Elleżîne saberû ve’alâ rabbihim yetevekkelûn(e)
Onlar öyle kişilerdir ki sabrettiler ve Rablerine dayandılar.
(Bu kutlu sona ulaşanlar) Onlar (her türlü zahmet ve ibadete ve nefislerin kötü dürtülerine) sabredenler ve (sadece) Rablerine tevekkül edenlerdir.
O hicret edenler öyle kimselerdir ki, hertürlü kötülüklere göğüs gerip, Rablerine güvenip dayanırlar.
Onlar, sabrederek mücadelelerine devam edenler, yalnız Rablerine dayanıp güvenenlerdir.
Onlar sabreden ve Rabblerine güvenen kimselerdir.
Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.
O muhacirler, müşriklerin eziyetlerine sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.
O muhacirler ki; sabreder ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler.
Onlar sabredenler ve Rabblerine güven bağlayan kimselerdir.
Bunlar sabredenler, Tanrıya da güvenenler
Onlar (eziyetlere) sabreden ve yalnız Rablerine güvenen kimselerdir.
41, 42. Zulüm gördükden sonra Allâh uğrunda hicret idenlere dünyâda güzel bir mekân vireceğiz. Lâkin âhiretde mükâfât daha büyük olacakdır. Âh bilselerdi! Sabır idenler ve Allâh’a tevekkül iylerler idi.
Onlar sabreden ve yalnız Rablerine güvenen kimselerdir.
Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir.
Onlar güçlüklere katlanan, rablerine güvenen kimselerdir.
(Onlar) sadece Rablerine tevekkül ederek sabredenlerdir.
Onlar, sabrederek Rab'lerine güvenenlerdir.
O Muhacirler, müşriklerin eziyetlerine sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.
Onlar ki sabretmişlerdir ve hep Rablarına tevekkül kılarlar
Onlar (Allah rızası için her türlü sıkıntıya) sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir.
(O muhacirler hak yolunda) sabr-u sebat edenler ve ancak Rablerine güvenib dayanmakda olanlardır.
Onlar (bu mükâfâta lâyık olacak kimseler), sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.
Onlar ki, (inançları uğruna her türlü eziyete karşı) sabretmişlerdir ve yalnız Rablerine dayanıp güvenmektedirler.
İşte, Allah’a olan inançlarında direnç (sabır) gösterenler ve yalnızca Allah’a güvenip dayananlar bunlardır.
Onlar katlanan, yalnız çalaplarına dayanan kimselerdir.
Onlar katlanan, ancak Rablerine güvenen kimselerdir.
Onlar sabretmişler/göğüs germişler ve Rablerine güvenip dayanmışlardır.
Onlar; sabredenler ve rablerine tevekkül edenlerdir.
Onlar, hak dinin egemen olması için verdikleri mücâdelenin güçlüklerine sabırla göğüs gerip, yalnızca Rablerine bel bağlayan kimselerdir.
Onlar ki sabrettiler; sadece rabb’lerine tevekkül ediyorlardı.
Allah'a güvenerek sıkıntıyı göze alanlar bilir...
Allah’a inandıkları, Allah’ın yasalarına uyarak yaşamak istedikleri için zulmedilenler, bu nedenle yeryüzünde özgürce yaşamak için hicret edenler, Allah’a olan inançlarında, azimli, kararlı olan, bu yolda gereken mücadeleyi verenlerdir. Kimse onlar için zoru görünce kaçtılar demesin! Biz insana zorluğu emretmedik. Biz insana barışı, huzuru, esenliği emrettik!
Bunlar, davalarında direnip sabredenler ve sadece Rabblerine dayanıp güvenenlerdir. 3/122-159-160, 4/81, 5/11, 11/88, 39/38
eza ve cefaya karşı direnen ve sadece Rablerine dayanan kimseleri (bekleyen bu güzellikleri)…
Onlar (o göç edenler) ki, nice güçlüklere katlanmışlar ve sadece Rablerine güvenip dayanmışlardır! (Ve O'ndan vardım dilemişlerdir.. müşrikler peygamberin bir beşer değil melekten olması gerektiğini de iddia ettiler, oysa)
Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül edenlerdir.
Onlar ki sabretmişlerdir ve Rablerine de tevekkülde bulunurlar.
O muhacirler hak yolda sabreder ve yalnız Rab'lerine dayanıp güvenirler.
Onlar ki sabrettiler ve Rablerine dayanmaktadırlar.
Onlar, ezâ ve cefâya sabır idenler ve rablerine tevekkül iyleyenlerdir.
Onlar sabırlı olan ve Rablerine güvenip dayanan kimselerdir.
Onlar, sabreder ve Rablerine bağlanırlar.
Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.
O Allah yolunda hicret edenler, sabrederler ve yalnız Rablerine tevekkül ederler.
anlar kim ķatlandılar daħı çalabı’ları üzere tevekkül eylerler.
Ol kişiler kim ṣabr itdiler kāfirler zaḥmetine. Daḫı Çalaplarına ṣıġınurlar.
(O mühacirlər hər cürə əziyyətə) dözənlər və yalnız Rəbbinə təvəkkül edənlərdir!
Such as are steadfast and put their trust in Allah.
(They are) those who persevere in patience, and put their trust on their Lord.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |