20 Nisan 2025 - 22 Şevval 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nahl Suresi 83. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ya’rifûne ni’meta(A)llâhi śümme yunkirûnehâ veekśeruhumu-lkâfirûn(e)

Onlar, Allah'ın nimetini tanırlar da sonra inkar ederler ve çoğu kafirdir onların.

(Çünkü) Onlar, (bütün bunların) Allah’ın nimeti olduğunu tanıyıp anlıyorlar, sonra da (bile bile) inkâr ediyorlar; (zaten) onların çoğu inkâr edenlerdir (kadir bilmez nankörlerdir).

Aslında Allah'ın nimetinin pekala farkındalar, ama yine de O'nu tanıyıp doğrulamaya yanaşmıyorlar. Çünkü onların pek çoğu, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas ediyorlar.

Onlar Allah'ın nimetini, Muhammed'in peygamber olarak görevlendirileceğini itiraf ederler, bilirler. Sonra da onu ısrarla inkâr ederler. Onların çoğu kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirdir, nankördür.

Onlar Allah'ın nimetini biliyor sonra onu inkâr ediyorlar. Onların çoğu kâfirdir.

83.İbnu Ebi Hatim`in Mücahid`den rivayet ettiğine göre bir bedevi Resulullah (a.s.)`a gelerek O`na (Allah ve nimetleri hakkında) soru sordu. Resululla... Devamı..

Onlar, Allah'ın nimetini biliyorlar, sonra da inkar ediyorlar; onların çoğu inkâr edenlerdir.

Müşrikler, Allah'ın nimetini tanırlar ikrar ederler. Sonra (Allah'dan başkasına ibadet ederek) onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirlerdir.

Onlar Allah’ın nimetini bilirler, sonra tanımamazlık ederler. Çünkü çokları kâfirdirler. (Hak ve hakikati, nimetleri tanımazlar.)

Onlar Allah'ın nimetini bilirler, sonra da inkâr ederler. Onların çoğu nankördür.

Bilirler onlar Allahın nimetini, sonra da tanımazlar, pek çoğu da kâfirdirler!

Onlar hem Allah'ın nimetini bilirler (hem de O'ndan başkasına tanrısal nitelikler yüklemek suretiyle) Allah'a nankörlük ederler. Onların çoğu inkârcı kimselerdir.

Müşrikler Allâh’ın ni’metini i’tirâf iderler sonra inkâr iylerler ekserisi kâfirdir.

Allah'ın nimetini hem bilirler hem de inkar ederler. Zaten çoğu kafir kimselerdir.*

Onlar, Allah’ın nimetini bilirler, sonra da inkâr ederler. Onların çoğu kâfirlerdir.

Onlar Allah’ın nimetlerini biliyor, ama sonra kalkıp nankörlük ediyorlar. Onların çoğu inkârcıdır!

Onlar Allah'ın nimetini bilirler (itiraf ederler). Sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirdir.  

 İmam Suddî’ye göre âyette zikredilen «Allah’ın nimeti» Allah Resûlü’nün peygamberliğidir. Bunu, kendilerine gösterilen bunca mucizelerle tanıdıkları ... Devamı..

ALLAH'ın nimetlerini çok iyi tanıdıkları halde onları inkar ederler. Onların çoğu kafirlerdir.

Hem Allah'ın nimetini bilirler, sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfir kimselerdir.

Allahın nı'metini tanırlar, sonra da inkâr ederler ve ekserisi kâfirdirler

(Müşrikler) hem Allah’ın nimetini bilirler (Allah tarafından kendilerine verildiğini bilirler) hem de (Allah’ın kendilerine vermiş olduğu nimetleri, ilâh edindikleri putlara nispet etmekle) bunu inkâr ederler. Onların çoğu işte böyle nankördürler.

Onlar, bu nimetleri Allah'ın verdiğini biliyorlar. Sonra da onu görmezden geliyorlar. Onların çoğu kâfir² kimselerdir.

1- Nankör.

Onlar hem Allahın (bu) ni'met (ler) ini i'tiraf ederler, hem yine onu (fiilleriyle) inkâr ederler. Çoğu (inadına) kâfir kimselerdir onların.

Allah'ın ni'metini tanırlar; sonra da onu inkâr ederler; çünki onların çoğu kâfirdirler.(2)

(2)“Bu kâinât şehrinde ve zemin (yeryüzü) mahallesinde ve insan ve hayvanât kışlasında, öyle bir Rezzâk-ı Rahîm (sonsuz merhamet sâhibi ve bol bol rız... Devamı..

Onlar hem Allah’ın nimetini (verilen bütün nimetlerin Allah’tan olduğunu) bilirler, hem de (O’ndan başkasına tanrısal nitelikler yüklemek suretiyle) onu inkâr ederler. Onların çoğu ise nankör kimselerdir.*

(*) Yani, yararlandıkları nimetlerin Allah’tan olduğunun farkında oldukları halde, Allah’ın onlardaki yaratıcı kudretini doğrulamaya yanaşmıyor ve böy... Devamı..

Onlar Allah’ın nimetlerini çok iyi bildikleri halde, sonradan o nimetleri inkâr ediyorlar. Onların pek çoğu, mutlak olan doğruları kabul etmeyenlerdir.

Onlar Allah’ın iyiliklerini bilirler, sonra yine de onu yoğumsarlar. Onların pek çoğu tanımaz kimselerdir.

Onlar Allah/ın nimetini tanırlar, böyleyken yine onu bilmemezlikten gelirler, onların pek çoğu kâfirdir [⁶].

[6] Azı cahildir veya hepsi kâfirdir.

Onlar, Allah’ın nimetini bilirler sonra da inkâr ederler. Onların ekserisi kâfirdirler.

Onlar, Allah'ın nimetini bilmekte, sonra da inkâr etmektedirler. Onların çoğu kâfirdirler.

Aslında onlar, Allah’ın bunca nîmetinin pekâlâ farkındadırlar, fakat sırf işlerine gelmediği için onugörmezlikten gelirler; çünkü pek çokları nankör ve ahlâksız birer kâfirdir onların! Peki, ilâhî mahkemenin kurulacağı büyük Günü hiç düşünmüyorlar mı?

Allah’ın nimetini tanıyorlar; yine de onu inkâr ediyorlar. Onların çoğu Kâfirler’dir / İnkârcılar’dır / Nankörler’dir.

Allah'ın nimetlerini göre göre inkar ediyorlar, demek ki insanların çoğu nankördür...

Onlar kazandıkları şeylerin Allah’a ait olduğunu bilirler. Ancak bu bilgi işlerine gelmez. Onun için hemen inkâra saparlar. Onların çoğu gerçeklerin üzerini örten yalancılardır.

Onlar, Allah’ın nimet(ler)ini bilir (itiraf eder); sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirdir.

Onların çoğu (sadece) kâfirliklerinden dolayı Allah’ın nîmetini, (hem) bilirler (hem) de sonra inkâr ederler.

Aslında Allah’ın nimetinin pekala farkındalar ama, yine de onu tanıyıp doğrulamaya yanaşmıyorlar; çünkü onların çoğu onmaz biçimde küfre batmış bulunuyor. ⁹⁹

99 Yani, yararlandıkları pek çok nimetin farkında oldukları halde, Allah’ın onlardaki yaratıcı kudretini doğrulamaya yanaşmıyor ve böylece dolaylı ola... Devamı..

Zira onlar Allah’ın nimetini pekâlâ tanıyorlar sonra kalkıp inkâr ediyorlar. Onların çoğu nimetlere karşı nankörler. 11/9 14/28-34, 16/52...55-112, 30/34

Allah’ın nimetlerini pekâlâ tanıyıp biliyorlar, fakat yine de nankörlük ediyorlar; zira onların çoğu küfre sapmıştır.

Onlar Allah’ın nimetini (o nimetlerin Rableri tarafından verildiğini) bilirler. (Ve bunu itiraf de ederler, buna rağmen) sonra da onu (Rablerinin birliğini) inkar ederler! (de putlara tapınırlar) Onların çoğu işte böyle kafirlerdir.

Onlar, Allah’ın nimetini tanıyorlar, sonra da inkâr ediyorlar ve zaten onların çoğu kâfirlerdir.

Allah'ın nîmetini tanırlar, sonra da onu inkar ederler ve onların ekserisi kâfirlerdir.

Müşrikler Allah'ın nimetini bilmekle beraber, bunları kendilerine veren Allah'tan başkasına ibadet etmekle bu nimetleri inkâr ederler. Onların çoğu işte böyle nankördürler!

Allah'ın ni'metini bilirler (bu ni'metleri Allah'ın yarattığını kabul ederler), sonra da (bunları kendilerine verenden başkasına taparak) bu ni'metleri inkar ederler, çokları da (nankördürler).

Allâh'ın ni'metlerini bilirler ve sonra inkâr iderler. Onların çoğı kâfirlerdir.

Allah’ın nimetini bilirler ama itiraf etmezler. Onların çoğu kâfirdir.

Onlar Allah'ın nimetini bildikleri halde onu inkar ederler ve onların çoğu kafirdir.

Onlar Allah'ın nimetini bilirler; buna rağmen onu inkâr ederler. Onların çoğu böyle nankördür.

Allah'ın nimetini biliyorlar, sonra da onu inkâr ediyorlar. Çoğu nankördür bunların.

bilürler Tañrı ni'metini andan inkār eylerler anı. daħı eyregi kāfirlerdür.

Bilürler Tañrı Ta‘ālā ni‘metlerini, andan ṣoñra inkār iderler ve anlar çoġıkāfirlerdür.

Onlar Allahın ne’mətini (Muhəmməd əleyhissəlamı peyğəmbər göndərməklə onlara etdiyi lütfü) bilir, lakin sonra onu (Muhəmməd əleyhissəlamın peyğəmbərliyini) danırlar. Onların əksəriyyəti kafirdir.

They know the favour of Allah and then deny it. Most of them are ingrates.

They recognise the favours(2121) of Allah. then they deny them; and most of them are (creatures) ungrateful.

2121 'Arafa distinguished from 'alima'm implying a specific discernment (or recognition) of various qualities and uses. All mankind recognises the val... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.