki yaptığınız her şeyden sorulacaksınız.
Eğer Allah dileseydi hepinizi kesenkes bir tek topluluk yapardı. Ancak, tanrı kimi dilerse onu yoldan çıkarır, kimi dilerse onu da doğru yola iletir. Size gelince, besbelli ki siz yalnız işlediklerinizden ne de olsa sorumlu tutulacaksınız.
Allah dileseydi sizi bir tek ümmet kılardı. Fakat O, dilediğini yoldan çıkarır, dilediğini de hidayete eriştirir. Yaptığınız işlerden sizi susturmak için her halde sorulacaksınız.
Şayet Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı³³, fakat O dilediğini/dileyeni saptırır dilediğini/dileyeni de doğru yola eriştirir.³⁴ Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Eğer Allah dileseydi, sizi (aynı inançlara sahip) tek bir ümmet kılardı; ancak dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. Yapmakta olduklarınızdan muhakkak sorulacaksınız.
Çünkü Allah dileseydi, hepinizi melekler gibi Allah’a kulluk eden tek tip bir toplum yapabilirdi, fakat böyle yapmadı; bunun yerine, size iyiyi kötüyü ayırt etme yeteneği vererek dilediğiniz inanç ve hayat tarzını seçme konusunda sizi özgür bıraktı. Böylece Allah, doğru yoldan uzaklaşmak isteyeni sapıklıkta bırakır, samîmî olarak doğruya, gerçeğe ulaşmak isteyeni de doğru yola iletir. Unutmayın, hepiniz bir gün Allah’ın huzuruna çıkacak ve yaptıklarınızdan dolayı mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet yapardı; ama o dileyeceği kimseleri şaşırtır, dileyeceği kimseleri de hidayete eriştirir. İşliyor olduğunuz şeylerden sorumlu olursunuz.
Allah isteseydi, sizi elbette tek bir millet yapardı. Yapmadı, çünkü, kimini şaşırtıp, kimini yola getirecek, siz de, yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz.
Allah dileseydi hepinizi aynı şeylere inanan, aynı şeyleri yaşayan bir topluluk yapardı. Dünya hayatının imtihan oluşu nedeniyle insanlara gerçeklerden sapma, gerçeklere inanıp doğru yoldan gitme hakkı verdi. Dileyen yalanlarına sarılıp sapar. Dileyen gerçeklere inanır yasalarımıza uygun yaşar. Herkes neye inanırsa, neyi yaparsa sorumluluğunu üstlenir. Hesap günü sorumlu olduğunuz her şeyden hesaba çekileceksiniz.
Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı [*] fakat (Allah) dileyeni (layık gördüğünü) saptırır (sapkınlığını onaylar), dileyeni (layık gördüğünü) de doğru yola ulaştırır. [*]Yaptıklarınızdan mutlaka sorumlu tutulacaksınız.
Eğer Allah dileseydi, kesinlikle sizi tek bir ümmet kılardı. Ancak Allah, dilediğini şaşırtır, dilediğini de hak yola yöneltir ve (şunu iyi bilin ki) yaptıklarınızdan dolayı mutlaka hesaba çekileceksiniz.
Çünkü, Allah dileseydi şüphesiz hepinizi bir tek ümmet yapardı; ¹¹⁶ ama [sapmak] isteyeni saptırıp, [doğru yola ulaşmak] isteyeni de doğru yola yöneltiyor; ¹¹⁷ Ve şüphesiz, yaptığınız her şeyden ötürü sorguya çekileceksiniz! ¹¹⁸
Eğer Allah isteseydi, sizi kesinlikle tek bir ümmet yapardı.1 Fakat O sapıklığı tercih edeni sapıklıkta bırakır, doğru yolu tercih edeni de doğru yoluna iletir. Zira siz, yapıp ettiklerinizden kesinlikle sorgulanacaksınız.2, 15/48, 42/8, 23/86, 4/88-115, 6/35, 7/30-146, 13/31, 45/23, 47/25-26
Zaten eğer Allah isteseydi sizi tek bir ümmet yapardı; fakat O tercih edeni/tercih ettiğini saptırıyor, tercih edeni/tercih ettiğini ise doğru yola yöneltiyor:[²¹⁸⁵] ne ki (tercihiniz sonucu) yaptığınız her şeyden mutlaka hesap vereceksiniz.
Allah dileseydi sizi bir tek ümmet yapardı. (Size bir seçenek tanımaz yaptığınız andlaşmaları zorla yerine getirmenizi sağlardı, fakat o zaman sizler de hayvanlar gibi külli iradenin zebunu olurdunuz aranızda pek fark kalmazdı.. oysa O size, kısıtlı da olsa bir serbest irade ihsan buyurdu ve size hidayet ve sapıklık yollarını açıkça gösterdi, Rabbiniz elbette hangi yolda yürüdüğünüzü bilir ve) O, dilediğini saptırır; dilediğini de doğru yola iletir. (Haberiniz olsun ki) Siz muhakkak yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız.
Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Ve eğer Allah Teâlâ dilese idi elbette sizleri bir tek ümmet kılardı. Fakat o dilediğini dalâlette bırakır ve dilediğini hidâyete erdirir ve sizler yapar olduğunuz şeylerden elbette sorulacaksınız.
Allah dileseydi sizin hepinizi bir tek ümmet yapardı. Lâkin O, dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola iletir. Şu kesin ki sizler bütün yaptıklarınızdan sorguya çekileceksiniz. [10, 99; 11, 118-119]
Allah dileseydi, hepinizi, bir tek ümmet yapardı, fakat (O), dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola iletir. Ve siz, mutlaka yaptığınız şeylerden sorulacaksınız.
Eğer Allâh istemiş olsa idi sizi bir ümmet kılardı ve lâkin dilediğini dalâletde bırakır ve dilediğini hidâyet ider. Ve siz kıyaamet gününde 'amellerinizden sorulursunuz.
Eğer Allah dileseydi, sizi elbette tek bir ümmet yapardı. Fakat o dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğine de doğru yolu gösterir. Yaptıklarınızdan elbette hesaba çekileceksiniz.
Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Lâkin O dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Siz de yaptıklarınızdan sorgulanacaksınız.
Allah dileseydi, elbette ki sizi bir tek ümmet yapardı. Ama O, dilediğini saptırıyor, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzluyor. Yapıp ettiklerinizden mutlaka sorgu-suale çekileceksiniz.
daħı eger dilese-idi Tañrı, ķıla-dı sizi bir bölük, velīkin azdurur anı kim diler, daħı ŧoġru yol gösterür aña kim diler. daħı śornılasız andan kim olduñuz işlersiz.
Eger Tañrı Ta‘ālā dilese‐y‐di sizi bir ümmet ḳılurdı. Lākin azdurur kimidilese ve doġrı yol gösterür kime dilese. Ṣorulsañuz gerek işledü[gü]ñüzişlerden.
Əgər Allah istəsəydi, sizi (eynilə dində olan) tək bir ümmət edərdi. (Allah) dilədiyini zəlalətə salar, dilədiyini isə doğru yola yönəldər. Sözsüz ki, etdiyiniz əməllərə görə sorğu-sual olunacaqsınız!
Had Allah willed He could have made you (all) one nation, but He sendeth whom He will astray and guideth whom He will, and ye will indeed be asked of what ye used to do.
If Allah so willed, He could make you all one people: But He leaves straying(2133) whom He pleases, and He guides whom He pleases: but ye shall certainly be called to account for all your actions.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |