Va(A)llâhu faddale ba’dakum ‘alâ ba’din fî-rrizk(i)(c) femâ-lleżîne fuddilû birâddî rizkihim ‘alâ mâ meleket eymânuhum fehum fîhi sevâ/(un)(c) efebini’meti(A)llâhi yechadûn(e)
Ve Allah, rızık bakımından bir kısmınızı, bir kısmınızdan üstün etmiştir. Geçimi üstün olanlar, rızıklarını, elleri altında bulunanlara verip onları da geçim bakımından kendilerine eşit etmezler, Allah'ın nimetini bilebile inkar mı ederler?
Allah rızıkta (zenginlik konusunda) kiminizi kiminize üstün kıldı; ama kendilerine (diğerlerinden) fazla verilenler, (maalesef) rızıklarını (imkânlarını) ellerinin altındakilere (aile bireylerine, hizmetçi ve işçilerine) onda eşit olacak (insanca yaşama şartlarına kavuşacak) şekilde aktarıp vermiyorlar. Yoksa Allah’ın nimetlerine (ve infak emirlerine) karşı itiraz, isyan ve inkâr mı ediyorlar?
Ve Allah, rızık bakımından bir kısmınızı, bir kısmınızdan üstün kılmıştır. Hal böyleyken, rızkı kendilerine fazla verilmiş olanlar, bu rızıklarını elleri altında bulunan işci ve kölelerine verip, onları da geçim bakımından kendilerine eşit etmezler. Peki böyle yapmakla, Allah'ın rızık nimetini bile bile inkâra mı kalkışıyorlar?
Allah lütufta bulunarak, servette, bir kısmınızı diğerlerine üstün kıldı. Lütfa lâyık görülerek üstün kılınanlar, sahip oldukları rızık ve servetten meşrû şekilde sahip oldukları, üzerlerinde meşrû hakları ve otoriteleri, kendileriyle düzgün insanî münasebetleri olan köle, cariye ve hizmetkârlara ve işyerlerinde çalışan sözleşmeli işçilerine kâfi miktarda vermiyorlar. Verseler, o rızkın kullanımında eşit hâle gelecekler. Eşit şekilde kullanmaları söz konusu iken, bile bile Allah'ın ihsan ettiği nimeti inkâr mı ediyorlar? Nankörlük mü ediyorlar?
Allah rızık konusunda kiminizi kiminizden üstün kıldı. Üstün kılınanlar ellerinin altındakilere (köle ve cariyelerine) rızıklarını vermezler. Oysa onda (rızıkta) eşittirler. Öyleyken Allah'ın nimetini bile bile inkâr mı ediyorlar?
Allah rızıkta kiminizi kiminize üstün kıldı; üstün kılınanlar, rızıklarını ellerinin altında bulunanlara onda eşit olacak şekilde çevirip-verici değildirler. Şimdi Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?
Allah rızık hakkında bir kısmınızı bir kısmınızdan üstün kıldı. Kendilerine fazla rızık verilenler de, rızıklarını elleri altında bulunanlara vermiyorlar ki, onda müsavi olsunlar. (İşte böyle köle ve hizmetçilerini mallarına ortak etmiyenler, Allah'a nasıl, kudreti altındaki şeyleri ortak ediyorlar?) Şimdi Allah'ın nimetini mi inkâr ediyorlar?
Allah rızık konusunda bazınızı, diğerlerine üstün kılmıştır. Üstün kılınanlar, kazandıkları rızkı elleri altındaki (hizmetçilere ve) kölelere vermezler ki; o rızık konusunda eşit olsunlar. Artık Allah’ın nimetlerini nasıl inkar ediyorlar?.. (Kendileri, kölelerini ortak edinmezken, Allah’ın yarattığı şeyleri, O’na ortak koşuyorlar.)
Allah, kiminize kiminizden daha bol rızık verdi. Bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere verip de bu hususta kendilerine onları eşit kılmazlar. Durum böyle iken Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
Allah bir nicenizi, bir niceniz üzere azıkça artıkladı, artıklanmış olanlar kendi kölelerine vermezler azıkların, onlarsa birdir O'nda, Allahın nimetini tanımıyor musunuz?
Allah, rızık konusunda kiminizi kiminizden üstün kıldı (bazılarına fazla vererek farklı kıldı). Rızık bakımından üstün kılınanlar ellerinin altında bulunan (kölelere, hizmetçilere ve çalışanlara)lara kendi rızıklarından (kendileriyle eşit seviyeye gelecek derecede) vermezler. Hâlbuki rızık konusunda bunlarla onlar eşit hakka sahiptir. Durum böyleyken (verdiği nimetlerden paylaşmayı ve infak etmeyi reddederek) Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?
Allâh ba’zılarınıza fazla lütuflarda bulundı lâkin lütufdîde olanlar rızıklarına kölelerini müsâvî hisse alacak vecihle iştirâk itdirdiler mi? Allâh’ın ni’metlerini inkâr mı idiyorlar.
Allah rızıkda kiminizi diğerlerine üstün tutmuştur. Üstün kılınanlar, emirleri altında bulunanların rızıklarını vermezler. Oysa rızıkta hepsi eşittir. Allah'ın nimetini bile bile inkar mı ediyorlar?
Allah, rızık konusunda kiminizi kiminizden üstün kıldı. Üstün kılınanlar, rızıklarını ellerinin altındakilere vermezler ki rızıkta hep eşit olsunlar. Şimdi Allah’ın nimetini mi inkâr ediyorlar?
Allah kiminize kiminizden daha fazla rızık verdi. Ama kendilerine fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilerle paylaşıp da onları bu hususta kendileriyle eşit hale getirmeye yanaşmıyorlar. Peki onlar Allah’ın nimetini inkâr etmiş olmuyorlar mı?
Allah kiminize kiminizden daha bol rızık verdi. Bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere verip de bu hususta kendilerini onlara eşit kılmazlar. Durum böyle iken Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
ALLAH rızık (varlık) açısından sizi birbirinize üstün kılmıştır. Nitekim, üstün kılınanlar, emirleri altındakilerle varlıklarını eşit paylaşmazlar. ALLAH'ın nimetini mi reddediyorlar?
Allah, rızık yönünden bir kısmınızı diğerlerinden üstün kıldı. Kendilerine bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere vermiyorlar ki, onda eşit olsunlar. Durum böyle iken Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
Allah ba'zınızı ba'zınıza rızıkta tafdıl de etti, fazla verilenler rızıklarını ellerinin altındakilere reddediyorlar da hepsi onda müsavi oluyorlar da değil, şimdi Allahın nı'metini mi inkâr ediyorlar? Allah size kendilerinizden zevceler de verdi ve size zevcelerinizden oğullar ve torunlar verdi ve sizi hoş hoş nı'metlerden merzuk buyurdu, şimdi bâtıla inanıyorlar da onlar
Allah rızıkta (varlık ve konum hususunda) kiminizi kiminize üstün kıldı. (Zenginlik ve konum olarak) üstün kılınanlar, rızıklarını ellerinin altındakilere (köle veya hizmetçilerine, fazladan, bol bol) vermezler ki, onlar (konum ve kazanç hususunda) kendileri ile eşit bir duruma gelmesinler. (Durum böyle iken) *Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
Allah, rızık konusunda kiminizi kiminize üstün kıldı. Üstün kılınanlar; rızıklarını yeminle hak sahibi oldukları¹ kimselere aktarıyorlar da onlar, onda eşit oluyorlar mı? O halde, Allah'ın nimetini mi inkâr ediyorlar?²
Allah rızk hususunda kiminizi kiminizden üstün kıldı. O üstün kılınanlar, onda hepsi eşit olmak üzere, rızklarını ellerinin altındakilere verici değildirler. O halde bunlar Allahın ni'metini bilerek inkâr mı ediyorlar?
Hem Allah, rızık husûsunda bazınızı bazınızdan üstün kıldı. Böylece üstün kılınanlar ise, rızıklarını (kendileriyle eşit dereceye gelecek şekilde) ellerinin altındaki kölelerine verici değiller ki, artık onda (o rızıkta) kendileri müsâvî olsunlar. (Onlar kendi köleleriyle eşitliği kabûl etmezken, nasıl oluyor da Allah'a eş tutup ortak koşuyorlar?)Şimdi Allah'ın ni'metini bilerek inkâr mı ediyorlar?
Ve Allah; rızık konusunda (sizin gayret ve çalışmanıza bağlı) kiminizi kiminize fazlalıklı kılmaktadır. (Ama ne yazık ki) kendilerine fazlalık verilenler sözleşmeler gereği yönetimleri altında bulunanlara (çalışanlara, himaye veya yönetimi altındakilere) kendi rızıklarından (kendileriyle eşit seviyeye gelecek derecede tam ve hakkıyla) vermezler (onları servetlerine ortak yapmazlar). Hâlbuki bunda hepsi eşittir. Yoksa böyle yapmakla Allah’ın nimetini (ve infak emirlerini) bile bile inkâr mı ediyorlar? *
Allah, sizin bir kısmınızı, rızık olarak bir kısmınıza üstün tuttu. Kendilerine fazla rızık verilenler, sorumlulukları altındakileri rızıklandırmaktan kaçınıyorlar. Hâlbuki rızıklanma hususunda eşittiler. Yoksa onlar Allah’ın nimetlerini mi yalanlıyorlar?
Allah azıklanma işinde kimini kiminden üstün kıldı. Oysa ki bu üstün kılınanlar kazandıkları azığı ellerinin altında ki kölelere onları kendileriyle bir tutarak vermezler. Onlar yine de Allah’ın iyiliğini tanımazlık mı ediyorlar?
Allah rızk hususunda birinizi diğerinize üstün kıldı [⁹], üstün gelen efendileri rızkı memlûklerine kendileriyle müsavi surette vermezler [¹⁰]. Hâlâ Allah/ın nimetini bilerek inkâr mı ediyorlar [¹¹]?
Allah rızıkta kiminizi kiminizden üstün kıldı. Rızıkta üstün kılınanlar, akitle sorumluluklarının altında bulunanlara²⁵ vermezler ki rızıkta hep eşit olsunlar. Böylece onlar Allah’ın nimetini mi inkâr ediyorlar?
Allah rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır; üstün kılınanlar, (zatî bir üstünlüğe sahip olmadıkları halde kendilerine verilen) rızıklarını ellerinin altında bulunanlara vermezler (ve onları mülkünde ortak kılmazlar) ki böylece onda (mülkte) eşit olsunlar. (Ama nasıl olur da mülkünde zatî bir üstünlüğe sahip olan Allah'ın bir takım ortakları olduğunu iddia ediyorlar!) Yoksa Allah'ın bu nimetini (üstün kıldığını) inkâr mı ediyorlar (ve zatî bir üstünlüğe sahip olduklarına mı inanıyorlar)?
Allah, her birinize farklı güç ve yetenekler bahşederek, gerek sosyal statü, gerekserızık ve kazanç bakımından bir kısmınızı diğerlerinden üstün kılmıştır. Fakat kendilerine zenginlik bahşedilmiş olanlar, köle veya hizmetçileriyle eşit konuma gelecek şekilde rızıklarını onlarla paylaşmak istemezler. Peki, ey müşrikler! Siz servetinizde —onu size Allah verdiği hâlde— kölelerinizi ve hizmetçilerinizi kendinize ortak kabul etmezken, nasıl olur da Allah’a kulluk ve şükür konusunda başka ilâhları O’na ortak koşarsınız? Kendi mülk ve nüfuz alanınızda başka bir ortağa tahammül edemeyen sizler, nasıl olur da Allah’ın birer âciz kulu olan sözde “yüce şahsiyetleri” ya da uydurduğunuz sahte ilâhları Allah’ın mülk ve egemenliğinde O’na ortak kabul eder, kendinize lâyık görmediğiniz bir durumu Allah’a yakıştırmaya cüret edersiniz?
Şimdi bu müşrikler, kendilerine bunca lütuflar bahşeden Rablerine ortaklar koşarakgöz göre göreAllah’ın nîmetlerini inkâr mı edecekler?
Allah, Rızık’da bazınızı bazınıza üstün kıldı. Fazlaca verilmiş kimseler kendi rızıklarını, ellerinin mâlik olduklarına bırakacak değildir ki, onlar bunda eşit düzeyde olur. Allah’ın nimetini bile bile inkâr ediyorlar, öyle mi?
Allah, rızk konusunda bazılarınıza ayrıcalık tanımıştır. Ama ayrıcalıklı olanlar, sahip oldukları nimetin fazlasını, hizmetinde bulunanlara vermeyerek eşitlik mi sağlıyorlar! Allah'ın nimetini inkar mı edebilecekler sanki!
Kiminize kiminizden daha çok servet verdik. Servet verilenler, çalıştırdıkları insanlara, ailelerine pay ayırsınlar istedik. Onlar bunu yapmazlar, kendilerini insanlarla eşitlemezler. Onlara niye servet verdiğimizi anlamazlar. Emrimizi yerine getirmeyerek verdiklerimizi inkâr ederler. Kazandıklarını bizim verdiğimizi inkâr mı ediyorlar? Yoksa onlara verdiklerimizi kendilerinin kazandıklarını mı sanıyorlar? Görmüyorlar mı? Evlatları, çalışanları onlardan daha çok çalışıyor! Biz ne yapacaklar görelim diye servetlerle onları sınıyoruz. İnsan ise yanlış hükümler vererek imtihanını kaybediyor.
Allah rızık bakımından kiminizi kiminize üstün (farklı) kılmıştır. Farklı (bol rızık) verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere verip de bu konuda kendilerini onlara eşit kılmazlar. [*] Allah’ın nimet(ler)ini inkâr mı ediyorlar!
Allah, rızıkta sizi birbirinize üstün kıldığı halde üstün kılınanlar, bu rızıklarını hiç köleleriyle paylaşıp, onlarla eşit oluyorlar mı (da putlarını, Allah’la eşit görüyorlar?)¹ Şimdi de Allah’ın nîmet(ler)ini, inkâr mı ediyorlar?²
Rızık konusunda, kiminize kiminizden fazla veren Allah’tır: hal böyleyken, kendisine fazla verilmiş olanlar, rızıklarını -bu bakımdan aralarında eşitlik olsun diye- ⁸⁰ sağ ellerinin malik olduğu kimselerle paylaşmakta isteksiz davranıyorlar. Peki, (böyle yapmakla) Allah’ın nimetini (bile bile) inkara mı kalkışıyorlar?
Allah, rızık konusunda kiminizi kiminizden farklı kılmıştır. Oysa kendisine zenginlik verilen kimseler, sahip olduğu malları ellerinin altında bulunanlarla paylaşmaya ve böylece onlarla eşit seviye ye gelmeye yanaşmıyorlar da şimdi onlar bile bile Allah’ın nimetini paylaşmıyorlar? 2/267, 3/92, 6/165, 43/32, 76/8
ALLAH rızkı kiminize diğerinden daha fazla vermiştir. Peki, kendisine fazla verilenler emirleri altında çalışan kesimleri[²¹⁵⁷] servetlerine ortak etseler de, onlar da bu konuda (kendileriyle) eşit hâle gelseler ya![²¹⁵⁸] Buna (dahi razı olmayacaklarına) göre, hâlâ (ortak koşmakla), Allah’ın nimetlerini bile bile inkâra[²¹⁵⁹] yeltenmiş olmuyorlar mı?
Allah, rızk hususunda da, kiminizi kiminize üstün kıldı. (Kimi zengindir, kimi fakir) Bol rızık verilenler; buyrukları altında olanlara rızıklarını (ekseriya tam olarak) vermezler, (oysa onların servetinde buyrukları altında çalışanların da hakkı vardır) yoksa onlar Allah’ın nimetini mi inkar ediyorlar?
Rızık konusunda, kiminize kiminizden fazla veren Allah’tır: hal böyleyken, kendisine fazla verilmiş olanlar, rızıklarını bu bakımdan aralarında eşitlik olsun diyesağ ellerinin malik olduğu kimselerle paylaşmakta isteksiz davranıyorlar. Ve böylece Allah’ın nimetini inkar mı ediyorlar?
Ve Allah Teâlâ bazınızı bazınız üzerine rızk hususunda üstün kılmıştır. Artık üstün kılınanlar, rızklarını onlar onda müsavî olmak için ellerinin altındakilere verici değillerdir. İmdi Allah'ın nîmetlerini inkâr mı ediyorlar?
Allah sizi, maişet ve rızık hususunda kiminizi kiminize üstün kıldı. Nasipleri bol olanlar kendi nasiplerini, kendileriyle eşit seviyeye gelecek derecede, yanlarında çalıştırdıkları köle ve hizmetçilere vermezler. O halde nasıl olur da Allah'ın nimetini, Allah'ın kendilerinin üzerindeki hakkını bile bile inkâr ederler? [30, 28] {KM, Çıkış 21, 2; I Korintos. 12, 13}
Allah, rızıkta kiminizi kiminizden üstün kıldı. (Rızıkça) üstün kılınanlar, ellerinin altında bulunanlara kendi rızıklarını verip de hepsi rızıkta eşit olmuyorlar. Allah'ın ni'metini mi inkar ediyorlar?
Allâh, sizden ba'zınızı ba'zınız üzerine rızıkda tafdîl itdi. O tafdîl olunanlar mâlik oldukları köle ve câriyelerinin rızkını virirler. Rızık husûsunda cümlesi müsâvîdirler. (Rızkı Allâh virir ötekiler vâsıtadır) Allâh'ın ni'metlerini inkâr mı iderler?.
Allah rızık konusunda kiminizi kiminden üstün kılar. Üstün kılınanlar, hakimiyeti altındakilere (esirlere)[1] kendi rızıklarından vermezler. Ama rızıkta bunlar da onlarla eşit hakka sahiptirler[2]. Allah’ın nimeti karşısında bile bile yalana mı sarılıyorlar?
Allah, rızık konusunda kiminizi, kiminizden üstün kılmıştır. Fakat, üstün kılınanlar, gözetimleri altında bulunanlara, kendileriyle eşit olurlar diye rızıklarını vermezler. Bile bile Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?
Allah rızıkta sizi birbirinize üstün kıldı. Kendilerine fazlalık verilenler, bu fazlalığı ellerinin altındakilere verip de onlarla eşit hale gelmek istemezler. Buna rağmen onlar Allah'ın nimetini mi inkâr ediyorlar?(20)
Allah, rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır. Fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere aktarıp da hepsi onda eşit hale gelmiyor. Allah'ın nimetini mi inkâr ediyor bunlar?
daħı Tañrı artuķlu eyledi bir niceñüzi bir nice üzere rūzį içinde. pes degül anlar kim artuķlu olındılar döndürici rūzįların anuñ üzere kim mālik oldı śaġ elleri pes anlar anuñ içinde berāberdur. pes Tañrı ni'met ine mi inkār eylerler?
Daḫı Tañrı Ta‘ālā efḍal ḳıldı niçeñüzi niçeñüz üstine rızḳda. Ol efḍal olanlarḳaytarmazlar rızḳlarını ḳullarından, ḳırnaḳlarından. Anlar anda berāber‐lerdür. Pes Tañrı Ta‘ālā ni‘metlerini inkār iderler.
Allah ruzi baxımından birinizi digərinizdən üstün etmişdir. Üstün olanlar (varlılar) tabeçiliyində olanları (qulları, kənizləri) öz ruzilərinə şərik etməzlər ki, bu cəhətdən bərabər olsunlar. (Və ya onlar hamısı ruziyə şərik olduqları halda, varlılar öz ruzilərini tabeçiliyində olanlara verməzlər. Var-dövlət sahibləri öz ruzilərini onlara tabe olanlarla bərabər bölməyi, onları mallarına şərik etməyi özlərinə rəva bilmədikləri halda, hər şeyin xaliqi olan Allaha cansız bütləri və digər tanrıları şərik qoşmağı necə rəva görürlər?) İndi onlar Allahın ne’mətlərini inkarmı edirlər?
And Allah hath favoured some of you above others in provision. Now those who are more favoured will by no means hand over their provision to those (slaves) whom their right hands possess, so that they may be equal with them in respect thereof. Is it then the grace of Allah that they deny?
Allah has bestowed His gifts of sustenance more freely on some of you than on others: those more favoured are not going to throw back their gifts to those whom their right hands possess, so as to be equal in that respect. Will they then deny the favours of Allah?(2102)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |