Vasbir vemâ sabruke illâ bi(A)llâh(i)(c) velâ tahzen ‘aleyhim velâ teku fî daykin mimmâ yemkurûn(e)
Sabret, sabretmen, ancak Allah'ın vereceği başarıyla mümkündür. Sana düzen kurduklarından dolayı da daralma, sıkıntıya düşme.
(Ey Nebim, Sen Hakk ve hayır üzerinde) Sabret! Senin sabrın da yine ancak Allah(ın desteği) iledir. (Senden yüz çeviren ve hakarete yönelenler için) Sakın üzülme ve kurdukları hileli tuzak ve planlardan dolayı telaşlanıp sıkıntıya düşme (ki bu tevekkül ve teslimiyete uygun değildir).
Allah yolunda başına gelecek herşeye göğüs ger, dirençli ol. Bu dirençlilik ancak Allah'ın vereceği başarıyla mümkündür. Sana düzen kurduklarından dolayı da daralma, sıkıntıya düşme.
Sabrederek mücadeleye devam et. Senin sabrederek mücadelen de, ancak Allah'ın yardımıyladır. Onların davetinden yüz çevirmelerine üzülme, sinsice kurmakta oldukları tuzaklardan, İslâm'ın yükselişini önleme, müslümanların ilerlemesinin önünü kesme planlarından dolayı kaygı duyma, telaşlanıp kendini sıkıntıya sokma.
Sabret. Sabrın ancak Allah('ın yardımıy)ladır. Onlar için üzülme ve kurdukları tuzaklardan dolayı da sıkıntıya düşme.
Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme.
Ey Rasûlüm, sabret; senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Kâfirlerin yüz çevirmesinden mahzun olma ve yaptıkları hileden de telâş edip sıkıntıya düşme.
Sen de sabret. Ve sen ancak, Allah’ın yardımı ile sabredebilirsin. (Sabır, büyük bir nimettir.) Sakın seni dinlemeyenlere üzülme ve kurdukları tuzaklarından dolayı darlanma.
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma!
Sabredesin, senin sabrın ancak Allah vergisi, onlardan kaygı çekme, yaptıkları iftiradan sıkma canını
(Ey Resul! İnkârcıların yaptıklarına) sabret! (Bunun için Rabbinle irtibatını koparma! Çünkü) senin sabrın ancak Allah'ın yardımı iledir. İnkârcılardan yana (inanmıyorlar diye de) üzülme! Tuzak kurmalarından dolayı da kaygılanma (çünkü tuzaklarını Allah boşa çıkaracaktır)!
Yâ Muhammed sabır it! Ancak Allâh’ın izniyle sabır olunabilür. Ânlar içün mahzûn olma ânların hîlelerinden dolayı kalbin mükedder olmasun
Sabret, senin sabrın ancak Allah'ın yardımıyladır; onlara üzülme, kurdukları düzenlerden de endişe etme.
Sabret! Senin sabrın ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlardan yana üzülme. Tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntıya düşme.
Sen sabret; sabır göstermen de Allah’ın ihsanı sayesinde olacaktır. Onlardan dolayı üzülme, kurdukları tuzaklardan kaygı duyma.
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma!
Sabret, sabrın ancak ALLAH'ın yardımıyladır. Onlar için üzülme ve onların tuzaklarından da endişelenme.
(Ey Peygamber!) Sabret! Sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan dolayı üzülme! Kurdukları tuzaklardan telaş edip sıkıntıya düşme!
Sabret, sabrın da ancak Allahın ınayetiledir, ve onlara karşı mahzun olma, yaptıkları mekirden telâş da etme
(Habibim!) Sabret. Sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir. (“Îmân etmiyorlar” diye) onlar için üzülme ve kurdukları tuzaklardan dolayı da sıkıntıya düşme.
Sabret. Senin sabrın Allah (ın tevfîkına istinâd) dan başka (bir şey) değildir. Onlara karşı tasalanma, onların kurmakda oldukları tuzaklardan dolayı (telâşa ve) sıkıntıya da düşme.
(Habîbim, yâ Muhammed!) Sabret; senin sabrın da ancak Allah('ın yardımı)iledir; hem (îmân etmiyorlar diye) onlara üzülme; tuzak kurmakta olmalarından dolayı da sıkıntıya düşme!
Ve (onların her türlü eziyetlerine karşı daima) sabret. Senin bu sabrın ise, ancak Allah’ın vereceği başarıyla mümkündür. Ve (senden yüz çeviren ve hakarete yönelenler için) sakın üzülme ve kurdukları hileli tuzak ve planlardan dolayı telaşlanıp sıkıntıya düşme.
Sabret. Senin sabır etmen, yalnızca Allah‘a güvenmendir. Onların hazırladığı plan ve tuzaklardan dolayı canını sıkma.
Katlan. Senin katlanman da ancak Allah’ın yardımı ile olur. Sakın onlar için kaygılanma. Onların kurdukları düzenden dolayı sakın sıkıntıya düşme,
Katlan, senin katlanman ancak Allah/ın tevfik ve inayetiyledir. Onların yüz çevirmelerine mahzun olma. Ettikleri mekr-ü hileden de sıkıntıya düşme.
(Ey Peygamber!) Sabret/göğüs ger! Senin sabrın/göğüs germen ancak Allah’ın yardımıyladır. Onların yaptıklarına üzülme. Onların kurdukları tuzaklardan dolayı bir sıkıntı içinde olma!
Sabret; senin sabrın ancak Allah (yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları düzenlerden dolayı da sıkıntıya düşme.
O hâlde, ey Müslüman! İnkârcıların çirkin sözlerine karşı sabırla göğüs ger; bunun için, Rabb’inle birlikteliğini bir an olsun kesintiye uğratma! Unutma ki,senin bu güçlüklere göğüs germen, ancak Allah’ın lütuf ve yardımı sayesindedir ve onlardan ötürü üzme kendini, Allah’ın dinine karşı uydurdukları asılsız iddialar, kurdukları hile ve tuzaklardan dolayı da yüreğin daralmasın. Şundan emîn ol; zafer, eninde sonunda inananların olacaktır:
Sabret! Senin sabrın ancak Allah iledir / yardımıyladır / izniyledir. Onlara üzülme! Tuzak kurmalarından endişe içinde olma!
Sen sabret, Allah'ın izniyle başaracaksın. İnkarcılar için de canını sıkıp durma. Çevirdikleri dolaplardan dolayı hiç endişe etme!
Azimli ve kararlı ol! Senin azmin ve kararın Allah’ın yardımından başka bir şey değildir. Onlara üzülme! Kurdukları tuzaktan sıkıntıya düşme!
Öyleyse, [hakkı inkar edenlerin söylediklerine karşı] sabır göster ve daima hatırla ki, sana güçlüklere göğüs germe gücünü veren yalnızca Allah’tır; ¹⁵¹ ve onlardan yana üzülme; hele onların o asılsız iddiaları ¹⁵² seni hiç sıkmasın:
Ve sen, sana yapılanlara karşı sabret! Bil ki sana sabır/direnme gücü veren Allah’tır. Ve onların sana yaptıklarından dolayı da sakın üzülme, hele çevirdikleri entrikalardan dolayı sakın için daralmasın. 5/67, 8/30, 10/109, 30/60, 39/10
Ve sen de sabret ve (unutma ki) senin sabretmen yalnızca Allah sayesinde mümkündür! Ve onlardan yana üzülme! Hele onların çevirdikleri entrikalardan dolayı için hiç daralmasın!
(Ey Muhammed onların eziyetlerine karşı) Sabret. Sabrın da ancak Allah’ın inayeti iledir. (Sabredebilmen için sana kolaylık gösterir.) Onlara karşı tasalanma! (O kafirlerin imana geleceklerinden umudunu kesme) Onların kurdukları tuzaklardan telaş edip sıkıntıya kapılma! (Rabbin elbette seni zafere ulaştıracaktır)
Ve sabret! Senin sabrın ancak Allah iledir. Onlara üzülme. Ve sana tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntıya düşme.
Ve sabret ve senin sabrın da ancak Allah'ın inâyetiyledir ve onlara karşı mahzun olma ve yapar oldukları hilekârane hareketten dolayı üzüntüye düşme.
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Kâfirlerin yüz çevirmelerinden mahzun olma, yaptıkları hilelerden dolayı da telaş edip darlanma. [9, 40]
Sabret, sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlara üzülme, kurdukları tuzaklardan da sıkıntıya düşme.
Yâ Muhammed! Sabır it. Sabrın ancak Allâh Te'âlâ'nın tevfîkiyledir. Onların senden yüz çevirmelerine mahzûn olma. Ve onların mekr ve hîlelerinden kalbin sıkılmasın.
Sen sıkıntılara göğüs ger (sabret); senin sabrın sadece Allah’ın yardımı ile olur. Onlar için üzülme. Kurdukları tuzaktan dolayı sıkıntıya girme.
Sabret, senin sabrın ancak Allah içindir. Onlar için üzülme, Onların hilelerinden de sakın dara düşme.
Sen sabret; senin sabrın da ancak Allah'ın yardımıyladır. Onlar için tasalanma; kurdukları tuzaklar yüzünden de için daralmasın.
Sabret! Senin sabrın da Allah'ın yardımıyladır. Onlar için tasalanma! Kurmakta oldukları tuzaklar yüzünden de telaşlanma!
daħı ķatları daħı degül śabruñ illā Tañrı-y-ıla. daħı ķayġurma anlaruñ üzere. daħı olına ŧarlıķ içinde anı kim yavuz śanurlar.
Daḫı ṣabr eyle yā Muḥammed, senüñ ṣabruñ degüldür, illā Allāhtevfīḳı bile. Ḳayġurma daḫı anlar üstine, yüregüñ daḫı dar olmasun anlaruñmekrinden.
(Ya Rəsulum! Allah yolunda olan bütün əzab-əziyyətə) səbr et. Sənin səbr etməyin yalnız Allahın köməyilədir. (Də’vətini qəbul etmədiklərinə, iman gətirmədiklərinə görə) onlardan (müşriklərdən) ötrü kədərlənmə və (səni öldürmək məqsədilə) qurdurları hiylələrə görə də ürəyini qısma!
Endure thou patiently (O Muhammad). Thine endurance is only by (the help of) Allah. Grieve not for them, and be not in distress because of that which they devise.
And do thou be patient,(2164) for thy patience is but from Allah. nor grieve over them: and distress not thyself because of their plots.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |