Veyec’alûne li(A)llâhi mâ yekrahûne vetasifu elsinetuhumu-lkeżibe enne lehumu-lhusnâ(s) lâ cerame enne lehumu-nnâra veennehum mufratûn(e)
Allah'a, kendilerinin bile hoşlanmadıkları şeyleri atfederler ve dilleri de güzel ve hayırlı sonucun kendilerine mukadder olduğunu yalan yere söyler durur. Hiç şüphe yok ki onlarındır ateş ve tezcek, herkesten önce onlar girerler ateşe.
Onlar, kendilerinin hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah’a (isnat edip) uygun görürler. (Kendi kötülükleri için de "kader kurbanıyız" derler.) Dilleriyle de, yalan (ve riyakârlık)la; en güzel olan (davranış ve başarıların ise) ’kendilerinin (marifet ve meziyeti) olduğunu’ ileri sürmektedirler. Hiç şüphesiz ateş onlar içindir ve hiç şüphesiz onlar, (cehenneme herkesten) önce sürüleceklerdir.
Allah'a, kendilerinin bile hoşlanmadıkları kızları yakıştırırlar ve dilleri de güzel ve hayırlı sonucun kendilerine ait olduğunu yalan yere söyler durur. Şüphe yok ki, ateş onlarındır ve herkesten önce de onlar girerler ateşe.
Müşrikler, kendilerinin hoşlanmadıkları şeyleri Allah'a yakıştırıyorlar. Dilleri, yalan yere en güzel mükâfatın kendilerine ait olduğunu ifade ediyor. Hiç şüphesiz onlar için ateş, cehennem vardır. Onlar, herkesten önce cehenneme atılacaklar ve unutulacaklar.
Kendilerinin hoşlanmadıklarını Allah'a isnad ediyorlar; dilleri de en güzelin kendilerinin olacağı konusunda yalan uyduruyor. Şüphesiz onlar için ateş (cehennem) vardır ve onlar (orada) öncüdürler.
Onlar, Allah'a, hoşlarına gitmeyen şeyleri uygun görürler, dilleri de yalan olarak en güzel olanın 'kendilerinin olduğunu' düzmektedir. Hiç şüphesiz ateş onlar içindir ve hiç şüphesiz onlar, (cehennemde) öncülerdir.
Hem kendilerinin hoşlanmamakta oldukları kızları Allah'a isnad ediyorlar, hem de: “-En güzel akıbet onlarınmış.” diye dilleri kendilerine yalan söylüyor. Çare yok, ateş onların... Oraya en önde gidip kalacaklardır.
İğrendikleri şeyi Allah’a isnad ediyorlar. En iyi, en güzeli kendilerinin olacak diye dilleri yalan anlatıyor. Gerçekten onlar için ateş vardır. Ve onlar terkedileceklerdir.
Hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah'a mal ediyorlar. En güzel şeylerin de kendilerine ait olduğunu söylüyorlar. Şüphesiz, onlara ateş vardır ve onlar ateşte terk olunacaklardır.
Hoşlarına gitmeyeni Allaha ayırırlar, «iylik onlarınmış» diye yalan söyler dilleri, şüphe yok ki, onlar için ateş var, ilk önce ateşe atılacaklar
Onlar, hoşlanmadıklarını Allah'a mal ederler. Dilleri de güzel şeylerin kendilerinde olduğunu yalan yere söyler durur. Oysa hiç kuşku yok ki onların yeri cehennemdir, oraya en önde gireceklerdir.
Kendi istikrâhlarını mûcib olan şeyi Allâh’a isnâd idiyorlar, kendilerine güzel bir mükâfât mukarrer oldığını söyledikleri vakit yalan söylüyorlar, halbuki ânlar içün mukarrer olan ateşdir en evvel ânlar atılacaklardır.
Beğenmediklerini Allah'a malederler. Dilleri, güzel şeylerin kendilerine ait olduğunu yalan yere söyler durur. Cehennemin onların olduğunda ve önceden oraya gideceklerinde şüphe yoktur.
Hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah’a isnad ederler. En güzel sonuç kendilerininmiş diye dilleri de yalan uyduruyor. Hiç şüphe yok ki onlara cehennem vardır ve onlar oraya en önde sokulacaklardır.
Hoşlanmadıkları şeyleri Allah’a nisbet ediyorlar. Öte yandan en güzel sonucun kendileri için olacağı yolunda dillerinden asılsız iddialar dökülüyor. Kaçınılmaz olarak onlara ancak ateş vardır ve onlar oraya sürüleceklerdir!
Kendilerinin hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah'a isnat ediyorlar. En güzel sonucun kendilerinin olduğunu anlatan dilleri de yalanın örneğini veriyor. Hiç şüphesiz onlar için sadece ateş vardır ve onlar, (ateşe) terkolunacaklar.
Hoşlanmadıkları şeyleri ALLAH'a malediyorlar ve kendilerinin iyi hakkettikleri yalanını dillerinde geveliyorlar. Elbette, ateşe terkedilecekler.
Müşrikler, kendilerinin hoşlanmadıkları şeyleri, Allah'a isnad ediyorlar. Dilleri, en güzel şeylerin kendilerine ait olduğunu yalan yere durmadan söyler. Hiç şüphesiz onlar için, sadece ateş vardır. Oraya en önde gidip kalacaklardır.
Hem Allaha kendilerinin hoşlanmıyacakları şeyler isnad ediyorlar, hem de dilleri kendilerine yalan söylüyor: en güzel akıbet onlarınmış! Doğrusu ateş onların, hem onlar ona en önde gidecekler
(Hem o kâfirler utanmadan) kendilerinin hoşlanmadıkları şeyleri, (kız çocuklarını) Allah’a isnat ediyorlar, (hem de O’nun dinini, peygamberini hafife almalarına rağmen) dilleriyle en güzel akıbetin kendilerinin olduğu yalanını uyduruyorlar. Hiç şüphesiz onlar için sadece ateş vardır ve onlar (herkesten önce) ona (ateşe) sokulacaklardır.
Onlar Allah'a kendilerinin bile hoşlanmamakda oldukları şeyleri isnâd ederler, dilleri de yalan yere en güzel (aakıbet) in muhakkak kendilerine has olduğunu söyler. Hiç şüphe yokdur ki onların hakkı ateşdir ve onlar (cehennemin) öncüler (i) dir.
Hem beğenmeyecekleri şeyleri Allah'a isnâd ediyorlar, hem de en güzel (âkıbet)gerçekten kendilerininmiş diye dilleri yalan söylüyor. Hiç şübhesiz ki, onlar için ateş vardır ve onlar (ona) gerçekten en önde götürülecek kimselerdir!
Onlar, hoşlanmadıkları şeyleri Allah’a ait kılarlar. Dilleri de yalan olarak en güzel olanın muhakkak kendilerinin olduğunu düzmektedir. Hiç şüphesiz onlar için sadece ateş vardır ve şüphesiz ki onlar (ateşe) sürüleceklerdir!*
Hoşlarına gitmeyen şeyleri ve ağızlarıyla uydurdukları yalanları Allah’a nispet ediyorlar ve güzel olan şeyleri de kendileri sahipleniyorlar. Şurası muhakkak ki ateş onlarındır ve ateşin içinde onlarla hiç ilgilenilmez.
İstemedikleri olunca "Allah’tan" derler. Sonlarının iyi olacağını söyliyerek de kendi ağızlarıyla yalan uydurmuş olurlar. Gerçekten bu kimseler için ateş vardır. Ateşe ilk atılacak olanlar da onlardır.
İstemediklerini [⁷] Allah için yaparlar. Dilleri ise yalan söyler durur, gûya: En güzel makam kendilerininmiş. Elhak onlar için ateş vardır. Onlar evvel gidenlerdir [⁸].
Hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah’a isnat ederler. En güzel sonuç kendilerinin olacak diye yalan söylerler. Hiç şüphe yoktur ki ateş onlar içindir ve şüphesiz onlar herkesten önce gireceklerdir [mufratûn].
Onlar, Allah'a, hoşlarına gitmeyen şeyleri uygun görürler, dilleri de yalan olarak en güzel olanın kendilerinin olduğunu düzmektedir. Hiç şüphesiz ateş onlar içindir ve hiç şüphesiz onlar, (cehennemde) öncülerdir.
Hoşlanmadıkları şeyleri Allah’a yakıştırmaktan çekinmezler. Bir de hiç çekinmeden, kendilerinin en güzel şeylere lâyık olduğunu iddia ederek göz göre göre yalan söylerler. Oysa hiç kuşku yok ki, onların hakkı ateştir; hem de cehennemin öncüleri olarak!
İşte, ilâhî prensipleri hayatın dışına iten, fakat haktan ve hukuktan söz eden inkârcıların gerçek yüzü ve âkıbeti budur:
Hoşlanmayacakları şeyleri Allah’a ait kılıyorlar.
Onlar için İyilikler / Güzellikler vardır” diye onların dilleri Yalan’ı niteliyor. Şüphe yoktur ki, onlar için Ateş vardır; onlar, müfrat / aşırı gitmişlerdir.
İnsanoğlu sevmediği bir şeyi Allah'tan bilir. Sevdiği şeyin ise, kendi eseri olduğunu her fırsatta söyleyerek sadece kendisini kandırır. Halbuki ateşe en önce onlar fırlatılacak.
Hoşlarına gitmeyen şeyler için Allah’ındır diyorlar. En güzel sonucun kendilerinin olduğunu anlatan dilleri; yalanın örneğini ortaya çıkarıyor. Hiç şüphesiz ki; onlar için sadece ateş vardır ve ateşe sürüleceklerdir.
Kendilerinin hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah’a yakıştırıyorlar; [*] dilleri de (mahşerde) en güzel (ödülün) kendilerinin olduğu yalanını yakıştırıyor. Şüphesiz ki onlar için sadece ateş vardır ve onlar şüphesiz ki (ateşe) terk edileceklerdir. [*]
Onlar beğenmedikleri şeyleri, Allah’a yakıştırıyorlar, dilleri de en güzel şeylerin kendilerinde olduğu yalanını, söyleyip duruyor. Şüphesiz cehennem, onlar içindir ve (cehenneme) ilk önce giren, kesinlikle onlar olacaktır.
Ve bir de, hoşlanmadıkları şeyi ⁷⁰ (önce) Allah’a yakıştırırlar; sonra da kalkıp bunu dile getirirken, sanki en güzel, en erdemli olan neyse onu hak etmişler gibi, gerçek dışı, yalan açıklamalarda bulunurlar. ⁷¹ Aslında, onlar sadece ateşi hak etmektedirler ve şüphesiz kendileri [Allah’ın rahmetinden] uzak tutulacaklar! ⁷²
Onlar hem hoşlanmadıklarını Allah’a layık görürler, hem de ahirette en güzel akıbetin kendilerini beklediği yalanını dillerine dolarlar. Hiç kuşku yok ki ateş onlar içindir ve onlar haddi aşanlardır. 18/36, 16/57-58-59, 17/40, 19/88...93, 37/149, 43/15...19, 52/39, 53/21...23
Hem kendilerinin hoşlanmadığı şeyi Allah’a lâyık görürler, hem de en güzel akıbete kendileri lâyıkmış gibi yalan beyanda bulunan dilleriyle kendilerini aldatırlar.[²¹⁴¹] Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, ellerine geçen sadece ateş olacaktır; üstelik de onlar önden buyur edilecekler.[²¹⁴²]
Müşrikler, beğenmedikleri şeyleri (kız çocuklarını) Allah'a isnâd etmekle kalmazlar da; yalan yere, (ahiret var ise) güzel sonun da elbette kendilerinin olacağını iddia ederler. Oysa kuşkusuz onlar için ancak cehennem ateşi vardır ye onlar cehennemin öncüleridir.
Hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah içidir diyorlar ve güzel olanın kendilerine aitmiş gibi dilleriyle de yalan uyduruyorlar. Hiç şüphe yok ki onlar için ateş(cehennem) vardır ve muhakkak ki onlar aşırı taşkın (ifrat) halindeler.
Ve Allah için kendilerinin hoşlanmadıklarını isnat ederler ve dilleri yalanı söylüyor ki, onlar için elbette en güzel akıbet vardır. Şüphe yok ki onlar için ateş vardır. Ve onlar mutlaka o ateşte terkedilmişlerdir.
Hem utanmadan, kendilerinin beğenmedikleri şeyleri Allah'a yakıştırıyor, O'nun dinini, peygamberini hafife alıyorlar, hem de en güzel âkıbetin kendilerini beklediği yalanını uyduruyorlar. Beklesinler bakalım! Onlara olsa olsa ateş vardır! Hem de oraya gireceklerin başında olacaklardır. [41, 50; 18, 35-36; 11, 9-10; 19-77]
Kendilerinin hoşlanmadıkları şeyi Allah'a veriyorlar, üstelik de dilleri, "En güzel sonuç, kendilerinin olacak" diye yalan söylüyor. Onlara mutlaka ateş vardır ve onlar ona sürüleceklerdir!
Kendileri içün kerîh gördüklerini (kız evlâdı) Allâh Te'âlâ'ya isnâd iderler. Kendilerine iyilik ve sevâb oldığını söyleyerek lisânlarını yalan ile mevsûf iderler. Muhakkak onlara cehennem vardır. Onlar ateşe sevk olunurlar.
Dillerinin süslediği yalanla en güzelin kendi hakları olduğunu söyleyerek beğenmedikleri şeyi Allah’a mal ederler. Zerre kadar şüphe yok ki onların hak ettikleri ateştir ve oraya önce onlar sokulacaklardır.
Hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah'a mal ederler ve yalana alışkın dilleri en güzel şeylerin kendilerine ait olduğunu ifade eder. Kuşkusuz onlara ait olan “ateş”tir. Ve onlar “cehennem”e doldurulacaklardır.
Kendilerinin hoşlanmadığı şeyi Allah'a yakıştırıyorlar; bir de kendilerini güzel bir âkıbetin beklediğine dair dilleriyle yalan uyduruyorlar. Hiç kuşkusuz onların hakkı ateştir ve oraya herkesten önce gireceklerdir.
Kendilerinin bile çirkin bulacağı şeyleri Allah'a isnat ediyorlar. Dilleri de yalan düzüp donatıyor: En ileri güzellik onlarınmış! Kuşkusuz olan şu: Onlar için ateş vardır. Ve ona en önden gideceklerdir.
daħı ķılurlar Tañrı’nuñ anı kim duşħar görürler daħı śıfat eyler dilleri yalanı kim bayıķ anlaruñdur görklürek ya'nį uçmaķ. lābud yā ḥaķķaa bayıķ anlaruñdur od daħı bayıķ anlar unıdılmışlardur.
Daḫı ḳılurlar Tañrı Ta‘ālāya özleri sevmedügi nesne. Daḫı vaṣf ider dilleriyalanı ki kendülere eylük vardur āḫiretde, ḥaḳdur. Anlara ṭamu odı var‐dur. Daḫı anlar Cehenneme taḳdīm olurlar.
(Müşriklər) özlərinin bəyənmədiklərini (qızları) Allaha isnad edərlər. Dilləri də: “Onları ən gözəl aqibət (Cənnət, Allah rizası) gözləyir!” - deyə yalan söylər. Şübhəsiz ki, onları Cəhənnəm gözləyir. Onlar (Cəhənnəm atəşinə daxil olduqdan sonra hamı tərəfindən) tərk olunacaqlar. (Və ya onlar gündən-günə Cəhənnəmə yaxınlaşanlardır. )
And they assign unto Allah that which they (themselves) dislike, and their tongues expound the lie that the better portion will be theirs. Assuredly theirs will be the Fire, and they will be abandoned.
They attribute to Allah what they hate (for themselves),(2088) and their tongues assert the falsehood that all good(2089) things are for themselves: without doubt for them is the Fire, and they will be the first to be hastened on into it!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |