Vemâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim(c) fes-elû ehle-żżikri in kuntum lâ ta’lemûn(e)
Andolsun ki senden önce de gönderdiğimiz ve kendilerine vahyettiğimiz kimseler, insandı. Sorun bilmiyorsanız bilenlere.
Biz Senden evvel de; kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka (dişilerden, cinnlerden, meleklerden peygamberler) göndermedik. Eğer (bir konuyu) bilmiyorsanız zikir (ilim, irfan ve Kur’an) ehline sorun (ki cevabını söylesinler. Böylece doğru ve doyurucu bilgiye ancak; konunun uzmanı olan kişilere sormakla ve okuyup araştırmakla erişilecektir).
Andolsun ki, senden önce de gönderdiğimiz ve kendilerine vahyettiğimiz kimseler erkeklerdendi. Bu konuda yeterli bilgiye sahip değilseniz, sorun önceki vahyi bilenlere.
Senden önce de, kesinlikle kendilerine vahiy gönderdiğimiz, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, liyâkatli, güvenilir erkekleri peygamber olarak görevlendirdik. Eğer bilmiyorsanız, Allah'ın kutsal kitaplarda vahyettiği bilgilere vakıf olanlara sorun.
Biz senden evvel kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka (peygamberler) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline sorun.
(Ey Rasûlüm!) Senden önce de, kendilerine vahiyde bulunduğumuz erkeklerden başkasını Peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, Tevrat ve İncil âlimlerine sorun.
43, 44. Senden önce, kendilerine vahyettiğimiz, mucizeler ve kitaplarla teyid ettiğimiz bazı erlerden (melekler değil) başka göndermedik. Eğer siz bilmiyorsanız, ehl-i zikirden (ilim ve keşif ehlinden) sorun. Seninle de, insanlara açıklamak üzere ve düşünmeleri için onlara inen Kur’anı gönderdik.
Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, Kur'ân'ı bilenlere sorunuz!
Senden önce ancak kendilerine vahyetmiş olduğumuz birtakım adamlar göndermiş idik, eğer bilmiyorsanız, bilenlerden sorasınız
(Ey Resul!) Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber olarak) göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, zikir ehline sorun!
Senden evvel gönderdiğimiz rasûller kendilerine vahiy iylediğimiz erkeklerdir. Eğer bilmiyor iseniz ehl-i kitâba suâl idiniz.
43,44. Doğrusu senden önce de kendilerine kitablar ve belgelerle vahyettiğimiz bir takım adamlar gönderdik. Bilmiyorsanız kitablılara sorun. Sana da, insanlara gönderileni açıklayasın diye Kuran'ı indirdik. Belki düşünürler.
Senden önce de ancak kendilerine vahiy indirdiğimiz kişileri peygamber olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız bilgi sahibi olanlara sorun.
Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.
Senden önce, adamlardan/iki ayak üzerinde yürüyenlerden başkasını elçi olarak göndermedik; onlara vahyettik. Bilmiyorsanız uzmanlara sorun.
(Ey Peygamber!) Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız Tevrat ve İncil âlimlerine sorun.
Senden evvel de Resul olarak başka değil, ancak kendilerine vahy veriyor idiğimiz erler göndermişizdir, ehli zikre sorun bilmiyorsanız
(Resûlüm!) Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber olarak) göndermedik. *(Ey müşrikler!) Eğer (bu hakikati) bilmiyorsanız (bu hususu) ehli zikre sorun.
Senden önce de vahyimizi iletmede elçi olarak insandan¹ başkasını görevlendirmedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline² sorun.
Senden evvel kendilerine vahy eder olduğumuz erkeklerden başkasını biz peygamber göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir erbabına sorun.
(Ey Resûlüm!) Senden önce de, kendilerine vahyeder olduğumuz erkeklerden başkasını (peygamber) göndermedik. (Ve siz ey müşrikler!) Eğer bilmiyorsanız o hâlde ehl-i zikre (iyi bilenlere) sorun!
Ve (Resulüm! Senin peygamberliğine bir beşer olduğun için karşı çıksalar da bil ki) biz, senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz bir kısım adamlardan (beşer türünden) başkasını (melek cinsinden) elçi olarak göndermedik. Öyleyse (ey putperestler, bunun böyle olduğunu) bilmiyorsanız, ilim ehline (bu konuda bilgisi olan kitap ehline de) sorun.*
Senden öncede birtakım adamlara vahyederek, onları da (kendi toplumlarına) göndermiştik. Eğer (bu konuları) bilmiyorsanız zikir ehline (vahiy kültüründen haberdar olanlara) sorun.
Senden önce gönüllerini bilgilendirdiğimiz elçiler hep er kişilerdi. Eğer siz bunu bilmiyorsanız ellerinde tanrı buyruğu olanlara sorunuz.
Senden evvel, gönderdiğimiz peygamberleri ancak erkek adam olmak üzere gönderdik ki onlara vahiy ederdik. Bilmiyorsanız ehl-i Kitap ulemasından sorun.
(Ey Peygamber!) Biz, senden önce de sadece kendilerine vahyettiğimiz kişilerden [ricâlen] başkasını elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere [ehlez-zikr] sorunuz.
Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını (melekleri) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.
Ey Muhammed! İnkârcılar, senin diğer insanlar gibi fâni bir insan olmanı gerekçe göstererek Peygamberliğine itiraz ediyorlar. Oysa Biz senden önce de, kendilerini vahiyle desteklediğimiz ölümlü adamlardan başkasını elçi olarak göndermedik. Zira onlar, bütün hal ve hareketleriyle müminlere önder ve örnek olacaklardı. Ey insanlar! Eğer bu gerçeği bilmiyorsanız, Allah’ın ayetlerini iyi bilen dürüst ve güvenilir insanlara, yani zikir ehline sorun. Onlar da şâhitlik edeceklerdir ki:
Bilmezdiyseniz, Zikir (Kitap) ehline sorun; senden önce de vahyedeceğimiz adamları rasûl gönderdik!
Resulüm! Senden önce gönderdiğimiz elçiler de bizim vahyimize muhatap oldular. Bilmiyorsanız, ehlikitaba sorabilirsiniz.
İnkâr edenler sıkıştıkça saçma sapan şeyler söylüyor. Şimdi de senin Resul seçilmene, sana vahiy göndermemize mi karışıyorlar? Onlara de ki: "Allah benden önce de toplumlara erkeklerden elçiler göndermiştir. Eğer bilmiyorsanız daha önce vahiy gönderilen topluluklara gidin sorun! Onların arasında gönderilen kitapları okuyan ilim sahipleri var. Onlar Resullerin erkeklerden seçildiğini biliyorlar. Bu konuda ilim sahibidirler."
43,44. Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber olarak) göndermedik. [*] Apaçık delilleri ve (ilahî) kitapları bilmiyorsanız, [zikr] (Vahiy) ehline sorun! [*]Kendilerine indirileni insanlara açıklaman (ilan etmen) için [*] ve düşünsünler diye sana da [zikr]i (Kur’an’ı) indirdik. [*]
(Ey Muhammed!) Biz, senden önce de ancak (senin gibi) kendilerine vahyettiğimiz erkek (kimse)leri,¹ elçi olarak gönderdik. (Ey kâfirler!) Eğer bunu bilmiyorsanız, bilenlere² sorun.
[EY MUHAMMED,] Biz senden önceki çağlarda da, kendilerine vahyettiğimiz [ölümlü] adamlardan başka kimseyi [elçi olarak] göndermedik; ⁴⁵ bu konuda yeterli bilgiye sahip değilseniz, vahyedilmiş önceki kitaplara ⁴⁶ bağlı kimselere sorun,
Senden önce kendilerine vahyederek elçi olarak gönderdiklerimiz de senin gibi adamlardan başkası değildi. Eğer bilmiyorsanız önceki vahiylerin mensuplarına sorun. 12/109, 21/7, 39/71
(EY RASUL!) Senden önce gönderdiklerimiz de kendilerine vahyettiğimiz (Âdemoğullarına mensup) adamlardan başkası değildi[²¹²⁶] -eğer bilmiyorsanız (önceki) vahiylerin mensuplarına sorabilirsiniz-:
(Ey Muhammed) Senden önceki ümmetlere vahyettiğiniz peygamberleri de erkek kişiler olarak gönderdik (Ey müşrikler) Eğer bundan haberiniz yoksa, zikir ehlinden (kitap ehlinin alimlerinden') sorunuz.
Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını resul göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir (kitap) ehline sorun.
Ve senden evvel de resûl olarak göndermedik, ancak kendilerine vahyeder olduğumuz erkekleri gönderdik. İmdi, ehl-i zikrden sorunuz eğer siz bilmiyor iseniz.
Senden önce de, gönderdiğimiz elçiler, kendilerine vahyettiğimiz bir kısım adamlardan başka bir varlık değildiler. Eğer bu konuları bilmiyorsanız ilim adamlarına sorunuz.
Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını elçi göndermedik. Sorun, Zikir ehline; eğer bilmiyorsanız:
(Yâ Muhammed) Senden evvel gönderdiklerimiz (geçen rasûller) beşer idiler. Onlara vahy iderdik. Eğer siz bilmez iseniz Ehl-i Kitâb'ın 'âlimlerine sorınız.
-Senden önce de Kendilerine vahiy ilettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız kitap ehline sorun.
Senden önce gönderdiklerimiz de kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başka birşey değildi. Bilmiyorsanız ilim ehline sorun.
Biz senden önce de elçi olarak kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir/Kur'an ehline sorun.
daħı viribimedük senden ilerü illā erenler vaḥy olınur anlaruñ. pes śorun anmaķ ehline ya'nį kitāb islerine eger olasız bilmezsiz.
Daḫı göndermedük senden burun yā Muḥammed, illā erenler vaḥy olurdıanlara. Eger şek eyleseñüz, pes ṣoruñuz kitāb ehline, eger siz bilme‐señüz.
(Ya Rəsulum!) Biz səndən əvvəl də özlərinə vəhy etdiyimiz ancaq kişilər (kişi peyğəmbərlər) göndərmişdik. Əgər (bunu) bilmirsinizsə, zikr (kitab, elm) əhlindən soruşun! (Müşriklər belə iddia edirdilər ki, peyğəmbərlər bəşərdən deyil, ancaq mələklərdən ola bilər. Buna cavab olaraq bildirilir ki, insanlara göndərilən peyğəmbərlər mələk yox, məhz insan, özü də yalnız kişilərdən ibarət olmalıdır).
And We sent not (as Our messengers) before thee other than men whom We inspired Ask the followers of the Remembrance if ye know not!
And before thee also the messengers We sent were but men,(2068) to whom We granted inspiration: if ye realise this not, ask of those who possess the Message.(2069)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |