20 Nisan 2024 - 11 Şevval 1445 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nahl Suresi 92. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velâ tekûnû kelletî nekadat ġazlehâ min ba’di kuvvetin enkâśen tetteḣiżûne eymânekum deḣalen beynekum en tekûne ummetun hiye erbâ min umme(tin)(c) innemâ yeblûkumu(A)llâhu bih(i)(c) veleyubeyyinenne lekum yevme-lkiyâmeti mâ kuntum fîhi taḣtelifûn(e)

İpliğini iyice büktükten sonra onu söken kadına benzemeyin. Bir topluluk diğer bir topluluktan daha çok ve üstün diye yeminlerinizi bir düzen haline koymayın; Allah sizi bununla sınar ancak ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyi de kıyamet günü, size açıklar, bildirir.

Bir ümmet (kavim, kabile ve devlet) diğer bir ümmetten (ekonomik, askeri ve teknolojik yönden) daha güçlü ve gelişkindir diye, aranızdaki yeminleri (barış ve ticaret sözleşmelerini) bozmaya yeltenmeyin. İpini kuvvetle eğirdikten (ve ördükten) sonra (tekrar dönüp) sökerek çözen (kadın) gibi olmayın! (Yeminlerinize, ahitlerinize, senet ve sözleşmelerinize riayet edin, asla hile ve hıyanete girişmeyin.) Çünkü kesinlikle Allah sizleri bütün bunlarla (İslami emir ve yasaklarla) imtihan etmektedir ve hulf ettiğiniz (haksızlık ve hırsızlığa yöneldiğiniz) durumları kıyamet günü size elbette (belgeleriyle) açıklayıverecektir.

İpliğini sağlamca büktükten sonra, onu söküp dağıtan kadına benzemeyin. Bir topluluk diğer bir topluluktan daha çok ve üstün diye yeminlerinizi bozup, hileli hareket etmeyin. Allah bütün bunlarla sizi sınavdan geçiriyor ve üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri de, kıyamet gününde size açıklayıp bildirecektir.

Sapasağlam ipliğini büküp, dokumasını dokuduktan, örgüsünü ördükten sonra, bükülmüş ipliği, dokumayı, örgüyü çözüp sökerek bozan kadın gibi olmayın. Bir millet diğerine göre askeri ve ekonomik üstünlüğe sahip diye, taahhütlerinizi, antlaşmalarınızı, yeminler ederek verdiğiniz sözleri, aranızda hileye, aldatmaya, fesada alet etmeyin. Allah bununla sizi imtihan etmektedir. Kıyamet günü, kasıtlı ihtilâf çıkarmış, çarpıtmış olduğunuz konuları Allah bir bir açıklayarak sizi hesaba çekecektir.

Bir topluluğun diğer bir topluluktan daha çok olmasından dolayı yeminlerinizi aldatma aracı yaparak ipliğini sağlamca büktükten sonra söküp bozan kadın gibi olmayın. Şüphesiz Allah onunla sizi imtihan eder. Üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size muhakkak açıklayacaktır.

92.İbnu Ebi Hatim`in Ebu Bekr bin Ebi Hafs`tan rivayet ettiğine göre Mekke`de Saide el-Esediyye adında akli dengesi bozuk bir kadın vardı. Bu kadın sa... Devamı..

Bir ümmet diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha gelişkindir diye, yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru yaparak, ipini kuvvetle eğirdikten sonra bozup-çözen (kadın) gibi olmayın. Şüphesiz Allah, sizi bununla imtihan etmektedir. Kıyamet günü hakkında ihtilafa düştüğünüz şeyi size muhakkak açıklayacaktır.

Bir ümmet diğer bir ümmet'den daha ziyadedir, diye (kafîrlerin çokluğuna bakıp) yeminlerinizi aranızda hile edinerek, o ipliğini sağlamca eğirdikten sonra bozan kadın gibi olmayın. Gerçekten Allah, sizi bununla (ahde vefa ile) imtihan eder; ve dünyada ayrılığa düştüğünüz şeyi, kıyamet gününde muhakkak size açıklayacaktır.

İpliğini sağlamca eğirip büktükten sonra bozup çözen kadın gibi olmayın: Yeminlerinizi (böyle bozarak) aranızda bir gelir kaynağı yapıyorsunuz ki, bir grup diğer bir gruptan, mal ve mülk yönünden daha varlıklı olsun. Allah bu mal ile sizi ancak deniyor. Ve kıyamet günü ihtilaf ettiğiniz her şeyi (bütün hak ve hukuku) size açıklayacaktır.

Bir milletin diğer bir milletten daha çok olmasından dolayı, ipliğini iyice eğirip katladıktan sonra örgüsünü bozan kadın gibi, aranızdaki yeminlerinize hile sokarak bozmayınız! Şüphesiz, Allah onunla sizi deniyor ve aranızda anlaşmazlığa düştüğünüz şeyi kıyamet günü elbette size açıklayacaktır.

İpi sağlam eğirerek, sonra onu çözüp bozan kadın gibi olmayın; bir ulusun, bir ulustan çok olması yüzünden, antlarınızı aranızda araç edersiniz, Allah sizi bununla sınavlıyor, üzerinde ayrışmış olduğunuz şeyleri, kıyamette Allah size bildirecek

Taraflardan biri diğerinden daha kalabalık, daha güçlüdür diye yeminlerinizi birbirinize karşı hile aracı olarak kullanmayın! Böylece eğirdiği yünü sağlam iplik haline getirdikten sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın! Allah sizi bu yolla sınavdan geçiriyor. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbette açıklayacaktır.

Muhkem bükdiği ipliği çözen kadına benzemeyiniz içinizde bir ümmet diğerinden daha kesretlidir diyu beyninizde hîleli yemînler itmeyiniz. Allâh sizi bu husûsda tecrübe idiyor, lâkin kiyâmet güninde ihtilâfâtınızın mevzû’ını size ihtâr idecekdir.

Bir ümmetin diğerinden daha çok olmasından ötürü, aranızdaki yeminleri bozarak, ipliğini iyice eğirip katladıktan sonra bozan kadın gibi olmayın. Allah onunla sizi dener. And olsun ki, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size kıyamet günü açıklar.

Bir topluluk diğer bir topluluktan daha (güçlü ve) çoktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüp bozan kadın gibi olmayın. Allah, bununla sizi ancak imtihan eder. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbette açıklayacaktır.

Sakın, bir grubun diğer gruptan daha güçlü olması sebebiyle yeminlerinizi aranızda (güçsüzler aleyhine) bir kandırma aracı yaparak, ipliğini iyice büktükten sonra geri çözen kadın gibi olmayın. Allah bu şekilde sizi imtihan etmektedir. Ve O, hakkında görüş ayrılığına düştüğünüz şeyleri kıyamet gününde size mutlaka açıklayacaktır.

Bir toplum diğer bir toplumdan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için yeminlerinizi, aranızda bir fesat aracı edinerek ipliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan (kadın) gibi olmayın. Allah, bununla sizi imtihan etmektedir. Hakkında ihtilafa düşmekte olduğunuz şeyi kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır.

İpliğini sağlamca eğirdikten sonra çözen kadın gibi olmayın. Bir topluluğun diğer bir topluluktan güçlü olmasından yararlanarak yeminlerinizi aranızda kötüye kullanmayın. ALLAH sizi böylece dener. Anlaşmazlığa düştüğünüz konuları diriliş günü size açıklayacak.

Bir ümmet, diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda aldatma vasıtası yaparak, ipliğini sağlamca eğirdikten sonra onu söküp bozmaya çalışan kadın gibi olmayın. Allah sizi bununla imtihan eder ve şüphesiz hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyleri kıyamet günü size mutlaka açıklayacaktır.

Ve bir ümmet diğer bir ümmetten daha nemalı olduğu için yeminlerinizi aranızda bir hud'a ittihaz ederek o, ipliğini kat kat kuvvetle büktükten sonra sökmeye çalışan karı gibi olmayın, her halde Allah sizi onunla imtihan eder ve elbette o ıhtilâf etmekte olduğunuz şeyleri Kıyamet günü size muhakkak beyan edecektir

Bir topluluk diğer bir topluluktan daha (güçlü ve) çoktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüp bozan kadın gibi olmayın. Allah, bununla sizi ancak imtihân eder. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri hesap gününde size elbette açıklayacaktır.

İçinizden bir topluluğun başka bir topluluktan daha ribalı¹ olmasından etkilenerek, yeminlerinizi aldatma amacıyla; ipliğini sağlamca eğirdikten sonra, onu geri çözüp bozan kadın gibi olmayın. Allah, sizi bunula² sınıyor. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyler, kıyamet günü size açıklanacaktır.

1- Sayı ve varlıkça daha güçlü. 2 -Yeminlerinizle.

İpliğini sağlamca bükdükden sonra söküb bozan (kadın) gibi olmayın. «Bir ümmet diğer bir ümmetden (malca ve sayıca) daha çokdur» diye yeminlerinizi aranızda bir hıyle ve fesâd (mevzuu) edinir misiniz? Her halde Allah sizi bununla imtihan eder. Hakkında ihtilâfa düşmekde olduğunuz şey'i ise O, kıyamet gününde elbette size açıklayacakdır.

Hem ipliğini sağlamca büktükten sonra söküp bozan (kadın) gibi olmayın! Bir ümmetin, diğer bir ümmetten daha fazla olması sebebiyle, yeminlerinizi aranızda (bozarak)bir hîle ediniyorsunuz!(2) Allah, sizi bununla ancak imtihân eder. Hakkında ihtilâfa düşmekte olduğunuz şeyleri ise kıyâmet günü size mutlaka açıklayacaktır.

(2)Câhiliye devrinde Arablar, daha kuvvetli ve zengin bir kabîleyi görünce, eski müttefikleriyle yapmış oldukları anlaşmalarını derhal bozarlardı. Âye... Devamı..

Sağlamca örgüsünü ördükten sonra, örgüsünü söken kadınlar gibi olmayın. Siz diğer inanç sahiplerinden (Yahudi, Mecusi, Ateist, Hıristiyan, Budist) sayıca kalabalık olmanızdan dolayı, yeminlerinizi aranızda bir topluluğa galebe çalmak için vasıta (baskı) olarak kullanıyorsunuz. Allah yeminlerinizle sizi deniyor. Aranızda ihtilaf ettiğiniz konuları, kıyamet gününde elbetteki açıklayacaktır.

Sakın ipliğini iyice eğirdikten sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın. Bir topluluğun başka bir topluluktan daha çok olduğunu görüp de antlarınızı birbirinizi aldatmak için kullanmayın. Allah sizi bununla sınıyor. Dirilme günü o çekiştiklerinizin ne olduğunu size bildirecektir.

Güzelce büküp sağlam yaptıktan sonra çözüp bozan ahmak kadın gibi olmayın. Siz, bir ümmet diğer bir ümmetten mâlen, adeten daha çok olduğundan dolayı, yeminlerinizi aranızda hileye alet kılıyorsunuz [³]. Allah ancak bununla sizi deniyor [⁴]. Elbette kıyamet günü size ihtilâf ettiğiniz şeyleri beyan edecek.

[3] Malın, adetin çokluğuna bakarak ahtinizi bozuyor, onların tarafına geçiyorsunuz. Nitekim Kureyş böyle yapardı. Yani böyle yapmayın.[4] Kureyş'in k... Devamı..

Bir topluluk [ummet], diğer bir topluluktan daha (güçlü) ve çoktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile vasıtası yaparak, ipliğini iyice eğirdikten sonra tekrar bozup dağıtan kadın gibi olmayınız. Ancak, Allah sizi yeminlerinizle sınamaktadır. Biliniz ki Allah anlaşmazlığa düştüğünüz hususları kıyamet günü size elbette açıklayacaktır.

Bir toplum diğer bir toplumdan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için yeminlerinizi (ve sözleşmelerinizi), aranızda bir hile aracı edinerek ipliğini sağlamca büktükten sonra çözüp bozan (kadın) gibi (çözüp bozucu) olmayın. Allah, bununla sizi imtihan etmektedir. Hakkında ihtilafa düşmekte olduğunuz şeyi kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır.

Bir millet diğerlerinden ekonomik, siyasal ve askerî yönden daha güçlü diye, sakın “toplumsal çıkarlar” adına ikide bir sözünüzden cayarak, antlaşma ve yeminlerinizi bir aldatma aracı hâline getirmeyin; tıpkı bin bir zahmetle eğirip sıkıca sardığı iplik yumağını gereksiz yere çözüp dağıtan yaşlı kadınlar gibi davranarak, yeminlerle pekiştirdiğiniz sözlerinizi bozmayın. Unutmayın ki, kimi toplumlardan daha güçlü oluşunuz, onlara haksızlık yapmanız için size bir imtiyaz vermez. Doğrusu Allah, bütün bunlarla sizi yalnızca imtihân etmektedir ve hiç kuşkunuz olmasın ki O, anlaşmazlığa düştüğünüz her konuyu Mahşer Gününde hükme bağlayacak ve yaptıklarınızı size bir bir açıklayacaktır. Öyleyse, insanları Allah’ın dinine yönlendirme amacıyla bile olsa, verdiğiniz sözden dönmeyin ve asla yalan söylemeyin!

İpliğini sıkı sıkıya eğirip büktükten sonra çözen kimse gibi olmayın!
Bir ümmet diğer bir ümmetten daha çok oluyor / artıyor diye yeminlerinizi aranızda hile / aldatma sebebi yapıyorsunuz.
Doğrusu Allah sizi onunla deniyor.
İhtilaf ediyor olduğunuz şeyleri size Kıyamet günü açıklar.

Onca emek verip eğirdikten sonra kirmanını ters çevirip büktüğü ipi gerisin geri çözen kadın gibi olmayın Taraflardan birinin üstün konuma gelmesini sağlamak için yeminlerinizi arada koz olarak kullanmayın. Allah sizi bununla sınamaktadır. Nasıl olsa Allah, yarın kıyamette aranızda olup bitenleri size açıklayacaktır.

Bir toplum diğer bir topluma karşı; sayımız, servetimiz, gücümüz, kuvvetimiz daha üstün diye yeminlerini bozmasın! Ayrıca Allah adına yemin ederek; yeminlerinizi aranızda fesat aracı edinmeyin! Namusunun üzerine yemin edip zinaya tevessül eden kadının; uçkurunu sağlamca büktükten sonra çözdüğü gibi, siz de yeminlerinize uyacağınıza yemin ettikten sonra yemininizi bozmayın! Allah sizi yeminlerinize olan sadakatinizden imtihan etmektedir. Hakkında ihtilafa düştüğünüz her şeyi kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır.

Bir toplum diğer bir toplumdan daha kabarık (çok, güçlü) olduğu için, yeminlerinizi aranızda bir bozgunculuk aracı edinerek ipliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan (kişiler) gibi olmayın! Allah bununla (bu eyleminizle) sizi imtihan etmektedir. Hakkında anlaşmazlığa düşmekte olduğunuz şeyi kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır.

Bir toplum diğer bir toplumdan daha kuvvetlidir diye (sakın) yeminlerinizi, aranızda sahtekârlıklarınıza âlet ederek (bozup) ipini sağlamca büktükten sonra çözen kadın gibi¹ olmayın.² Allah kesinlikle sizi bununla imtihan etmektedir. Kıyamet günü ise hakkında anlaşamadığınız şeyi(n doğrusunu) size mutlaka açıklayacaktır.

1 Burada örnek olarak verilen kadının; Mekke’de yaşayan saf bir kadın olduğu hakkında rivâyetler varsa da bunun bir darb-ı mesel olduğu hakkındaki riv... Devamı..

Ve sakın yeminlerinizi, sırf içinizden bir grubun diğerinden daha güçlü olmasına dayanarak ¹¹³ aranızda bir aldatma aracı olarak ele alıp da ¹¹⁴ ipliğini iyice büküp berkittikten sonra onu çözüp koparan kadın gibi olmayın. Allah bütün bunlarla sizi sadece sınavdan geçiriyor ki, üzerinde çekişip durduğunuz her şeyi Kıyamet Günü’nde bütün açıklığıyla karşınıza koysun. ¹¹⁵

113 Lafzen, “bir (ümmet) [diğer] topluluktan daha güçlü diye”: korku zoruyla yapılan olumlamaları, yine korku zoruyla verilen sözleri îma eden bir ifa... Devamı..

Bir topluluk diğerinden daha güçlü ve nüfuzlu diye çıkar sağlamak amacıyla, ipliğini iyice eğirdikten sonra geri çevirip bozan kadın gibi yeminlerinizi kendi aranızda bir aldatmacaya dönüştürmeyin. Zira Allah, sizi yeminlerinizle sınamaktadır. Allah kıyamet günü anlaşmazlığa düştüğünüz konuları kesinlikle açıklayacaktır. 2/213, 3/55, 10/93, 16/39-124, 39/3, 18/49, 42/10

Ve asla bir topluluk (diğerinden) daha kârlı gerekçesiyle, yeminlerinizi kendi aranızda bir kandırmacaya dönüştürerek, “ipliğini iyice eğirdikten sonra onu tersine çevirip çözen o kadın”ın durumuna düşmeyin! Şüphesiz Allah sizi bununla sınamaktadır; ve elbette Kıyamet Günü üzerinde sürekli tartışıp farklı sonuçlara ulaştığınız şeyleri açık seçik önünüze serecektir.

İpliğini sağlamca büküp sardıktan sonra çözüp bozan (ahmak kadın) gibi olmayın! (Verdiğiniz sözde durun) Bir topluluk kuvvetine güvenerek fesat çıkarıp, zayıf bir toplum ile yaptığı andlaşmayı bozmasın.

Bir topluluk diğer topluluktan güçlüdür diye yemilerini bozup; ipini sağlamca eğirip büktükten sonra çözen, bozan kadın gibi yapmasın. Allah sizi bununla (yeminlerinizle) sınıyor. Ve kıyamet (hesap) gününde o ihtilaf ettiğiniz her şeyi size açıklayacaktır.

Ve ipliğini sağlamca büküp yaptıktan sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın. Bir ümmetin diğer bir ümmetten daha ziyâde (servet, kuvvet sahibi) olduğu için yeminlerinizi aranızda bir fesada âlet ittihaz edersiniz. Şüphesiz ki, Allah Teâlâ sizi bununla imtihan eder ve elbette kendisinden ihtilâf eder olduğunuz şeyi size Kıyamet gününde açıkça beyan edecektir.

Bir topluluk, diğer bir topluluktan sayıca, nüfuzca veya malca daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda bir aldatma ve işi bozma sebebi kılıp da ipliğini sağlamca büküp eğirdikten sonra çözen, böylece bütün emeğini boşa çıkaran ahmak kadının durumuna düşmeyin. Gerçekten Allah sizi bununla (sözünüzü yerine getirmekle veya nüfuz ve servet çokluğu ile) imtihan eder. Kıyamet günü de hakkında ihtilafa düşmüş olduğunuz şeyleri size açıklayacaktır.

Bir topluluk, diğer bir topluluktan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda bozucu bir vasıta yaparak, ipliğini kuvvetli büktükten sonra çözen kadın gibi olmayın! Çünkü Allah, sizi bununla dener. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size açıklayacaktır.

Yani kuvvetli taraf, yemînini bir hile vasıtası yaparak zayıf tarafa zulmetmesin Kuvvetliye verdiğiniz sözde durup da zayıfa karşı ettiğiniz yemînden ... Devamı..

Sağlam olarak iğirdiği ipliği tekrâr bozan kadın gibi olmayın. [¹] Yemînlerinizi aranızda birbirinizi aldatmağa vesîle itmeyin. Bir kavmin diğer kavimden daha çokluk olmasından dolayı azlara gadab itmeyin. Allâh bununla sizi imtihân ider ve size yevm-i kıyâmetde ihtilâf iylediğiniz şeyleri beyân ve izhâr iyler.

[1] Kureyş'de "Rabta bint Amr" nâmında ahmak ve vesveseli bir kadın vardı. Sabahdan öğleye kadar yünden, pamukdan, kıldan ip büker, öğleden akşama kad... Devamı..

Bir toplum (ümmet), başka toplumdan üstün diye, yeminlerinizi bozulabilir sayıp ipliğini sağlam eğirdikten sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın. Allah bu şekilde sizi sınar. (Mezardan) kalkış günü, aranızda anlaşmazlığa düştüğünüz konuları size elbette bildirecektir.

İpliğini iyice eğirip sağlamlaştırdıktan sonra bozan kadın gibi olmayın. Bir toplum, diğer bir toplumdan daha çok diye yeminlerinizi bozuyorsunuz. Ancak, Allah sizi onunla imtihan ediyor, kıyamet günü hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyi açıklayacaktır.

İpliğini sağlamca eğirdikten sonra tekrar bozan kadına benzemeyin. Bir topluluk diğer bir topluluktan daha kalabalık diye, yeminlerinizi aranızda bir fesat aracı yapmayın. Aslında Allah sizi bununla sınıyor; anlaşmazlığa düştüğünüz şeyi ise kıyamet gününde size açıklayacaktır.

Yeminleri bozmada, ipliğini kuvvetle büktükten sonra bozup parçalayan karı gibi olmayın. Bir topluluk ötekinden daha zengin ve kalabalık çıktığı için yeminlerinizi aranızda bir hile aracı yapıyorsunuz. Allah sizi bununla imtihan ediyor; ihtilafa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size açık bir biçimde elbette gösterecektir.

daħı olman ancılayın kim girü çözdi egirdügin, berkitmekden śoñra, çözilmişlerken. [142a] dutarsız andlaruñuzı, doġallıķ arañuzda; andan ötürü kim, ola bir bölük, ol eyregirek bir bölükden; andan, daķı bir eyrek bölük bulıcaķ, ilkingileri ķorķar-idi, śoñraġılarda and içişürlerdi. bayıķ śınar sizi tañrı anuñ ile; daħı bellü eyler size ķıyamet güni, anı kim olduñuz anuñ içinde ŧartışursız.

Daḫı olmañuz ol ‘avrat gibi ki bozdı ipligi berk ṣarduḳdan ṣoñra.İdinürsiz andlaruñuzı oyuncaḳ ortañuzda. Olmaḳdan bir ṭā’ife bir ṭāyife‐den artuḳ mālda, anuñla sizi ṣınar Tañrı Ta‘ālā. Daḫı beyān idecekdür sizeḳıyāmet güninde, ol nesne kim anda çekişürlerdi.

Möhkəm əyirdiyi ipliyi sonradan qıran (təzədən açıb sökən) qadın kimi olmayın. Siz bir ümmət digərindən (sayca) çox olduğu üçün aranızdakı andları yalana çevirirsiniz (fitnə-fəsad aləti edirsiniz). (Bu gün bir qəbilə ilə müqavilə bağlayır, sabah daha qüvvətli, daha varlı bir qəbilə ilə rastlaşdıqda əvvəlki ilə bağladığınız müqaviləni pozub onunla sazişə girisiniz). Allah bununla yalnız sizi sınayır. O, qiyamət günü ixtilafda olduğunuz (dini) məsələləri sizə izah edəcəkdir!

And be not like unto her who unravelleth the thread, after she hath made it strong, to thin filaments, making your oaths a deceit between you because of a nation being more numerous than (another) nation. Allah only trieth you thereby, and He verily will explain to you on the Day of Resurrection that wherein ye differed.

And be not like a woman who breaks into untwisted strands the yarn which she has spun, after it has become strong.(2129) Nor(2130) take your oaths to practise deception between yourselves, lest one party should be more numerous than another:(2131) for Allah will test you by this; and on the Day of Judgment He will certainly make clear to you (the truth of) that wherein ye disagree.(2132)

2129 The Covenant which binds us in the spiritual world makes us strong, like strands of fluffy cotton spun into a strong thread. It also gives us a s... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.