20 Nisan 2025 - 22 Şevval 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nahl Suresi 42. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elleżîne saberû ve’alâ rabbihim yetevekkelûn(e)

Onlar öyle kişilerdir ki sabrettiler ve Rablerine dayandılar.

(Bu kutlu sona ulaşanlar) Onlar (her türlü zahmet ve ibadete ve nefislerin kötü dürtülerine) sabredenler ve (sadece) Rablerine tevekkül edenlerdir.

O hicret edenler öyle kimselerdir ki, hertürlü kötülüklere göğüs gerip, Rablerine güvenip dayanırlar.

Onlar, sabrederek mücadelelerine devam edenler, yalnız Rablerine dayanıp güvenenlerdir.

Onlar sabreden ve Rabblerine güvenen kimselerdir.

Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

O muhacirler, müşriklerin eziyetlerine sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

O muhacirler ki; sabreder ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler.

Onlar sabredenler ve Rabblerine güven bağlayan kimselerdir.

Bunlar sabredenler, Tanrıya da güvenenler

Onlar (eziyetlere) sabreden ve yalnız Rablerine güvenen kimselerdir.

Her konuda Allah'a güvenme, O'na dayanma; her türlü çabayı gösterdikten sonra sonucu Allah'a bırakmaktır. Allah, merhametin, güvenin, sevginin ve tüm ... Devamı..

41, 42. Zulüm gördükden sonra Allâh uğrunda hicret idenlere dünyâda güzel bir mekân vireceğiz. Lâkin âhiretde mükâfât daha büyük olacakdır. Âh bilselerdi! Sabır idenler ve Allâh’a tevekkül iylerler idi.

Onlar sabreden ve yalnız Rablerine güvenen kimselerdir.

Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir.

Onlar güçlüklere katlanan, rablerine güvenen kimselerdir.

(Onlar) sadece Rablerine tevekkül ederek sabredenlerdir.  

 41. ve 42. âyetlerde bildirilenler, başta Resûlullah (s.a.) olmak üzere Kureyş’in zulmü yüzünden hicret eden müslümanlardır. Gerçekten bu muhacir müs... Devamı..

Onlar, sabrederek Rab'lerine güvenenlerdir.

O Muhacirler, müşriklerin eziyetlerine sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

Onlar ki sabretmişlerdir ve hep Rablarına tevekkül kılarlar

Onlar (Allah rızası için her türlü sıkıntıya) sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir.

Onlar¹, sabreden kimselerdir. Rablerine, tevekkül² edenlerdir.

1- Allah yolunda hicret edenler. 2- Allah\a güvenme, O\na dayanma; her türlü çabayı gösterdikten sonra sonucu Allah\a bırakma.

(O muhacirler hak yolunda) sabr-u sebat edenler ve ancak Rablerine güvenib dayanmakda olanlardır.

Onlar (bu mükâfâta lâyık olacak kimseler), sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

Onlar ki, (inançları uğruna her türlü eziyete karşı) sabretmişlerdir ve yalnız Rablerine dayanıp güvenmektedirler.

İşte, Allah’a olan inançlarında direnç (sabır) gösterenler ve yalnızca Allah’a güvenip dayananlar bunlardır.

Onlar katlanan, yalnız çalaplarına dayanan kimselerdir.

Onlar katlanan, ancak Rablerine güvenen kimselerdir.

Onlar sabretmişler/göğüs germişler ve Rablerine güvenip dayanmışlardır.

Onlar; sabredenler ve rablerine tevekkül edenlerdir.

Onlar, hak dinin egemen olması için verdikleri mücâdelenin güçlüklerine sabırla göğüs gerip, yalnızca Rablerine bel bağlayan kimselerdir.

Onlar ki sabrettiler; sadece rabb’lerine tevekkül ediyorlardı. 

Allah'a güvenerek sıkıntıyı göze alanlar bilir...

Allah’a inandıkları, Allah’ın yasalarına uyarak yaşamak istedikleri için zulmedilenler, bu nedenle yeryüzünde özgürce yaşamak için hicret edenler, Allah’a olan inançlarında, azimli, kararlı olan, bu yolda gereken mücadeleyi verenlerdir. Kimse onlar için zoru görünce kaçtılar demesin! Biz insana zorluğu emretmedik. Biz insana barışı, huzuru, esenliği emrettik!

(Ödülü hak edenler) sadece Rablerine güvenerek sabredenlerdir. [*]

Benzer mesaj: ‘Ankebût 29:59.

(Çünkü) onlar sabreden ve Rablerine hakkıyla tevekkül edenlerdir.¹

1 İşte onlar bu sebeple cenneti hak etmişlerdir.

güçlüklere göğüs gerip, yalnızca Rablerine güven bağlayan kimseleri (bekleyen bu bahtiyarlığı)!... ⁴⁴

44 Yani, eğer inananları harekete geçiren manevî saikleri gerçekten anlayabilselerdi, (inkarcıların) kendileri de inanmaya başlarlardı.

Bunlar, davalarında direnip sabredenler ve sadece Rabblerine dayanıp güvenenlerdir. 3/122-159-160, 4/81, 5/11, 11/88, 39/38

eza ve cefaya karşı direnen ve sadece Rablerine dayanan kimseleri (bekleyen bu güzellikleri)…

Onlar (o göç edenler) ki, nice güçlüklere katlanmışlar ve sadece Rablerine güvenip dayanmışlardır! (Ve O'ndan vardım dilemişlerdir.. müşrikler peygamberin bir beşer değil melekten olması gerektiğini de iddia ettiler, oysa)

Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül edenlerdir.

Onlar ki sabretmişlerdir ve Rablerine de tevekkülde bulunurlar.

O muhacirler hak yolda sabreder ve yalnız Rab'lerine dayanıp güvenirler.

Onlar ki sabrettiler ve Rablerine dayanmaktadırlar.

Onlar, ezâ ve cefâya sabır idenler ve rablerine tevekkül iyleyenlerdir.

Onlar sabırlı olan ve Rablerine güvenip dayanan kimselerdir.

Onlar, sabreder ve Rablerine bağlanırlar.

Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

O Allah yolunda hicret edenler, sabrederler ve yalnız Rablerine tevekkül ederler.

anlar kim ķatlandılar daħı çalabı’ları üzere tevekkül eylerler.

Ol kişiler kim ṣabr itdiler kāfirler zaḥmetine. Daḫı Çalaplarına ṣıġınurlar.

(O mühacirlər hər cürə əziyyətə) dözənlər və yalnız Rəbbinə təvəkkül edənlərdir!

Such as are steadfast and put their trust in Allah.

(They are) those who persevere in patience, and put their trust on their Lord.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.