20 Nisan 2025 - 22 Şevval 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nahl Suresi 14. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vehuve-lleżî saḣḣara-lbahra lite/kulû minhu lahmen tariyyen vetestaḣricû minhu hilyeten telbesûnehâ veterâ-lfulke mevâḣira fîhi velitebteġû min fadlihi vele’allekum teşkurûn(e)

Öyle bir mabuttur ki ram etmiştir size denizi ondan çıkan terütaze balıkları yemeniz, çıkardığınız ziynet eşyasını takınmanız için ve görürsün ki gemi, denizde, suları yarayara gitmede; ram etmiştir size denizi, nasibinizi onun lutfundan arayıp bularak şükredesiniz diye.

Denizi de sizin istifadenize-emrinize veren O’dur, ondan (çıkardığınız balıklarla) taze et yemektesiniz ve ondan giyiminizde (yararlandığınız) süs-eşyaları (takılar) çıkarmaktasınız. Gemilerin onda, (suları) yara yara akıp gittiğini görürsünüz (de hayran kalırsınız. Bütün bunlar) O’nun fazlından aramanız ve şükretmeniz içindir.

Ve yemek için taze et, takınmak için değerli taşlar çıkarasınız diye denizi ve denizin üstünde suları yararak yol aldığını gördüğünüz gemileri, O'nun lütfundan nasibinizi arayıp bularak şükredesiniz diye, koyduğu yasalara bağlı kılan da O'dur.

O, taze et, balık yiyesiniz, takındığınız süs eşyalarını çıkarasınız diye denizi de faydalanmanız için kurduğu düzene boyun eğdirendir. Gemilerin, filoların denizde suyu yararak gittiklerini görüyorsun. Bunlar lütfundan rızık aramanız, deniz ticareti yapmanız içindir. Umulur ki şükrünüze vesile olur.

İçinden taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyaları çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize sunan da O'dur. Gemilerin onun içinde (suyu) yararak gittiklerini görürsün. (Bunlar) O'nun lütfunu aramanız içindir. Ve olur ki şükredersiniz diye!

Denizi sizin emrinize veren O'dur, ondan taze et yemektesiniz ve giyiminizde ondan süs-eşyaları çıkarmaktasınız. Gemilerin onda (suları) yara yara akıp gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) O'nun fazlından aramanız ve şükretmeniz içindir.

Yine denizden taze et (balık eti) yiyesiniz ve ondan giyib takınacağınız bir zinet (inci) çıkarasınız diye, denizi hizmetinize bağlayan O'dur. Gemilerin denizde suyu yararak gittiklerini görüyorsun, hem Allah'ın fazlından nasîp arayasınız diye, hem de olur ki şükredersiniz.

O Allah’tır, size denizi musahhar eden. Ki ondan taze bir et yiyesiniz ve ondan takacağınız süsler çıkarasınız. Görüyorsun; gemiler denizi yara yara akıp gitmektedirler. (Bütün bunlar, ) O’nun ihsan ve ikramını aramanız ve nimetlerine şükretmeniz içindir.

Taze et yemeniz, takındığınız süsleri elde etmeniz, Allah'ın bol nimetlerinden faydalanmanız ve şükretmeniz için gemilerin de yara yara gittiğini gördüğün denize boyun eğdiren de O'dur.

Taze et yemenizçin, kullanılan süsü de elde etmenizçin, denizi de veren o sizlere, görürsünüz geminin denizi yardığını, isteyin erdemini, ola ki şükredersiz

O, yemeniz için taze et (su ürünü), takınmanız için değerli taşlar çıkarasınız diye denizi emrinize verendir. Gemilerin orada suyu yararak gittiğini görürsün. (Bütün bunlar Allah'ın) lütfundan nasip arayasınız ve O'na şükredesiniz diyedir.

Bkz. 25/53, 27/61, 35/12, 55/19-22Ayette “balık” yerine “taze et” ifadesinin kullanılması, deniz ürünlerinden sadece balığın değil, diğerlerinin de ye... Devamı..

Deryâyı size tâbi’ kılan odur. O sâyede tâze et (balık) yiyorsunuz. Tezeyyün idecek şeyler buluyorsunuz.[1] Allâh’dan lütuflarını taleb itmek üzere gemilerin dalgaları yardığını görüyorsunuz belki müteşekkir olursunuz.

[1] İnci, mercan ve sâire

Taze et yemeniz, takındığınız süsleri edinmeniz ve Allah'ın bol nimetinden faydalanmanız için denize -ki gemilerin onu yara yara gittiğini görürsün- boyun eğdiren de O'dur. Artık belki şükredersiniz.

O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir. Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) O’nun lütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz içindir.

Taze etinden yemeniz ve mücevherini çıkarıp takınmanız için denizi hizmetinize veren de O’dur. Gemilerin denizi yararak gittiklerini görürsün ki, bu da O’nun lütfuna nâil olmanız ve O’na şükretmeniz içindir.

İçinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren O'dur. Gemilerin denizde (suları) yara yara gittiklerini de görüyorsun. (Bütün bunlar) onun lütfunu aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir.

O ki denizi emrinize sunmuştur; ondan taze et yersiniz, ondan giyim ve takı için süsler çıkarırsınız. Gemilerin denizi yara yara akıp gittiğini görürsünüz. Böylece O'nun lütfunu ararsınız ve belki ona şükredersiniz.

Yine denizden taze et (balık) yiyesiniz ve ondan takındığınız süs eşyasını çıkarasınız diye, denizi emrinize veren Allah'tır. Gemilerin denizde suyu yararak gittiklerini görüyorsun. Lütfundan rızık aramanız ve şükretmeniz için Allah böyle yapmıştır.

Yine odur ki o, denizi teshır etmiştirki ondan taze bir et yiyesiniz ve içinden giyeceğiniz bir ziynet çıkarasınız, gemileri de görürsünüz ki onda yara yara akar giderler, hem fazlından nasıyb arayasınız diye hem de gerek ki şükredesiniz

İçinden taze et (balık) yemeniz ve (inci, mercan, deniz kabuğu, sedef gibi) kullanacağınız süs (eşyası) çıkarmanız için denizi istifadenize veren O’dur. Gemilerin denizde (suları) yara yara gittiklerini de görürsün. (Bütün bunlar) onun lütfunu aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir.

Taze et yemeniz ve takındığınız süs eşyası çıkarmanız için denizi yararlanmanıza sunan O'dur. Lütfundan rızık aramanız için, onun içinde suları yararak giden gemiler görürsün. Umulur ki şükredersiniz.

O, denizi — ondan taze bir et yemeniz, ondan giyeceğiniz (kullanacağınız) zîneti çıkarmanız için — (hizmetinize) raam edendir. Gemilerin orada (suları) yararak gitdiklerini görüyorsun ki (bu, sırf Allahın) lutf-ü kereminden (nasıyb) aramanız ve (Ona) şükr etmeniz içindir.

İçinden tâze bir et (balık) yiyesiniz ve kendisinden onu takınacağınız bir ziynet(inci ve mercan) çıkarasınız diye, denizi hizmetinize veren de O'dur. Ayrıca gemileri onda(suları) yara yara giden (vâsıta)lar olarak görürsün. (Bütün bunlar, ibret almanız) ve O'nun fazlından (rızkınızı) aramanız içindir; tâ ki şükredesiniz.(2)

(2)Bakınız; (sahîfe 339, hâşiye 1)

Taze et yemeniz ve takınacağınız bir süs eşyası çıkarmanız için (koyduğu tabii yasalara bağlı olarak) deniz(ler)i de sizin hizmetinize vermiş olan O’dur. Bir de gemilerin suyu yararak gittiğini görürsün. (İşte bütün bunlar) O’nun lütfundan (rızkından) nasip arayasınız ve O’na şükredersiniz diyedir.*

(*) Âyette denizin insanla ilgili başlıca üç özelliği söz konusu edilmektedir: a) Deniz önce bir besin kaynağıdır, b) Denizden mücevher elde edilir, c... Devamı..

Taze etler yemeniz, üzerlerinize taktığınız süsleri çıkarmanız için, Allah denizi de sizin kullanımınıza sunmuştur. Lütfundan rızık aramanız için kullandığınız gemilerin, denizlerde farklı yerlere gittiğini görürsün ki, belki (Rabbinize) şükredersiniz.

Denize baş eğdiren de Odur. Ondan çıkan taze eti yiyesiniz, ondan takınacağınız bezenekleri çıkarasınız diye. Gemilerin denizi yarıp gittiğini görüyorsun. Bu da Allah’ın bol vergisinden pay dileyesiniz, Ona şükredesiniz diyedir.

Denizi sizin için müsahhar kılan O/dur. Ta ki ondan taze et yiyesiniz, ondan inci, mercan gibi kullanacağınız ziynet çıkarasınız, denizde gemileri, suyu yararak gider görürsün. Bir de Allah/ın inayetinden de ticaret isteyiniz, şükür de ediniz.

O, taze et/deniz ürünleri yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin emrinize verendir. Gemilerin denizi yara yara akıp gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) O’nun lütfunu aramanız ve O’na şükretmeniz içindir.

Yine taze bir et yiyesiniz ve içinden giyeceğiniz ziynet eşyasını çıkarasınız diye denizi emrinize veren O'dur. Gemilerin denizde suları yara yara akıp gittiklerini görürsün. (Bütün bunlar) O'nun fazlından aramanız ve şükretmeniz içindir.

Deniz ürünlerinden taze ve lezzetli et yiyebilmeniz ve takındığınız inci, mercan, deniz kabuğu, sedef gibi süs eşyaları çıkarabilmeniz için denizi emrinize boyun eğdiren de O’dur.
Gemilerin, suları yara yara denizde akıp gittiğini görürsünüz. Allah, doğayı belli yasalara bağlı kıldı ve size varlık kanunlarını keşfetme, araç yapma, kullanma gibi yetenekler bağışladı ki, O’nun yeryüzüne serpiştirdiği lütuf ve bereketlerini arayasınız ve bunca nîmetlerinden dolayı, kendisine kulluk edip şükredesiniz.

O’dur ki oradan taze et yemeniz, takınacağınız süs eşyalarını ondan çıkarmanız için, Deniz’i müsahhar kıldı / kullanıma sundu. Gemiler’i, O’nun lütfundan aramanız için (deniz sularını) yara yara gitmekte görürsün. Umulur ki şükredersiniz.

Allah, taptaze etler yiyebilmeniz için denizleri de sizin hizmetinize sunmuştur. Ayrıca takındığınız birçok süs eşyasını da denizden çıkarıyorsunuz. Suları yara yara giden gemilere bak. Hepsi de denizin nimetlerinden payını istiyor. Bütün bunlar için Allah'a teşekkür etmelisiniz.

İçinden taze et yemeniz, takacağınız bir süs eşyası çıkarmanız için denizi emrinize veren odur. Gemilerin denizde yararak gittiklerini görürsün! Bunlar onun iyiliklerini aramanız içindir! Olur ki; şükredersiniz!

Kendisinden taze et (balık) yemeniz ve içinden giyeceğiniz (takacağınız) bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren de O’dur. Gemilerin denizi yarıp orada gittiğini görürsün. (Bu durum, Allah’ın) nimetlerinden aramanız ve şükretmeniz içindir. [*]

Benzer mesaj: Fâtır 35:12.

Denizi de ondan taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyaları (olan inciler) çıkarmanız için, sizin emrinize veren O (Allah’tır). Gemilerin orada (Allah’ın) lütfundan rızık aramanız için (suları) yararak yüzdüğünü görüyorsun. (Şimdi) belki şükredersiniz.

Ve yemek için taze et, takınmak için değerli taşlar çıkarasınız diye denizi; ve denizin üstünde suları yararak yol aldığını gördüğünüz ¹⁰ gemileri, O’nun cömertliğinden belki bir pay ararsınız ve şükredersiniz diye [koyduğu tabii yasalara] bağlı kılan O’dur.

10 Lafzen, “gördüğün”.

Ve yine O, yemeniz için taze et ve takınıp kuşanacağınız mücevheratı ondan çıkarasınız diye denizi sizin istifadenize sunmuştur. Allah’ın lütfundan payınıza düşeni arayasınız diye, denizlerde gemilerin akıp gittiğini görürsün. Umulur ki bütün bu nimetlerin hakkını verirsiniz. 5/96, 35/12, 55/19...22

Yemeniz için taze et türleri ve takınıp kuşanmanız için mücevherat çıkarasınız diye denizi ve onun içinde suları yararak akıp gittiğini gördüğün(üz) gemileri, O’nun ihsanından payınıza düşeni arayacağınızı ve (bulunca da) şükredeceğinizi umarak (bir yasaya) tâbi kılan da yine O’dur.[²¹⁰¹]

[2101] Tıpkı hayvanlar âlemi gibi denizlerin de zarûriyyât, hâciyyât ve tahsîniyyât alanındaki üçlü fonksiyonuna atıf (Krş: Âyet 5-8).

Taze et yiyesiniz, takınacak süs eşyası çıkarasınız diye denizi hizmetinize sunan da O'dur. Gemilerin suyu yararak seyrettiklerini görürsünüz, bütün bunlar Allah’ın lütfundan aramanız ve şükretmeniz içindir.

O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir. Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. Ve (bütün bunlar ) O’nun lütfundan aramanız ve şükretmeniz içindir.

Ve O (Hâlik-ı Azîm)dir ki, denizi musahhar etmiştir. Tâ ki ondan taze bir et yiyesiniz ve ondan giyeceğiniz bir ziynet çıkarasınız. Gemileri de orada yara yara gider bir halde görürsün. Hem fazlından talebedesiniz, hem de gerektir ki, şükredesiniz.

Yine O'dur ki denizi sizin hizmetinize verdi ki oradan taptaze et yiyesiniz ve takınıp kuşanacağınız zinet eşyası çıkarasınız. Denizde gemilerin suları yara yara akıp gittiklerini görürsün. Bütün bunlar Onun lütfedeceği nasibi aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir.

O, denizi de (hizmetinize) verdi ki ondan taptaze et yiyesiniz ve ondan kuşanacağınız süsler çıkarasınız. Görüyorsun ki gemiler, denizi yara yara akıp gitmektedir. Allah'ın lutfunu aramanız ve O'na şükretmeniz için.

O Allâh Te'âlâ'dır ki, ondan taze et yimeniz, giydiğiniz hilyâtı çıkarmanız, rahmet ve fazlından rızık tahsîl itmeniz zımnında suları yararak gitdiğini gördiğiniz gemiyi üzerinde yürütmeniz içün denizi size müsahhar kıldı. T'â ki Allâh'ın ni'metlerine şükür idesiniz.

Denizi de hizmetinize verdi ki ondan taze et yiyesiniz ve çıkaracağınız süsleri takınasınız. Gemilerin onu yara yara gittiğini görürsün; o gemiler (Allah’ın) ikram olarak verdiklerini aramanız içindir. Belki görevlerinizi yerine getirirsiniz.

Taze et yemeniz ve takındığınız süs eşyalarını ondan çıkarmanız için denizi sizin istifadenize sunmuştur. O'nun lütfundan aramanız için gemilerin onu yara yara gittiğini görürsün. Artık belki şükredersiniz.

Taze etlerinden yemeniz ve süslerinden çıkarıp takınmanız için denizleri de O sizin hizmetinize verdi. Gemilerin suyu yara yara gittiklerini görürsün. Bunlar, Allah'ın lütfundan nasibinizi aramanız ve şükretmeniz içindir.

Ve O'dur ki, içinden taze bir et yemeniz ve kuşanacağınız bir süs çıkarmanız için denizi emrinize vermiştir. Gemileri onda yara yara gider görürsün. Böyle yapmıştır ki, O'nun kereminden nasip arayasınız ve şükredebilesiniz.

daħı ol oldur kim musaḥḥar eyledi deñizi tā yiyesiz andan et tāze ya'nį balıķ daħı çıķarasız andan bezek kim giyeniz anı. daħı görürsiz gemileri śuyı yarıcılar iken anuñ içinde daħı tā isteyesiz fażlından ya'nį gemiye binesiz bezirgenlik içün daħı anuñ-içün kim siz şükr eyleyesiz.

Daḫı ol Allāh musaḫḫar itdi size deñizleri, siz yimeg‐içün andan tāze etler,daḫı andan siz çıḳarmaġ‐ıçun bir zīnet geymeg‐içün. Daḫı görürsin gemileri yügürürler ol deñizler yüzinde ve siz istemeg‐içün anuñ iḥsānından. Olakim şükr idesiz.

Təzə ət (balıq əti) yeməyiniz, taxdığınız bəzək şeylərini (inci, sədəf, mərcan) çıxartmağınız üçün dənizi də sizə ram edən Odur. (Ey insan! Allahın) ne’mətindən ruzi axtarmağınız üçün sən gəmilərin onu yara-yara üzüb getdiyini görürsən. Bəlkə, (bundan sonra Allahahın ne’mətlərinə) şükür edəsiniz! [Və ya: Sən gəmilərin onu yara-yara üzüb getdiyini görürsən. (Bütün bunlar) Onun lütfünü aramanız və (kərəminə) şükür etməyiniz üçündür!]

And He it is Who hath constrained the sea to be of service that ye eat fresh meat from thence, and bring forth from thence ornaments which ye wear. And thou seest the ships ploughing it that ye (mankind) may seek of His bounty, and that haply ye may give thanks.

It is He Who has made(2034) the sea subject, that ye may eat thereof flesh that is fresh and tender,(2035) and that ye may extract therefrom ornaments to wear;(2036) and thou seest the ships therein that plough the waves, that ye may seek (thus) of the bounty of Allah(2037) and that ye may be grateful.

2034 We have gone up in a climax of material things from the big to the subtle in the sky and the earth. Here we have another climax as regards the th... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.